deneme bonusu grandpashabet güncel adres betpark süperbetin giriş betebet bets10 Matadorbet vdcasino tipobet giriş onwin giriş deneme bonusu veren siteler 2023 giriş onwin grandpashabet grandpashabet

Bahçeli: Türkler ile Kürtlerin birbirini sevmesi farzdır

Isparta 26.10.2024 - 17:15, Güncelleme: 26.10.2024 - 17:15
 

Bahçeli: Türkler ile Kürtlerin birbirini sevmesi farzdır

<

Bahçeli, Türk Akademisi Siyasi Sosyal Stratejik Araştırmalar Vakfı (TASAV) tarafından parti genel merkezinde düzenlenen "Vefatının Yüzüncü Yılında Ziya Gökalp" başlıklı sempozyumda konuştu. Gökalp'in, "Türkçülüğün, Türk milletini yükseltmek ideali olduğunu" açıkladığına işaret eden Bahçeli, kendisinin, milli kültür tarifi ve medeniyet tasviriyle Türk düşünce hayatına damga vurduğunu kaydetti. Bahçeli, şöyle devam etti: "Şu sözler merhum düşünürümüze aittir, 'Türklerle Kürtler bin yıllık bir ortak din, ortak tarih ve ortak coğrafya sonucunda maddi ve manevi bakımlardan birleşmişlerdir. Bugün ise ortak düşmanlar ve ortak tehlikeler karşısında bulunuyorlar. Bu tehlikelerden ancak ortak bir kararlılıkla kurtulabilirler. O halde büyük bir inançla diyebiliriz ki, Türkler ile Kürtlerin birbirini sevmesi her iki taraf için hem dini hem de siyasi bir farzdır. Kürtleri sevmeyen bir Türk varsa Türk değildir. Türkleri sevmeyen bir Kürt varsa Kürt değildir" Hiç kimsenin kendileriyle Türklüğe hizmet kulvarında, milletseverlik ve vatanseverlik yarışına girmemesi gerektiğini vurgulayan Bahçeli, şöyle devam etti: "Bunlar, altından kalkamayacakları, hayat ve siyaset mazisiyle ispat edemeyecekleri söz düellolarına, siyasi şovlara, iplikçi kavgalarına, yağlı urgan ölçüştürmeye heves etmesinler. O bayağı heveslerini kursaklarında teker teker bırakır, burunlarından fitil fitil getiririz. Makam ve mevki için vicdanını satanları adam yerine bile koymayız. Yeri gelir nesilden nesile geçerek bize emanet edilen Yesevi elini uzatır, Yunus tebliğini yapar, Mevlana hoşgörüsünü gösteririz, yeri gelir yumruğumuzu tuğ diye havaya kaldırır, çetin hesabı en ağır düzeyde göresiye kadar bir daha da indirmeyiz. İndirdiğimiz zaman da sadece ve sadece hainlerin kafasının kırılacağı andır. Bu kategoriye girenler sağduyulu tavrımızı yanlışa yormasınlar. Sınır ihlali, sinir ihlali, sabır ihlali yapmaktan kötürüm emel sahiplerinin derhal ve ciddiyetle sakınması iç barış ve siyasi huzur adına temennim, hatta uyarımdır." Bahçeli, dün müstevlilerin yapamadığını, bugün terör örgütlerini sahaya süren siyonist azgınlık ve küresel emperyalist alçaklığın asla başaramayacağının altını çizerek, "Milli sanayimize, tetikçi katilleriyle saldıranların çabası boşunadır, bu hususta gece gündüz çalışıp düşman odakları deliye çevirmek, kanlı eylemleri püskürtüp yükseldikçe yükselmek milli vazifemizdir. Soykırımcıların demir kubbeleri varsa bizim de iman dolu göğsümüz gibi serhaddimiz vardır." dedi. "Parçalanmayacağız, şirret terör yuvalarını paramparça edeceğiz" Gece saatlerinde İsrail'in misilleme bahanesiyle, İran'ın Tahran, Huzistan ve