Demirel Gitme Cesareti Olduğu İçin Geri Geldi, Bu Hükümetin Gitme Cesareti Yok
Isparta
06.09.2024 - 15:59, Güncelleme:
06.09.2024 - 15:59
Demirel Gitme Cesareti Olduğu İçin Geri Geldi, Bu Hükümetin Gitme Cesareti Yok
<
Gelecek Partisi Genel Başkan Vekili Ayhan Sefer Üstün,hafta başında Isparta ziyaretinde bulunarak gazetecilerle bir araya geldi.
Isparta İl Başkanı Nadir Öngören,Yalvaç İlçe Başkanı Ali Osman Metin, Siyasi işler Başkanı Mehmet Gökdoğan ve partililer de toplantıda hazır bulundu.
Üstün, Devin otelde düzenlenen toplantıda,seçim sonrası durumu yerinde görmek üzere yurt gezilerini sürdürdüklerini söyledi.
Üstün,”Seçimlerden sonra ki durumu yerinde görmek çok önemli. Birinci hedefimiz bu” sözleriyle başladığı ve hükümeti sert sözlerle eleştirdiği konuşmasında şu ifadelere yer verdi:
İkinci hedefimiz de ilimizi sivil toplumuyla ,sosyal hayatıyla, tarımıyla varsa tarımın dertlerini dinlemek ve buralardan raporlar üretmek, bir faydası olacaksa bu il’e , bu faydaları ama mecliste kürsüden dile getirmek,ama genel merkezde yapacağımız politikalarla bunları dile getirmek.Gelir gelmez bize çok önemli sorunları ilettiler Isparta ile ilgili . Bunlardan bir tanesi Eğirdir Gölü’nün yaşadığı kuraklık. Kuraklık dünyanın bir sorunu, Türkiye’de bu sene bundan çok etkilendi.Ama göllerin ıslahı ve göllerin kurumasının önlenmesi için çok ciddi tedbirler alınması gerekirken, maalesef her yerde olduğu gibi buralara odaklanılamamış ve Eğirdir Gölü’nün kurumayla karşı karşıya kaldığını burada duyduk. Yine değerli Yalvaç ilçe başkanımız burada KYK yurt sorunu olduğunu ifade etti. Ayrıca burası aynı zamanda bir tarım bölgesi, elma üretiliyor. Buralarda da sorunların olduğunu ifade etti.Dolayısıyla dediğim gibi gelişimiz birkaç konuya dair. Esnaflarımızla hemhal olmak, bir tanesi de gittiğimiz ilin sorunlarını dinlemek ve onlara imkanlar çerçevesinde çözüm üretmek.
Bu Hükümet Emekliyi Yoksulluğa Mahkum Etti
Yoksulluğa mahkum etti emeklileri hükümet. İşte kürsülerden bağıra çağıra, orada haykıra haykıra birazcık iyileştirme oldu. Ama bu iyileştirme de yine insani bir ücret değil. 12.500 lira taban ücreti ile bir emeklinin yaşıyor olması, yani ben kabul etmiyor,bu rakama isyan ediyorum bu 12.500 liraya. Yaşanamaz bu 12.500 lirayla.
Lüks Tekneye Destek Veriyor, Çiftçiye Vermiyorlar
Geldik en fazla destek olunan ikinci kesim kimdi? Tarım kesim miydi ,değil mi? Ama bugün tarım kesimi neredeyse yollara düşmüş. Türkiye’de çoktan beri unutulan eylemi protesto eylemini gündeme getirdiler. Bu hükümet o kadar baskılar yaptı ki, üç kişinin yolda birlikte yürümesine dahi rıza göstermiyor. Ama tarım kesimi bunu bilmediği için o saf kalple, saf duygularla traktörlerine bindiler ve yollara düştüler. Haklılar mı? Sonuna kadar haklılar. Şimdi bakın bu girdi fiyatlarıyla tarımda bizim ucuz sebze, ucuz meyve, ucuz gıda elde etme imkanımız kesinlikle yok.Mazot böyleyken,ilaç böyleyken , gübre bu kadar pahalı iken, bizim tarım kesiminde elde edilecek ürünlerin ucuz olması imkan dahilinde bir şey değil. Peki bu saydığımız kalemler kimin kontrolünde arkadaşlar? Hükümet’in kontrolünde. Yani şimdi elektrikle sulama yapılıyor,elektrik fiyatları kimin kontrolünde? Hükümetin kontrolünde. Mazot kimin kontrolünde? Hükümetin kontrolünde. Gübre kimin kontrolünde? Hükümetin kontrolünde. Siz bunlara bir destekleme yapmayacaksınız, bunları bırakacaksınız böyle kendi hallerine, limanda bağlı olan tekneyi dekleyeceksiniz ama buradaki elma çiftçisini, buğday çiftçisini, pancar çiftçisini desteklemeyeceksiniz.
