deneme bonusu grandpashabet güncel adres betpark süperbetin giriş betebet bets10 Matadorbet vdcasino tipobet giriş onwin giriş deneme bonusu veren siteler 2023 giriş onwin grandpashabet grandpashabet

Edirnekapı Şehitliği’nde Bahçeli’nin terörist başı Öcalan çıkışına sert tepki

Isparta (AA) - Anadolu Ajansı | 08.01.2025 - 03:03, Güncelleme: 08.01.2025 - 09:02
 

Edirnekapı Şehitliği’nde Bahçeli’nin terörist başı Öcalan çıkışına sert tepki

Türkiye Harp Malülü Gaziler Şehit Dul ve Yetimleri Derneği İstanbul Şube Başkanı Önder Çelik: “25 yıldır hapiste olan terörist başının ve örgütünün muhatap alınmasının kabul edilmesi mümkün değildir. Şehitler mezardan çıkmadıkça, gazilerimizin uzuvları yerine gelmedikçe, terörist başının ve teröristlerin affedilmesi değil, ev hapsine çıkması dahi kabul edilemez. “İmralı canisini ülke gündemine sokup, barış elçisi gibi ilan edenlere hatırlatalım diye toplandık.”

Mehmet Akif’in; ‘Sen şehit oğlusun, incitme, yazıktır atanı. Verme dünyaları alsan da bu cennet vatanı.’ dizelerini hatırlayalım. Hatırlayalım ki utanmadan, üzülmeden, düşünmeden bebek katili özgür kalsın, umut hakkı, ev hapsi verilsin diyenlere, İmralı canisini ülke gündemine sokup, barış elçisi gibi ilan edenlere hatırlatalım diye toplandık. Çok mu geriye gittik? O zaman 43 yıldır yaşadıklarımızı, verdiğimiz şehitlerimizi konuşalım. Bir vatan evladının toprağa nasıl düştüğünü, kaç kurşun yediğini, naaşlarının ne kadar sürede ailelerine ulaştığını konuşalım mesela, ödedikleri bedeli konuşalım. Oğuz Kaan Usta’yı, Duabey Onur Öztürkmen’i, şehit Semih Özbey’i konuşalım, videosunda yutkunduğu anı unuttunuz mu bu kadar çabuk, onu konuşalım mesela. “Eli kanlı terör örgütünün menfur saldırılarında hayatını kaybeden sivil vatandaşlarımızı konuşalım.” “Terörist elebaşı siyasi bir muhatap seviyesine asla çıkırılmamalıdır.” Ya da eli kanlı bebek katilinin meclise davet edilir edilmez, ‘tek anladığımız dil bu’ dercesine yaşattığı TUSAŞ saldırısını, TUSAŞ şehitlerimizi konuşalım. Bu kadar kısa sürede unutmuş olamazsınız. Terörle mücadelede verdiğimiz 7 bin 100 ‘ü asker, 900’ü polis, bin 500’ü korucu, 200’ü öğretmen, savcı, imam şehidimizi; 40’a yakın kundakta katledilen bebekleri, 5 bin sivil şehidimizi anlatmak için hatırlatmak için toplandık. Şehit aileleri ve gaziler bu zamana kadar siyasetin bir parçası olmadı, bundan sonrada bir parçası olmayacaktır. Şehit aileleri ve gazilerin en büyük arzusu terörün bitmesidir. Aynı acıyı hiçbir ailenin yaşamamasıdır. Ancak bunu yapmanın yolu bebek katiline özgürlükten geçmemelidir. Gazi Meclis bir teröriste çiğnetilmemelidir. Terörist elebaşı siyasi bir muhatap seviyesine asla çıkırılmamalıdır. Şehitlerimizin şehadetine, gazilerimizin bacaksız, kolsuz, gözsüz kalmasının sorumlusu cani bebek katilinin, bugünlerde gözümüzün içine baka baka bir barış elçisi rolüne büründürülmesini sindirmemiz, hazmetmemiz mümkün değildir. Bu aziz vatan, atalarımızın mirası olduğu kadar, şehit evlatlarımızın da bize emaneti olduğu unutulmamalıdır. Türk’ün töresinde vatana ihanetin affı yoktur. “Teröristbaşının ve örgütünün muhatap alınmasını kabul etmemiz mümkün değildir.” Müstafi Amiral Cihat Yaycı: “Kalbimize hançer saplandı.” “Masa üzerinde devleti mi böleceksiniz? Federasyona mı gideceksiniz? Başkanın da dediği gibi, 42. ve 66. maddeleri değiştirmeye mi çalışacaksınız? Sonra da bunun önünü açıp ‘şehitler ölmez, vatan bölünmez!’ sloganlarıyla oy devşireceksiniz? Olacak iş midir bu?” “En milliyetçi dediklerimiz Apo’yu kapıda karşılıyor, Apo’nun temsilcilerini. Siyasi partilere buradan sesleniyoruz. Böğrümüze hançer saplandı, kalbimize hançer saplandı. Ne demektir bu? Ne demektir? Apo’nun, 40 bin kişinin katilinin, ölüm emri verenin temsilcileri bir büyükelçi edasıyla kapılarda nasıl siyasi parti liderleri tarafından, hem de mecliste karşılanır? Bu heyet, Dem Parti Heyeti değildir. Açıklamadan da bellidir. Cani, terörist, ele başı, bebek katilinin heyetidir. Onun görüşlerini aktarmak için gelmiştir.” “OY DEĞİL, CAN MEVZUSUDUR” “Ne çok milliyetçi görünen, gerçekten bölücü varmış bu memlekette. Allah Türk milletini, Türkiye Cumhuriyeti Devleti’ni korusun, kollasın, güçlendirsin, var etsin. Türk Silahlı Kuvvetleri’ni daima muzaffer eylesin. Demokratik zeminde, meşru zeminde halkımız, sivil toplum kuruluşları, siyasi partiler, vatanını, milletini, devletini seven herkes bu duruma dur demelidir. Bizim belki oy potansiyelimiz yok. Şehitlerimizin ve gazilerimizin ailelerinin o kadar büyük bir oy potansiyeli olmayabilir. Ama biz bir oy yuvası, oy kumbarası değiliz. Biz, bizim bu temsil ettiğimiz insanlar canlarını vermişler, canlarını. Bir oydan daha çok, can vermişler bu vatana. Oy değil, can mevzusudur bu. Onun için herkesi sağduyuya çağırıyorum. Vatanımıza, milletimize, devletimize, bayrağımıza sahip çıkmaya çağırıyorum.”   Karabağ Savaş Suçları Araştırma ve USSAM Komisyonları Başkanı Salih Kurt: “Bebek katilini bizzat ihbarını yaparak yakalatan kişiyim. Başbakan Mesut Yılmaz tarafından Başbakanlık’ta oluşturulan Yüksek Terör İstişare Kurulu’nun içindeydim. Ben sorguya çekilerek işkence gördüm, 55 gün komada kaldım. Daha önce, terörist başı 2006 yılında bir gazeteye açıkça demeç veriyor: ‘İmralı nemli burada dizlerimde romatizmalarım ağrıyor, buradan Başbakan ile görüşün, beni F tipine aldırsın.’ diyor. Bir hafta sonra, Devlet Bahçeli kamuoyuna açıklama yapıyor, ‘Biz o caniyi İmralı’dan alacağız, onu F tipi cezaevine koyacağız.’ diyor. Bunu 2006 yılında, Merhum Muhsin Yazıcıoğlu açıkça ifade ediyor. İnternet sitelerine bakın, arşivde bu konuşmaları bulacaksınız. Ben, Devlet Bahçeli’yi arayarak ikaz ettim. Devlet Bahçeli’nin mazereti incir kabuğunu doldurmayacak bir mazerettir. Kimsenin bu şehit ailelerini üzmeye, vicdanlarını yaralamaya hakkı yok” diyerek sözlerini sonlandırdı. Şehit Ailelerinin Tepkileri: “Bize kaybettiğimiz şehitleri ve gazilerimizin uzuvlarını geri verilmedikçe, bebek katili İmralı’dan çıkamaz.” şeklinde sert tepki ile Devlet Bahçeli’ye karşılık verdiler. “Bizim için bu mesele, bir oy meselesi değil, bir can meselesidir. Vatanımızın, milletimizin geleceği için verilen mücadelede, canlarını feda edenlerin hatırasına saygı göstermeyenlere biz de saygı göstermeyiz. Biz şehit ve gazi ailelerinin acısı, bir oyla ölçülemez.” diyerek tepkilerini dile getirdiler.    
Türkiye Harp Malülü Gaziler Şehit Dul ve Yetimleri Derneği İstanbul Şube Başkanı Önder Çelik: “25 yıldır hapiste olan terörist başının ve örgütünün muhatap alınmasının kabul edilmesi mümkün değildir. Şehitler mezardan çıkmadıkça, gazilerimizin uzuvları yerine gelmedikçe, terörist başının ve teröristlerin affedilmesi değil, ev hapsine çıkması dahi kabul edilemez. “İmralı canisini ülke gündemine sokup, barış elçisi gibi ilan edenlere hatırlatalım diye toplandık.”

