deneme bonusu grandpashabet güncel adres betpark süperbetin giriş betebet bets10 Matadorbet vdcasino tipobet giriş onwin giriş deneme bonusu veren siteler 2023 giriş onwin grandpashabet grandpashabet

Her hafta İsparta İyilikte Yarışanlar(Isparta İyilikder) in Cumartesi günleri düzenli devam eden basın açıklaması bu hafta da güzel bir katılım gerçekleşti

Isparta 03.08.2025 - 14:28, Güncelleme: 03.08.2025 - 14:28
 

Her hafta İsparta İyilikte Yarışanlar(Isparta İyilikder) in Cumartesi günleri düzenli devam eden basın açıklaması bu hafta da güzel bir katılım gerçekleşti

Programda, basın açıklaması şiirler, ezgiler, 20 kişiye çekilişle Gazze ödülleri ve en son bir gazzeli aile aşçılığı ile Gazze pilavı ikramı yapıldı

Basın açıklamasını Kübranur Yardım yaptı Açıklama da Kübranur Yardım şunları söyledi Değerli dostlar; Gazze'de gerçekleştirilen vahşi soykırım ile açlığın ve susuzluğun, bu anlamda çaresizliğin, son seviyesi olan, 5. Seviyede haftalardır ama değişen hiçbirşey yok . Gazze'de açlık ve susuzluktan masum siviller, çocuklar, bebekler, artık bir bir can veriyor!  Masum bebekler, bir yudum süt bile içemeden, dünyaya veda ediyor! Bu durum, bütün insanlık için, bir utanç, silinmeyecek bir alın karasıdır! Gazze’de zavallı çocuklar,  her nimetin ikram edildiği, cennet hayali ve rüyalarıyla ölümü beklemektedirler Bu utançtan kurtulmak için, harekete geçmek, herkesten önce bizim sorumluluğumuzdur! Zira o topraklarda, en son düşen sancak bizim sancağımızdı! insani, vicdani, imani sorumlulukların yanında, bir de tarihi sorumluluk taşıyoruz. Gönül coğrafyasında, sınırların olmaz. O yüzden mezarlıklarıyla, Çanakkale’de cesedi bulunabilen, 53 Filistinli kardeşimizin, 10 tanesi de Gazze’lidir. Dünyada vicdan sahibi halkların çığlıklarına rağmen, kocaman 2 milyarlık müslüman coğrafyasında, bir avuç, 2 milyonluk Gazze’ye yetişemiyoruz Bu vicdan haykırışına sözlü olarak eşlik eden, duyarlı tüm dostların, bunun ötesine geçmesi gerekiyor!  Zira sözün, kınamanın ve lanetlemenin, sonuçta hiçbir anlam ifade etmediğini, iki yıllık süreçte çok iyi anladık. Siyonist ve terör devleti İsrail, hiçbir tepkiye ve uluslar arası mahkemelere, uluslar arası kuruluşların çağrılarına, kulak asmadan, vahşete devam etmektedir. Değerli dostlar, Filistin topraklarında, asırlarca huzur ve adaleti temin etmiş, şerefli bir milletin evlatları olarak, sessiz kalmamalıyız. Bugün Avrupada, halkların ve üniversiteli öğrencilerin gösterdiği tepkiler, travmanın sonuçlarını görmek açısından yeterli değil midir? Hani, Komşusu açken, tok yatan bizden değildir Yine, Dünyanın öbür ucundaki Müslümanın, ayağına batan dikenin acısını hissetmezseniz, kamil manada iman etmiş olamazsınız  Yine, Zulme rıza zulümdür  yine, haksızlık karşısında susan dilsiz şeytandır  Yine, mü’minler bir binanın yapıtaşları gibidir diyoruz değil mi? Nerede? Ama şu hadisi de hatırlamamız gerekiyor. “Faydasız ilimden, korkmayan kalpten, dünyaya doymayan nefisten Allah’a sığınırım”… Ne güzel söylemiş peygamberimiz(as) 2 milyarlık islam alemi, tükürse tükrüğümüzde, boğarız zalimleri… Sesimizi gür seda ile çıkarsak, kaçacak yer ararlar… Boykotu tam anlamıyla yapabilsek, açlığa onlar mahkum olurlar… Açlıktan, susuzluktan, can veren kardeşlerimize, bir yudum su, bir lokma ekmek ulaştıramayacak kadar aciz olmamalıyız!. Gazze'ye, su ve yemek yardımlarını ulaştıran pek çok güvenilir gönüllü kuruluşlar var, biliyorsunuz.  Mısır refah kapısı kapalı ve İsrailin vicdanına bağlı açılıyor olabilir… Unutmayın sadece girişler bundan ibaret değil.. . İsrailin oluşturmak istediği, “yardımlar ulaşmıyor” algısına, bilerek ve bilmeyerek, destek olmayalım. Ayrıca fırsattan istifade insanları dolandıran yerlere de dikkat edelim. İyi biliyoruz ki, Gazze'ye yardım ulaştırmak, Gazze'deki soykırıma son vermek, insani, vicdani, imani bir görev ve milletimizin onur mücadelesidir. Kararlı çalışmalar ve sürdürülebilir planlarla, bu insanlık dramına son vermeye yönelik, pek çok şey yapılabileceğini biliyor ve sürekli bunları paylaşıyoruz. Siyonist vahşetin, adım adım yayıldığını ve nihai olarak bizim ülkemizi hedef aldığını görüyor ve biliyoruz! Bu vahşete set olacak, duyarlılık çalışmalarının, iş işten geçmeden, artırılması gerekiyor! israil terör devleti, tüm insanlık için, özellikle bizim 23 ilimizi kapsayan büyük planlarından dolayı, büyük bir tehdittir. Dostlar, iyi biliyoruz ki, Mehmet Akif’in sözüyle   "Girmeden Tefrika bir millete, düşman giremez; Toplu vurdukça yürekler, onu top sindiremez."  