deneme bonusu grandpashabet güncel adres betpark süperbetin giriş betebet bets10 Matadorbet vdcasino tipobet giriş onwin giriş deneme bonusu veren siteler 2023 giriş onwin grandpashabet grandpashabet

Mustafa Kemal Atatürk'ün Isparta'daki Anıları

Isparta 10.11.2023 - 10:44, Güncelleme: 10.11.2023 - 10:44
 

Mustafa Kemal Atatürk'ün Isparta'daki Anıları

.

Depoları’nın, Yiyecek-Giyecek Depoları’nın kurulmasının ve Batı Anadolu İstihbarat Merkezi ile Telgraf-Telefon-Ulaşım-Haberleşme ağının Eğirdir’de konuşlandırılması)(3) 9- Büyük Taarruz sırasında ve Başkomutanlık Meydan Savaşı sırasında yaralananların önemli bir bölümü yine bu menzil hatlarıyla Eğirdir’de hazırlanan Hasta ve Yaralı Bakımevlerine taşınması.(Eğirdir Merkezdeki tüm büyük evler,camiler,Canada ve Yeşilada’da hazırlanan özel bakımevlerinde 1000’ne yakın hasta ve yaralının bakımı yapıldı) İşte yukarıda özlü olarak sıraladığımız (Bu konuda geniş bilgiler almak isteyenler “Ulusal Kurtuluş Savaşı’nda EĞİRDİR” adlı kitabımızı okuyabilirler) nedenlerden dolayı Cumhurbaşkanı Gazi Mustafa Kemal Paşa, hem çok merak ettiği Eğirdir’i görmek hem de Milli Mücadele’deki çok değerli ve önemli katkıları için Eğirdir ve Ispartalılar’a teşekkür etmek, sorunlarını öğrenmek amacıyla 06 Mart 1930 günü saat 02.00 dolaylarında Eğirdir’e geldi ve gecenin sessizliği içinde dinlenmeye çekildi. “Sağlık sorunları nedeniyle Eğirdir’e geldi!..” diyenlerin bu sözleri tevatürden öte geçmez.Çünkü; büyük Atatürk’ün en sağlıklı, en verimli olduğu yıllar 1930’lu yılların başlarıdır. Eğitim, bilim, sanat, kültür, tarım, sanayileşme hamleleri tam da bu yıllardadır ve resmi raporlarda da Eğirdir’e gelişini sağlık sorunlarına bağlayanları doğrulayacak tek bir belge, kanıt yoktur. Güneşin ilk ışıklarının aydınlattığı muhteşem Eğirdir Manzarasını Demirköprü üzerinden kısa bir süre seyrettikten sonra Eğirdir Garı’na geçti. Burada büyük bir sevinç içinde toplanan Eğirdirliler’i selamladı. Eğirdir’i ve Isparta’yı temsilen gelen heyetle -ki bu heyetin içinde Isparta Milletvekili Hafız İbrahim Demiralay, Eğirdir Belediye Başkanı Süleyman Sukuti Yiğitbaşı, Tığlızade İsmail Hakkı, Müftü Hüseyin Hüsnü Efendi(Tığlı) ve Ali Çelik bulunmaktaydı- görüştükten sonra Kuleönü’ne hareket etti. Burada kendini bekleyen başta Isparta Valisi ve Garnizon Kumandanı olmak üzere Isparta’dan, Atabey’den gelen coşkulu bir kalabalık tarafından karşılandı. Hazırlanan otomobillere binilerek 11.30’da Isparta’ya varıldı. Saat 13:00 kadar Isparta halkıyla birlikte olan ve öğle yemeğini burada yiyen büyük Atatürk, Burdur’a geçmek üzere Isparta’dan ayrıldı. O güzel günü ve olayları birebir yaşayanlardan Süleyman Sukuti Yiğitbaşı, İbrahim Ethem Kartal, Cemal Tosun ve Ali çelik ile Atamızın Eğirdir’e Gelişi’ni konuşan şanslı biriyim. Bu sohbetleri çeşitli zamanlarda, gazete-dergi ve kitaplarda yazdım, belgeledim.Eğirdir’in tarihini ve kültürel gelişimini çok iyi bilen ve halen hayatta bulunan Salih Şapçı ile de bu konuları teyitledim. Eğirdir Tarihi’ni yazan ve Eğirdir’i çok seven biri olarak şunu güvenle söyleyebilirim ki:Tarihi belgeler ve o günleri yakından yaşayanlardan öğrendiklerimin özeti budur. Bugüne kadar bu konuda yazılanlar ve konuşulanlar oldu. Üzülerek söylüyorum, çoğu kulaktan dolma ve bir kısmı da tevatürden öteye geçmemektedir. Yazımı, büyük Atatürk’ün bu konulardaki şu çok anlamlı sözlerle noktalamak istiyorum: “Tarih yazmak tarih yapmak kadar mühimdir. Yazan yapana sadık kalmazsa, değişmeyen hakikat, insanlığı şaşırtacak bir mahiyet alır…”