Mehmet Akif’in; ‘Sen şehit oğlusun, incitme, yazıktır atanı. Verme dünyaları alsan da bu cennet vatanı.’ dizelerini hatırlayalım.
Hatırlayalım ki utanmadan, üzülmeden, düşünmeden bebek katili özgür kalsın, umut hakkı, ev hapsi verilsin diyenlere, İmralı canisini ülke gündemine sokup, barış elçisi gibi ilan edenlere hatırlatalım diye toplandık. Çok mu geriye gittik? O zaman 43 yıldır yaşadıklarımızı, verdiğimiz şehitlerimizi konuşalım. Bir vatan evladının toprağa nasıl düştüğünü, kaç kurşun yediğini, naaşlarının ne kadar sürede ailelerine ulaştığını konuşalım mesela, ödedikleri bedeli konuşalım. Oğuz Kaan Usta’yı, Duabey Onur Öztürkmen’i, şehit Semih Özbey’i konuşalım, videosunda yutkunduğu anı unuttunuz mu bu kadar çabuk, onu konuşalım mesela.

“Eli kanlı terör örgütünün menfur saldırılarında hayatını kaybeden sivil vatandaşlarımızı konuşalım.”

“Terörist elebaşı siyasi bir muhatap seviyesine asla çıkırılmamalıdır.”

Ya da eli kanlı bebek katilinin meclise davet edilir edilmez, ‘tek anladığımız dil bu’ dercesine yaşattığı TUSAŞ saldırısını, TUSAŞ şehitlerimizi konuşalım. Bu kadar kısa sürede unutmuş olamazsınız. Terörle mücadelede verdiğimiz 7 bin 100 ‘ü asker, 900’ü polis, bin 500’ü korucu, 200’ü öğretmen, savcı, imam şehidimizi; 40’a yakın kundakta katledilen bebekleri, 5 bin sivil şehidimizi anlatmak için hatırlatmak için toplandık. Şehit aileleri ve gaziler bu zamana kadar siyasetin bir parçası olmadı, bundan sonrada bir parçası olmayacaktır. Şehit aileleri ve gazilerin en büyük arzusu terörün bitmesidir. Aynı acıyı hiçbir ailenin yaşamamasıdır. Ancak bunu yapmanın yolu bebek katiline özgürlükten geçmemelidir. Gazi Meclis bir teröriste çiğnetilmemelidir. Terörist elebaşı siyasi bir muhatap seviyesine asla çıkırılmamalıdır. Şehitlerimizin şehadetine, gazilerimizin bacaksız, kolsuz, gözsüz kalmasının sorumlusu cani bebek katilinin, bugünlerde gözümüzün içine baka baka bir barış elçisi rolüne büründürülmesini sindirmemiz, hazmetmemiz mümkün değildir. Bu aziz vatan, atalarımızın mirası olduğu kadar, şehit evlatlarımızın da bize emaneti olduğu unutulmamalıdır. Türk’ün töresinde vatana ihanetin affı yoktur.

“Teröristbaşının ve örgütünün muhatap alınmasını kabul etmemiz mümkün değildir.”

Müstafi Amiral Cihat Yaycı:

“Kalbimize hançer saplandı.”

