Granada Hacı Uçdan yine yaptı yapacağını: Kumsallarımız ondan az çekmedi

Eski Avsallar Belde Belediye Başkanı Şerif Kaya, Hacı Osman Üçdan'a ait Granada Otel’in hazine arazisinden geçen kolektör hattını tahrip ederek denizi kirlettiğini iddia etti. Kaya, "Bize karşı çok vahşice ifadeler kullanıp, tehditkar davranan otel yönetimi, insanları siyasi veya maddi olarak susturuyor" dedi. Kaya, resmi ve adli makamların göz göre göre deniz ve kumsal katliamına seyirci kaldıklarını ve harekete geçmediklerini de belirterek, “Buradan Çevre Bakanı Mehmet Özhaseki, Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, Antalya Valisi Hulusi Şahin, Antalya BŞ Belediye Başkanı Muhittin Böcek ve Alanya Kaymakamı Fatih Ürkmezer ile Alanya Belediye Başkanı Adem Murat Yücel’e ihbarda bulunuyorum” dedi. Eski Belediye Başkanı Şerif Kaya, bu konuda bakanlıklara ve ilgili kamu kurumlarına yaptığı başvuruların sonuçsuz kaldığını ve hiçbir mühendislik incelemesi yapılmadığını söyledi. 'KOLEKTÖR HATTI KULLANILAMAZ HALDE' Bu konuda adli makamlara suç duyurusunda bulunacağını da ifade eden Kaya, Granada Otel’in kolektör (Atık suların akmasını sağlayan boru) hattını tahrip ederek kullanılamaz hale getirdiğini belirtti. Daha sonra ASAT’ın kolektör hattı üzerindeki tahliye sistemini ilkel yöntemlerle bertaraf etmeye veya ana kolektöre aktarmaya çalıştığını ancak burada teknik ve usulüne uygun bir mühendislik işlemi yapılmadığını ifade eden Kaya, bu konuyla ilgili 500 sayfalık dosyalarının olduğunu ve bakanlıklara ve ilgili kamu kurumlara bu meselenin önemini ve kolektör hattının çevredeki oteller için ne kadar önemli olduğunu yıllardır söylediklerini sözlerine ekleyerek, buna rağmen hiçbir teknik ve mühendislik incelemesi yapılmadığını vurguladı. 'OTEL YÖNETİMİ VAHŞİ VE TEHDİTKAR DAVRANIYOR' Bu konuyla ilgili 500 sayfalık dosyaya sahip olduklarını söyleyen Kaya, sözlerine şöyle devam etti: "Bakanlıklara ve ilgili kamu kurumlarına bu meselenin önemini ve kolektör hattının çevredeki oteller için ne kadar önemli olduğunu yıllardır anlatıyor ve bunun için mücadele ediyoruz. İnanın, bugüne kadar hiçbir kamu kurumundan teknik ve mühendislik incelemesi yapılmamıştır. Deniz vahşi bir şekilde kirletilip, deniz canlılarına zarar verilmektedir. Otel yönetimi ise vatandaşlara duyurduğumuz hukuksuzluğu, çevre katliamlarını bildirmemizi ve kamuya olan taleplerimizi kendilerine yönelik şikayet olarak görüyor ve bize karşı çok vahşice ifadeler kullanıp tehditkar davranmaktadırlar. Ben de yine gayet açıkça söylüyorum; kolektör hattı kullanılamaz haldedir, otellerin fosseptiği denize akıtılmıştır, hiçbir kamu kurumu gelip ciddi bir adım atmamış ve bakmamışlardır." 'OTEL YÖNETİMİ İNSANLARI SİYASİ VE MADDİ OLARAK SUSTURUYOR' İddialarını sürdüren eski belediye başkanı Kaya, "Otel yönetimi insanları siyasi yönden veya maddi olarak susturuyor" şeklinde konuştu. Birçok yerden Alanya’ya gelen turistlerin denizi temiz sanarak kullandıklarını ancak daha sonra foseptik sebebiyle sağlık sorunları yaşadıklarını ifade eden Kaya, "Elimizde belgeler ve deliller mevcut, Alanya’daki sağlık kuruluşlarına da söyledik; denize girilirse hayati risk oluşabileceği tehlikesine karşı uyarıda bulunduk ama sağlık mensupları da durumu dikkate almadı. Hiçbir kamu kuruluşu bu hayati meseleyi dikkate almıyor. Yine defalarca söylediğimiz gibi; bizim yaptırdığımız ve çok sayıda insanın emeği olan İncekum Arıtma Tesisi, dünyanın ve Türkiye’nin en iyi tesisleri arasındadır. Başta otelciler, siteler, vatandaşlar bu tesise ciddi zararlar veriyorlar. Çevre ve deniz bu şekilde katlediliyor, basın ise yeterince hassasiyet göstermiyor. Bizim bir kastımız veya bir siyaset yapma düşüncesiyle kendimize fayda sağlamak gibi bir çabamız yok. Tamamen ülke turizmi ve çevre değerlerine sahip çıkma amacımız var. Bu çevre katliamı nedeniyle bölgedeki vatandaşlar denize giremiyor" açıklamasında bulundu. 'İNSAN HAKLARI İHLALİ VE SORUMSUZLUK... BİZ BU KADARIZ' Oteli yapanların bölgeyi işgal edip sahili de kendi tapulu malı gibi kullanmak istediklerini öne süren Kaya, "Bir kamu görevlisi çıkıp o sahilde yürümeye çalışsın, yürüyemez. Bu insanlar vatandaş değil mi? Bu ülkede birçok insan görev yapıyor. Neden bir kişi gelip de inceleme yapmıyor? İnsan hakları ihlali, sorumsuzluk. Biz bu kadarız. Çevreye saygı yok" dedi.