Kulaklarımıza gelen ve yayılan, Allah için yapılan bir çalışmada,  değil ona gölge olmak, engellemek, zayıf düşürmek, dedikodu, gıybet, iftirayla uğraşmak ancak acizlerin ve bilmeden zalimlere destek olanların işidir. Her duyarlı insanımızın bu çalışmalara ve çağrılara sahip çıkması, insani ve vicdani bir zorunluluktur. Çok önemli konulardan biri de, Bizler, yöneticilerimizin, gündemi iyi takip etiğinin farkındayız ve dengeleri, özellikle sonrasını düşünerek, adımlar atmaya çalıştığının farkındayız… Bu konuda, daha fazlasını da, Gazze’nin, içler acısı durumuna bakarak, sabırsızlıkla bekliyor ve istiyoruz.. Çok önemli bir konu da, işi, sorumluluğu, sadece yöneticilere bırakmak ve beklemek, yine bir Yahudileşme tamayülüdür ve davranışıdır. Gönüllü kuruluşların ve duyarlı insanların da pek çok şey yapabileceğine dair inancımız ve umudumuzu da korumaktayız. Örneğin boykot konusunda, şu duyarlılığı Rabbimizin Hud Suresi 113 teki çağrısını bilmeyen kalmamalıdır  “Zalimleri destekleyerek,  yanında olmayın; sonra, ateş sizi de yakar. Allah'tan başka dostlarınız olmadığına göre, bir yerden yardım da göremezsiniz!” Bu azab ve ateş,  her markete girdiğimizde, yüreklerimizde olmalı. Zira aynı zamanda her boykot alış verişi, Gazzeye atılan bir kurşundur. Değerli dostlar, Allah bizlerin eliyle, mazluma yardım etmek ister. Gökten zembille değil. Tarih boyunca da böyle olmamış mıdır? Hatırlayın Nisa 75 te Rabbimiz, Size ne oluyor ki, Allah yolunda, baskı ve zulüm altına alınıp, çaresiz bırakılarak: “Rabbimiz! Ahâlisi zâlim olan şu memlekette, bizi kurtar. Bize tarafından bir sahip gönder, bize katından bir yardımcı yolla!” diye, yalvarıp duran zavallı erkekler, kadınlar ve yavrular uğrunda mücadele etmiyorsunuz? Hele bir de biliyoruz ki, Gazze’liler bizlere haklarını helal etmediklerini, çaresizlikten o zor hesap gününde davacı olacaklarını ağlayarak söylüyorlar haykırıyorlar. O GÜN  MAHŞER GÜNÜ, HESAP GÜNÜ, gerçekten çok ağır ve zor olacak, nasıl dayanacağız, ne diyeceğiz, ne yapacağız… Hepimizin işleri var, ailesi var, öncelikleri var, kimisinin tatili var… Allah, bizlere inşirah suresinde, yorulduğunda, başka bir işe devam ederek dinlen buyurur ve boş boş durmayı, tembelliği, ataleti yasaklar…  O yüzden onu bunu bahane ederek, duyarlılıktan geri durmayalım. Birde biliyorsunuz, açıkça Muhammed Suresi 7 de de, “siz Allah’a yardım ederseniz, şüphesiz, size de, tüm işinizde, Allah yardım eder buyurur”   Rabbimizin kulaklarımıza küpe olacak, beynimizi zonklatacak, Tevbe 24 deki ayeti/işareti hatırlatmak istiyorum  “De ki: "Babalarınız, çocuklarınız, kardeşleriniz, eşleriniz, hısım akrabanız, kazandığınız mallar, zarara uğramasından korktuğunuz, işiniz ve ticaretiniz, hoşlandığınız yerler ve meskenler, size Allah'tan, Elçisinden ve Allah yolunda koşmaktan (fedakârlık yapmaktan) daha sevgili ise artık, Allah emrini getirinceye kadar bekleyin!"  Çünkü Allah, yoldan çıkan topluluğu doğru yola ulaştırmaz” SÖZ ÇOKTAN TÜKENDİ, HEMEN HAREKETE GEÇME ve yapabileceğimiz her ne varsa uygulamaya geçme zamanıdır. Değerli dostlar,  Çok şey yapabileceğimizin bilincinde olarak, zulüm bitene kadar, her gün bu standları sürdüreceğiz Ve buradan, Gazze'ye dağıtılmak üzere, yemek parası ve su parası göndermeye, ZULÜM BİTENE KADAR devam edeceğiz. Sizleri, tüm dostlarınızı buraya davet etmenizi istiyoruz. Yaptığımız her çalışma, buradaki her küçük harcama, Gazeye, su ve yemek olarak gitmektedir. Verilen yemekler ve dağıtılan sular sosyal medyamızda, günlük düzenli video ve fotoğraflarla paylaşılmaktadır. Bu çağrı ve davetle, açıklamamıza son veriyoruz  Katılımınızdan dolayı çok teşekkür eder Rabbim programımıza hayırlara vesile eylesin.
Programda, basın açıklaması şiirler, ezgiler, 20 kişiye çekilişle Gazze ödülleri ve en son bir gazzeli aile aşçılığı ile Gazze pilavı ikramı yapıldı

