Bir Annenin Yürek Parçalayan Feryadı 

HER İNLEYENİN BİR DİNLEYENİ VARDIR  ‘'Gerçeklerin birgün ortaya çıkmak gibi kötü bir huyu vardır.’’  Sayın Kütük, Küresel Akdeniz’in gözünden hiçbir şey kaçmaz.  Mehmet Akif’in bir sözü vardır. Özellikle bu sözün   Senin için söylenmiş olduğuna inanıyoruz.  ''MUALLİMİM DİYEN OLMAK GEREKTİR İMANLI,  EDEPLİ, SONRA LİYAKATLİ SONRA VİCDANLI O RABITAYLA BULURSA FELAH O BİR ÇÖZÜLDÜMÜ HERŞEY BİTER MAZALLAH '' ISPARTA VALİLİĞİ ve ISPARTA CUMHURİYET BAŞSAVCILIĞINI GÖREVE DAVET EDİYORUZ OKUYUCULARIMIZA ÖNEMLİ DUYURU  Bu yazımız Yüce Devletimizin bir kurumunu ilzam etmek değil, kurum aracılığıyla yetersiz, yeteneksiz ve ahlaksız faliyetler içinde bulunan bir takım kişileri ifşa etmekten ibarettir. Toplumsal hayatımız, içinden çıkılması zor skandallar boyutunda olaylarla dopdoludur. Devlet, anayasal sorumluluk alanına giren her konuda kişi hak ve hürriyetlerinin devamı için elinde bulunan güç ve imkanları kullanmakta tereddüt etmezken bazen gözden kaçan, rant uğruna Devletin imkan ve nufuzunu kullananlarında varlığından Harabu'l-Basra'dan sonra haberdar olmakta yada hukuku kendi çıkarları için yanıltan yada kullanmaya çalışanların varlığından herkes gibi bizimde izlememize rağmen, güven duydukları için bize gönderilen bilgi ve belgelerden sonra emin olmakta ve dile getirmekteyiz. ÇOCUK YUVASI MI, RANT KAPISI MI? Haricen edindiğimiz belgeli bilgilere göre Isparta Aile ve Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğünde hiçte hoş olmayan olaylardan siz değerli kamuoyunun haberdar olmasını istedik.  ŞÖYLEKİ; (BİR VAK'A) 1- Bir anne Şehir Hastanesinde çok acemi bir doktor marifetiyle sezeryanla bir çocuk dünyaya getirir. Çocuk anne kucağındadır ve anne sütü ile beslenmektedir. 2- Doğum hemşireleri yada doktor yeni doğumu Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğüne bildirirler. 3-  Nurdan Dekruij adında bir bayan tarafından doğumdan 4 gün sonra Aile ve Sosyal Hizmetler Balanlığının 183 No'lu hattına bir ihbarda bulunur.  İHBAR EDEN (NURDAN DEKRUİJ) GÜYA; 1- Çocuğa annenin yeterince bakamayacağı ve ekonomik destek ihtiyacının olduğu, 2- Annenin akıl sağlığının yeterli olmadığı (sanki ihbarcı bir psikolog ve Uz. Dr.),  3- Annenin çocuğunu bir başka aileye verebileceği, 4-  Annenin oturduğu evin sobalı, rutubetli ve aşırı dumanlı olduğu ihbarında bulunulur. İL SOSYAL HİZMETLER MÜDÜRLÜĞÜNÜN KOMİSYON RAPORU (5 NİSAN 2019) 1- Anne tutarsız ve farklı cevaplar vermekte olduğu, 2- Yeni doğan çocuğun hiçbir sağlık kuruluşuna götürülmediği, 3- Annenin sosyal yaşantısının yeni doğan için sağlıklı olmadığı ve sakıncalı olduğu, 4- Bebeğin yaşadığı ortamın temiz olmadığı ve daha sonraki süreçte temizliği dahada kötüleştiği, 5- Annenin Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğünce desteklense bile mental olma ihtimaline karşı yeni doğanın bakımını yapamayacağı, 6- Çocuğun ihmal ve istismara açık olması nedeniyle koruma ve bakım altına alınması için ACİL olarak işlemlere başlanması istenmektedir. ISPARTA VALİLİĞİNİN İHBARCININ BİLGİLERİ DAHİLİNDE ve SOSYAL HİZMETLER MÜDÜRLÜĞÜNÜN PARALEL RAPORU DOĞRULTUSUNDA ÇOCUĞUN KORUMA ALTINA ALINMASI ve 2. AİLE MAHKEMESİNE 2019/200 E. SAYILI DOSYA İLE AÇILAN DAVADAN SONRA YENİ DOĞAN (BEBEK) DAHA HANGİ BÜROKRATİK ve YASAL İŞLEMLERE TABİ OLMUŞTUR? Annenin büyük mücadeleler vererek çocuğuna sahip olma ve annelik içgüdüsü ile evladı üzerinde titreyerek canparesi olarak büyük bir titizlikle bakmaya çalıştığı evladı için açılan davayı istinafta kazanmış olmasına rağmen Evlat Edindirme Öncesi Geçici Bakım Sözleşmesi ile bir aile yanına alelacele verilen çocuk hakkında açılan davay ile ne yazikki anne ile evladının hukuken birliktelik ve anne-evlat statüsünün varlığına son verilmiştir.  