Hükümetin Yanlış Politikaları yüzünden en yüksek enflasyonu yaşayan ülkeler arasındayız
Ondan sonra diyeceksiniz ki ya işte Türkiye’de enflasyon var. Olur arkadaş. Hükümetin yanlış politikaları yüzünden şu anda marketteki enflasyon, gıda enflasyonuyla ,dünyanın en yüksek enflasyonu ile karşı karşıyayız. Bakın yarı enflasyonda da yarış yapıyoruz ama gıda enflasyonunda, bir tarım ülkesinde olmamıza rağmen en yüksek enflasyonu yaşayan ülkeler içerisine düştük. Ben diyorum bazen iki M’ye çalışıyor Türkiye’de vatandaşlarımız. Biri markete çalışıyor, bir poşet elinde 800 TL ,bir poşet diğer elinde 700 TL toplam 1500 TL iki poşetle marketten çıkıyor arkadaşlar. Buna can dayanmaz.12.500 lira alacak emekli , ondan sonra gelecek bir markette maaşının %15-20’sini verecek. Hani bunun kirası? Hani bunun seyahati? Hani bunun diğer masrafları nerede? Geçinmesi mümkün değil. İkinci M de, mazota çalışıyor. Böyle bir mazot fiyatı, böyle bir benzin , yakıt ,enerji dünyanın hiçbir yerinde yok. Her yerde pahalılık, her yerde enflasyon olur mu? 550 liradan başlayan bir ev internet paketi olur mu? Ben fabrika işletmiyorum , bir işletmem yok. Şu interneti bize dünya standartlarında ucuz verin. elimiz mahkum kabul ediyoruz, çünkü tek el olmuş. Bir internet düşünün ki 550 TL paketi ile başlıyor.
Daha Ne Kadar Zam Gelecek Bilemiyoruz
Her yerde böylesi sorunlarla karşı karşıyayız. Tarım kesimi sıkıntılı, emekli sıkıntılı.İşçi? Bakın yılbaşında bir zam aldı, 17.000 TL asgari ücret. İlan etti, dedi ki bir daha ki yılbaşına kadar bununla geçineceksiniz dedi. Peki arkadaşlar soruyorum size emeklinin nasıl 12.500 TL ile geçinemediği gibi,işçi 17 bin Tl’ye geçinilebilir mi?
Bu asgari ücret eskiden gerçekten başlangıç ücreti idi. yani onunla başlarsınız altı ay sonra biraz iyileşir, bir yıl sonra biraz daha iyileşir, ondan sonra normale dönerdi. Şu anda Türkiye’deki ücretlerin %65’i bu ücret haline gelmiş, standart ücret haline gelmiş. Asgari ücret dediğimiz şey standart ücrete dönüşmüş. Ne zaman artacak pekala? Önümüzdeki yılbaşında. Daha dört ay var. Dört ay içerisinde diğer ürünlere kaç sefer zam gelecek? Elektriğe,kullandığımız enerjiye,doğalgaza vs. ne kadar zam gelecek bilemiyoruz. Kiralar almış başını gitmiş .
Türkiye üreten değil, paradan para kazanan ülke haline geldi
Şimdi biz tüm bunları konuşurken biliyorsunuz bir vergi verenler listesi yayınlandı. Gördünüz mü vergi verenler listesini? Bir kurumlar vergisi, ve kişisel gelir vergisi yayınlandı değil mi? kurumlar vergi listesine baktıysanız ilk on sırada bankalar var.Para alan, para kazanan. Sonra araya bir reel sektör sıkışıyor, sonra bir başka banka, sonra gene bir başka banka, emlak ofisi falan. Eskiden büyük firmalar vardı.Tüpraş var, Koç var, şunlar bunlar . Yani reel sektörde üretici firmalar vardı.Şimdi kim almış bunların yerini?Tefeciler. Türkiye paradan para kazananların ülkesi haline gelmiş.Böylesi çarpık bir durum.12. sıradaki adam dikkatimi çekti baktım,hanımlar ve çocuklar daha iyi bilirler Waikiki diye bir firma var.12. sırada girmiş bakın, ne satıyor bu firma? Tişört, gömlek satıyor. Gömlek satan firma 12. sıradan listeye girmiş , bizim anlı şanlı ihaleciler nerede?
Devletten milyar milyar yardım alanlar değil garibanlar vergi veriyor
Devletten milyar milyar yardım alanlar nerede?İhale alanlar nerede? Bırakın Türkiye ‘de ilk sıraya girmeyi, dünya listelerinde bunlar devletten ihale alanların ilk beşi Türkiye’deki firmalar.Nerede pekala bunlar?Bunlar yok vergi verirken. Neden vermiyorlar? Zaman zaman iki yılda bir,bir yılda bir hükümet bunlara vergi affı getiriyor. Başka? Bunlara muafiyetler getiriyor. Diyor ki, siz çok kazanıyorsunuz ama ben sizi şu maddeyle vergiden muaf tutuyorum.Hani çok kazanandan çok vergi alınacaktı?O zaman bakıyoruz vergiyi kim ödüyormuş, gene garip gureba. Bakın şu içtiğimiz sudan, çaydan, elimizde kullandığımız telefondan vergi ödüyoruz.Sizler veriyorsunuz vergiyi.Bakın gene bizler veriyoruz vergiyi.Şimdi bu gerçekten isyan edilecek tablo.Hem garibanlığı biz çekiyoruz, hem de vergiyi gene biz ödüyoruz . Bu nasıl çarpık bir düzen.Enflasyon almış başını gitmiş . Japonya’daki başbakan enflasyon %3’e yaklaştı diye istifa etti.Duydunuz değil mi? %3 ‘e ulaştı diye.%3’ü bırakın bir ayda,15-20 günde bizde .%5’e ulaşsaydı belki Japonya’daki adam kafasına sıkacaktı belki.
