ANODEM Yörük Kültürünü Konuştu

Antalya Ortak Düşün Meclisi, son dönemlerin yükselen değeri ‘Yörük Kültürü’nü masaya yatırdı. Alanında uzman konuşmacıların yer aldığı toplantıda Yörük yaşamından renkli kesitler anlatıldı Antalya’da bir süre önce ’siyaset üstü’ anlayışla faaliyetine başlayan ve ayda bir kez toplanan Antalya Ortak düşün Meclisi’nin (ANODEM) yeni yılın ilk ayında gündemi Yörükler oldu. Antalya ve Toroslar'da Yörük-Türkmen izlerinin peşine düşen ANODEM’in bu toplantısının konukları ise araştırmacı Ali Aksüt, yazar Ali Çelik, Silifke Taşeli Vakfı başkanı ve Silifke Kent Konseyi eski Başkanı Rıfat Karaduman, ressam Nuri Sezen ile yazar ve aynı zamanda ANODEM üyesi Hasan Tülkay’dı. NOSTALJİ VE TARİH TURU Moderatörlüğünü Kepez bağımsız Meclis Üyesi Eşref Ural’ın yaptığı toplantıda ilk konuşmayı yapan, ANODEM üyesi de olan yazan Hasan Tülkay oldu. Tülkay, ANODEM olarak Türkiye paydasında, siyasi görüş, din, mezhep farkı gözetmeksizin, kavga etmeden tartışabilen, konuşabilen bir grup olduklarını ifade etti.Korkutelili emekli öğretmen-yazar Ali Çelik kendi yaşamından anılarla ‘Yörüklerin dünyası’ başlıklı bir sunum yaptı. Hikaye tadındaki anlatım toplantıda nostalji rüzgarları estirdi. Daha sonra söz alan Araştırmacı Ali Aksüt ise ‘Antalya Bölgesinde Tahtacı Türkmenler’ başlıklı sunumunda, ANODEM üyelerini bir tarih turuna çıkardı.  ANODEM’in siyaset dışında bir arayış içerisinde olduğunu belirten Aksüt, “72 milleti bir gözle görebiliyorsak, evrensel değerler etrafında birleşebiliyorsak eğer bir millet oluruz. Bunu becerebiliyorsak yarınlarımız güzel olur” dedi. ANLAMLI MESAJLAR VERİLDİ Toplantının konuklarından biri olan Silifke Taşeli Vakfı başkanı ve Silifke Kent Konseyi eski Başkanı Rıfat Karaduman da yaşadığı coğrafyadan örneklerle süslediği konuşmasında, Türkmenlik ve Yörük kültürünün son zamanlarda yükselen bir değer olduğuna dikkat çekerek, “”Bu yüzden Yörük-Türkmen derneklerinin sayısı bir hayli arttı. Bunların çoğu ne yazık ki bir siyasi ikbal peşinde. Keza hemşeri dernekleri de her geçen gün artıyor. Ben şahsen bu parçalı yapıyı benimsemiyorum. Hepimizin bir bütünün parçaları olduğu gerçeğini fark etmeliyiz” ifadesini kullandı.ANODEM üyesi Doç. Dr. Önder Bilgin de, “Yörüklük bir yaşam biçimidir ancak bu ‘millet’ kavramının önüne geçmemelidir” sözleriyle Karaduman’ı teyit etti. Konuk konuşmacılardan ressam Nuri Sezen ise Yörük yaşamından kesitleri yansıttığı resimlerinden oluşan görsel sunumla toplantıya renk kattı.