Basın açıklamasını Kübranur Yardım yaptı

Açıklama da Kübranur Yardım şunları söyledi

Değerli dostlar;
Gazze'de gerçekleştirilen vahşi soykırım ile açlığın ve susuzluğun, bu anlamda çaresizliğin, son seviyesi olan, 5. Seviyede haftalardır ama değişen hiçbirşey yok . Gazze'de açlık ve susuzluktan masum siviller, çocuklar, bebekler, artık bir bir can veriyor! 
Masum bebekler, bir yudum süt bile içemeden, dünyaya veda ediyor!
Bu durum, bütün insanlık için, bir utanç, silinmeyecek bir alın karasıdır!
Gazze’de zavallı çocuklar,  her nimetin ikram edildiği, cennet hayali ve rüyalarıyla ölümü beklemektedirler
Bu utançtan kurtulmak için, harekete geçmek, herkesten önce bizim sorumluluğumuzdur!
Zira o topraklarda, en son düşen sancak bizim sancağımızdı! insani, vicdani, imani sorumlulukların yanında, bir de tarihi sorumluluk taşıyoruz.
Gönül coğrafyasında, sınırların olmaz. O yüzden mezarlıklarıyla, Çanakkale’de cesedi bulunabilen, 53 Filistinli kardeşimizin, 10 tanesi de Gazze’lidir.

