Türkiye’nin perspektifinden Afganistan’da istihbarat savaşları
Türkiye’nin perspektifinden Afganistan’da istihbarat savaşları
Ömür Çelikdönmez!in yazısı...
Ömür Çelikdönmez!in yazısı...
Afganistan 19. Yüzyıl sonlarında 20. Yüzyıl başlarında Çarlık Sovyet Rusyası ile Birleşik Krallık/İngiltere arasında şiddetli nüfuz kavgalarına sahne oldu.
Bu küresel oyunu Mustafa Kemal Paşa ile Afganistan’a büyükelçi atadığı Medine Müdafii Fahrettin Paşa/Ömer Fahreddin Türkkan bozdu. Bu iki efsane isim Hindistan üzerinden Afganistan’a ve oradan da Tahran ve Bakü’ye inmek isteyen İngiltere’nin önünü Kabil’de kesti.
İngiliz istihbaratının, Müslümanların gözünde küçük düşürerek etkisizleştirmek amacıyla Sebataist ilan ettiği Mustafa Kemal Paşa, 20 Ağustos 1920’de Afganistan’a gönderdiği ilk Türk temsilci Abdurrahman Bey’le Emanullah Han’a yazdığı mektupta “İngilizlere karşı birlikte savaşalım” önerisinde bulunmuştu.
Daha sonra Ömer Fahreddin Türkkan Paşa‘yı Afganistan’a Büyükelçi atadı. Arabistan’da vazife yaptığı dönemde İngiliz ordusuna ve isyancı Araplara kök söktüren Medine Muhafızı Fahrettin Paşa başkanlığında Türk elçilik heyeti 19 Mart 1922 günü Ankara’dan hareket etti.
Trabzon, Batum, Bitlis, Bakü yoluyla 25 Mayıs’ta Afganistan’ın Herat kentine ulaştı, burada büyük bir törenle karşılandı. O tarihte Afganistan’da 200 kadar Türk subayı görev yapmakta, İngiliz ordusuna karşı savaşan Afgan ordusunu eğitmekte, sevk ve idare etmekteydi.
Mustafa Kemal Atatürk ve Medine Müdafii Fahrettin Paşanın Afganistan’a büyük önem verdiği görülüyor.
Medine eski Muhafızı Fahrettin (Türkkan) Paşa, Kabil’e Elçi olarak atanması ve 26 Haziran 1922-12 Mayıs 1926 tarihleri arasında görev yapması bunu göstermektedir.
Nitekim Türkiye Cumhuriyeti’nin, Afganistan’ı tahkimatı sayesinde İngilizler, Hindistan üzerinden Orta Asya’ya yayılamadığı gibi Tahran ve Bakü’ye de ulaşamadılar.
Afganistan İstihbaratını CIA kurdu İngilizler yönetti
Ulusal Güvenlik Müdürlüğü (NDS), Afganistan hükümetinin istihbarat teşkilatıydı. 2000’lerin başında ABD Merkezi İstihbarat Teşkilatı CIA’nın gözetimi altında kuruldu. İlk yıllarda finansman, eğitim ve yönlendirme CIA tarafından sağlandı. NDS,Afganistan’daki en az yolsuz ve en profesyonel güvenlik örgütlerinden biri olarak görülüyordu.
TRT dizisi Sakarya Fırat NDS’ye ilham oldu
NDS, istihbarat toplama ve analiz etmenin yanı sıra taktik operasyonlar yürütmek için paramiliter birimlere de sahipti. Ayrıca ‘yerel ayaklanmalar’ adı verilen yerel toplum savunma birimleri ve Sangorian gibi gizli birimler de kurmuştur.
Gizli birime Sangorian adı verilirken bir Türk dizisinden esinlenilmişti. Türk ordusunun terör örgütleriyle mücadelesini konu alan Sakarya Fırat dizisinden etkilendikleri anlaşılıyor. Sangorian Türkiye’deki Sakarya nehrinin Latince adı.
Asli ve gizli görevleri Taliban birliklerine ve mevzi gerisine sızmak olan Sangorian grub üyeleri Taliban savaşçılarına benzemek için uzun sakallarını uzatmışlar, Taliban tarzında siyah sarıklar takıyorlar ve hafif ve ağır silahlarla donatılmışlardı.
Sangorian grubu, Ocak 2016’da Ulusal Güvenlik Müdürlüğü’nün (NDS) desteğiyle kuruldu ve Helmand Eyaleti’nin başkenti Leşkergah’ın yanı sıra Nad-e-Ali, Gereşk ve Nawa bölgelerinde savaştılar. Artık yoklar . Muhtemelen bir kısmı operasyon için benzeştikleri Taliban içinde arazi oldular.
Peştunlar kullanışlı eleman
NDS üst düzey yöneticileri hep etnik Peştunlardan seçildi. Bu nedenle NDS Peştuca konuşanların çogunlukta oldukları, talimatları ABD ve İngiltere’nin verdiği bir İstihbarat örgütüydü. Örneğin son başkanı, Peştun kökenli Ahmad Zia Saraj, 2019’dan 2021’e kadar ABD’nin himayesindeki Afganistan İslam Cumhuriyeti’nin çöküşüne kadar NDS’nin son Genel Müdürüydü .
