deneme bonusu grandpashabet güncel adres betpark süperbetin giriş betebet bets10 Matadorbet vdcasino tipobet giriş onwin giriş deneme bonusu veren siteler 2023 giriş onwin grandpashabet grandpashabet

Bu bitkiler evinizde bulunuyorsa dikkat! 'Faydaları saymakla bitmiyordu, kedimi öldürebileceğini hiç düşünmedim'

Genel 03.10.2022 - 22:04, Güncelleme: 03.10.2022 - 22:04
 

Bu bitkiler evinizde bulunuyorsa dikkat! 'Faydaları saymakla bitmiyordu, kedimi öldürebileceğini hiç düşünmedim'

Bitkiler evlerimize renk katıyor, şehir hayatının içinde doğa ile bağımızı sürdürmemize yardımcı oluyor. Ancak eğer bir evcil hayvanınız varsa evinize bitki...

Ev bitkilerinin evin estetiğine katkıda bulunmanın yanı sıra içinde bulundukları odanın havasını temizleyebilme ve kişilerin ruh halini iyileştirme gibi faydaları var. Son dönemde bitki tercihlerinde estetik kaygılar kadar bu faydalar da dikkate alınıyor. Ancak birçok yaygın tür evcil hayvanlar ve hatta çocuklar için çok zehirli olabiliyor. Bir bitki zehirlenmesi sebebiyle evcil hayvanını kaybeden Cengiz A. yaşadıklarını şöyle aktardı: “Eşim ve kızım çok istediği için bir evcil hayvan sahiplenmeye karar verdik. İş arkadaşlarımdan birinin kedisi doğum yapmıştı. Onun yavrularından birini sahiplendik. Yavruyu alıp eve getirdik ama ilk defa bir kedimiz olduğundan ne yapmamız gerektiğini pek bilmiyorduk. Bu sebeple sürekli evcil hayvanı olan kişilere sorular soruyor çevremizdeki deneyimlilerden yardım alıyorduk. Bu yardımlar tuvalet eğitimini nasıl vermem gerektiği gibi daha genel konulardaydı. Sahiplendikten bir hafta sonra kedimiz yoğun bir ishal yaşamaya başladı. Akşamları işten geldiğimizde evin bazı bölümlerine kustuğunu da görüyorduk. İshali henüz küçük olmasına bağladık. Kusmasının sebebinin ise kendini yalarken yuttuğu tüyleri çıkarma davranışı olduğunu söylediler. Kedinin bir hastalığı olabileceği de aklımızdan geçti elbette. O nedenle kediyi sahiplendiren arkadaşıma annede ve diğer yavrularda bir sorun olup olmadığını sordum. Arkadaşım diğer yavrularda bir rahatsızlık olmadığını belirterek bir veteriner hekime danışmamı tavsiye etti.  Götürdüğüm klinikte yapılan kontroller sonrası kedinin zehirlendiği ortaya çıkınca taşlar yerine oturdu. Kedi, eşimin çalışma odasında bulunan aloe vera bitkisini yemişti ve biz bunun bir risk oluşturduğunun bile farkında değildik. Faydaları saymakla bitmeyen bu bitkinin kedimin ölümüne sebep olacağını hiç düşünmemiştim. Veteriner hekime bunu anlattığımda çok geç kaldığımızı söyledi ve maalesef birkaç gün içinde kedimiz hayata gözlerini yumdu. Kedisi olan hiçbir arkadaşım bana aloe vera riskinden bahsetmemişti. Eminim çoğunun bundan haberi bile yoktu. Bense yaşadığımız bu acı kayıptan sonra evcil hayvanı olan veya hayvan sahiplenmeyi düşünen herkesi bu konuda bilgilendirmeye çalışıyorum.” Cengiz A. ve ailesinin yaşadığı kayıp gerçekten çok üzücü. Benzer olayların yaşanmasını önlemenin en güvenilir yolu ise bilgilenmekten ve çevremizdekileri de bilgilendirmekten geçiyor. Evcil hayvanlar neden ot yeme eğiliminde olur?Hangi ev bitkileri toksik özellik taşır?Evcil hayvanın bitki zehirlenmesi yaşadığı nasıl anlaşılır ve ne yapılmalıdır? Tüm bu önemli soruların ve daha fazlasının cevabını Balıkesir Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Fatih Satıl, Veteriner Hekim Azra Sipahioğlu ve Veteriner Hekim Altuğ Özer yanıtladı. KARINLARI AĞRIDIĞINDA OT YERLER AMA... Evcil hayvanların yeterince lifli gıda alamadıklarında ve karınları ağrıdığında ot yediklerini belirten Özer, “Ancak ot yemenin karın ağrılarına ve problemlerine iyi geldiği doğru değil. Aksine yedikleri çoğu bitki onlar için toksik olabilir. Özellikle de sokaktaki enfekte otları