İlber Ortaylı’dan turizm çıkışı: “Sahillerimiz bize yetmiyor, bu anlayışı terk edin”
İlber Ortaylı’dan turizm çıkışı: “Sahillerimiz bize yetmiyor, bu anlayışı terk edin”
.
.
Antalya Büyükşehir Belediyesi'nin ev sahipliğinde bu yıl 25 Ekim- 3 Kasım tarihleri arasında düzenlenecek olan 14. Antalya Kitap Fuarı, Cam Piramit Fuar ve Kongre Merkezi'nde bir kez daha kapılarını kitapseverlere açtı. Antalya Kitap Fuarı’nın açılışı Antalya Valisi Hulusi Şahin, Antalya Büyükşehir Belediyesi Başkan Vekili Büşra Özdemir, Antalya İl Emniyet Müdürü İlker Aslan, CHP Antalya İl Başkanı Nail Kamacı, Konyaaltı Belediye Başkanı Cem Kotan, Döşemealtı Belediye Başkanı Menderes Dal, Tarihçi Akademisyen Prof. Dr. İlber Ortaylı ve kitapseverlerin katılımıyla gerçekleştirildi. Başkan Muhittin Böcek’in ise daha önceden planlanan bir yurtdışı programından dolayı katılamadığı öğrenildi. Antalya Kitap Fuarı’nda bu yıl 271 yazar ve 225 ulusal ve uluslararası yayınevi Antalyalılarla buluşacak. Antalyalı yerel yazarlar da açılacak stantta okurlarıyla bir araya gelecek.
ONUR KONUĞU BAŞBUĞ
Fuarın onur konuğu İlker Başbuğ olacak. Başkan Muhittin Böcek’in de iki kitabını okurları için imzalayacağı fuarda; CHP Grup Başkan Vekili Ali Mahir Başarır, İlber Ortaylı, İsmail Küçükkaya, İclal Aydın, Ümit Özdağ, Gani Müjde, Tuna Kiremitci, Doktor Dilek Kaya İmamoğlu, Barış Terkoğlu, Timur Soykan, Saygı Öztürk, Hidayet Karakuş, Erol Mütercimler, İnci Aral, Kemal Varol, Enver Aysever, Ahmet Telli gibi birbirinden değerli yazarlar Antalyalı kitapseverler ile buluşacak.
EN BÜYÜK KİTAP FUARI
Fuarın açılış konuşmasını gerçekleştiren Antalya Büyükşehir Belediyesi CHP Grup Sözcüsü ve Başkanvekili Büşra Özdemir, “Öncelikle Kahramankazan tesislerinde yaşanan hain terör saldırısında kaybettiğimiz şehitlerimize Allah'tan rahmet, yaralılarımıza acil şifalar diliyorum. Aziz milletimizin başı sağ olsun. Türkiye'nin en büyük kitap fuarı olma özelliği taşıyan Antalya Kitap Fuarı'nı bu yıl da kitapseverlerle buluşturuyor olmanın haklı gururunu yaşadığımızı ifade etmek istiyorum. Kitap fuarımız sayesinde kitaplara olan ilginin artarak sürüyor olduğunu görmek ve fuarımızın her yıl bir önceki yıldan daha fazla ziyaretçi ağırlaması okumak lazım diyerek çıktığımız bu on dört yıllık emeğin en güzel karşılığıdır. Her yaştan kitapseverin beğenisine hitap edecek söyleşilerin yanı sıra on binlerce kitabın okurlarıyla buluşmasını beklediğim fuarımıza tüm Antalyalıları davet ediyorum” dedi.
İNSAN OLMAK TEMASIYLA
Fuarın insanlık teması ile düzenlediklerini belirten Özdemir, “Bu yıl özellikle son dönemlerde yaşadığımız kadınlara, çocuklara, hayvanlara, doğaya, hatta yeni doğan bebeklere kadar uzanan kan dondurucu vahşetler nedeniyle kendimizi, insanlığımızı sorgulamak, insanlığa çağrı yapmak amacıyla insan olmak temasıyla karşınıza çıkıyoruz. Şehit haberleri almadığımız kadınlara yönelik şiddetin son bulduğu, çocuklarımızın güvende olduğu, hayvanların katledilmediği, doğamıza el uzatılmadığı, hele hele yeni doğan bebeklerimizin en temel hak olan yaşama hakkının elinden alınmadığı bir Türkiye'de yaşamak istiyoruz. Bizlere doğruyu öğretecek ve gösterecek olan sosyal medya mecralarında gördüklerimiz oku değil kitaplar arasında adeta bir hazine gibi saklı olan gerçek bilgilerdir. Yeniden aydınlanmaya ihtiyaç duyduğumuz bir süreçten geçerken bilginin en değerli hazine olduğunun bilinciyle çağdaş Türkiye'yi kitaplarla, eğitimle, bilimle ve atamızın ilkelerine sıkı sıkıya bağlılıkla inşa edeceğiz” sözlerine yer verdi.