İlam eyaletlerine düzenlediği hava saldırısının yalnızca taktik, stratejik ve nokta hedefli bir operasyon olduğuna dikkati çeken Bahçeli, şunları söyledi: "Bunun yanı sıra Orta Doğu'daki muhtemel kanlı ve kesif boğuşmanın test safhası, deneme tahtasıdır. İran'ın vurulması, bölgesel refleksleri, doğacak irili ufaklı tepkileri, tırmanan gerilim hatlarını kontrol edecek eylemsel simülasyondur. Adım adım vatanımıza ulaşacak ve musallat olacak Davut Koridoru'nu aktife etmek için fırsat kollayanların ABD destekli İran saldırısı ara bir istasyondur. İran'a yapılan saldırıyı kınıyorum. Milli güvenliğimizin pamuk ipliğine bağlı olmaması için birliğimizi ve dirliğimizi güçlendirip ayrık otlarını temizlememizi acilen zorunlu görüyorum. Yedi düvel karşısında çözülmeyen, başını eğmeyen, teslim olmayan Türk milleti aynı iradeyi, aynı inancı, aynı ihtişamı, aynı iflahı, aynı ifhamı topluca yine ve yeni baştan gösterecektir. Dağılmayacağız, şer odaklarını dağıtacağız. Parçalanmayacağız, şirret terör yuvalarını paramparça edeceğiz. Bölünmeyeceğiz, aksine hizmet edenleri ise affetmeyeceğiz. Cihanşümul bir imparatorluk kaybettik, milli ve üniter Türkiye Cumhuriyeti'ni kaybetmeyeceğiz. Bunun için birbirimize canı gönülden sarılacağız. Ayrışmayı dileyenleri sukutu hayale uğratacağız. Düşmanı vatandan temizleyip, Cumhuriyeti ilan etmiştik. Şimdi terörün kökünü kazıyıp Türk ve Türkiye Yüzyılını barış, huzur, güvenlik, kalkınma, zenginleşme ve refah yüzyılı yapacağız." "Lütfen uyanık olalım" Merhum Ziya Gökalp'in asıl gaye ve isteğinin bu olduğunu vurgulayan Bahçeli, "Birbirimize girerek düşman sevindirmeyeceğiz." diye konuştu. Bahçeli, 1922'de Tunceli Mebusu Diyap Ağa'nın TBMM'deki, "Hepimiz biriz, kardeşiz. Ama düşmanlar bizi birbirimize düşürmek için tuzaklar kuruyorlar. Sen şöylesin, ben böyleyim, diye hile yapıyorlar. Ne yapsalar nafile. Aslımız, neslimiz hep birdir. Biz hep kardeşiz." ve Bitlis Mebusu Yusuf Ziya Bey'in, "Efendiler, bendeniz Kürt oğlu Kürt'üm. Biz Kürtler, Avrupa'nın Sevr paçavrasıyla verdiği hakları, hukukları ayaklarımızın altında çiğnedik. Türklerle beraber kanımızı döktük ve onlardan ayrılmadık. Ayrılmak istemedik. Hiçbir zaman da istemeyeceğiz." sözlerini anımsatarak, şunları kaydetti: "Siyonist terör çetesi Anadolu'yu çevrelemek maksadıyla küresel cinayet ve rezalet mekanizmasında toplaşan diğer Türkiye düşmanlarını yedeğine alarak üzerimize gelmeyi planlıyor. Gazze'yi yurdumuza taşımak istiyorlar. Bunun için istihbarat tezgahlarına, kapalı devre oyunlara ve işbirlikçi tahriklerine müracaat ediyorlar. Lütfen uyanık olalım, birbirimizden kopmamız projelendiriliyor. Birbirimize yüz çevirmemiz, surat asmamız, el uzatmak yerine yumruk sıkmamız dayatılıyor." Bu kanlı mesaj ayaklarımızın altında çiğnenmiştir" TUSAŞ'a yönelik terör saldırısına değinen Bahçeli, konuşmasını şöyle sürdürdü: "23 Ekim 2024 Çarşamba günü, Kahramankazan'daki TUSAŞ tesislerine yapılan terör saldırısı PKK/YPG/PYD'nin kimlerin maşası olduğunu açıklıkla gözler önüne sermiştir. PKK, Türk'ün