Onunla birlikte gazeteci kisvesinde Afganistani fellik fellik dolaşan Lynne O’Donnell ‘den söz edelim. O da Ahmad Zia Saraj gibi King’s College London mezunu. Lynne O’Donnell, 2009 ile 2016 yılları arasında, önce Fransız haber ajansı AFP ve dünyanın en büyük haber kuruluşu olan Associated Press için Kabil’de yoğun bir şekilde çalışan ön cephe multimedya büroları yönetmişti.
NDS’nin son genel müdürü Ahmet Zia Saraj da 2023’ten beri King’s College London da konuk profesör olarak görev yapıyor. Nasılda birbirlerini buluyorlar değil mi ?
Ahmad Zia Saraj lise mezuniyetini Kabil’deki Amani Lisesi’nde tamamladı ve Birleşik Krallık’taki Chartered Management Institute’tan stratejik yönetim ve liderlik alanında yüksek lisans aldı.
1947’de British Institute of Management olarak kurulan CMI, İkinci Dünya Savaşı’nın ardından İngiliz endüstrisinin yeniden inşasına yardımcı olmak için kurulmuş.
Enstitü ögrencilerini Privy Council tarafından 12 Şubat 2002’de verilen ve 1 Nisan 2002’de yürürlüğe giren Kraliyet Tüzüğü kapsamında Ödül Yetkili Statü ile sertifikalandırıyor.
2012’de Shrivenham’daki İleri Komuta ve Kurmay Kursu’na katıldı ve ardından 2013’te King’s College London’dan savunma çalışmaları alanında doktora tezini verdi.
Batılılar eğit donat ve kullan prospektüsünü iyi biliyor
ABD işgali döneminde Afgan istihbarat yapısı, koalisyon eğitmenleri ve danışmanlarından oluşan özel bir grubun akıl hocalığını ve yardımını gerektiren bir süreçte oluşturuldu. Amerikalıların ve müttefiklerinin Afgan istihbaratına donanım ve eğitim yardımları daha çok sinyal istihbaratında yoğunlaşmıştı. Ama bu kadar maliyetli yatırıma rağmen, tası tarağı toplayıp Afganistan’ı en azından görünürde terk ettiler.
Sinyal isbihratı geliştirildi
ABD ve müttefikleri Afganistan İstihbaratını dizayn ederken daha çok sinyal istihbaratında yoğunlaştılar. Afgan istihbaratının başarısına en büyük katkıyı sağlayan sistem, NIMS Ulusal Bilgi Yönetim Sistemi olarak lanse edildi.
ABD Ordusu’nun Dağıtılmış Ortak Zemin Sistemi’ne benzer şekilde, NIMS Afganistan genelindeki askeri birliklerin gerçek zamanlı istihbarat paylaşmasına olanak tanıyordu. Böylece karar vericilere bilgilendirilmiş ve zamana duyarlı kararlar alma yeteneği sağlıyordu.
Nitekim NIMS’in ilk versiyonu yalnızca temel bilgi paylaşım yetenekleri geliştiriyordu. İlk başlarda analitik araçlar ve hedeflemeye özgü modüller neredeyse yoktu.
Afgan istihbarat görevlileri karmaşık ve şeffaf bir hedefleme süreci geliştirmek için çabalarken, sistemin başlangıçtaki sınırlamalarını fark ettiler.
Koalisyon danışmanlarıyla yakın isbirliğiyle, Temmuz 2016’da birkaç değişiklik üzerinde beyin fırtınası yapıldı ve geliştirildi. İki aydan kısa bir sürede, talep edilen değişiklikler dahil edildi ve bu da Afganistan çapında gelişmiş bir hedefleme süreciyle sonuçlandı. Sürecin neredeyse her yönü kolaylaştırıldı ve basitleştirildi.
ScanEagle’den de söz edilmeli. Afganistan’ın ilk ve tek insansız hava aracı sistemi, kolordu düzeyindeki operasyonlara doğrudan destek sağlayan gerçek zamanlı FMV kabiliyeti sağlıyordu.
Afganlar için savaş alanında olumlu etkileri olan bir diğer ISR sistemi ise düşük seviyeli bir ses yakalama sistemi olan Wolfhound‘du. Ayrıca Afganistan’ın birçok yerinde Afganlar için muazzam bir ISR kabiliyeti sağlayan Kalıcı Gözetim Sistemi, hem aerostat balonlarından hem de bir tür zeplin yani hava ulaşım aracı, Hızlı Aerostat İlk Dağıtım (RAID) kulelerinden oluşuyordu.
Bahsetmeye değer son bir önemli istihbarat varlığı ANA GSG2’nin Ön Güvenilirlik Değerlendirme Tarama Sistemi (PCASS) programıdır. Bu poligraf programı, Afganların ANA ve Afganistan hükümeti genelinde hassas pozisyonları üstlenmeden önce uygun şekilde taranmasını sağlar.
Dün ve bugün Afgan İstihbaratınının yönetimi Peştunlarda.