yiyen hayvanlarda rahatsızlıklar ortaya çıkar. Çünkü bu otların üzerinde çoğu zaman protozoal dediğimiz küçük mikroorganizmalar bulunuyor. Bu otları yiyen evcil hayvanlar mikroorganizmaları vücuda alıyor ve kanlı ishale varan ciddi problemler yaşayabiliyor” ifadelerini kullandı. Sipahioğlu ise hayvanların doğada genellikle bütün çiçek ve bitkilerin neye iyi geldiğini bildiklerini belirterek, “Yeşillik yeme ihtiyacı tamamen içgüdüseldir. Bunu vücutta biriken tüy yumaklarını atmak veya sindirimi hızlandırmak için yapabilirler. Ancak ev şartlarında bu güdüler törpülendi ve hayvanların bağışıklıkları değişti” dedi. Evcil hayvanların özellikle aloe vera gibi içi sıvılı bitkileri yeme isteklerinin sebebinin su ihtiyacını karşılamak olduğunu da vurgulayan Sipahioğlu, “Bu gibi sorunların ortaya çıkmaması için evcil hayvanı su içmeye teşvik edecek su şelalesi gibi ürünler kullanılabilir” diye konuştu. EVİNİZDE BU BİTKİLER VARSA DİKKAT! Ortamdaki zararlı maddeleri absorbe etme gibi ekolojik özelliklere sahip olan iç mekân bitkilerinin insanlar ve evcil hayvanlar üzerinde bazı toksik etkiler meydana getirebileceğini ifade eden Satıl, bu bitkileri tek tek sıraladı: Atatürk Çiçeği (Euphorbia pulcherrima) Atatürk çiçeğinin ürettiği özsu, evcil hayvanlarda ağız ve midenin tahriş olmasına neden olur. Kırmızı renkli çiçeklerinin açtığı dönemde zehirli etkisi ortaya çıkan Atatürk çiçeği, yapısında bulunan diterpen esterleri nedeniyle toksik olsa da ölümcül bir özelliğe sahip değil. Bitkinin yaprak ve tohumları sütlü bir madde içerir, bu madde temas ettiği yüzeylerde irritasyona neden olur. Evcil hayvanlarda orta derecede bir etkiye sahiptir. Klinik olarak sürekli dudakları yalama, deri, yüz, dudaklar ve burnun irritasyonu, kaşınan kırmızı gözler, ishal ve kusma görülür. Noel Kaktüsü (Schlumbergera sp.) Sahip olduğu toksik özellikler nedeniyle özellikle köpeklerde kusma, ishal, iştahta azalma ve depresyon belirtileri görülür. Kedilerde de çoğunlukla denge bozukluğu şeklinde belirtilere sebep olur. Difenbahya (Dieffenbachia sp.) Ağlayan çiçek olarak da bilinen ve evlerde çok sık karşımıza çıkan bu bitki hayvanlar için zehirlidir. Bitkinin yutulması halinde ağızda tahriş meydana gelir. Bitkide salya akıntısı, kusma ve yutma güçlüğü gibi sorunlara neden olan kalsiyum oksalat kristalleri vardır. Bitki terlemesiyle ortaya çıkan sudan da evcil hayvanların uzak tutulması gerekir. Siklamen (Cyclamen sp.) Bu bitkilerin yumru ve kök kısımları hayvanlar için en zehirli olan bölgeler olsa da bitkinin diğer kısımlarının yutulması da zehirlenmeye yol açabilir. Siklamen yutan evcil hayvanlarda çok şiddetli kusma, ishal, kalp ritminde artış, nöbet gibi belirtiler ortaya çıkabilir. Müdahale edilmemesi halinde hayati tehlike oluşabilir.   Fil Kulağı (Colocasia sp.) Tıpkı difenbahya gibi yutulması halinde ağızda tahriş meydana gelir. Bazı kültürlerde iyice pişirilip tüketilse de oldukça zehirli olan bu bitkiden özellikle evcil hayvanlar ve çocuklar uzak tutulmalı. Aloe Vera Tıbbi değeri olan aloe vera’nın gövdesindeki alonin evcil hayvanlar için toksik özellik taşır. Aloe vera'nın yutulması aşırı kusmaya, şiddetli ishale ve düşük kan şekerine neden olabilir. Deve Tabanı (Monstera deliciosa) Evlerde ve ofislerde yaygın olarak karşımıza çıkan bu bitki aslında oldukça zehirlidir. Yaprakları ve gövdesinde bulunan oksalat evcil hayvanların ağız, dil, boğaz ve dudaklarında acı verici bir yanmaya, deride kızarıklığa ve kaşıntıya neden olur. Salon Sarmaşığı (Epipremnum aureum) Zehirli çiçek türleri arasında yer alan salon sarmaşığı, kedi ve köpekler tarafından yenecek olursa nefes almada zorluk, böbrek yetmezliği ve sonucunda da ölüme yol açabilir.   