de, Kürt'ün de, hatta yaşayan her canlının da düşmanıdır. Bölücü terör örgütü PKK'nın efendileri, Sayın Cumhurbaşkanımızın BRICS toplantısına katıldığı gün, bizim de salı günkü tarihi çıkışımızın hemen ardından Türkiye'ye terör baronlarının talimatıyla kanlı mesaj vermişlerdir. Bu kanlı mesaj ayaklarımızın altında çiğnenmiştir. Suriye'den sızan hainler imha edilmişler, şehitlerimizin acısıyla sızlayan gönüller teröre karşı tek ses olmuşlardır. Teröristler ile onları üzerimize salan muhasım unsurlar sonuç alamayacaklar, Türkiye'yi geçemeyecekler, yolumuzdan ve mücadele kararlılığımızdan geri çeviremeyeceklerdir. Kaderimiz, bin yıllık kardeşliğimizdir. Kavlimiz milli varlığımızın mukavemeti, Türkiye ve Türk milleti ortak paydasında inanç ve iman birliğiyle kenetlenme muktedirliğidir." "Milli emanetler asla zedeletilmeyecek" Merhum düşünürün fikir temellerini kazdığı Türkiye Cumhuriyeti'nin milli egemenliğe dayanan dev bir hamle, uzun savaşlar döneminin taçlanmış nihai aşaması olduğunu ve 100 yılı geride bıraktığını belirten Bahçeli, Türk milletinin 29 Ekim 1923'te kutlu mazisinin en önemli stratejik kazanımlarından birini gerçekleştirdiğini, içteki ve dıştaki art niyetli odaklara asla fırsat vermeyeceğini güçlü iradesiyle ortaya koyduğunu söyledi. Türkiye Cumhuriyeti'nin, şehit kanlarıyla, savaş meydanlarındaki kahramanlıklarla ve fedakarlıklarla vücut bulduğunu, bu haliyle sonsuza kadar yaşamayı da ziyadesiyle hak ettiğini ifade eden Bahçeli, şunları söyledi: "Tarihteki sayısız badireyi geçerek, tuzakları bozarak yolunda kararlı adımlarla yürüyen Türk milleti, Cumhuriyetle birlikte ileriye, daha ileriye, çok daha ileriye erişme azmini göstermiştir. Milli Mücadele'nin her safhasında, sahip olunan manevi kuvvet ve direncin yegane kaynağı Türk milletinin var oluşuna duyulan bağlılık, sadakat ve sarsılmaz inanç olmuştur. Türkiye Cumhuriyeti'nin yeni yüzyılının ilk yıl dönümünde, tarihimizin derinliklerinden süzülüp bugünlere ulaşan milli emanetler asla zedeletilmeyecek, hiçbir zaman da zaafa uğratılmayacaktır. Bu duygu ve düşüncelerle, büyük Türk milletinin 29 Ekim 2024 Salı günü karşılayacağımız Cumhuriyet Bayram'ını gönülden kutluyor, ilk Cumhurbaşkanımız Gazi Mustafa Kemal Atatürk başta olmak üzere, TUSAŞ tesislerinde şehit olan kardeşlerimize ve tarihin her döneminde mücadeleleriyle öne atılıp şehit düşen kahramanlarımıza, elbette büyük düşünürümüz Ziya Gökalp'e Cenab-ı Allah'tan rahmetler niyaz ediyorum. TUSAŞ'taki hunhar terör eyleminde yaralanan ve hala tedavi altında bulunan kardeşlerimize şifalar diliyorum. Yeni yüzyılda terörsüz Türkiye'ye, huzurlu Türkiye'ye, müreffeh ve muasır Türkiye'ye hep beraber ve el ele ulaşacağımıza inanıyorum. Sayın Cumhurbaşkanımızın, terörü kaynağında yok etme, terör devletinin kurulmasını engelleme mücadelesinde sonuna kadar yanında olacağımızın bir kez daha ve kararlı şekilde ilanını yapıyorum." Bahçeli, konuşmasının ardından Ziya Gökalp'in el yazması eserleri, fotoğrafları ve şiirlerinin yer aldığı sergiyi gezdi.
<