Sanki Memleketi Başkası Yönetiyor
Öbür taraftan bakıyorsunuz bizimkiler hiç bir şeyi üzerlerine almazlar. Sanki memleketi başkası yönetiyor.Geçenlerde spor bakanını duydunuz.Olimpiyatlarda ki fiyaskodan sonra diyor ki , federasyonlardan hesap soracağız diyor.Sanki memleketin sporunu federasyonlar yönetiyor.Tam bir teflon tava.Bilirsiniz teflon tava yapışmaz.Aynen teflon tava gibi. Kötülükler başkasının , iyilikler bizim.Böyle bir tutum içerisinde hükümet.Peki bunların çözümü ne? Siyasetin dışında da başka bir çözümü yok . Onun için yollardayız.O bakımdan ben siyasetle uğraşan arkadaşlarımızı tebrik ediyorum.Basını tebrik ediyorum. Sizler de sürekli yazıyorsunuz konuları.Şimdi farkındalık yapmamız, farkında olmamız lazım.Bizim başka bir çözüm yolumuz yok.Bizler öyle kestirme yollarla , siyasette reddettiğimiz yollarla , iktidar değişikliğine özenen insanlar değiliz.O yolları reddediyoruz. Demokratik yollarla çözüm arıyoruz.Ama demokratik yollarla çözüm arıyorsak bunun yolu siyaset, özgür basın, örgütlü toplum , bilinçli toplum .
Bu Yönetim Bizi Uçuruma Götürüyor
Yani göz göre göre kaç yıldan beri kötü bir yönetim var. Bu yönetim bizi uçuruma götürüyor.Bir örnek vereyim size, sayın Davutoğlu’nun da yardımcısıydım önceki partide.22 Mayıs 2016’daki o parti içi zorlamalardan dolayı genel başkan bıraktı.Bıraktığı zaman ki rakamların bir kaçı aklımda.Dolar kaç paraydı hatırlayın 22 Mayıs 2016 da.2.8’di.Peki enflasyon kaçtı? Toplam yıllık enflasyon %5’di.Yani şu anda bir ayda gördüğümüz enflasyonu bir yılda, o da %5 zaten tolere edilebilir enflasyon olarak görülüyor dünya standartlarında.Peki faizler kaçtı? Erdoğan o zaman bize faizci diyordu.Bakın kendi arkadaşlarına faizci diyordu.Enflasyon %5 ise bir tık üzeri 5.5 veya 6’ydı faizler. Şimdi bankalar arası faiz %50,kredi faizleri %65. Ne zaman? Bakın çok uzak tarih değil bunlar, 2016’nın Mayıs ‘ından bahsediyoruz.Sonra ne oldu?Düşük profilli, beceriksiz başbakan aradılar.Öyle de buldular hakikaten. Düşük profilli, beceriksiz başbakan buldular.Süratle bütün bu değerler hastanın değerlerinin bozulması gibi bozuldu, bozuldu.
Sonra üzerine ne geldi? Ucube cumhurbaşkanlığı hükümet sistemi geldi.Artık tek adam. Her şeyi ben bilirim.İşte nedir faiz enflasyon sonuç diye saçma sapan , kendinden menkul bir şey uydurdu.Memleketi ateşe attı.Bütün bu fakirliklerimizin sebebi,çökmüşlüğümüzün sebeplerinden bir tanesi bu ve Türkiye uçurumun kenarına geldi dayandı.
Mehmet Şimşek Kurtarıcı Değil, Tahsilatçıdır
Şimdi Mehmet Şimşek diye birini getirdiler.Daha ilk hafta ben itiraz ettim.Eller bayram etti “Oh kurtarıcı geliyor “diye.”O kurtarıcı değil, tahsilatçı “ dedim.Ne demek istediğimi şimdi şimdi anlıyor vatandaşlarımız.O sadece Türkiye ‘ye verilen borçları tahsil etmek için gönderilmiş birisi.Üçkağıt ekonomisi derler buna. Para , faiz, döviz bunlarla uğraşıyor. Peki Isparta ‘daki çiftçinin durumu ilgilendiriyor mu?Eğirdir olayı ilgilendiriyor mu?Isparta’daki emekliler onu ilgilendiriyor mu? Ağzından bir sefer duydunuz mu Mehmet Şimşek’in “Ya çiftçiye şu destekleri vereceğiz “diye? Üstelik kanunda var. Biz o zaman meclisteydik. Bütçenin yüzde birini destek olarak çiftçiye vermek zorundadır diye kanunda var. Kanun emri yerine getirilmiyor. Mehmet Şimşek’in gündeminde böyle bir şey yok. Sadece demin bahsettiğimiz gibi garibanlardan toplayacak paraları veya Türkiye daha fazla borçlandıracak, oradan buradan borçlar ve bu borçlarla birlikte daha önce alan borçları ödemek. Bunun tek hedefi bu. Bakın bir buçuk yıl geçti , bir buçuk yılda kendini göstermez miydi bir şifa olacaksa Mehmet Şimşek?
Annem hastalandığında doktora gider, ilaç alırdı. Üç gün içinde etki etmezse ya doktoru değiştirirdi, ya ilacı.Çünkü üç günde belli eder derdi.Ne üç günü, bir buçuk yıl olmuş adam hala garibanlardan vergi toplamakla meşgul.
Ümitsizliğe Kapılmayacağız, Bu Ülke Bizim
Dolayısıyla sakın ola şöyle bir şey aklınızın ucundan geçmesin.Merak etmeyin ya düzelecek.Hayır. Düzelseydi, işte görüyoruz bu kadar zaman geçti . Ama ümitsizliğe kapılmayacağız bu ülke bizim. Bazılarının yurtdışına paraları olabilir.Bazılarının Malta‘da ,Hollanda’da ,İngiltere’de, Man adasında paraları olabilir. Gemileri olabilir. Biz isparta’da doğduk, Sakarya’da doğduk.Hak vaki olacaksa burada olur. Buradayız biz, gitmiyoruz bir yere. Ama gitmiyorsak memleketimize sahip çıkacağız. İşte bütün bu gezilerimiz ve ziyaretlerimizin sebeplerinden bir tanesi bu. Şimdi anayasa değişikliği diye bir şey yaptılar ortaya, duydunuz mu? duymuşsunuzdur malum.