GDI’nin doğrudan mevcut Afganistan İslam Emirliği lideri Hibatullah Akhundzada’ya hem dış hem de iç konularda istihbarat sağlıyor 15 Ağustos 2021’de Kabil’in düşüşünün ardından, İstihbarat Genel Müdürlüğü GDI, Taliban yönetimindeki Afganistan İslam Emirliği’nin istihbarat teşkilatına dönüştü.
Abdul Haq Wasiq, göstermelik şekilde gözaltına alınan bir önceki rejimin istihbarat başkanıAhmad Zia Saraj tarafından yeni görev alanı ve esas patronlarına hangi konularda ne gibi hizmet sunacakları hakkında bilgilendirildi.
ABD ve müttefikleri ile anlaşarak ,Ağustos 2021’de Taliban’ın iktidarı ele geçirmesinden bu güne altı yüz IŞİD üyesi, dört kaçırıcı, düzinelerce mafya ve diğer suçlu GDI tarafından tutuklandı. Başkada kayda değer nimaraları yok.
Taliban’ın hoşgörülü olma sözüne rağmen, GDI 2 Mart 2022’de Afgan medyasının, muhabirlere İslami değerlerle çelişmemesi gereken kurallar konusunda baskı yaparken, Taliban’ın “basın dostu” bir imajını göstermesi gerektiğini duyurdu. Hepsi o.
Abdul-Haq Wassiq
Abdul-Haq Wassiq, Peştun kökenli. 1971 yılında güneydoğudaki Gazni ilinde doğdu.BM tarafından onaylanmış üst düzey bir Taliban lideri olup, Taliban’ın 1996’dan 2001’e kadar Afganistan’ı ilk ele geçirmesi sırasında istihbarat genel müdür yardımcısı olarak görev yaptı.
Wassiq, iç soruşturmaları yönetmek, Usame bin Ladin ile ilgili olarak Taliban’ın Kabil’deki tüm faaliyetlerini denetlemek, El Kaide bağlantılı yabancı savaşçılarla ilişkileri sürdürmek ve El Kaide’nin eğitim kamplarını denetlemekten sorumluydu.
Wassiq, Kasım 2001’de ABD güçleri tarafından yakalanmış ve Ocak 2002’den Mayıs 2014’e kadar ABD Guantanamo Körfezi Gözaltı Merkezi’nde tutulmuştu. Katar’ın arabuluculuğunda esir alınan ABD’li Çavuş Bowe Bergdahl’ın karşılığında Katar’a transfer edilen beş üst düzey Taliban liderinden biriydi.
Paravan mı karavana mı?
Taliban’ın 15 Ağustos 2021’de Afganistan hükümetini ele geçirmesinin ardından Wassiq, 7 Eylül’de Taliban hükümetinin istihbarat şefi olarak atandı. Hakkani şebekesine mensup.
Taliban’ın 2021’de iktidara gelmesiyle kurulan Afganistan’ın yeni istihbarat teşkilatı, iç çekişmeler ve ülkenin istikrarsız güvenlik durumuyla boğuşurken kendini kanıtlamakta zorlanıyor ve teşkilatın şefi Abdul Hak Vasık’ı zor bir duruma sokuyor.
Sağı solu Peştun kim ebe ?
Yardımcıları da kendi gibi Peştun. İstihbarat Genel Müdürlüğü’nün vekaleten birinci yardımcısı, 2018’de ölen Taliban’ın yönetim konseyi üzerinde ciddi nüfuz sahibi, Celaleddin Hakkani‘nin oğlu, Sirajuddin Hakkani Tajmir Cevad, Afganistan’ın eski Batı destekli hükümetine karşı en kanlı saldırılardan bazılarından sorumlu tutulan grup içindeki güçlü bir ağ olan Hakkani örgütünün liderlerinden. Cevad, doğu Host eyaletinden bir Peştun etnik kökenine sahip.
İstihbarat Genel Müdürlüğü Vekili Yardımcısı Rahmetullah Najib Haji Najib Akhund. tam adı Mevlevi Rahmatullah Najeeb, namı diğer Necibullah Muhammed Cuma; Hacı Necib Mücahid. Kendisi doğu Logar eyaletindeki Ghilzai kabilesinden bir Peştun’dur.
Rahmatullah Najeeb’in doğum yeri Paktia eyaleti olarak bildiriliyor. Eylül 2021’de Najib, İstihbarat Müdürü Abdul Hak Vasık’ın emrindeki Tac Mir Cevad ile birlikte Afganistan İslam Emirliği İstihbarat Müdür Yardımcısı olarak atandı.
Taliban’ın askeri ve istihbarat komisyonlarının deneyimli bir üyesi olan Mawlawi Rahmatullah Najeeb, Mayıs 2024’ün sonlarında İçişleri Bakanlığı’nda idari işlerden sorumlu Bakan Yardımcısı görevini üstlendi. Mevcut görevinde, ulusal polis gücünün ve uzmanlaşmış polis birimlerinin yönetimini içeren geniş bir idari portföyü denetliyor.