Evcil hayvanlar için toksik özelliğe sahip diğer türler de şöyle: -- Flamingo çiçeği (Anthurium scherzerianum) -- Paşa kılıcı -- Difenbahya türleri (Dieffenbachia maculata, Dieffenbachia seguine) -- Ejderha bitkisi olarak bilinen türler (Dracaena deremensis, Dracaena fragrans massengena, Dracaena marginata) -- Barış çiçeği (Spathiphyllum wallisii) -- Avize çiçeği olarak da bilinen yuka (Yucca aloifolia) Bursa’da gerçekleştirilen bir çalışmada, iç mekân bitkisi olarak değerlendirilen türlerin toksik özellikleri incelendi. Çalışma sonucunda en çok satılan iç mekân bitkilerinin sadece yüzde 25,92’sinin toksik özellik taşımadığı, yüzde 70,37’sinin ise evcil hayvanlar üzerinde toksik etkiye sahip oldukları anlaşıldı. ZEHİRLENDİĞİNİ ANLAMAK OLDUKÇA KOLAY ‘Evcil hayvanımızın toksik bir bitkiden zehirlendiğini nasıl anlayabiliriz?’ sorusunu yönelttiğimiz Özer, “Kedi ve köpeklerin zehirlendiklerini anlamak tahmin edilenden çok daha kolay. Hızla genel durum bozulur, gözlerinde anlamsız bakışlar, arkasından salya akıtma, kusma, ishal, karın ağrısı, hatta baygınlık geçirme, nöbetler ve titremelerle devam edebilir. Akut zehirlenmelerde ilk bir iki saat oldukça önemli. Bu kısa süre içerisinde mutlaka bir veteriner hekime başvurulması gerekir” şeklinde uyarılarda bulundu.   KUSTURMA YÖNTEMİ KEDİLERDE DAHA ZOR UYGULANIYOR Herhangi bir zehirlenme belirtisi gösteren evcil hayvanların ilk olarak kusturulması gerektiğinin altını çizen Özer, “Eğer yutma refleksi varsa tuzlu su içirip mutlaka kusturmak gerekir. Eğer zehirlenme solunum yoluyla olmuş ve solunum güçlüğü varsa temiz havaya çıkarıp solunumu kuvvetlendirmek yoluna gidilmeli. Zehirlenme deri yolu ile olduysa da derideki bu bölgeyi ılık suyla yıkayabiliriz. Zehirlenme vakalarında genel olarak vücut sıcaklığı önce yükselip sonra düşer. Vücut sıcaklığı çok yüksekse soğuk kompreslerle düşürme yoluna gidilmeli. Sıcaklık düşmüşse hayvanımızı sarıp ısıtma yoluna gidebiliriz” diye konuştu. Sipahioğlu da kusturma yöntemine başvurulması gerektiğini söyleyerek, bir noktaya dikkat çekti: “Eğer hayvanınızın toksik bir bitkiyi yediğinden şüpheleniyorsanız, daha belirtiler bile ortaya çıkmadan ilk yapılacak şey veteriner hekime başvurmak olmalı. Kusturma yöntemi de sıklıkla uygulanıyor, ancak bu yöntem köpeklerde daha kolayken kedilerde çok daha zor. Bu sebeple kusturma işlemini de veteriner hekimin yapması çok daha mantıklı. Eğer uzun bir süre geçti ve zehir kana karıştıysa o zaman serum ve ilaç uygulamalarına gerekir.” EKŞİ ESANSLAR BİTKİLERDEN UZAK TUTAR Özer’in evde evcil hayvanı olmasına rağmen bitkilerinden de vazgeçemeyenler için bazı tavsiyeler de sıraladı: “Evcil hayvanları evdeki bitkilerden uzaklaştırmak için özellikle ekşi esanslı ürünler kullanılmalı. Çünkü kedi ve köpekler ekşi kokulardan hoşlanmazlar. Örneğin, elma spreyleri, kahve, portakal, sirke ya da limon kabuğu gibi ürünleri bitkilerin dibine koyarak evcil hayvanları bitkilerden uzak tutabilirsiniz. Başka bir çözüm olarak da çiçeklerin etrafını alüminyum folyolarla ya da yapışkan bantlarla kaplayabilirsiniz.” HIRÇIN KEDİLER İÇİN VALERİAN BİTKİSİ Evcil hayvanlar için toksik olan çok bitki olduğu gibi hiçbir zararı olmayan bitkilerin de bulunduğunu hatırlatan Özer, "Kedi otu (kedi nanesi), limon otu, meyan kökü, yonca gibi bitkiler, kediler için faydalıdır. Ayrıca zaten mamalarındaki yulaf, buğday, arpa gibi otlar da sindirimi kolaylaştırmak için bulunur. Bunun haricinde de Valerian bitkisi özellikle hırçın kedilerde, antidepresan ve sakinleştirici etkileriyle kullanılır" dedi.
Bitkiler evlerimize renk katıyor, şehir hayatının içinde doğa ile bağımızı sürdürmemize yardımcı oluyor. Ancak eğer bir evcil hayvanınız varsa evinize bitki...