Bu Ucube Hükümet Sisteminden Kurtulmalı, Güçlendirilmiş Parlementer Sisteme Geçmeliyiz
Geçen gün sordular ne diyorsunuz dedi gazeteciler. Dedim ki Ak Parti sıkışınca anayasa değişikliği yapacağız diyorlar. MHP’de sıkışınca anayasa mahkemesini kapatacağız diyorlar. bunların iki tane sözü var. Keşke Ak Parti doğru dürüst bir anayasa teklifi ile gelse. Nedir o? Bize soruyorlar gelecek Partisi hiç mi destek olmayacak? olacağı konular var. Nedir bunlar? Güçlendirilmiş parlementer sisteme geçeceksek, bu ucube hükümet sisteminden kurtulacaksak, biz buna destek veririz diyoruz. Buna Cumhuriyet Halk Partisi de destek verir, deva Partisi de destek verir, Saadet Partisi de destekliyor. Böylesi bir teklifle gelirlerse çalışırız. Ama yok onlar gene zaman kazanalım,%50 oy oranıyla olmuyor bu iş, oy kaybettik.%40’a düşürelim daha kolay seçilelim gibi bir takım böyle kendi makamlarını koltuklarını devam edecek tekliflerle gelirlerse, biz buna yokuz.
İktidarın Gitme Cesareti Yok
Rahmetli Demirel altı kere gitti, yedi kere geldi. Önceleri anlamadık bunları biz. aslında bu çok önemli bir meziyetmiş. Gitme cesareti olduğu için tekrar geldi. gitme cesareti var Demirel’in. Ben bu koltuğu bırakabilirim diyor. Halk gönderebilir veya ben istifa edebilirim. Bu iktidarın gitme cesareti yok. gitme cesareti olmadığından biraz da başımıza bunlar geliyor. Kardeşim birakabilirsin. Erken seçim konuşuluyor bugünlerde, gitmezler ama şartları var mı? Fazlasıyla var. Ekonomik duruma baktığımızda var, verdiği sözlere baktığımızda var , yerel seçimlerde aldığın ağır yenilgiye baktığımızda var , var mı var. Avrupa Parlamentosu seçimleri oldu Avrupa’da, Avrupa parlementosu seçimleri Avrupa seçimlerinin son sıralarında, kimse önemsemez. Ama Avrupa parlamentosu seçimlerinde muhalefet biraz yükseldi. Ne yaptı? Fransa’da hükümet istifa etti, Belçika’da istifa etti bir çok hükümet yeniden seçime gitti. Dedi ki ben güven tazelemek zorundayım. Madem bir güven kaybına uğradı Avrupa parlamentosu seçimleri, o zaman yeniden erken seçim kararı alındı.
Teflon Tava Gibiler, Hiçbir Şey Yapışmaz Üzerlerine
Peki bunlar tarihin en ağır yenilgisini aldılar, bundan dört ay önce yerel seçimlerde İzmir’den hiç görmemiş olduğu Kırıkkale’ye kadar Cumhuriyet Halk Partisi tekdüze gidecek şekilde kazandı. Isparta hariç. Üzerine alındı mı pekala, alınmadı. Kendisi hiç sorumlu değil, çünkü teflon tava gibi. Hiçbir şey yapışmaz üzerlerine. Dolayısıyla erken seçimin elbette şartları var ama gider mi, yine gitmez seçime. Çünkü bu milleti biraz daha süründürür, elimden daha çekeceğiniz var der. Gene erken seçime gitmez. Çünkü bu koltuktan kalkma cesaretleri yok. Demirel bu koltuktan altı sefer kalkmış ama yedi seferde gelmeye başarısını göstermiş. İsparta’da olduğumuz için rahmetliden örnekler veriyoruz. O bakımdan bizim erken seçimle ilgili görüşlerimiz bu. Bu hükumetten kurtulacak bir seçim olacaksa tabii ki olmalı. Bir an önce olmalı mı, olmalı. Ben tekrar değerli basın mensuplarına teşrif ettikleri için teşekkür ediyorum. İnşallah başka programlarda da tekrar görüşmek dileğiyle.
Üstün,konuşmasını tamamladıktan sonra Can Atalay, DEM Partisi ,mülteciler gibi gazetecilerden gelen bir kaç soruyu “Ak parti yaparsa siyaset, başka parti yaparsa ihanet “ vurgusu da yaparak cevapladı.
Üstün,Gelecek Partisi olarak ziyaretleri sürdüreceklerini,Isparta ve diğer illerin sorunlarını çözmek ve bu konuda adımlar atmak için çalışmaya devam edeceklerini belirterek toplantıyı tamamladı.
Toplantının bitiminde CHP 25. ve 26 dönem Isparta milletvekili İrfan Bakır, Türkiye Büyük Millet Meclisi çatısı altında çalışma arkadaşlığı yaptığını belirttiği Üstün’e, şehrimize hoş geldiniz demek üzere kısa bir nezaket ziyaretinde bulunarak otelden ayrıldı.
<
Gelecek Partisi Genel Başkan Vekili Ayhan Sefer Üstün,hafta başında Isparta ziyaretinde bulunarak gazetecilerle bir araya geldi.