Bu göreve gelmeden önce Rahmatullah Najeeb, Eylül 2021’den bu yana Taliban’ın ana istihbarat teşkilatı olan İstihbarat Genel Müdürlüğü’nde (GDI) İstihbarat İkinci Genel Müdür Yardımcısı olarak görev yapıyordu. Bu görevde, Taliban’ın istihbarat müdürlüğündeki idari portföyü denetlemişti.
1990’larda, Pakistan’ın Karaçi kentinde Taliban’ın Başkonsolosu olarak görev yaptığı ve ilk Taliban rejimi sırasında kuzey Belh eyaletini denetlemekten sorumlu olduğu bildirildi. 2001 olaylarının ardından Gazni ve Logar eyaletleri için gölge vali olarak görev yaptı. Birleşmiş Milletler yaptırım listesinde TAi.132 tanımıyla var.
Sıgır Çobanları Afganistanda
ABD, Pakistan ve Suudi Arabistan’daki destekçilerinin baskısı altında, Sünni gruplar 1989’da son Sovyet birlikleri ayrılırken Pakistan’da düzenlenen bir şurada (konsey) bir Afganistan Geçici Sürgün Hükümeti (AIG) kurdu.
ABD Merkezi İstihbarat Teşkilatı’nın (CIA) ve Pakistan askeri istihbaratının yardımıyla, mücahitler tarafından 1990’ın ikinci yarısında yeni askeri operasyonlar başlatıldı. İç savaş devam ederken, hem ordu hem de mücahit grupları içinde, çoğunluk Peştunlar ile Özbekler ve Tacikler gibi azınlık etnik gruplar arasında etnik bölünmeler ortaya çıktı.
Pakistan ve Türkiye’yi Afganistan’da bekleyen en büyük tehlike; Peştun milliyetçiliği…
Asya’nın merkezinde yer alan Afganistan’ın stratejik konumu, Orta Asya ile Güney Asya arasında köprü işlevi görmesinin yanısıra bölgenin politik ve stratejik denkleminde Afgan milliyetçilik hareketinin potansiyel gücünden dolayı büyük öneme sahip.
Afganistan’da en kalabalık etnik unsur olan Peştunlar, sadece Taliban içinde değil mevcut yönetimde de etkili. Çin ve İngiliz istihbaratının yol haritasını belirlediği, bazı ideolojik aparatlarla kışkırttığı Peştun milliyetçiliği, başta Türkmenler olmak üzere Özbekler ve Hazaralar gibi etnik toplulukları düşman olarak görüyor.
Afganistan’da Peştunlar ülkenin güney ve merkez bölgelerinde yoğun olarak bulunan ve ülke nüfusunun yarısına yakınına tekabül eden bir etnisite olarak biliniyor.Peştunlar Afganistan dışında Pakistan’ın Afganistan sınırındaki dağlık bölgelerde yaşıyorlar.
Peştun milliyetçiliğinin dikkat çeken ve rahatsızlık veren yönü ise Taliban ile bağlantıları. Taliban, her ne kadar çok etnikli bir örgüt görüntüsü verse de Pakistan’ın Peştun bölgesinden büyük bir destek görüyor. Ayrıca Peştun milliyetçiliğinin tarihinde Taliban ile yer alan ilişkiler de oldukça yoğun yaşanmış.
Pakistan, Peştun milliyetçiliğine kökten karşı ve bu uluscu yapılanmayı kendi bekasına yönelik büyük bir tehdit olarak algılamakta. Bu korkunun ve karşı olmanın Pakistan rejimi açısından haklı gerekçesi var çünkü Peştunlar, Pakistan’ın en büyük azınlık grubunu oluşturuyor.
Afganistan’ın “Büyük Peştunistan” ideali, Pakistan için yıkıcı sonuçlar ortaya çıkarabilir. Pakistan için şimdilik toprak bütünlüğü ve bekası adına Peştun milliyetçiliğinin bastırılmasında İslam ümmetciliği çare gibi.
Pakistan istihbaratının bu sebeple Peştunlardan oluşan Taliban hareketini de dini ideolojiler ile beslediği söylenebilir. Pakistan’ın Peştun milliyetçiliğini kontrol altında tutabilmek için İslamcılık üzerinden durdurma girişimi ne kadar süre işe yarayabilir ki?
Pakistan rejimi, toprak bütünlüğünü koruyabilmek için Peştun milliyetçiliğini İslamcı Taliban üzerinden konsolide ediyor. Bununla birlikte Pakistan’daki bazı Peştunlar, Afganistan’a katılma ya da bağımsız Peştunistan’ı kurma konusunda çokta istekli sayılmazlar.
Peştun kökenli siyasi liderlere karşı Tacikler ve Hazaralardan oluşan bir “Kuzey Koalisyonu” gerçeği, Peştun milliyetçiliğinin dini kisveli çatı örgütü Taliban yönetimini rahatsız ediyor.
Abdürraşid Dostum’un ön ayak olması ile Kuzey Koalisyonu liderleri zaman zaman Turan uluslarının gözbebeği Ankara’ya gelerek durum analizi yapıyorlar.
Ankara’daki iktidar seçkinleri, Türkiye’yi, “Turan uluslarının kalbi, beyni” gören “Kuzey Koalisyonu”nu dışlayarak Peştun milliyetçiliğinin silahlı gücü Taliban ile masaya oturursa ne olur?