Ev bitkilerinin evin estetiğine katkıda bulunmanın yanı sıra içinde bulundukları odanın havasını temizleyebilme ve kişilerin ruh halini iyileştirme gibi faydaları var. Son dönemde bitki tercihlerinde estetik kaygılar kadar bu faydalar da dikkate alınıyor. Ancak birçok yaygın tür evcil hayvanlar ve hatta çocuklar için çok zehirli olabiliyor.

Bir bitki zehirlenmesi sebebiyle evcil hayvanını kaybeden Cengiz A. yaşadıklarını şöyle aktardı:

“Eşim ve kızım çok istediği için bir evcil hayvan sahiplenmeye karar verdik. İş arkadaşlarımdan birinin kedisi doğum yapmıştı. Onun yavrularından birini sahiplendik. Yavruyu alıp eve getirdik ama ilk defa bir kedimiz olduğundan ne yapmamız gerektiğini pek bilmiyorduk. Bu sebeple sürekli evcil hayvanı olan kişilere sorular soruyor çevremizdeki deneyimlilerden yardım alıyorduk. Bu yardımlar tuvalet eğitimini nasıl vermem gerektiği gibi daha genel konulardaydı.

Sahiplendikten bir hafta sonra kedimiz yoğun bir ishal yaşamaya başladı. Akşamları işten geldiğimizde evin bazı bölümlerine kustuğunu da görüyorduk. İshali henüz küçük olmasına bağladık. Kusmasının sebebinin ise kendini yalarken yuttuğu tüyleri çıkarma davranışı olduğunu söylediler.

