Isparta’nın Zirvelerinde Alevlere Karşı 7/24 Nöbet

Yangın sezonunun başlamasıyla birlikte, Sütçüler ilçesindeki 1880 rakımlı Akçal Gözetleme Kulesi’nde nöbet başladı. Burada görev yapan orman işçileri, Mayıs ayının sonlarından itibaren Kasım ayının ortalarına kadar kulede kalıyor, sadece haftada iki gün ailelerinin yanına inebiliyor. Geriye kalan tüm zaman, yıldızların altında ve güneşin kavurucu sıcağında geçen bir nöbetle dolu. Isparta’nın sarp dağlarında, gökyüzüne en yakın noktalarda, sessizce ama kararlılıkla ormanları koruyan yangın gözetleme görevlileri, alevlere karşı 7/24 nöbet tutuyor. Kulelerde ikişer kişilik ekipler halinde 12 saatlik vardiyalarla çalışan bu personeller, adeta doğanın hafızası, ormanların gözü olmuş durumda. En küçük bir dumanı fark etmek için sürekli tarama yapıyorlar. Gelişmiş dürbünler, telsiz sistemleri, dijital haritalar ve kamera sistemleriyle donatılan kuleler, bölgenin her noktasını dikkatle izliyor. Ancak teknolojinin olduğu yerde her şey kolay olmuyor. Zorlu doğa şartları, sarp yollar ve yalnızlık, bu görevin bir parçası. İhtiyaçlar haftalık olarak arazi araçlarıyla ulaştırılıyor. Isparta Orman Bölge Müdürlüğü sorumluluğundaki 18 gözetleme kulesinde toplam 36 orman işçisi görev yapıyor. Her biri, olası bir yangını ilk fark eden kişi olmanın bilinciyle hareket ediyor. Çünkü bazen bir dakika bile ormanın kaderini değiştirebiliyor. Görev başındaki isimlerden biri, 19 yıllık orman emekçisi Süleyman Akıntürk. Isparta’nın Sütçüler ilçesi Çandır köyünde yaşayan Akıntürk, görevlerinin önemini şu sözlerle anlatıyor: “Bölge olarak yangına en hassas kırmızı bölgedeyiz. Sorumluluğumuz çok büyük. Çünkü bu doğa, bu yeşillik bizlere emanet. Nöbetten sonra çevre temizliğimizi yapar, bölgeyi tararız. Gelen giden olur, onları ağırlarız. Ailemizi haftada sadece birkaç gün görebiliyoruz. Ama Allah razı olsun, müdürlüğümüz tüm ihtiyaçlarımızı karşılıyor. Eksiksiz bir şekilde görevimizi yapıyoruz.” Akıntürk’ün nöbet arkadaşı Selçuk Yalçıntaş da kule hayatına alıştığını söylüyor: “Bütünleştik artık burayla,” diyor. “Zorlukları da oluyor ama işimizin gereği buradayız. Mayıs’ta çıkıyoruz, Kasım’da iniyoruz. 24 saat boyunca ormanları gözetliyoruz.” Bu kulelerde hayat, doğaya karşı verilen sessiz bir mücadele. Ateşle, ihmalle ve zamanla yarışan bir görev. Çandır Orman İşletme Şefi Osman Erdeğer ise bu fedakârlığın en yakın tanıklarından. Haftada en az iki kez kuleleri ziyaret eden Erdeğer, personeli denetliyor ve ihtiyaçlarını karşılıyor. “Yangın gözetleme kuleleri bizim doğadaki gözümüz,” diyor. “Arkadaşlarımız hayatlarından feragat ederek, orman yangınlarıyla mücadeleye katkı sağlıyorlar. Teknolojik donanımlarımız tam. Kamera sistemlerimiz, telsiz altyapımız hazır. Duman görüldüğü an koordinatlar veriliyor ve ekiplerimiz hızla müdahale ediyor.” Bu anlamlı görevi, TRT Haber Isparta muhabiri Fatih Kaplan da yerinde görüntüledi. Yangın sezonunun başlangıcında Çandır Orman İşletme Şefliği’ne bağlı Akçal Gözetleme Kulesi’nde bir gününü orman kahramanlarıyla geçiren Kaplan, orman işçilerinin doğayla iç içe yürüttükleri fedakâr nöbeti ekranlara taşıdı. Ormanlar, bizler için sadece birer ağaç değil; bir yaşam kaynağı, bir gelecek umudu. Ve o umudu koruyan bu insanlar, kimi zaman bir yıldırım çakmasında, kimi zaman sigara izmaritinde felaketi önleyen sessiz kahramanlar… Isparta’nın zirvelerinde bir göz açık. Ve o göz, sadece dumanı değil, geleceğimizi de izliyor.