Bahçeli, Türk Akademisi Siyasi Sosyal Stratejik Araştırmalar Vakfı (TASAV) tarafından parti genel merkezinde düzenlenen "Vefatının Yüzüncü Yılında Ziya Gökalp" başlıklı sempozyumda konuştu.

Gökalp'in, "Türkçülüğün, Türk milletini yükseltmek ideali olduğunu" açıkladığına işaret eden Bahçeli, kendisinin, milli kültür tarifi ve medeniyet tasviriyle Türk düşünce hayatına damga vurduğunu kaydetti.

Bahçeli, şöyle devam etti:

"Şu sözler merhum düşünürümüze aittir, 'Türklerle Kürtler bin yıllık bir ortak din, ortak tarih ve ortak coğrafya sonucunda maddi ve manevi bakımlardan birleşmişlerdir. Bugün ise ortak düşmanlar ve ortak tehlikeler karşısında bulunuyorlar. Bu tehlikelerden ancak ortak bir kararlılıkla kurtulabilirler. O halde büyük bir inançla diyebiliriz ki, Türkler ile Kürtlerin birbirini sevmesi her iki taraf için hem dini hem de siyasi bir farzdır. Kürtleri sevmeyen bir Türk varsa Türk değildir. Türkleri sevmeyen bir Kürt varsa Kürt değildir"

Hiç kimsenin kendileriyle Türklüğe hizmet kulvarında, milletseverlik ve vatanseverlik yarışına girmemesi gerektiğini vurgulayan Bahçeli, şöyle devam etti:

"Bunlar, altından kalkamayacakları, hayat ve siyaset mazisiyle ispat edemeyecekleri söz düellolarına, siyasi şovlara, iplikçi kavgalarına, yağlı urgan ölçüştürmeye heves etmesinler. O bayağı heveslerini kursaklarında teker teker bırakır, burunlarından fitil fitil getiririz. Makam ve mevki için vicdanını satanları adam yerine bile koymayız. Yeri gelir nesilden nesile geçerek bize emanet edilen Yesevi elini uzatır, Yunus tebliğini yapar, Mevlana hoşgörüsünü gösteririz, yeri gelir yumruğumuzu tuğ diye havaya kaldırır, çetin hesabı en ağır düzeyde göresiye kadar bir daha da indirmeyiz. İndirdiğimiz zaman da sadece ve sadece hainlerin kafasının kırılacağı andır. Bu kategoriye girenler sağduyulu tavrımızı yanlışa yormasınlar. Sınır ihlali, sinir ihlali, sabır ihlali yapmaktan kötürüm emel sahiplerinin derhal ve ciddiyetle sakınması iç barış ve siyasi huzur adına temennim, hatta uyarımdır."

Bahçeli, dün müstevlilerin yapamadığını, bugün terör örgütlerini sahaya süren siyonist azgınlık ve küresel emperyalist alçaklığın asla başaramayacağının altını çizerek, "Milli sanayimize, tetikçi katilleriyle saldıranların çabası boşunadır, bu hususta gece gündüz çalışıp düşman odakları deliye çevirmek, kanlı eylemleri püskürtüp yükseldikçe yükselmek milli vazifemizdir. Soykırımcıların demir kubbeleri varsa bizim de iman dolu göğsümüz gibi serhaddimiz vardır." dedi.