.
Depoları’nın, Yiyecek-Giyecek Depoları’nın kurulmasının ve Batı Anadolu İstihbarat Merkezi ile Telgraf-Telefon-Ulaşım-Haberleşme ağının Eğirdir’de konuşlandırılması)(3) 9- Büyük Taarruz sırasında ve Başkomutanlık Meydan Savaşı sırasında yaralananların önemli bir bölümü yine bu menzil hatlarıyla Eğirdir’de hazırlanan Hasta ve Yaralı Bakımevlerine taşınması.(Eğirdir Merkezdeki tüm büyük evler,camiler,Canada ve Yeşilada’da hazırlanan özel bakımevlerinde 1000’ne yakın hasta ve yaralının bakımı yapıldı) İşte yukarıda özlü olarak sıraladığımız (Bu konuda geniş bilgiler almak isteyenler “Ulusal Kurtuluş Savaşı’nda EĞİRDİR” adlı kitabımızı okuyabilirler) nedenlerden dolayı Cumhurbaşkanı Gazi Mustafa Kemal Paşa, hem çok merak ettiği Eğirdir’i görmek hem de Milli Mücadele’deki çok değerli ve önemli katkıları için Eğirdir ve Ispartalılar’a teşekkür etmek, sorunlarını öğrenmek amacıyla 06 Mart 1930 günü saat 02.00 dolaylarında Eğirdir’e geldi ve gecenin sessizliği içinde dinlenmeye çekildi. “Sağlık sorunları nedeniyle Eğirdir’e geldi!..” diyenlerin bu sözleri tevatürden öte geçmez.Çünkü; büyük Atatürk’ün en sağlıklı, en verimli olduğu yıllar 1930’lu yılların başlarıdır. Eğitim, bilim, sanat, kültür, tarım, sanayileşme hamleleri tam da bu yıllardadır ve resmi raporlarda da Eğirdir’e gelişini sağlık sorunlarına bağlayanları doğrulayacak tek bir belge, kanıt yoktur. Güneşin ilk ışıklarının aydınlattığı muhteşem Eğirdir Manzarasını Demirköprü üzerinden kısa bir süre seyrettikten sonra Eğirdir Garı’na geçti. Burada büyük bir sevinç içinde toplanan Eğirdirliler’i selamladı. Eğirdir’i ve Isparta’yı temsilen gelen heyetle -ki bu heyetin içinde Isparta Milletvekili Hafız İbrahim Demiralay, Eğirdir Belediye Başkanı Süleyman Sukuti Yiğitbaşı, Tığlızade İsmail Hakkı, Müftü Hüseyin Hüsnü Efendi(Tığlı) ve Ali Çelik bulunmaktaydı- görüştükten sonra Kuleönü’ne hareket etti. Burada kendini bekleyen başta Isparta Valisi ve Garnizon Kumandanı olmak üzere Isparta’dan, Atabey’den gelen coşkulu bir kalabalık tarafından karşılandı. Hazırlanan otomobillere binilerek 11.30’da Isparta’ya varıldı. Saat 13:00 kadar Isparta halkıyla birlikte olan ve öğle yemeğini burada yiyen büyük Atatürk, Burdur’a geçmek üzere Isparta’dan ayrıldı. O güzel günü ve olayları birebir yaşayanlardan Süleyman Sukuti Yiğitbaşı, İbrahim Ethem Kartal, Cemal Tosun ve Ali çelik ile Atamızın Eğirdir’e Gelişi’ni konuşan şanslı biriyim. Bu sohbetleri çeşitli zamanlarda, gazete-dergi ve kitaplarda yazdım, belgeledim.Eğirdir’in tarihini ve kültürel gelişimini çok iyi bilen ve halen hayatta bulunan Salih Şapçı ile de bu konuları teyitledim. Eğirdir Tarihi’ni yazan ve Eğirdir’i çok seven biri olarak şunu güvenle söyleyebilirim ki:Tarihi belgeler ve o günleri yakından yaşayanlardan öğrendiklerimin özeti budur. Bugüne kadar bu konuda yazılanlar ve konuşulanlar oldu. Üzülerek söylüyorum, çoğu kulaktan dolma ve bir kısmı da tevatürden öteye geçmemektedir. Yazımı, büyük Atatürk’ün bu konulardaki şu çok anlamlı sözlerle noktalamak istiyorum: “Tarih yazmak tarih yapmak kadar mühimdir. Yazan yapana sadık kalmazsa, değişmeyen hakikat, insanlığı şaşırtacak bir mahiyet alır…”
Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve kureselakdeniz.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.