DAHA DA GÜÇLENDİRİR
Konuşmasına TUSAŞ şehitlerini anarak başlayan Antalya Valisi Hulusi Şahin, “Bölücü terör bizi sadece daha da daha da güçlendirir, kararlı hale getirir. Asla yıldıramaz. Türk milleti çok sağlam temellere oturtulmuş bir ideolojiyle kurulmuş bir devlettir. Bundan kimsenin şüphesi olmasın. Buraya gelmeden hemen önce hocam Ziya Gökalp'in vefatının yüzüncü yılı münasebetiyle Akdeniz Üniversitesi'nde bir etkinlik vardı. Oradan geliyoruz. Ziya Gökalp'in millet tanımında ortak kültür, ortak gelecek tasavvuru, ortak ahlak ve ortak estetik anlayışı var. Kan bağı yok. Çünkü bir mefkure etrafında toplanıyorsunuz. Ziya Gökalp kanı diyor atlarda ararlar diyor. İnsanın birbirine duyguları ile bağlandığını ifade ediyor. İşte bu millet bu sayede ayakta duruyor. Atatürk de bu düşüncenin meyvesi olarak ne mutlu Türk'üm diyene dedi. Kuruluş formülünü açıkladı” dedi.
ÇOK PARALI AZ SAYIDA TURİST
Prof. Dr. İlber Ortaylı ise konuşmasında şu sözlere yer verdi: “Akdeniz Üniversitesi'nin kalabalık sayısındaki sayıdaki öğrencisi ve bütün Antalyalıların tam manasıyla toplama bir şiirdir. Türkiye'nin dört tarafından ama özellikle büyük şehirlerden emeklilik veya sağlık nedeniyle buraya gelmişlerdir. Bunlara hitap edecek kurumlar gereklidir. Yani Antalya’yı turizm merkezi olarak göremeyiz. Ve inşallah da zaten bugünkü turizm anlayışından çıkar. Sadece çok paralı, az sayıdaki turist yeri olur. Zira vatanımızın varlıklı turistleri barındıracak kadar aslında geniş ve imkanlı bir yer olduğunu unutmamamız lazım. Yani burası ne Yunanistan ne İtalya ne İspanya. Sahillerimiz bize bile yetmiyor. Ekilecek arazileri otel yapamayız. Bu çok açık bir şey. Çünkü aynı zamanda da bereketli bir yurt. Kendimizi beslememiz lazım. Bizim anti tiyatrolarımızın sayısı İtalya, Yunanistan’dan fazladır” dedi.
İFTİHAR EDERİZ
Demre'de yani eski Mira'da muhteşem bir tiyatro daha ayağa kaldığını dikkat çeken Prof. Dr. İlber Ortaylı, “İnşallah oralarda da orkestra konser dinleyeceğiz. Dağlarda oturmaz Romalılar ve Yunanlılar. Bir tek burada dağda oturuyorlar. Gençliğimizi bu konuda eğitmek gerekiyor. Bugün dünyanın bu kesiminde böyle safkan millet yoktur. Bu mümkün değildir. Çünkü buralardaki nüfuslar yani milli sınırlar içindeki nüfusların hemen hepsi yüz milyonun altındadır. Bugünkü hesapla tarihi olarak bundan çok yakın zamanda kadar her biri 20-30 milyonu geçmeyen şeylerdi. Fakat biz bir Türk dünyasının mensuplarıyız. Bu Türk dünyasının da övüneceği bir şey varsa başka kültürlerle karışmış olmaktır. Eğer dilimizin yüzde 40’ı Farsça ve onun yoluyla giren Arapça kelimelerden oluşuyorsa şiirimizde Farsça melodik ve gerçekten şiir dili çok büyük bir rol oynuyorsa bundan utanmak değil ancak iftihar ederiz” açıklamasına yer verdi.
Türklerim çabuk öğrenen bir millet olduğunu vurgulayan Prof. Dr. İlber Ortaylı, “Türkler çabuk örgütlenen, çok kolay ve gerekli şekilde taklit edebilen, bazen de bu konuda zevksiz örnekler verseler de bir birlik etrafında toplanan insanlardır. Türkiye eski milletlerin toprağıdır. Bunu bize hissettirecek olan edebiyatımızdır. Edebiyat okuduğumuz takdirde kitapları sessiz bile okusanız en azından şu gençliğimize musallat olan kötü Türkçe ortadan kalkar. Patır pıtır konuşuyorsunuz. Böyle bir Türkçe konuşursanız size söylüyorum. Yabancı dil de konuşamayacaksınız. 8 tane sesli harf vardır. Telaffuzu çok özgündür. Gırtlaktan, oradan, buradan, geninizden, midenize kadar uzanmaz sesler. Diş ve dudak arasındadır. Onun için gayet açık. Melodik bir telaffuzu vardır. Başka dillerde böyledir” dedi.
Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.