GELELİM DOĞUMDAN SONRA GELİŞEN TRAJEDİYE Değerli Küresel Akdeniz okurları,  Bizim her zaman Devletin ve milletin yanında olarak, satılık ve kiralık asla kalem kullanmadan haksızlığa uğrayan, mağdur edilen, kıyıda köşede çaresiz kalan, yalnızlığa ve bakımsızlığa itilen kişi yada kişiler için her zaman fahri avukat ve tercümanlık yaptığımızı yakinen bildiğinize inanıyoruz. HERŞEYDEN ÖNCE İFADE EDİYORUZKİ; 1- Anne doğum sonrası, çocuğun sağlığı için tüm aşılarını yaptırdığı gibi, göz, kulak taraması için gereken doktor muayeneleri de yaptırmıştır. 2-  Annenin psikolojik sorunlarının (akıl sağlığı) olduğu varsayım kabul edilen iddia tamamen asılsız ve iftiradan ibarettir. Bu konuda hiçbir komisyon ve doktor raporuda yokken böyle bir iddianın ortaya atılmasının takdirini siz değerli kamuoyuna bırakıyoruz. 3- Çocuğun, annesinin yanında kalması için dayatılan yada istenilen her şey yerine getirilmiştir. YANİ; 1- Oturduğun evi değiştir, doğalgazlı ve en az 4-5 odalı ve  çocuk için ayrı bir oda olsun denmesi ve yerine getirilmesi sağlanmıştır.  2- Çocuğun kıyafetleri kutuda değil elbise dolabında olacak denmiş ve dolaba alınmıştır.  3- Evde hiçbir eşya 2. el olmayacak denmiştir.  4- Çamaşır makinası, buzdalabı, ütü, fırın, bulaşık makinası, Plazma TV, bilgisayar alınacak denmiş ve alınmıştır.  5- Buzdolabının içi dopdulu olacak içinde değişik meyveler ve sebzeler, et, süt, yoğurt vs. olacak denmiş ve yerine getirilmiştir.  6- Çocuğa sıfır yatak odası takımı alınacak denmiş ve alınmıştır. 7- Sıfır baza alınacak denmiş ve alınmıştır. 8- Sıfır çocuk arabası (lüks açılıp-kapanan yeni modellerden olacak) denmiş ve alınmıştır. 9- Havlu ve bornoz takımı alınacak denmiş ve alınmıştır.  10- Yeni çıkan son model bir beşik alınacak denmiş ve alınmıştır.  11- Türk Telekom'dan Kepeci Mahallesindeki eve sabit telefon bağlanacak denmiş ve bağlanmıştır. 12- Tutulacak (tutulan) ev 3. yada 4. kat yada müstakil, 4x4 bir ev olacak denmiş ve tutulmuş ama hiçbir ev beğenilmemiş 5-6 kez ev değiştirttirilmiştir.  (Sanki Türkiye'de yaşayan ve yeni doğum yapan anneler böyle evlerde oturuyorlarmış gibi...)  13- Sermet Mah., Kepeci Mah., Davraz Mah. (2 ev), Karaağaç Mah. (2 ayrı ev kiralanmıştır) 14- 3 ayrı büyüklükte biberon takımı alınacak denilmiş ve alınmıştır. 15- 3-4 adet emzik takımı alıncak denmiş ve alınmıştır. 16- Çocuğun her türlü kış şartlarında rahatça uyuyabilceği bir adet uyku tulumu alınacak denmiş ve alınmıştır.  17- Çocuk küvetli banyolu ev tutulacak denmiş ve tutulan evler beğenilmemiştir.  18- Önemli bir siyasetçinin eşinin ısrarı ve yalvarmasıyla Sos. Hiz. İl Müd. Yrd. Melahat Çakır gönülsüzcede olsa annenin sütünü bir makina ile sağıp getirsin demesi üzerine bir eczaneden bir aylık kira karşılığı süt sağım makinası kiralanmıştır ve kira parasını anne ödemiştir.  