Isparta İl Başkanı Nadir Öngören,Yalvaç İlçe Başkanı Ali Osman Metin, Siyasi işler Başkanı Mehmet Gökdoğan ve partililer de toplantıda hazır bulundu.
Üstün, Devin otelde düzenlenen toplantıda,seçim sonrası durumu yerinde görmek üzere yurt gezilerini sürdürdüklerini söyledi.
Üstün,”Seçimlerden sonra ki durumu yerinde görmek çok önemli. Birinci hedefimiz bu” sözleriyle başladığı ve hükümeti sert sözlerle eleştirdiği konuşmasında şu ifadelere yer verdi:
İkinci hedefimiz de ilimizi sivil toplumuyla ,sosyal hayatıyla, tarımıyla varsa tarımın dertlerini dinlemek ve buralardan raporlar üretmek, bir faydası olacaksa bu il’e , bu faydaları ama mecliste kürsüden dile getirmek,ama genel merkezde yapacağımız politikalarla bunları dile getirmek.Gelir gelmez bize çok önemli sorunları ilettiler Isparta ile ilgili . Bunlardan bir tanesi Eğirdir Gölü’nün yaşadığı kuraklık. Kuraklık dünyanın bir sorunu, Türkiye’de bu sene bundan çok etkilendi.Ama göllerin ıslahı ve göllerin kurumasının önlenmesi için çok ciddi tedbirler alınması gerekirken, maalesef her yerde olduğu gibi buralara odaklanılamamış ve Eğirdir Gölü’nün kurumayla karşı karşıya kaldığını burada duyduk. Yine değerli Yalvaç ilçe başkanımız burada KYK yurt sorunu olduğunu ifade etti. Ayrıca burası aynı zamanda bir tarım bölgesi, elma üretiliyor. Buralarda da sorunların olduğunu ifade etti.Dolayısıyla dediğim gibi gelişimiz birkaç konuya dair. Esnaflarımızla hemhal olmak, bir tanesi de gittiğimiz ilin sorunlarını dinlemek ve onlara imkanlar çerçevesinde çözüm üretmek.
Bu Hükümet Emekliyi Yoksulluğa Mahkum Etti
Yoksulluğa mahkum etti emeklileri hükümet. İşte kürsülerden bağıra çağıra, orada haykıra haykıra birazcık iyileştirme oldu. Ama bu iyileştirme de yine insani bir ücret değil. 12.500 lira taban ücreti ile bir emeklinin yaşıyor olması, yani ben kabul etmiyor,bu rakama isyan ediyorum bu 12.500 liraya. Yaşanamaz bu 12.500 lirayla.
Lüks Tekneye Destek Veriyor, Çiftçiye Vermiyorlar
Geldik en fazla destek olunan ikinci kesim kimdi? Tarım kesim miydi ,değil mi? Ama bugün tarım kesimi neredeyse yollara düşmüş. Türkiye’de çoktan beri unutulan eylemi protesto eylemini gündeme getirdiler. Bu hükümet o kadar baskılar yaptı ki, üç kişinin yolda birlikte yürümesine dahi rıza göstermiyor. Ama tarım kesimi bunu bilmediği için o saf kalple, saf duygularla traktörlerine bindiler ve yollara düştüler. Haklılar mı? Sonuna kadar haklılar. Şimdi bakın bu girdi fiyatlarıyla tarımda bizim ucuz sebze, ucuz meyve, ucuz gıda elde etme imkanımız kesinlikle yok.Mazot böyleyken,ilaç böyleyken , gübre bu kadar pahalı iken, bizim tarım kesiminde elde edilecek ürünlerin ucuz olması imkan dahilinde bir şey değil. Peki bu saydığımız kalemler kimin kontrolünde arkadaşlar? Hükümet’in kontrolünde. Yani şimdi elektrikle sulama yapılıyor,elektrik fiyatları kimin kontrolünde? Hükümetin kontrolünde. Mazot kimin kontrolünde? Hükümetin kontrolünde. Gübre kimin kontrolünde? Hükümetin kontrolünde. Siz bunlara bir destekleme yapmayacaksınız, bunları bırakacaksınız böyle kendi hallerine, limanda bağlı olan tekneyi dekleyeceksiniz ama buradaki elma çiftçisini, buğday çiftçisini, pancar çiftçisini desteklemeyeceksiniz.
Hükümetin Yanlış Politikaları yüzünden en yüksek enflasyonu yaşayan ülkeler arasındayız
Ondan sonra diyeceksiniz ki ya işte Türkiye’de enflasyon var. Olur arkadaş. Hükümetin yanlış politikaları yüzünden şu anda marketteki enflasyon, gıda enflasyonuyla ,dünyanın en yüksek enflasyonu ile karşı karşıyayız. Bakın yarı enflasyonda da yarış yapıyoruz ama gıda enflasyonunda, bir tarım ülkesinde olmamıza rağmen en yüksek enflasyonu yaşayan ülkeler içerisine düştük. Ben diyorum bazen iki M’ye çalışıyor Türkiye’de vatandaşlarımız. Biri markete çalışıyor, bir poşet elinde 800 TL ,bir poşet diğer elinde 700 TL toplam 1500 TL iki poşetle marketten çıkıyor arkadaşlar. Buna can dayanmaz.12.500 lira alacak emekli , ondan sonra gelecek bir markette maaşının %15-20’sini verecek. Hani bunun kirası? Hani bunun seyahati? Hani bunun diğer masrafları nerede? Geçinmesi mümkün değil. İkinci M de, mazota çalışıyor. Böyle bir mazot fiyatı, böyle bir benzin , yakıt ,enerji dünyanın hiçbir yerinde yok. Her yerde pahalılık, her yerde enflasyon olur mu? 550 liradan başlayan bir ev internet paketi olur mu? Ben fabrika işletmiyorum , bir işletmem yok. Şu interneti bize dünya standartlarında ucuz verin. elimiz mahkum kabul ediyoruz, çünkü tek el olmuş. Bir internet düşünün ki 550 TL paketi ile başlıyor.