Düşünmek bile istemiyorum!
Sarıklı sakallı, cübbeli şalvarlı Taliban yönetimi ve CIA
Merkezi İstihbarat Teşkilatı (CIA) Müdürü William J. Burns, Taliban’ın Ağustos 2021’de şehri ele geçirmesinden kısa bir süre sonra, ABD’nin ülkeden tahliyesini tamamlaması görüşmek üzere Kabil’de üst düzey Taliban yetkilisi, 1963 Uruzgan doğumlu Abdul Ghani Baradar Abdul Ahmad Turk/Abdul Ghani Baradar ile bir araya geldi.
Abdul Ghani Baradar Abdul Ahmad Turk/Abdul Ghani Baradar
Bu görüşmeden sonra 31 Temmuz 2022’de, Afganistan’daki savaşın sona ermesinden yaklaşık bir yıl sonra, bir CIA drone saldırısı, El Kaide lideri Eymen ez-Zevahiri‘yi Kabil’deki güvenli evindeyken öldürdü.
İnsansız hava aracı, Zevahiri güvenli evin balkonuna çıktığında ona iki adet RX9 Hellfire füzesi ateşlemişti. Sarıklı sakallı cübbeli, şalvarlı Taliban yönetimi; İslam kisvesine rağmen eski dava/yol arkadaşlarını sözde cihat ettikleri Amerikalı sığır çobanlarına kurban etmekten çekinmediler.
Taliban içinde Zevahiri çatlağı ve Hakkani grubu
Bu saldırıya verilen izin ABD ve Taliban’ın Afganistan’daki hiçbir küresel terörist gruba güvenli liman verilmeyeceğine dair sözleştikleri Doha Anlaşması’nı doğruladı.
Zevahiri’nin Taliban içindeki Hakkani Ağı’nın kendisine tanıdığı sığınma hakkına rağmen ABD tarafından operasyonel metotlarla öldürülmesi, Taliban içindeki gruplar arası rekabeti ateşledi. Çoğuna varmaz Afganistan’da yeni bir iç savaş patlak verebilir. Çünkü malî ve askeri açıdan güçlü olan Hakkani Grubunun, gerçekleştirdiği kanlı saldırılar yüzünden “acımasızlığı” ile bilinirken, Taliban’dan ayrı özerk bir yapısı var.
Hakkani ağının El Kaide’ye rağmen Horasan örgütü ile yakın temasta olduğu bir gerçek. Sovyetler Birliği’ne karşı yapılan cihadın ünlü komutanlarından ve bir dönem CIA’nin “en önemli kozlarından” birisi olarak bilinen Celaleddin Hakkani’nin oğlu Siracettin Hakkani, hem Taliban hareketi liderinin yardımcısı hem de kendi örgütü Hakkani Grubuna liderlik ediyor.
Hakkani grubu; Afganistan’da Taliban’la birlikte hareket eden ancak örgüt içerisinde daha otonom bir yapıya sahip. Nasıl oldu da bir dönem CIA’nin “en önemli kozlarından” birisi olarak bilinen bu örgüt kendisini finans eden eğit donat hizmeti veren dostlarına düşman kesildi? Hakkani örgütünü ABD karşıtlığına hangi güç devşirdi?
Merhum Kaşif Kozinoğlu ve Celaleddin Hakkani
Sovyetler Birliği’nin 1979’da Afganistan’ı işgalinin ardından silahlı direniş gruplarından, Peştun ağırlıklı, Gülbeddin Hikmetyar’ın liderliğindeki Hizbi İslami’ye katılan Celaleddin Hakkani, genellikle Pakistan sınırına yakın Celalabad kenti civarında konuşlandırıldı.
Amerikalı yetkilileri o dönemde yere göğe sığdıramadıkları Hakkani’nin, Merkezi Haberalma Teşkilatı (CIA) için “kazanç” olduğunu ifade etmişlerdi. Lakin evdeki pazarlık çarşıya uymadı, su bulununca teyemmüm bozuldu. Acaba oyun içinde oyunu kim kurdu? “Beyaz Hayaletler”in temas ettikleri iflah olmuyor değil mi? Gel de şehit Kaşif Kozinoğlu’nu rahmetle anma?
Sovyetler Birliği’nin Afganistan’dan çıkarılmasının ardından diğer mücahit gruplarla birlikte hareket eden hatta kısa süreli bakanlık yapan Celaleddin Hakkani, 1996’da Taliban Kabil’i ele geçirince günün modasına uyarak, saf değiştirdi ve Taliban’a duhul etti. Ardından Taliban lideri Molla Muhammed Ömer Akhund’a biat etti.
Taliban yönetiminde sınırlardan sorumlu bakan olarak görev yaptı. Afganistan’ın Pakistan sınırına yakın Paktiya kentinde dünyaya gelen ve medrese eğitimi alan Hakkani, Pakistan’daki aşırılık yanlısı Peştun kabileler arasında da oldukça popüler bir isimdi.