"Parçalanmayacağız, şirret terör yuvalarını paramparça edeceğiz"

Gece saatlerinde İsrail'in misilleme bahanesiyle, İran'ın Tahran, Huzistan ve İlam eyaletlerine düzenlediği hava saldırısının yalnızca taktik, stratejik ve nokta hedefli bir operasyon olduğuna dikkati çeken Bahçeli, şunları söyledi:

"Bunun yanı sıra Orta Doğu'daki muhtemel kanlı ve kesif boğuşmanın test safhası, deneme tahtasıdır. İran'ın vurulması, bölgesel refleksleri, doğacak irili ufaklı tepkileri, tırmanan gerilim hatlarını kontrol edecek eylemsel simülasyondur. Adım adım vatanımıza ulaşacak ve musallat olacak Davut Koridoru'nu aktife etmek için fırsat kollayanların ABD destekli İran saldırısı ara bir istasyondur. İran'a yapılan saldırıyı kınıyorum. Milli güvenliğimizin pamuk ipliğine bağlı olmaması için birliğimizi ve dirliğimizi güçlendirip ayrık otlarını temizlememizi acilen zorunlu görüyorum. Yedi düvel karşısında çözülmeyen, başını eğmeyen, teslim olmayan Türk milleti aynı iradeyi, aynı inancı, aynı ihtişamı, aynı iflahı, aynı ifhamı topluca yine ve yeni baştan gösterecektir. Dağılmayacağız, şer odaklarını dağıtacağız. Parçalanmayacağız, şirret terör yuvalarını paramparça edeceğiz. Bölünmeyeceğiz, aksine hizmet edenleri ise affetmeyeceğiz. Cihanşümul bir imparatorluk kaybettik, milli ve üniter Türkiye Cumhuriyeti'ni kaybetmeyeceğiz. Bunun için birbirimize canı gönülden sarılacağız. Ayrışmayı dileyenleri sukutu hayale uğratacağız. Düşmanı vatandan temizleyip, Cumhuriyeti ilan etmiştik. Şimdi terörün kökünü kazıyıp Türk ve Türkiye Yüzyılını barış, huzur, güvenlik, kalkınma, zenginleşme ve refah yüzyılı yapacağız."

"Lütfen uyanık olalım"

Merhum Ziya Gökalp'in asıl gaye ve isteğinin bu olduğunu vurgulayan Bahçeli, "Birbirimize girerek düşman sevindirmeyeceğiz." diye konuştu.

Bahçeli, 1922'de Tunceli Mebusu Diyap Ağa'nın TBMM'deki, "Hepimiz biriz, kardeşiz. Ama düşmanlar bizi birbirimize düşürmek için tuzaklar kuruyorlar. Sen şöylesin, ben böyleyim, diye hile yapıyorlar. Ne yapsalar nafile. Aslımız, neslimiz hep birdir. Biz hep kardeşiz." ve Bitlis Mebusu Yusuf Ziya Bey'in, "Efendiler, bendeniz Kürt oğlu Kürt'üm. Biz Kürtler, Avrupa'nın Sevr paçavrasıyla verdiği hakları, hukukları ayaklarımızın altında çiğnedik. Türklerle beraber kanımızı döktük ve onlardan ayrılmadık. Ayrılmak istemedik. Hiçbir zaman da istemeyeceğiz." sözlerini anımsatarak, şunları kaydetti:

"Siyonist terör çetesi Anadolu'yu çevrelemek maksadıyla küresel cinayet ve rezalet mekanizmasında toplaşan diğer Türkiye düşmanlarını yedeğine alarak üzerimize gelmeyi planlıyor. Gazze'yi yurdumuza taşımak istiyorlar. Bunun için istihbarat tezgahlarına, kapalı devre oyunlara ve işbirlikçi tahriklerine müracaat ediyorlar. Lütfen uyanık olalım, birbirimizden kopmamız projelendiriliyor. Birbirimize yüz çevirmemiz, surat asmamız, el uzatmak yerine yumruk sıkmamız dayatılıyor."

