GAZETECİ OLMAK YÜREK İSTER, CESARET İSTER…

Türkiye’nin kanayan yarası haline gelen yazılı basın çalışanlarının içinde bulunduğu açmazlar ve çıkmazların haddi, hesabı yoktur. Aç karnını bile doyurmaktan aciz hale gelen ya da getirilen sektörün patronları ve çalışanları için söylenecek o kadar çok söz vardır ki, yürek dayanmaz… Şantaj yaparak gazete çıkaran ya da gazetecilik yapanlar olduğu gibi mesleğinin etik kuralları neyi gerekli kılıyorsa öyle yoluna devam edenlere de ne kadar şükran borcumuzu hatırlatmak isteriz. Adam “gazeteciyim” diye dolaşırken, her şeyi yapmak, her türlü işten para kapmak, her türlü işi para ile yapmak ve talimatla hareket etmeyi gazetecilik düsturu zannetmektedir. Mesleğinin hakkını veren değerli arkadaşlarımızın böyle bir sıfatla anılmadığına yürekten inanıyor ve sizleri tenzih ediyorum. “Gazetecilik zor bir meslektir” derken bazen suçluları yazarken bile suçlu duruma düşebilirsiniz. Sehven yazdığınız bir yazı ya da bilgiden dolayı yargılanabilir ve ceza alabilirsiniz. Mesela bir haber sitesinde sehven yazdığınız bir veya ikinci bir kişinin aynı haber içinde TC numarasını yayınladığınızın 1 saat sonra farkına varsanız bile sizin tövbe kapılarınız suratınıza kapatılır ve kişisel verileri paylaşmaktan mahkûm bile olabilirsiniz. BASIN İLAN KURUMU YAZILI BASINI GÖZDEN ÇIKARMIŞTIR Bugün sayıları Türkiye’de 944’lerde olan günlük yerel basın can çekişmektedir. BİK (Basın İlan Kurumu) yazılı basını gözden çıkarmıştır. İnternet gazeteciliği her geçen gün revaçtadır. Adeta “kalan sağlar bizimdir” felsefesi BİK‘in en önemli gündem konusu haline gelmiştir. Asgari basın sigortalı muhabir çalıştırma (5 kişi) şartı, ulusal bir dağıtım şirketi ile antlaşma yapma şartı bir tarafa abonelik sisteminin dayatmaları karşısında bocalayan basın sektörü ve çalışanlarının ekmeğini nasıl kazanacaklarını hiç kimse ne sormakta ne de düşünmektedir. Size sadece Isparta merkezde bayilerde satılan Türkiye’nin en büyük gazetesi Sabah’ın günde 115-120 adet oluğunu sizlerle paylaşırsam ne düşüne bilisiniz? Belki “ormanları korumak adına yazılı basını kapatalım, yaşamasınlar” diyebilirsiniz. Ama hiç kimse unutmasın ki yazılı basın saklanacak en önemli bir arşiv belgesidir. TÜRKİYEDE YAZILI BASININ YERİNİ DERGİLER ALABİLİR Mİ? Biz, Tüm İnternet Gazeteciliği ve Gazeteciler Derneği (TİNGADER) olarak böyle bir varsayımla yola çıkıyoruz. Ve önümüzdeki günlerde ulusal boyutta “TİNGADER TÜRKİYE“ adı ile yeni bir dergi çıkarma kararlılığı içindeyiz. TİNGADER ailesi Türkiye’nin en önemli sivil toplum örgütü olarak hak ettiği yere gelmek için hiç durmadan çırpınıp didinmektedir. Bugün binlerce üyesi olan TİNGADER sadece Türkiye’nin değil dünyanın da en önemli ve açık ara bir numarası olmak için sektör adına hedef büyüterek yoluna devam etmektedir. O nedenle TİNGADER ailesinin elinde saklayacağı bir derginin olması inancıyla yola çıktık. TİNGADER Genel Merkezi olarak TİNGADER şubelerimiz ve yönetim kurullarında görev yapanlara hem güveniyoruz ve hem de şimdiden şükranlarımızı iletiyoruz. Değerli şube başkanlarımız ve yönetim kurulu üyelerimizin TİNGADER TÜRKİYE dergisini elden ele bir bayrak gibi taşıyacaklarına ve yaşatacaklarına inanıyoruz. Şubelerimizin kurulu olduğu illerde Türkiye genelinde üretim yapan ve pazar payı bulunan sektörlerin tanıtımlarını yapmak bizim için önemlidir. Yeter ki kendilerini dergimizde ifade ederken iletişim ve tanıtım bilgilerini içeren reklamlarını bize ulaştırsınlar. SÖZLERİMİZİ TOPARLAMAK İSTESEK; TÜRKİYE’DE YAZILI BASINDA VAR OLMAK VE DEVAM ETMEK GÜNDEN GÜNE ZORLAŞMAKTADIR. KAPANAN GAZETE SAYILARIN HER GEÇEN GÜN ARTIŞ KAYDEDİLECEĞİ BİR SÜREÇ YAŞANMAKTADIR. Biz TİNGADER olarak böyle bir süreçten zarar görmemek adına yeni çözüm odaklı yol ve yöntemler için çalışıyoruz. İlk hamlemiz “TİNGADER TÜRKİYE“ dergisiyle yolumuza devam ederken sizin aynanız, gözünüz ve kulağınız olmanın büyük gayreti içindeyiz. Ayrıca siz değerli şube başkanları ve yönetim kurulu üyelerimizin her türlü önerilerine açık olacağımızı beyan ediyoruz. Değerli TİNGADER ailesi ve değerli okurlarım; bundan sonra daha güçlü, daha hür ve muktedir bir aile olarak sizlerle el ele, kol kola yürüme sözümüzü ifade ederken Genel Sekreterimiz Hasan Sadi Kahyaoğlu ve Teşkilatlarsan Sorumlu Genel Başkan Vekili Şener Taşören’e her türlü öneri ve isteklerinizi bildirebilirsiniz. Mehmet Ali ÇELİK