Daha Ne Kadar Zam Gelecek Bilemiyoruz
Her yerde böylesi sorunlarla karşı karşıyayız. Tarım kesimi sıkıntılı, emekli sıkıntılı.İşçi? Bakın yılbaşında bir zam aldı, 17.000 TL asgari ücret. İlan etti, dedi ki bir daha ki yılbaşına kadar bununla geçineceksiniz dedi. Peki arkadaşlar soruyorum size emeklinin nasıl 12.500 TL ile geçinemediği gibi,işçi 17 bin Tl’ye geçinilebilir mi?
Bu asgari ücret eskiden gerçekten başlangıç ücreti idi. yani onunla başlarsınız altı ay sonra biraz iyileşir, bir yıl sonra biraz daha iyileşir, ondan sonra normale dönerdi. Şu anda Türkiye’deki ücretlerin %65’i bu ücret haline gelmiş, standart ücret haline gelmiş. Asgari ücret dediğimiz şey standart ücrete dönüşmüş. Ne zaman artacak pekala? Önümüzdeki yılbaşında. Daha dört ay var. Dört ay içerisinde diğer ürünlere kaç sefer zam gelecek? Elektriğe,kullandığımız enerjiye,doğalgaza vs. ne kadar zam gelecek bilemiyoruz. Kiralar almış başını gitmiş .
Türkiye üreten değil, paradan para kazanan ülke haline geldi
Şimdi biz tüm bunları konuşurken biliyorsunuz bir vergi verenler listesi yayınlandı. Gördünüz mü vergi verenler listesini? Bir kurumlar vergisi, ve kişisel gelir vergisi yayınlandı değil mi? kurumlar vergi listesine baktıysanız ilk on sırada bankalar var.Para alan, para kazanan. Sonra araya bir reel sektör sıkışıyor, sonra bir başka banka, sonra gene bir başka banka, emlak ofisi falan. Eskiden büyük firmalar vardı.Tüpraş var, Koç var, şunlar bunlar . Yani reel sektörde üretici firmalar vardı.Şimdi kim almış bunların yerini?Tefeciler. Türkiye paradan para kazananların ülkesi haline gelmiş.Böylesi çarpık bir durum.12. sıradaki adam dikkatimi çekti baktım,hanımlar ve çocuklar daha iyi bilirler Waikiki diye bir firma var.12. sırada girmiş bakın, ne satıyor bu firma? Tişört, gömlek satıyor. Gömlek satan firma 12. sıradan listeye girmiş , bizim anlı şanlı ihaleciler nerede?
Devletten milyar milyar yardım alanlar değil garibanlar vergi veriyor
Devletten milyar milyar yardım alanlar nerede?İhale alanlar nerede? Bırakın Türkiye ‘de ilk sıraya girmeyi, dünya listelerinde bunlar devletten ihale alanların ilk beşi Türkiye’deki firmalar.Nerede pekala bunlar?Bunlar yok vergi verirken. Neden vermiyorlar? Zaman zaman iki yılda bir,bir yılda bir hükümet bunlara vergi affı getiriyor. Başka? Bunlara muafiyetler getiriyor. Diyor ki, siz çok kazanıyorsunuz ama ben sizi şu maddeyle vergiden muaf tutuyorum.Hani çok kazanandan çok vergi alınacaktı?O zaman bakıyoruz vergiyi kim ödüyormuş, gene garip gureba. Bakın şu içtiğimiz sudan, çaydan, elimizde kullandığımız telefondan vergi ödüyoruz.Sizler veriyorsunuz vergiyi.Bakın gene bizler veriyoruz vergiyi.Şimdi bu gerçekten isyan edilecek tablo.Hem garibanlığı biz çekiyoruz, hem de vergiyi gene biz ödüyoruz . Bu nasıl çarpık bir düzen.Enflasyon almış başını gitmiş . Japonya’daki başbakan enflasyon %3’e yaklaştı diye istifa etti.Duydunuz değil mi? %3 ‘e ulaştı diye.%3’ü bırakın bir ayda,15-20 günde bizde .%5’e ulaşsaydı belki Japonya’daki adam kafasına sıkacaktı belki.
Sanki Memleketi Başkası Yönetiyor
Öbür taraftan bakıyorsunuz bizimkiler hiç bir şeyi üzerlerine almazlar. Sanki memleketi başkası yönetiyor.Geçenlerde spor bakanını duydunuz.Olimpiyatlarda ki fiyaskodan sonra diyor ki , federasyonlardan hesap soracağız diyor.Sanki memleketin sporunu federasyonlar yönetiyor.Tam bir teflon tava.Bilirsiniz teflon tava yapışmaz.Aynen teflon tava gibi. Kötülükler başkasının , iyilikler bizim.Böyle bir tutum içerisinde hükümet.Peki bunların çözümü ne? Siyasetin dışında da başka bir çözümü yok . Onun için yollardayız.O bakımdan ben siyasetle uğraşan arkadaşlarımızı tebrik ediyorum.Basını tebrik ediyorum. Sizler de sürekli yazıyorsunuz konuları.Şimdi farkındalık yapmamız, farkında olmamız lazım.Bizim başka bir çözüm yolumuz yok.Bizler öyle kestirme yollarla , siyasette reddettiğimiz yollarla , iktidar değişikliğine özenen insanlar değiliz.O yolları reddediyoruz. Demokratik yollarla çözüm arıyoruz.Ama demokratik yollarla çözüm arıyorsak bunun yolu siyaset, özgür basın, örgütlü toplum , bilinçli toplum .