Örgüte katılan kişileri Pakistan istihbarat örgütü ISI ile birlikte intihar eylemcisi olarak eğitmekle suçlandı. ABD’nin 11 Eylül sonrasında Afganistan’ı işgal etmesiyle ABD ve NATO güçleri ile savaşan en önemli gruplardan biri haline geldi.
Hakkani ailesi kimlerden oluşuyor?
Hakkani ailesi Afganistan’ın güneydoğusundan, Pakistan sınır bölgesinden geliyor. Bu ağ, Afganistan’daki birçok saldırıyı üstlendi. Bunlar arasında, 2008 yılında Kabil’deki beş yıldızlı otel Serena’ya düzenlenen saldırı, 2012 yılında Afganistan’daki ABD üssüne Hakkani üyeleri tarafından düzenlenen intihar saldırısı ve 2017 yılında Kabil’deki Almanya Büyükelçiliği yakınlarında bomba yüklü kamyonla düzenlenen ve 96 kişinin ölümüyle sonuçlanan saldırı da yer alıyor.
Sovyet ordusunun Afganistan’ı işgali sonrası ülkedeki Rus güçlerinin işgaline karşı ABD istihbarat birimleri tarafından kurulan ve Afganistanlı olmayan yabancı Müslümanları savaş için eğiten örgütler arasında Hakkani Ağı ilk sıralarda yer aldı.
Mesela USAme Bin Ladin de Hakkani kamplarında eğitim görmüştü. Bin Ladin, 1990’lı yıllarda El-Kaide’yi kurduğunda iki örgüt işbirliğine girdi ve birlikte büyüdü.
Hakkani Ağı ve El-Kaide’nin Pakistan’ın Kuzey Veziristan bölgesinde, Amerika’nın işgalinden sonra ortak kamp kurmuş, Amerika 11 Eylül saldırıları sonrasında 2001 yılında eski taşeronu Bin Ladin’in peşine düştüğünde Afganistan’dan kaçmasını sağlamıştı.
ABD ve NATO güçlerinin Afganistan’da bulunduğu süre içerisinde, onlara yönelik en çok kanlı saldırılar düzenleyen Hakkani Grubu, Amerika Birleşik Devletleri’nin terör örgütleri listesinde yer alıyor. Taliban içerisinde ancak daha bağımsız hareket eden Hakkani Grubu Afganistan’ın doğusundaki yüksek dağlarla çevrili bölgelere hakim.
Çin İstihbaratı Central Department of Social Affairs
Çin’in kapsamlı Ulusal İstihbarat Kanunu 28 Haziran 2017’de, “ulusal istihbarat çalışmasını güçlendirmek ve korumak, ulusal güvenlik ve çıkarları korumak için” yürürlüğe girmişti.Çin İstihbaratı, 1920’lerde ‘ÇKP İstihbarat Örgütü Özel Şube’ adı altında, ileriki yıllarda ise ‘Merkezi Toplumsal İşler Şubesi’ adıyla kurumsallaşmış.
Mao Zedong önderliğinde 1949 yılında gerçekleşen devrime kadar, ÇKP’nin istihbarat birimi önce “Özel Şube” adını almış, daha sonra da bu şube Merkezi Toplumsal İşler Birimi/Central Department of Social Affairs olarak yeniden örgütlendi.
1949’dan 1983 yılına kadar “Çin İstihbaratı Merkezi Tahkik Şubesi” adı altında faaliyetlerini sürdüren birimin ilk başkanı olan Kang Sheng modern Çin istihbaratının kurucusudur.
Sovyetler Birliği’nde istihbarat eğitimi alan Kang Sheng, Çin istihbaratını KGB modeline göre örgütlediği için, “Çin’in Dzerjinski’si” (ÇEKA kurucusu Feliks Dzerjinski’ye referansla “Demir Feliks” lakaplı olarak anılıyor. Adı geçen birim, 1982’de ülkede yapılan anayasa değişikliği ile Ulusal Güvenlik Bakanlığı (UGB) adını aldı.
Çin Komünist Partisi Merkez Komitesi tarafından denetlenen Pekin merkezli bir düşünce kuruluşu olan 1980’de kurulmuş, Çin Çağdaş Uluslararası İlişkiler Enstitüsü/ China Institutes of Contemporary International Relations (CICIR), China’s Ministry of State Security üzerinde oldukça etkili ve haber alma teşkilatının politikalarını, yol haritasını belirliyor.
CICIR, elli enstitüde çalışan araştırmacılar, idari ve lojistik personel dahil olmak üzere 300’e yakın bir kadroya, bir dizi merkeze ve Uluslararası Borsalar Departmanı, Dünya Bilgi ve Referans Merkezi gibi çeşitli ofislere sahip.
Çin Halk Cumhuriyetinde, gizli servis bir başkanlık veya birim olarak değil, direkt bakanlık statüsündedir ve Devlet Güvenlik Bakanlığı (MSS) karşı istihbarat, yabancı istihbarat ve siyasi güvenlikten sorumlu istihbarat kurumudur ve Çin Halk Cumhuriyeti’nin güvenlik teşkilatıdır.