19- Tüm bunlardan birisinin eksik olması halinde çocuğun anneye verilmeyeceği ikazı (tehditi) kasıtlı ve planlı olarak yapılmıştır.  NOT: Anne madden ve manen bu istekler karşısında çok zarar görmüştür. Bugünkü piyasa şartları ile 80-100 bin liralık masraf boşuna yaptırılmıştır. 20- Melahat Çakır'ın anneye ayrıldığı ve çocuğunun babası olan kişi ile yeniden resmi nikah kıy demesi, eğer ayrıldığı koca bunu kabul etmezse sıradan birisi ile göstermelik bir nikah akdi yapılmasını ister. Ama anne Bayan Çakır'ın bu istekleri karşısında çaresiz kalmıştır.  Annenin perişan olan ve adeta ölüme terk edilen varlığı karşısında Küresel Akdeniz sessiz kalamazdı.  ZORLAYICI ve MAKSATLI, PROGRAMLI, TİCARİ ANTLAŞMALI, SİYASİ ANTLAŞMALI, MADDİ ANTLAŞMALI KOMİSYON ÜYELERİ KİMLERDİR, İFŞA EDİYORUZ! Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğü bünyesinde kurulan ve zaman zaman değiştirilen ve çoğu kezde ısmarlama raporlar imzalattıkları iddia edilen komisyon üyeleri hakkında da Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığının soruşturma yapması kamu vicdanı adına Küresel Akdeniz olarak talep edilmekte olduğunu ifade etmek istiyoruz. Komisyon üyelerinin vicdani ve ahlaki kanaatleri doğrultusunda imzalar atmadıkları hakkındaki kamuoyuna malolan iddialarında tercümanlığını yapmak yine bize düşmekte olduğunu ilan ediyoruz.  Yarın anne(ler) Tashih-i Karar davası açarak haklılıklarını ispat etmeleri halinde başta Sos. Hiz. İl Müd. Yakup Kütük başta olmak üzere Müd. Yrd. Melahat Çakır ile imzaları bulunan bütün komisyon üyelerinin maddi ve manevi tazminat davalarına muhatap olacaklarınıda kendilerine şimdiden hatırlatıyoruz.  Bu uygulama örneği Çin'de Uygur Türklerine yapılan zulüm örneğinden kopya edilerek mi alınmışıtır?  Çin'de Müslüman Türk ailelerinin yatak odalarına Çinli erkekler gönderildiği (yerleştirildiği) gibi yarın bu anneye yada annelere de ne gibi teklif(ler)de bulunulacaktır? Bunun din ile, iman ile, ahlak ile, edep ile ve iktidarki bu konularda fakir ve yoksulların hamisi Sayın Cumhurbaşkanlığının makamı ile nasıl bağdaşlaştırılacaktır? UNUTMAYAIN HER İNLEYENİN BİR DİNLEYENİ VARDIR   Unutmayın her haksızlık elbet  Hakk'a teslim olmaya mahkumdur.  Kimse yaptığını yanına  kâr olarak kazanç hanesine kaydetmemelidir.  Zira Allah'ın adaletinde asla zaman aşımı yoktur.  MELAHAT ÇAKIR KİMDİR? Isparta Sos. Hiz. İl Müd. Yrd. Melahat Çakır'ın cemaziyelevvelinin araştırıldığında kendisininde Devlet korumasında yetiştiği ifade edilmektedir. Ayrıca Bayan Çakır'ın görevi gereği mi olduğu bilinmemekle birlikte birtakım uygunsuz işlemler yapan kadınlarında çok sık yanına gidip geldikleri, kendileri ile diyalog içinde olduğu ve ayrıca Devlet Memuru Kılık Kıyafet Yönetmenliğinede pek uymadığı, kurum içi ve dışında konuşulmasına sebep olduğu herkesce bilinmektedir.  Kurumun kamera kayıtları incelendiğinde (şayet silinmemişse) her şey ortaya çıkacaktır.  Bayan Çakır'ın Devlet Memurları Kanunun ilgili maddesi gereği kurum içi ve kurum dışı davranışlarla ilgili bağlayıcı hüküm gereği valilik makamına ve makamın izniyle Küresel Akdeniz vasıtasıyla kamuoyuna açıklama yapması çok önemlidir. Kurum müdürünün bu olanlara karşılık Melahat Çakır'ın tüm bu işlemlerine göz yumması acaba komisyonda istediği sonucun alınması ile ilgili bir beklentiden mi ibarettir? Melahat Çakır'ın rehber öğretmenlikten Sos. Hiz. İl Müd. Yrd. 