Bu Yönetim Bizi Uçuruma Götürüyor
Yani göz göre göre kaç yıldan beri kötü bir yönetim var. Bu yönetim bizi uçuruma götürüyor.Bir örnek vereyim size, sayın Davutoğlu’nun da yardımcısıydım önceki partide.22 Mayıs 2016’daki o parti içi zorlamalardan dolayı genel başkan bıraktı.Bıraktığı zaman ki rakamların bir kaçı aklımda.Dolar kaç paraydı hatırlayın 22 Mayıs 2016 da.2.8’di.Peki enflasyon kaçtı? Toplam yıllık enflasyon %5’di.Yani şu anda bir ayda gördüğümüz enflasyonu bir yılda, o da %5 zaten tolere edilebilir enflasyon olarak görülüyor dünya standartlarında.Peki faizler kaçtı? Erdoğan o zaman bize faizci diyordu.Bakın kendi arkadaşlarına faizci diyordu.Enflasyon %5 ise bir tık üzeri 5.5 veya 6’ydı faizler. Şimdi bankalar arası faiz %50,kredi faizleri %65. Ne zaman? Bakın çok uzak tarih değil bunlar, 2016’nın Mayıs ‘ından bahsediyoruz.Sonra ne oldu?Düşük profilli, beceriksiz başbakan aradılar.Öyle de buldular hakikaten. Düşük profilli, beceriksiz başbakan buldular.Süratle bütün bu değerler hastanın değerlerinin bozulması gibi bozuldu, bozuldu.
Sonra üzerine ne geldi? Ucube cumhurbaşkanlığı hükümet sistemi geldi.Artık tek adam. Her şeyi ben bilirim.İşte nedir faiz enflasyon sonuç diye saçma sapan , kendinden menkul bir şey uydurdu.Memleketi ateşe attı.Bütün bu fakirliklerimizin sebebi,çökmüşlüğümüzün sebeplerinden bir tanesi bu ve Türkiye uçurumun kenarına geldi dayandı.
Mehmet Şimşek Kurtarıcı Değil, Tahsilatçıdır
Şimdi Mehmet Şimşek diye birini getirdiler.Daha ilk hafta ben itiraz ettim.Eller bayram etti “Oh kurtarıcı geliyor “diye.”O kurtarıcı değil, tahsilatçı “ dedim.Ne demek istediğimi şimdi şimdi anlıyor vatandaşlarımız.O sadece Türkiye ‘ye verilen borçları tahsil etmek için gönderilmiş birisi.Üçkağıt ekonomisi derler buna. Para , faiz, döviz bunlarla uğraşıyor. Peki Isparta ‘daki çiftçinin durumu ilgilendiriyor mu?Eğirdir olayı ilgilendiriyor mu?Isparta’daki emekliler onu ilgilendiriyor mu? Ağzından bir sefer duydunuz mu Mehmet Şimşek’in “Ya çiftçiye şu destekleri vereceğiz “diye? Üstelik kanunda var. Biz o zaman meclisteydik. Bütçenin yüzde birini destek olarak çiftçiye vermek zorundadır diye kanunda var. Kanun emri yerine getirilmiyor. Mehmet Şimşek’in gündeminde böyle bir şey yok. Sadece demin bahsettiğimiz gibi garibanlardan toplayacak paraları veya Türkiye daha fazla borçlandıracak, oradan buradan borçlar ve bu borçlarla birlikte daha önce alan borçları ödemek. Bunun tek hedefi bu. Bakın bir buçuk yıl geçti , bir buçuk yılda kendini göstermez miydi bir şifa olacaksa Mehmet Şimşek?
Annem hastalandığında doktora gider, ilaç alırdı. Üç gün içinde etki etmezse ya doktoru değiştirirdi, ya ilacı.Çünkü üç günde belli eder derdi.Ne üç günü, bir buçuk yıl olmuş adam hala garibanlardan vergi toplamakla meşgul.
Ümitsizliğe Kapılmayacağız, Bu Ülke Bizim
Dolayısıyla sakın ola şöyle bir şey aklınızın ucundan geçmesin.Merak etmeyin ya düzelecek.Hayır. Düzelseydi, işte görüyoruz bu kadar zaman geçti . Ama ümitsizliğe kapılmayacağız bu ülke bizim. Bazılarının yurtdışına paraları olabilir.Bazılarının Malta‘da ,Hollanda’da ,İngiltere’de, Man adasında paraları olabilir. Gemileri olabilir. Biz isparta’da doğduk, Sakarya’da doğduk.Hak vaki olacaksa burada olur. Buradayız biz, gitmiyoruz bir yere. Ama gitmiyorsak memleketimize sahip çıkacağız. İşte bütün bu gezilerimiz ve ziyaretlerimizin sebeplerinden bir tanesi bu. Şimdi anayasa değişikliği diye bir şey yaptılar ortaya, duydunuz mu? duymuşsunuzdur malum.