Dünyada vicdan sahibi halkların çığlıklarına rağmen, kocaman 2 milyarlık müslüman coğrafyasında, bir avuç, 2 milyonluk Gazze’ye yetişemiyoruz
Bu vicdan haykırışına sözlü olarak eşlik eden, duyarlı tüm dostların, bunun ötesine geçmesi gerekiyor! 
Zira sözün, kınamanın ve lanetlemenin, sonuçta hiçbir anlam ifade etmediğini, iki yıllık süreçte çok iyi anladık. Siyonist ve terör devleti İsrail, hiçbir tepkiye ve uluslar arası mahkemelere, uluslar arası kuruluşların çağrılarına, kulak asmadan, vahşete devam etmektedir.
Değerli dostlar,
Filistin topraklarında, asırlarca huzur ve adaleti temin etmiş, şerefli bir milletin evlatları olarak, sessiz kalmamalıyız. Bugün Avrupada, halkların ve üniversiteli öğrencilerin gösterdiği tepkiler, travmanın sonuçlarını görmek açısından yeterli değil midir?
Hani,
Komşusu açken, tok yatan bizden değildir
Yine,
Dünyanın öbür ucundaki Müslümanın, ayağına batan dikenin acısını hissetmezseniz, kamil manada iman etmiş olamazsınız 
Yine,
Zulme rıza zulümdür 
yine, haksızlık karşısında susan dilsiz şeytandır 
Yine, mü’minler bir binanın yapıtaşları gibidir diyoruz değil mi? Nerede?
Ama şu hadisi de hatırlamamız gerekiyor. “Faydasız ilimden, korkmayan kalpten, dünyaya doymayan nefisten Allah’a sığınırım”… Ne güzel söylemiş peygamberimiz(as)

2 milyarlık islam alemi, tükürse tükrüğümüzde, boğarız zalimleri…
Sesimizi gür seda ile çıkarsak, kaçacak yer ararlar…
Boykotu tam anlamıyla yapabilsek, açlığa onlar mahkum olurlar…

Açlıktan, susuzluktan, can veren kardeşlerimize, bir yudum su, bir lokma ekmek ulaştıramayacak kadar aciz olmamalıyız!. Gazze'ye, su ve yemek yardımlarını ulaştıran pek çok güvenilir gönüllü kuruluşlar var, biliyorsunuz. 
Mısır refah kapısı kapalı ve İsrailin vicdanına bağlı açılıyor olabilir…
Unutmayın sadece girişler bundan ibaret değil..
. İsrailin oluşturmak istediği, “yardımlar ulaşmıyor” algısına, bilerek ve bilmeyerek, destek olmayalım. Ayrıca fırsattan istifade insanları dolandıran yerlere de dikkat edelim.
İyi biliyoruz ki, Gazze'ye yardım ulaştırmak, Gazze'deki soykırıma son vermek, insani, vicdani, imani bir görev ve milletimizin onur mücadelesidir. Kararlı çalışmalar ve sürdürülebilir planlarla, bu insanlık dramına son vermeye yönelik, pek çok şey yapılabileceğini biliyor ve sürekli bunları paylaşıyoruz.
Siyonist vahşetin, adım adım yayıldığını ve nihai olarak bizim ülkemizi hedef aldığını görüyor ve biliyoruz!
Bu vahşete set olacak, duyarlılık çalışmalarının, iş işten geçmeden, artırılması gerekiyor! israil terör devleti, tüm insanlık için, özellikle bizim 23 ilimizi kapsayan büyük planlarından dolayı, büyük bir tehdittir.

Dostlar, iyi biliyoruz ki,
Mehmet Akif’in sözüyle   "Girmeden Tefrika bir millete, düşman giremez; Toplu vurdukça yürekler, onu top sindiremez." 
Kulaklarımıza gelen ve yayılan, Allah için yapılan bir çalışmada,  değil ona gölge olmak, engellemek, zayıf düşürmek, dedikodu, gıybet, iftirayla uğraşmak ancak acizlerin ve bilmeden zalimlere destek olanların işidir. Her duyarlı insanımızın bu çalışmalara ve çağrılara sahip çıkması, insani ve vicdani bir zorunluluktur.
Çok önemli konulardan biri de,
Bizler, yöneticilerimizin, gündemi iyi takip etiğinin farkındayız ve dengeleri, özellikle sonrasını düşünerek, adımlar atmaya çalıştığının farkındayız…
Bu konuda, daha fazlasını da, Gazze’nin, içler acısı durumuna bakarak, sabırsızlıkla bekliyor ve istiyoruz..
Çok önemli bir konu da, işi, sorumluluğu, sadece yöneticilere bırakmak ve beklemek, yine bir Yahudileşme tamayülüdür ve davranışıdır. Gönüllü kuruluşların ve duyarlı insanların da pek çok şey yapabileceğine dair inancımız ve umudumuzu da korumaktayız.