Kedinin bir hastalığı olabileceği de aklımızdan geçti elbette. O nedenle kediyi sahiplendiren arkadaşıma annede ve diğer yavrularda bir sorun olup olmadığını sordum. Arkadaşım diğer yavrularda bir rahatsızlık olmadığını belirterek bir veteriner hekime danışmamı tavsiye etti. 

Götürdüğüm klinikte yapılan kontroller sonrası kedinin zehirlendiği ortaya çıkınca taşlar yerine oturdu. Kedi, eşimin çalışma odasında bulunan aloe vera bitkisini yemişti ve biz bunun bir risk oluşturduğunun bile farkında değildik. Faydaları saymakla bitmeyen bu bitkinin kedimin ölümüne sebep olacağını hiç düşünmemiştim. Veteriner hekime bunu anlattığımda çok geç kaldığımızı söyledi ve maalesef birkaç gün içinde kedimiz hayata gözlerini yumdu.

Kedisi olan hiçbir arkadaşım bana aloe vera riskinden bahsetmemişti. Eminim çoğunun bundan haberi bile yoktu. Bense yaşadığımız bu acı kayıptan sonra evcil hayvanı olan veya hayvan sahiplenmeyi düşünen herkesi bu konuda bilgilendirmeye çalışıyorum.”

Cengiz A. ve ailesinin yaşadığı kayıp gerçekten çok üzücü. Benzer olayların yaşanmasını önlemenin en güvenilir yolu ise bilgilenmekten ve çevremizdekileri de bilgilendirmekten geçiyor.

Evcil hayvanlar neden ot yeme eğiliminde olur?Hangi ev bitkileri toksik özellik taşır?Evcil hayvanın bitki zehirlenmesi yaşadığı nasıl anlaşılır ve ne yapılmalıdır?

Tüm bu önemli soruların ve daha fazlasının cevabını Balıkesir Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Fatih Satıl, Veteriner Hekim Azra Sipahioğlu ve Veteriner Hekim Altuğ Özer yanıtladı.

KARINLARI AĞRIDIĞINDA OT YERLER AMA...

Evcil hayvanların yeterince lifli gıda alamadıklarında ve karınları ağrıdığında ot yediklerini belirten Özer, “Ancak ot yemenin karın ağrılarına ve problemlerine iyi geldiği doğru değil. Aksine yedikleri çoğu bitki onlar için toksik olabilir. Özellikle de sokaktaki enfekte otları yiyen hayvanlarda rahatsızlıklar ortaya çıkar. Çünkü bu otların üzerinde çoğu zaman protozoal dediğimiz küçük mikroorganizmalar bulunuyor. Bu otları yiyen evcil hayvanlar mikroorganizmaları vücuda alıyor ve kanlı ishale varan ciddi problemler yaşayabiliyor” ifadelerini kullandı.

Sipahioğlu ise hayvanların doğada genellikle bütün çiçek ve bitkilerin neye iyi geldiğini bildiklerini belirterek, “Yeşillik yeme ihtiyacı tamamen içgüdüseldir. Bunu vücutta biriken tüy yumaklarını atmak veya sindirimi hızlandırmak için yapabilirler. Ancak ev şartlarında bu güdüler törpülendi ve hayvanların bağışıklıkları değişti” dedi.

Evcil hayvanların özellikle aloe vera gibi içi sıvılı bitkileri yeme isteklerinin sebebinin su ihtiyacını karşılamak olduğunu da vurgulayan Sipahioğlu, “Bu gibi sorunların ortaya çıkmaması için evcil hayvanı su içmeye teşvik edecek su şelalesi gibi ürünler kullanılabilir” diye konuştu.

EVİNİZDE BU BİTKİLER VARSA DİKKAT!