'na geçmesinde bir siyasetçi ile yakınlığı ve işbirliği dikkate değerdir.  Melahat Çakır'ın bu konularda kamuoyuna Küresel Akdeniz vasıtasıyla bir açıklama yapmasını bekliyoruz. Melahat Çakır'ın halk içinde çok kişi ile görüşerek çocuk ihabarlarını yapmalarını istediği ve sağladığı ve hatta ihbarcılara 50-100 lira günlük para ödediği yaygın olarak dillendiriliyor ve bu konuda şahitlerde varsa yaptığı bu eylemeleri kim yada kimler adına yada Devlet adına mı yaptığı izaha muhtaç konu ve sorular arasındadır. Çok daha vahim olanı Melahat Çakır'ın evlat edinmek isteyen ailelerle sıkı bir pazarlık yaptığı ve el altından yüklü miktarlarda paralar aldığı ve daha vahim bir skandal boyutundaki iddia ise Antalya'da lüks bir villa sahibi olduğu şeklindedir. Melahat Çakır'ın ana kucağından alınan bebeklerin annelerinin sütünü haftalarca süt makinasına sağdırtması ve bir ambulans ile Sosyal Hizmetler Çocuk Bakım Evine taşınmasını istenmesine rağmen gelen sütü farklı gerekçelerle lavaboya dökmesi ve bir hiç uğruna ambulansların gelip gitmesine sebep olurken Devlete olan maliyetinin kurumca hiç hesabının sorulmayışı düşündürcü değil midir? Melahat Çakır'ın yukarıda ifade edilen çok önemli bir siyasetçi eşine annenin çocuğuna süt götürmesi için yaptığı teklifi kabul etmesine rağmen bu sözünde durmayışı ve yalan söylemesi karşısında başka neler yapıp yapmayacağının takdirini siz kamuoyuna bırakıyoruz.  Ayrıca Melahat Çakır anneyi karşısına alarak; '' Sen niçin bu işlere başka insanları karıştırıyorsun?'' diye tehdit etmesi ve '' Ömür boyu o çocuğun yanına seni ben hayatta yaşadığım sürece asla sokmam, göstermem'' diye tehdit ederken arkasındaki siyasi dayanağın (gücün) ne olduğunu herhalde tahmin etmemek mümkün değildir.  Melahat Çakır'ın belki yapmış olduğıu haklı yada haksız eylemler karşısında bir çok aileden beddualar aldığı söylenmektedir. Hatta Bayan Çakır'ın beddua edenlerin yeni dava ve davalar açacağı kulağımıza gelen dedikodular arasındadır. Av. Fadime Alkan'ında Bayan Çakır'a; ''Sana çok aile beddua ediyor'' dediği bize gelen bilgiler arasındadır.  Sos. Hiz. İl Müd. Yrd. Melahat Çakır'ın bakıma muhtaç ve korumaya alınmasını istediği yada evlat edinmek isteyenlere evlat bulmak için verdiği korkunç ve büyük mücadeleye(!) Küresel Akdeniz olarak bizde şapka çıkarırken, Türkiye'de değil Isparta'da hergün gözünün önünde dolaşan ve kucağında körpecik yavrularla yardım isteyen çok sayıdaki Roman'ın ne kadar muhtaç olduğunu görmemesi ve resimlerde de görüleceği gibi çocuklara sahip çıkmamasındaki çifte standardın sebebini anlamakta zolanan bir kamuoyunun tercümanı olarak soruyor ve cevap bekliyouz.  Bayan Çakır'ın bazı annlere; ''Bağırına taş basacaksın, bu kadar çocuğun arkasından ağlarsan (feryat edersen) seni Bakırköy Akıl Hastanesine göndeririz ve kapatırız'' demesi ne kadar vicdani bir yaklaşımdır anlamakta zorlanıyoruz.  