Milli Eğitim Bakanlığı Antalya’yı ayağa kaldırdı

Türkiye genelinde eğitimdeki kriz her geçen gün artarak derinleşmeye devam ediyor. Dönem başından bu yana okullarda yaşanan hijyen ve temizlik sorunları gündemde sıkça yerini alıyor. Öte yandan ÇEDES ve Merkezi Eğitim Merkezi (MESEM) projeleriyle çocuk işçinin önü açılırken yeni Türkiye Yüzyılı Müfredatıyla laik ve bilimsel eğitimden uzaklaşılmak isteniyor. Son olarak Milli Eğitim Bakanlığı’nın 8 Nisan’da 2025 Yılı Proje Okullarına Öğretmen Atama ve Yönetici Görevlendirme sonuçlarını açıklamıştı. Atama sonuçları tepkilere neden oldu. Yapılan atamalar eğitim camiasında tepkiyle karşılanırken öğretmenlerin görevlendirilmesinde liyakatin değil siyasi yakınlık ve sendika ilişkilerinin belirleyici olması gündemde yerini aldı. Eğitimciler, proje okullarında yapılan son atamalar MEB’in kayırmacılığını ve keyfiliğini bir kez daha gözler önüne serdiğini ileri sürdü. BİR OKULDA ATAMA YAPILAMADI Eğitim sendikaları tarafından yapılan açıklamalarda proje okullarındaki binlerce öğretmenin görev süresinin neden uzatılmadığına, yeni atamaların hangi ölçütlere göre yapıldığına dair somut hiçbir kanıt bulunmazken protokollerle cemaat ve tarikatlara teslim eden Milli Eğitim Bakanlığı, kendini tüm okulların sahibi olarak gördüğü vurgulandı. MEB’in verilerine göre 2 bin 153 okulun adı proje okulu, proje okullarında 79 bin 286 öğretmen, 5 bin 318 yönetici görev yapmakta, yaklaşık 500 bin öğretmen de proje okullarına atama için başvuru yapma kriterlerini taşırken bir proje okulunda 3 kadro varken, 4 kişinin başvurusu olmasına rağmen atama yapılmadığı ortaya çıktı. Antalya’da bulunan proje okullarında birçok öğretmenin başarısı göz ardı edilerek yerine liyakate uygun olamayan atamaların yapıldığı eğitimciler tarafından belirtildi. Konuya ilişkin Eğitim Sen ve Eğitim İş Antalya Şube Başkanları proje okullarının yandaş kadrolaşmaların yeni adresi olduğunu vurguladılar. “TORPİLE BAKILARAK ATAMA YAPILDI” Eğitim İş Antalya Şube Başkanı Sadık Acar, Antalya’daki proje okullarında hiçbir atama kriterine bakılmaksızın sadece bakanlığın onayıyla öğretme atamaları gerçekleştirildiğini ifade etti. Başkan Acar, konuşmasında şu sözlere yer verdi: “Bütün proje okullarında aynı durum yaşandı. Antalya’daki i bütün proje okullarında yaşandı. Proje okulunda öğretmen ve idareciler 4 yıllığına görevlendiriliyor. 4 yıl doldurunca kendi okuluna bir 4 yıl daha çalışma hakkı var. 2x4 çalışma için o projenin okulun öğretmenini tayin istiyor okuluna. Ancak onun yerini başka birine tayin ediyor. Okulda çalışmış, başarılı öğretmenler, yüksek lisans ve doktorasını yapmış öğretmenler varken, buraya sendikasına bakarak veya bakan torpiline bakarak veya okul müdür torpiline bakarak öğretme atamaları gerçekleştirildi. Başarılı öğretmenler ve okulda norm fazlasına düşecek. Yani burada kayırmacı bir model izlendi.” ATAMALARDA SİYASİ AYRIMCILIK  Türkiye genelinde 20 bine yakın öğretmenin etkilendiğini dile getiren Başkan Acar, yapılan atamaların siyasi kayırmacı anlayışla yapıldığını vurguladı. Başkan Acar konuşmasında şu sözleri kullandı: "Antalya’da net sayı belli değil. Bunun yanı sıra bakıyoruz ki yerine atanan öğretmenlerin mevcut öğretmenlerden bir farkının olmadığı ortada. Sadece sendikasına bakılmış okul müdürünün yakını mı? Bir de bakandan torpilli mi? Diye bakılmış. Tamamen siyasi ayrımcılık, kayırmacılık, adaletsiz ve liyakatsiz bir atama fazlasıyla var. Eğitim İş olarak salı günü, şu an Antalya merkezde en fazla öğretmenin mağdur edildiği okul olan Gebizli İmam Hatip Lisesi'nde öğretmenlerle ve öğrencilerle birlikte olacağız.” “OKULLARIN İÇERİĞİNİ BOŞALTMIŞTIR" Konuya ilişkin açıklamada buluna Eğitim Sen Antalya Şube Başkanı Kadir Öztürk ise proje okullarındaki atamaların liyakatsiz olduğunu söyleyerek, “Milli Eğitin Bakanlık, uyguladığı proje okulları atamalarında olabildiğince liyakatsiz ve taraftar bir şekilde davranmıştır. Liyakate hiç uymayan ve puana göre bir atama yapılmamıştır. Kendi yandaşlarını çeken bir atama yapılmıştır ve bu proje okullarında kendilerine yakın kim varsa onları okullara yerleştirmeye çalışmışlardır ve okulların içeriğini boşaltmıştır” diye ifade etti.   “HERKESİN BAKANI DEĞİL TARİKATÇILARIN BAKANI” 20 yıldır eğitimin içeriğini boşaltıp layık bilimsel kamusal eğitimden uzaklaşıp tam bir tarikatlara teslim eden bir eğitim sistemine doğru yol almaya çalışıldığını ifade eden Başkan Öztürk, konuşmasında şu sözlere yer verdi: “Bunun en büyük tetikçisi de sözde Bakan Yusuf Tekin'dir. Bu herkesin bakanı değil sadece bir tarikatların bakanıdır. Ve onların dediğine göre uyguluyordur. Eğitimin içeriğini boşaltmışlardır. Son proje okullarında da bu açık ve net görülmüştür.” “ÖĞRETMENLER NORM DIŞI GÖZÜKECEK” “Antalya’da toplam 27 bin öğretmen var. Ancak bu atamalarda tayin isteyenler baya bir öğretmen arkadaşımızın tayinine çıkmadı ve puanı yüksek olduğu halde atanmadı” diyen Başkan Öztürk, Bakanlığın kendi keyfiyetine göre yaptığı bir uygulama olduğuna dikkat çekerek, “Öğretmenlerimiz norm fazlası gözükerek depoya çekilecek, Depoda bekletilecek açık okul varsa istenilecek. İstemiyorsa resen atama yapılacak. Örneğin Muratpaşa'da edebiyat bölümünde her yer dolu, gidecek yeri yok, tayin istemiyor ama Kepez de ya da Korkuteli'nde açık varsa bakanlık oraya yollayacak. Öğretmenin kendi isteği dışında yollayacak” sözlerine son verdi.