Bu kanlı mesaj ayaklarımızın altında çiğnenmiştir"

TUSAŞ'a yönelik terör saldırısına değinen Bahçeli, konuşmasını şöyle sürdürdü:

"23 Ekim 2024 Çarşamba günü, Kahramankazan'daki TUSAŞ tesislerine yapılan terör saldırısı PKK/YPG/PYD'nin kimlerin maşası olduğunu açıklıkla gözler önüne sermiştir. PKK, Türk'ün de, Kürt'ün de, hatta yaşayan her canlının da düşmanıdır. Bölücü terör örgütü PKK'nın efendileri, Sayın Cumhurbaşkanımızın BRICS toplantısına katıldığı gün, bizim de salı günkü tarihi çıkışımızın hemen ardından Türkiye'ye terör baronlarının talimatıyla kanlı mesaj vermişlerdir. Bu kanlı mesaj ayaklarımızın altında çiğnenmiştir. Suriye'den sızan hainler imha edilmişler, şehitlerimizin acısıyla sızlayan gönüller teröre karşı tek ses olmuşlardır. Teröristler ile onları üzerimize salan muhasım unsurlar sonuç alamayacaklar, Türkiye'yi geçemeyecekler, yolumuzdan ve mücadele kararlılığımızdan geri çeviremeyeceklerdir. Kaderimiz, bin yıllık kardeşliğimizdir. Kavlimiz milli varlığımızın mukavemeti, Türkiye ve Türk milleti ortak paydasında inanç ve iman birliğiyle kenetlenme muktedirliğidir."

"Milli emanetler asla zedeletilmeyecek"

Merhum düşünürün fikir temellerini kazdığı Türkiye Cumhuriyeti'nin milli egemenliğe dayanan dev bir hamle, uzun savaşlar döneminin taçlanmış nihai aşaması olduğunu ve 100 yılı geride bıraktığını belirten Bahçeli, Türk milletinin 29 Ekim 1923'te kutlu mazisinin en önemli stratejik kazanımlarından birini gerçekleştirdiğini, içteki ve dıştaki art niyetli odaklara asla fırsat vermeyeceğini güçlü iradesiyle ortaya koyduğunu söyledi.

Türkiye Cumhuriyeti'nin, şehit kanlarıyla, savaş meydanlarındaki kahramanlıklarla ve fedakarlıklarla vücut bulduğunu, bu haliyle sonsuza kadar yaşamayı da ziyadesiyle hak ettiğini ifade eden Bahçeli, şunları söyledi:

"Tarihteki sayısız badireyi geçerek, tuzakları bozarak yolunda kararlı adımlarla yürüyen Türk milleti, Cumhuriyetle birlikte ileriye, daha ileriye, çok daha ileriye erişme azmini göstermiştir. Milli Mücadele'nin her safhasında, sahip olunan manevi kuvvet ve direncin yegane kaynağı Türk milletinin var oluşuna duyulan bağlılık, sadakat ve sarsılmaz inanç olmuştur.

Türkiye Cumhuriyeti'nin yeni yüzyılının ilk yıl dönümünde, tarihimizin derinliklerinden süzülüp bugünlere ulaşan milli emanetler asla zedeletilmeyecek, hiçbir zaman da zaafa uğratılmayacaktır.

Bu duygu ve düşüncelerle, büyük Türk milletinin 29 Ekim 2024 Salı günü karşılayacağımız Cumhuriyet Bayram'ını gönülden kutluyor, ilk Cumhurbaşkanımız Gazi Mustafa Kemal Atatürk başta olmak üzere, TUSAŞ tesislerinde şehit olan kardeşlerimize ve tarihin her döneminde mücadeleleriyle öne atılıp şehit düşen kahramanlarımıza, elbette büyük düşünürümüz Ziya Gökalp'e Cenab-ı Allah'tan rahmetler niyaz ediyorum. TUSAŞ'taki hunhar terör eyleminde yaralanan ve hala tedavi altında bulunan kardeşlerimize şifalar diliyorum.

Yeni yüzyılda terörsüz Türkiye'ye, huzurlu Türkiye'ye, müreffeh ve muasır Türkiye'ye hep beraber ve el ele ulaşacağımıza inanıyorum. Sayın Cumhurbaşkanımızın, terörü kaynağında yok etme, terör devletinin kurulmasını engelleme mücadelesinde sonuna kadar yanında olacağımızın bir kez daha ve kararlı şekilde ilanını yapıyorum."

Bahçeli, konuşmasının ardından Ziya Gökalp'in el yazması eserleri, fotoğrafları ve şiirlerinin yer aldığı sergiyi gezdi.

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve kureselakdeniz.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.