Örneğin boykot konusunda, şu duyarlılığı Rabbimizin Hud Suresi 113 teki çağrısını bilmeyen kalmamalıdır
 “Zalimleri destekleyerek,  yanında olmayın; sonra, ateş sizi de yakar. Allah'tan başka dostlarınız olmadığına göre, bir yerden yardım da göremezsiniz!”
Bu azab ve ateş,  her markete girdiğimizde, yüreklerimizde olmalı. Zira aynı zamanda her boykot alış verişi, Gazzeye atılan bir kurşundur.

Değerli dostlar,
Allah bizlerin eliyle, mazluma yardım etmek ister. Gökten zembille değil. Tarih boyunca da böyle olmamış mıdır?
Hatırlayın Nisa 75 te Rabbimiz,
Size ne oluyor ki, Allah yolunda, baskı ve zulüm altına alınıp, çaresiz bırakılarak: “Rabbimiz! Ahâlisi zâlim olan şu memlekette, bizi kurtar. Bize tarafından bir sahip gönder, bize katından bir yardımcı yolla!” diye, yalvarıp duran zavallı erkekler, kadınlar ve yavrular uğrunda mücadele etmiyorsunuz?

Hele bir de biliyoruz ki, Gazze’liler bizlere haklarını helal etmediklerini, çaresizlikten o zor hesap gününde davacı olacaklarını ağlayarak söylüyorlar haykırıyorlar.
O GÜN  MAHŞER GÜNÜ, HESAP GÜNÜ, gerçekten çok ağır ve zor olacak, nasıl dayanacağız, ne diyeceğiz, ne yapacağız…

Hepimizin işleri var, ailesi var, öncelikleri var, kimisinin tatili var…
Allah, bizlere inşirah suresinde, yorulduğunda, başka bir işe devam ederek dinlen buyurur ve boş boş durmayı, tembelliği, ataleti yasaklar… 
O yüzden onu bunu bahane ederek, duyarlılıktan geri durmayalım. Birde biliyorsunuz, açıkça Muhammed Suresi 7 de de, “siz Allah’a yardım ederseniz, şüphesiz, size de, tüm işinizde, Allah yardım eder buyurur”
 
Rabbimizin kulaklarımıza küpe olacak, beynimizi zonklatacak, Tevbe 24 deki ayeti/işareti hatırlatmak istiyorum
 “De ki: "Babalarınız, çocuklarınız, kardeşleriniz, eşleriniz, hısım akrabanız, kazandığınız mallar, zarara uğramasından korktuğunuz, işiniz ve ticaretiniz, hoşlandığınız yerler ve meskenler, size Allah'tan, Elçisinden ve Allah yolunda koşmaktan (fedakârlık yapmaktan) daha sevgili ise artık, Allah emrini getirinceye kadar bekleyin!"  Çünkü Allah, yoldan çıkan topluluğu doğru yola ulaştırmaz”

SÖZ ÇOKTAN TÜKENDİ, HEMEN HAREKETE GEÇME ve yapabileceğimiz her ne varsa uygulamaya geçme zamanıdır.
Değerli dostlar, 
Çok şey yapabileceğimizin bilincinde olarak, zulüm bitene kadar, her gün bu standları sürdüreceğiz
Ve buradan, Gazze'ye dağıtılmak üzere, yemek parası ve su parası göndermeye, ZULÜM BİTENE KADAR devam edeceğiz. Sizleri, tüm dostlarınızı buraya davet etmenizi istiyoruz. Yaptığımız her çalışma, buradaki her küçük harcama, Gazeye, su ve yemek olarak gitmektedir. Verilen yemekler ve dağıtılan sular sosyal medyamızda, günlük düzenli video ve fotoğraflarla paylaşılmaktadır.
Bu çağrı ve davetle, açıklamamıza son veriyoruz 
Katılımınızdan dolayı çok teşekkür eder Rabbim programımıza hayırlara vesile eylesin.

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve kureselakdeniz.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.