Ortamdaki zararlı maddeleri absorbe etme gibi ekolojik özelliklere sahip olan iç mekân bitkilerinin insanlar ve evcil hayvanlar üzerinde bazı toksik etkiler meydana getirebileceğini ifade eden Satıl, bu bitkileri tek tek sıraladı:

Atatürk Çiçeği (Euphorbia pulcherrima)

Atatürk çiçeğinin ürettiği özsu, evcil hayvanlarda ağız ve midenin tahriş olmasına neden olur. Kırmızı renkli çiçeklerinin açtığı dönemde zehirli etkisi ortaya çıkan Atatürk çiçeği, yapısında bulunan diterpen esterleri nedeniyle toksik olsa da ölümcül bir özelliğe sahip değil. Bitkinin yaprak ve tohumları sütlü bir madde içerir, bu madde temas ettiği yüzeylerde irritasyona neden olur. Evcil hayvanlarda orta derecede bir etkiye sahiptir. Klinik olarak sürekli dudakları yalama, deri, yüz, dudaklar ve burnun irritasyonu, kaşınan kırmızı gözler, ishal ve kusma görülür.

Noel Kaktüsü (Schlumbergera sp.)

Sahip olduğu toksik özellikler nedeniyle özellikle köpeklerde kusma, ishal, iştahta azalma ve depresyon belirtileri görülür. Kedilerde de çoğunlukla denge bozukluğu şeklinde belirtilere sebep olur.

Difenbahya (Dieffenbachia sp.)

Ağlayan çiçek olarak da bilinen ve evlerde çok sık karşımıza çıkan bu bitki hayvanlar için zehirlidir. Bitkinin yutulması halinde ağızda tahriş meydana gelir. Bitkide salya akıntısı, kusma ve yutma güçlüğü gibi sorunlara neden olan kalsiyum oksalat kristalleri vardır. Bitki terlemesiyle ortaya çıkan sudan da evcil hayvanların uzak tutulması gerekir.

Siklamen (Cyclamen sp.)

Bu bitkilerin yumru ve kök kısımları hayvanlar için en zehirli olan bölgeler olsa da bitkinin diğer kısımlarının yutulması da zehirlenmeye yol açabilir. Siklamen yutan evcil hayvanlarda çok şiddetli kusma, ishal, kalp ritminde artış, nöbet gibi belirtiler ortaya çıkabilir. Müdahale edilmemesi halinde hayati tehlike oluşabilir.

 

Fil Kulağı (Colocasia sp.)

Tıpkı difenbahya gibi yutulması halinde ağızda tahriş meydana gelir. Bazı kültürlerde iyice pişirilip tüketilse de oldukça zehirli olan bu bitkiden özellikle evcil hayvanlar ve çocuklar uzak tutulmalı.

Aloe Vera

Tıbbi değeri olan aloe vera’nın gövdesindeki alonin evcil hayvanlar için toksik özellik taşır. Aloe vera'nın yutulması aşırı kusmaya, şiddetli ishale ve düşük kan şekerine neden olabilir.

Deve Tabanı (Monstera deliciosa)

Evlerde ve ofislerde yaygın olarak karşımıza çıkan bu bitki aslında oldukça zehirlidir. Yaprakları ve gövdesinde bulunan oksalat evcil hayvanların ağız, dil, boğaz ve dudaklarında acı verici bir yanmaya, deride kızarıklığa ve kaşıntıya neden olur.

Salon Sarmaşığı (Epipremnum aureum)

Zehirli çiçek türleri arasında yer alan salon sarmaşığı, kedi ve köpekler tarafından yenecek olursa nefes almada zorluk, böbrek yetmezliği ve sonucunda da ölüme yol açabilir.

 

Evcil hayvanlar için toksik özelliğe sahip diğer türler de şöyle:

-- Flamingo çiçeği (Anthurium scherzerianum)
-- Paşa kılıcı
-- Difenbahya türleri (Dieffenbachia maculata, Dieffenbachia seguine)
-- Ejderha bitkisi olarak bilinen türler (Dracaena deremensis, Dracaena fragrans massengena, Dracaena marginata)
-- Barış çiçeği (Spathiphyllum wallisii)
-- Avize çiçeği olarak da bilinen yuka (Yucca aloifolia)

Bursa’da gerçekleştirilen bir çalışmada, iç mekân bitkisi olarak değerlendirilen türlerin toksik özellikleri incelendi. Çalışma sonucunda en çok satılan iç mekân bitkilerinin sadece yüzde 25,92’sinin toksik özellik taşımadığı, yüzde 70,37’sinin ise evcil hayvanlar üzerinde toksik etkiye sahip oldukları anlaşıldı.