Bu Ucube Hükümet Sisteminden Kurtulmalı, Güçlendirilmiş Parlementer Sisteme Geçmeliyiz
Geçen gün sordular ne diyorsunuz dedi gazeteciler. Dedim ki Ak Parti sıkışınca anayasa değişikliği yapacağız diyorlar. MHP’de sıkışınca anayasa mahkemesini kapatacağız diyorlar. bunların iki tane sözü var. Keşke Ak Parti doğru dürüst bir anayasa teklifi ile gelse. Nedir o? Bize soruyorlar gelecek Partisi hiç mi destek olmayacak? olacağı konular var. Nedir bunlar? Güçlendirilmiş parlementer sisteme geçeceksek, bu ucube hükümet sisteminden kurtulacaksak, biz buna destek veririz diyoruz. Buna Cumhuriyet Halk Partisi de destek verir, deva Partisi de destek verir, Saadet Partisi de destekliyor. Böylesi bir teklifle gelirlerse çalışırız. Ama yok onlar gene zaman kazanalım,%50 oy oranıyla olmuyor bu iş, oy kaybettik.%40’a düşürelim daha kolay seçilelim gibi bir takım böyle kendi makamlarını koltuklarını devam edecek tekliflerle gelirlerse, biz buna yokuz.
İktidarın Gitme Cesareti Yok
Rahmetli Demirel altı kere gitti, yedi kere geldi. Önceleri anlamadık bunları biz. aslında bu çok önemli bir meziyetmiş. Gitme cesareti olduğu için tekrar geldi. gitme cesareti var Demirel’in. Ben bu koltuğu bırakabilirim diyor. Halk gönderebilir veya ben istifa edebilirim. Bu iktidarın gitme cesareti yok. gitme cesareti olmadığından biraz da başımıza bunlar geliyor. Kardeşim birakabilirsin. Erken seçim konuşuluyor bugünlerde, gitmezler ama şartları var mı? Fazlasıyla var. Ekonomik duruma baktığımızda var, verdiği sözlere baktığımızda var , yerel seçimlerde aldığın ağır yenilgiye baktığımızda var , var mı var. Avrupa Parlamentosu seçimleri oldu Avrupa’da, Avrupa parlementosu seçimleri Avrupa seçimlerinin son sıralarında, kimse önemsemez. Ama Avrupa parlamentosu seçimlerinde muhalefet biraz yükseldi. Ne yaptı? Fransa’da hükümet istifa etti, Belçika’da istifa etti bir çok hükümet yeniden seçime gitti. Dedi ki ben güven tazelemek zorundayım. Madem bir güven kaybına uğradı Avrupa parlamentosu seçimleri, o zaman yeniden erken seçim kararı alındı.
Teflon Tava Gibiler, Hiçbir Şey Yapışmaz Üzerlerine
Peki bunlar tarihin en ağır yenilgisini aldılar, bundan dört ay önce yerel seçimlerde İzmir’den hiç görmemiş olduğu Kırıkkale’ye kadar Cumhuriyet Halk Partisi tekdüze gidecek şekilde kazandı. Isparta hariç. Üzerine alındı mı pekala, alınmadı. Kendisi hiç sorumlu değil, çünkü teflon tava gibi. Hiçbir şey yapışmaz üzerlerine. Dolayısıyla erken seçimin elbette şartları var ama gider mi, yine gitmez seçime. Çünkü bu milleti biraz daha süründürür, elimden daha çekeceğiniz var der. Gene erken seçime gitmez. Çünkü bu koltuktan kalkma cesaretleri yok. Demirel bu koltuktan altı sefer kalkmış ama yedi seferde gelmeye başarısını göstermiş. İsparta’da olduğumuz için rahmetliden örnekler veriyoruz. O bakımdan bizim erken seçimle ilgili görüşlerimiz bu. Bu hükumetten kurtulacak bir seçim olacaksa tabii ki olmalı. Bir an önce olmalı mı, olmalı. Ben tekrar değerli basın mensuplarına teşrif ettikleri için teşekkür ediyorum. İnşallah başka programlarda da tekrar görüşmek dileğiyle.
Üstün,konuşmasını tamamladıktan sonra Can Atalay, DEM Partisi ,mülteciler gibi gazetecilerden gelen bir kaç soruyu “Ak parti yaparsa siyaset, başka parti yaparsa ihanet “ vurgusu da yaparak cevapladı.
Üstün,Gelecek Partisi olarak ziyaretleri sürdüreceklerini,Isparta ve diğer illerin sorunlarını çözmek ve bu konuda adımlar atmak için çalışmaya devam edeceklerini belirterek toplantıyı tamamladı.
Toplantının bitiminde CHP 25. ve 26 dönem Isparta milletvekili İrfan Bakır, Türkiye Büyük Millet Meclisi çatısı altında çalışma arkadaşlığı yaptığını belirttiği Üstün’e, şehrimize hoş geldiniz demek üzere kısa bir nezaket ziyaretinde bulunarak otelden ayrıldı.
Isparta HABERİ
Anadolu Ajansı (AA), İhlas Haber Ajansı (İHA), Demirören Haber Ajansı (DHA) ve diğer ajanslar tarafından eklenen tüm haberler, sitemizin editörlerinin müdahalesi olmadan ajans kanallarından çekilmektedir. Bu haberlerde yer alan hukuki muhataplar haberi geçen ajanslar olup sitemizin hiç bir editörü sorumlu tutulamaz...
Habere ifade bırak !
Bu habere hiç ifade kullanılmamış ilk ifadeyi siz kullanın.
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları
(0)
Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.