ABD’nin FBI ve CIA’in bir birleşimi olarak tanımladığı China’s Ministry of State Security MSS, 1983 yılında -daha önceki teşkilatların değişim yaşadığı bir tarihte- kurulan gizli bir polis teşkilatıdır. MSS, bakanlıklardan, il ve belediyelere varıncaya dek Çin toplumunun tamamına uzanır.MSS Başkanı Chen Yixin.
Taliban’dan Uygurlara destek yok köstek çok Çim Halk Cumhuriyeti İstihbaratı Afganistan
Çin; Taliban tarafından yönetilen Afganistan’da uzun vadeli bir varlık sağlamaya ve güvenlik nüfuzunu artırmaya geçmeyi hedeflediğini gizlemeye gerek görmüyor.
Çin Komünist Partisi, istihbarat teşkilatlarından Afganistan’da daha bağımsız hareket etmelerini ve Pakistan’ın İstihbarat Teşkilatı’nın yardımına ihtiyaç duymadan hareket etmeye hazır olmalarını istedi. Çin Komünist Partisi, bölgedeki Çinli şirketlere daha iyi güvenlik sağlamak amacıyla Çin ve Afgan istihbarat teşkilatları arasında doğrudan iletişimi hızla kurmayı amaçlıyor.
Taliban’ın iktidara dönüşünden bu yana Çin-Afganistan ilişkileri yalnızca Devlet Güvenlik Bakanlığı tarafından yönetiliyor.
Çin, küresel statüsü ve rolleri on yıllar boyunca değişse de, Afganistan’daki çatışmaların çeşitli aşamalarında arabuluculuk yapmaya çalıştı. Çin’in Uygur İslamcı ve ayrılıkçı militanlar konusundaki endişeleri göz önüne alındığında, Afganistan’a yönelik politika neredeyse Çin iç politikasının bir uzantısı oldu.
Çin ayrıca Afganistan’ın doğal kaynaklarını (lityum, kömür, demir, bakır, petrol ve gaz) kullanmakla ilgileniyor. Bu çerçevede Afganistan’daki güvensizlik ve çatışmanın durulması için çabalıyor.
Çünkü çatışmalar ve istikrarsızlık, Kuşak ve Yol Girişimi’nin (BRI) güvenliğini, özellikle Çin- Pakistan Ekonomik Koridoru’nu tehdit ederken, güvenli bir Afganistan, Çin’in BRI’yi daha kapsamlı ve tutarlı hale getirmesini sağlayabilir.
Taliban rejiminin iktidara geri dönmesine rağmen Çin’in Afganistan’daki temel çıkarları sabit kalmaya devam ediyor. Bu çıkarlar üç temele ayrılabilir: bağlantı, güvenlik ve mineraller, petrol ve gaz gibi kaynaklara erişim.
Çin için kritik bir güvenlik endişesi, Afganistan’daki Doğu Türkistan İslam Hareketi’nin (ETIM) varlığıdır. Çin, ETIM’i Güney ve Orta Asya’daki BRI projelerine yönelik ayrılıkçı bir tehdit olarak görüyor ve Taliban’ı grubun faaliyetlerine karşı sert önlemler almaya defalarca çağırdı.
Çin Dışişleri Bakanlığı’nın Nisan 2023 tarihli Afganistan açıklaması , ETIM de dahil olmak üzere terörizme karşı daha kararlı eylemler çağrısında bulunuyor ve Çin vatandaşlarının güvenliğini vurguluyor.
Afganistan’ın teröristler için bir cennet haline gelmesini önlemek için terörle mücadele işbirliğinin ve uluslararası desteğin artırılması çağrısında bulunuyor. Londra-Pekin ortak yapımı, Kuşak-Yol projesinin yalnız ekonomik fizibilitesi değil, güvenliği de Afganistan’ın istikrarına odaklanmış durumda.
Çin açısından Afganistan, Kuşak-Yol projesinin ana sütunlarından 5 Millet Demiryolu’nun parçası. Afganistan aynı zamanda Çin’in hızla artan enerji ihtiyacını karşılamak için en kısa rotalardan. Değerinin 1-3 trilyon dolar civarında olabileceği tahmin edilen doğal kaynaklar da Çin’in ilgisini çekiyor.
Mayıs 2023’te Çin Dışişleri Bakanı Qin Gang, Taliban Dışişleri Bakanı Vekili Amir Han Muttaki ile bir araya gelerek Afganistan’ın terörizmle mücadele ve Çin personelinin ve kurumlarının güvenliğini garanti altına alma taahhüdünü yerine getirmesi gerektiğini vurgulamıştı.
Pakistan kimin adına Afganistanda ?
Pakistan’ın başlıca istihbarat/ örtülü eylem teşkilatı (ISI), tarihsel olarak batı komşusu Afganistan’da bir dizi gizli operasyon yürütmüştür. ISI’nin Afganistan’daki militan cihatçı isyancı gruplara, Peştunların egemen olduğu eski Federal Yönetimli Kabile Bölgelerine ve Keşmir’e verdiği örtülü destek, ona birçok aktif Güney Asya cihatçı grubunun (bazen kasıtlı veya kasıtsız olarak) birincil öncüsü olarak geniş bir ün kazandırmıştır.