ZEHİRLENDİĞİNİ ANLAMAK OLDUKÇA KOLAY

‘Evcil hayvanımızın toksik bir bitkiden zehirlendiğini nasıl anlayabiliriz?’ sorusunu yönelttiğimiz Özer, “Kedi ve köpeklerin zehirlendiklerini anlamak tahmin edilenden çok daha kolay. Hızla genel durum bozulur, gözlerinde anlamsız bakışlar, arkasından salya akıtma, kusma, ishal, karın ağrısı, hatta baygınlık geçirme, nöbetler ve titremelerle devam edebilir. Akut zehirlenmelerde ilk bir iki saat oldukça önemli. Bu kısa süre içerisinde mutlaka bir veteriner hekime başvurulması gerekir” şeklinde uyarılarda bulundu.

 

KUSTURMA YÖNTEMİ KEDİLERDE DAHA ZOR UYGULANIYOR

Herhangi bir zehirlenme belirtisi gösteren evcil hayvanların ilk olarak kusturulması gerektiğinin altını çizen Özer, “Eğer yutma refleksi varsa tuzlu su içirip mutlaka kusturmak gerekir. Eğer zehirlenme solunum yoluyla olmuş ve solunum güçlüğü varsa temiz havaya çıkarıp solunumu kuvvetlendirmek yoluna gidilmeli. Zehirlenme deri yolu ile olduysa da derideki bu bölgeyi ılık suyla yıkayabiliriz. Zehirlenme vakalarında genel olarak vücut sıcaklığı önce yükselip sonra düşer. Vücut sıcaklığı çok yüksekse soğuk kompreslerle düşürme yoluna gidilmeli. Sıcaklık düşmüşse hayvanımızı sarıp ısıtma yoluna gidebiliriz” diye konuştu.

Sipahioğlu da kusturma yöntemine başvurulması gerektiğini söyleyerek, bir noktaya dikkat çekti:

“Eğer hayvanınızın toksik bir bitkiyi yediğinden şüpheleniyorsanız, daha belirtiler bile ortaya çıkmadan ilk yapılacak şey veteriner hekime başvurmak olmalı. Kusturma yöntemi de sıklıkla uygulanıyor, ancak bu yöntem köpeklerde daha kolayken kedilerde çok daha zor. Bu sebeple kusturma işlemini de veteriner hekimin yapması çok daha mantıklı. Eğer uzun bir süre geçti ve zehir kana karıştıysa o zaman serum ve ilaç uygulamalarına gerekir.”

EKŞİ ESANSLAR BİTKİLERDEN UZAK TUTAR

Özer’in evde evcil hayvanı olmasına rağmen bitkilerinden de vazgeçemeyenler için bazı tavsiyeler de sıraladı:

“Evcil hayvanları evdeki bitkilerden uzaklaştırmak için özellikle ekşi esanslı ürünler kullanılmalı. Çünkü kedi ve köpekler ekşi kokulardan hoşlanmazlar. Örneğin, elma spreyleri, kahve, portakal, sirke ya da limon kabuğu gibi ürünleri bitkilerin dibine koyarak evcil hayvanları bitkilerden uzak tutabilirsiniz. Başka bir çözüm olarak da çiçeklerin etrafını alüminyum folyolarla ya da yapışkan bantlarla kaplayabilirsiniz.”

HIRÇIN KEDİLER İÇİN VALERİAN BİTKİSİ

Evcil hayvanlar için toksik olan çok bitki olduğu gibi hiçbir zararı olmayan bitkilerin de bulunduğunu hatırlatan Özer, "Kedi otu (kedi nanesi), limon otu, meyan kökü, yonca gibi bitkiler, kediler için faydalıdır. Ayrıca zaten mamalarındaki yulaf, buğday, arpa gibi otlar da sindirimi kolaylaştırmak için bulunur. Bunun haricinde de Valerian bitkisi özellikle hırçın kedilerde, antidepresan ve sakinleştirici etkileriyle kullanılır" dedi.

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve kureselakdeniz.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.