“Masa üzerinde devleti mi böleceksiniz? Federasyona mı gideceksiniz? Başkanın da dediği gibi, 42. ve 66. maddeleri değiştirmeye mi çalışacaksınız? Sonra da bunun önünü açıp ‘şehitler ölmez, vatan bölünmez!’ sloganlarıyla oy devşireceksiniz? Olacak iş midir bu?”

“En milliyetçi dediklerimiz Apo’yu kapıda karşılıyor, Apo’nun temsilcilerini. Siyasi partilere buradan sesleniyoruz. Böğrümüze hançer saplandı, kalbimize hançer saplandı. Ne demektir bu? Ne demektir? Apo’nun, 40 bin kişinin katilinin, ölüm emri verenin temsilcileri bir büyükelçi edasıyla kapılarda nasıl siyasi parti liderleri tarafından, hem de mecliste karşılanır? Bu heyet, Dem Parti Heyeti değildir. Açıklamadan da bellidir. Cani, terörist, ele başı, bebek katilinin heyetidir. Onun görüşlerini aktarmak için gelmiştir.”

“OY DEĞİL, CAN MEVZUSUDUR”

“Ne çok milliyetçi görünen, gerçekten bölücü varmış bu memlekette. Allah Türk milletini, Türkiye Cumhuriyeti Devleti’ni korusun, kollasın, güçlendirsin, var etsin. Türk Silahlı Kuvvetleri’ni daima muzaffer eylesin. Demokratik zeminde, meşru zeminde halkımız, sivil toplum kuruluşları, siyasi partiler, vatanını, milletini, devletini seven herkes bu duruma dur demelidir. Bizim belki oy potansiyelimiz yok. Şehitlerimizin ve gazilerimizin ailelerinin o kadar büyük bir oy potansiyeli olmayabilir. Ama biz bir oy yuvası, oy kumbarası değiliz. Biz, bizim bu temsil ettiğimiz insanlar canlarını vermişler, canlarını. Bir oydan daha çok, can vermişler bu vatana. Oy değil, can mevzusudur bu. Onun için herkesi sağduyuya çağırıyorum. Vatanımıza, milletimize, devletimize, bayrağımıza sahip çıkmaya çağırıyorum.”

 

Karabağ Savaş Suçları Araştırma ve USSAM Komisyonları Başkanı Salih Kurt:

“Bebek katilini bizzat ihbarını yaparak yakalatan kişiyim. Başbakan Mesut Yılmaz tarafından Başbakanlık’ta oluşturulan Yüksek Terör İstişare Kurulu’nun içindeydim. Ben sorguya çekilerek işkence gördüm, 55 gün komada kaldım. Daha önce, terörist başı 2006 yılında bir gazeteye açıkça demeç veriyor: ‘İmralı nemli burada dizlerimde romatizmalarım ağrıyor, buradan Başbakan ile görüşün, beni F tipine aldırsın.’ diyor. Bir hafta sonra, Devlet Bahçeli kamuoyuna açıklama yapıyor, ‘Biz o caniyi İmralı’dan alacağız, onu F tipi cezaevine koyacağız.’ diyor. Bunu 2006 yılında, Merhum Muhsin Yazıcıoğlu açıkça ifade ediyor. İnternet sitelerine bakın, arşivde bu konuşmaları bulacaksınız. Ben, Devlet Bahçeli’yi arayarak ikaz ettim. Devlet Bahçeli’nin mazereti incir kabuğunu doldurmayacak bir mazerettir. Kimsenin bu şehit ailelerini üzmeye, vicdanlarını yaralamaya hakkı yok” diyerek sözlerini sonlandırdı.

Şehit Ailelerinin Tepkileri:

“Bize kaybettiğimiz şehitleri ve gazilerimizin uzuvlarını geri verilmedikçe, bebek katili İmralı’dan çıkamaz.” şeklinde sert tepki ile Devlet Bahçeli’ye karşılık verdiler.

“Bizim için bu mesele, bir oy meselesi değil, bir can meselesidir. Vatanımızın, milletimizin geleceği için verilen mücadelede, canlarını feda edenlerin hatırasına saygı göstermeyenlere biz de saygı göstermeyiz. Biz şehit ve gazi ailelerinin acısı, bir oyla ölçülemez.” diyerek tepkilerini dile getirdiler.

 
 

Ankara HABERİ

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve kureselakdeniz.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.