Pakistan Sovyet işgali süresince ABD ve İngiltere’nin güvenlik stratejileri doğrultusunda Afganistan’a yönelik İstihbarat çalışmalarında bulundu.
Direniş gruplarına silah, mühimmat desteğinde bulundu. Çünkü Sovyet Kızıl Ordusunun Pakistanı ele geçirmesi tehdidi sözkonusuydu. Günümüzde ise Pakistanın Afganistan motivasyonu daha çok, Peştun milliyetçiliğinin Pakistan’dan toprak talebinde bulunacak olması.
Türkiye ve Afganistan ilişkileri
Vatansız sermayenin, Londra Bankerlerinin Çin ile birlikte geliştirdikleri “Kuşak-Yol projesinin güvenliği Türkiye’ye rağmen sağlanamaz. Neden mi? Günümüzde emperyalist uzun bacaklı sarı çıyanların adlandırması ile “Afganistan” olarak bilinen, Selçuklu Türklerinin vatan tuttuğu Güney Türkistan ile tarihi ve kültürel bağlarımız var.
Eğer TSK, bu ülkede mevcudiyetini sürdürmeyi görev telakki ediyorsa tarihi ve kültürel bağların yüklediği bir misyonun yanısıra Güney Türkistan Türkleri ile Taciklerin, Türkiye Cumhuriyeti’nden talepleri söz konusu. Yani Ankara’nın keyfi tutumu yok!
Afganistan Türklüğünün paramiliter birliklerine komuta eden Raşit Dostum; uzun yıllardır Türkiye’nin maddi manevi her türlü lojistik desteğini alıyor. Taliban’ın Peştun güçlerine karşı direniş birliklerini yöneten Rashid Dostum‘un oğlu Teğmen Yar Muhammed Dostum; Mayıs 2016‘da Türk Kara Kuvvetleri‘nden mezun ve şimdi aldığı askeri eğitimin hakkını veriyor.
Afganistan Türklüğünün karşısında en tehlikeli iki faktör var.
Bunlardan ilki Peştun eksenli etnik milliyetçilik, diğeri de dini fanatizm. Taliban içerisinde bulunan hem Türkiyeli Türkler hem de Afganistan’ın yerli Türk unsurların, Taliban’ın Peştun etnik liderliğine kaymasından rahatsızlık duyması her an patlayabilir. Afganistan’da “Kuzey İttifakı” olarak bilinen Özbek/Tacik yapılanması ile Taliban içerisindeki Türk unsurların bir araya gelmesi, bugün olmazsa yarın mukadder.
Kısmi Kaynakça
https://wahdatnews.tv/2024/01/27/104-2/
https://lynneodonnell.net/author/lynne/
https://irp.fas.org/world/afghan/intro.htm
https://kcsi.uk/members/ahmad-zia-saraj
https://afghanwarnews.info/intelligence/nds.htm
https://www.managers.org.uk/about-cmi/royal-charter/
https://dunyasiyaseti.com/icerik/cin-istihbaratinda-neler-oluyor.html
https://www.counterextremism.com/extremists/abdul-haq-wassiq
https://www.stimson.org/2024/chinese-peacemaking-efforts-in-afghanistan/
https://talibantracker.mei.edu/TalibanProject/Details?pageid=2267&lang=2
https://www.freiheit.org/south-asia/china-navigates-new-afghanistan-taliban-its-rulers
https://www.cia.gov/legacy/museum/exhibit/on-the-front-lines-cia-in-afghanistan/
https://www.aa.com.tr/en/asia-pacific/whos-who-in-taliban-interim-government/2360424
https://tribune.com.pk/story/2319037/afghan-war-veterans-get-top-post-in-new-set-up
https://greydynamics.com/gdi-a-12-month-outlook-on-the-taliban-intelligence-agency/
https://publications.parliament.uk/pa/ld5801/ldselect/ldintrel/208/20810.htm
https://www.washingtonpost.com/national-security/2022/08/01/zawahiri-al-qaeda-killed/
https://afghanistan.asia-news.com/en_GB/articles/cnmi_st/features/2018/06/06/feature-01
https://www.voanews.com/a/taliban-claim-capturing-600-islamic-state-militants/6307815.html
https://cpj.org/2022/03/afghanistans-intelligence-agency-emerges-as-new-threat-to-independent-media/
https://www.afghanistan-analysts.org/en/aan-in-the-media/the-sangorian-weakening-the-taliban-from-within/
https://main.un.org/securitycouncil/en/sanctions/1988/materials/summaries/individual/abdul-ghani-baradar-abdul-ahmad-turk
https://www.airuniversity.af.edu/Wild-Blue-Yonder/Articles/Article-Display/Article/2072075/afghanistan- intelligence-war/
https://www.washingtonpost.com/national-security/burns-afghanistan-baradar-biden/2021/08/24/c96bee5c-04ba- 11ec-ba15-9c4f59a60478_story.html
https://www.afghanistan-analysts.org/en/reports/political-landscape/political-cleavages-over-pakistan-the-nds-chiefs-farewell/
https://www.dikgazete.com/amp/yazi/kasif-kozinoglunun-mirasi-afganistan-turk-devleti-nasil-kurulacak-makale,3834.html-3834.html
Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.