BAYAN ÇAKIR'IN BİR ÇOCUK İÇİN VERDİĞİ MÜCADELEYİ EVLADI İÇİN PERİŞAN OLAN, AHU FİGAN EDEN ADETA SÜRÜDEN AYRILAN KUZUNUN MELEMESİ GİBİ İNLEMESİNİ VEBALİNİ NASIL VERECEĞİ KAMU VİCADANINDA BÜYÜK MERAK KONUSU HALİNE GELMİŞTİR. O Melahat Çakır'dırki, çocuğu kucağından alınan bir annenin imzasının bile sahte olduğunu iddia edecek kadar ileri giderken, bir kişiye; '' Bu imzayı O değil, O'nun yerine sen mi atıyorsun?'' diyede sormaktan imtina etmeyecek kadar ileri giden bir Müdür Yardımcısıdır. (İmza Örneği bizdedir)  Melahat Çakır ile İl Müdürü Yakup Kütük'ün sosyal yardımlarda en yakınlarına torpil geçtikleri iddialarından uzak kalmaları için açıklama yapmaları gerektiğine inanıyoruz. Hatta Bakanlık Müfettişleri aracılığı ile 750-800 kişilik bir kadroda kimlerin nasıl işe başladıkları, aile ve soy kütükleri araştırıldığında KÜTÜK'ler ortaya çıkacaktır. Hatta bir aile (bayan) 2 çocuğu için bakım parası alırken CİMER'e (150) şikayetinden sonra yapılan haksızlıktan geri adım attıkalarıda bir vakadır. (S.Ü.) Hatta Melahat Çakır, bir anneye; ''Git birisiyle resmi evlilk yap, yalnız adamın arabası ve tapulu evi, arsası, bankada en az her ikinizinde 100'er bin lira parası olsun'' gibi deli saçmalıklarını ifade etmekten çekinmeyen patavatsız birisidir.  İsterseniz şehit anneleri gibi çocukları ellerinden zorla alınmış anneleri toplayalım, kapınıza getirelim mi dersek cevabınız ne olur? Melahat Çakır annenin daha önce tanıştığı ve görüştüğü 2 kız arkadaşının yanında; '' Bunu götürün bir pastaneye, orada pasta yiyin, çocuğu unutsun'' diye dalga geçmekten zevk alan bir kişi olarak bu kurumda daha ne zamana kadar istihdam edileceği merak konusudur.  Değerli Küresel Akdeniz okurları, Dikkat ederseniz süreli dizi filmerinde; KÖTÜ KADIN, CEBERRUT KADIN, ÜVEY ANNE, ŞEYTAN RUHLU KADIN, İNSAFSIZ, MERHAMETSİZ KADIN ROLÜ İÇİN ARANIYORSA UYAR MI DERSİNİZ?  EVLAT EDİNEN ALİ KÖMETÇİ KİMDİR? Ali Kömetçi ile eşi Betül Kömetçi'nin komisyon üyesi Sevim Sarı ile yakın dostluklarının çok öncelere dayandığı dillendirilmektedir.  Ali Kömetçi 2 kez evlenmiştir. Şimdiki eşi Betül Kömetçi ile evliliğinden bir kızının olduğu söylenirken mahkeme tutanaklarında ise hiç evlatlarının olmadığı yazılıdır. Ali Kömetçi tam bir alkolik ve gece hayatı olan bir kişidir.  Isparta'da ağır kepçe oparötörlüğü yaptığı söylenmektedir.  Şimdiki ikamet yeri olan Beyşehir'de ise sondaj firmasında aylıklı olarak çalıştığı haricen edindiğimiz bilgiler arasındadır. İlgili Sosyal Hizmetler Müdürlüğü elemanlarının her 3 ayda bir yaptıklaları denetimlerde çocuğa yeni kıyafetler giydirilirken diğer günlerde ise eski ve kirli elbislerle dolaştığı komşularınca ifade edilmektedir.  Çocuğun üvey evlat olmasından kaynaklı aynı apartmanda oturan diğer yakın akrabalarının çocukları tarafından hor gözle bakıldığı ve çocuğun aile ortamından dışlandığı ve hatta oturdukları 2. kat merdiveninden itilerek düşürüldüğüde bize gelen harici bilgiler arasındadır.  Görüldüğü gibi esas annenin çocuk için sunduğu imkanlarla yeni ailenin yaşam tarzının evlat edindirmeye uygun olmadığı ortadır. Ali Kömetçi'nin evlilikten önce Betül Kömetçi'ye tecavüz ettiği için evlenmek zorunda kaldığı ve işin çok daha iğrenç tarafınında (Koray'ın) annesinede telefonda ahlaksız tekliflerde bulunduğu Küresel Akdeniz'e gelen Kulis bilgileri arasındadır.  Hatta kendisi ile yaptığımız görüşmemizde haberimize konu olan anne(ler)in çocuğunu satmak istediğini ve buna engel olmak için çocuğa el koyduklarını ve bu bilgilerin ilgili mahkeme dosyasında da yer aldığından bahsetmişti.  Annenin  kendi evine kadar gelerek; ''Çocuğumu verin, ben çocuğumu istiyorum'' dediğini ve anneyi ''Polis çağırırım buradan defol git diyerek kovduğundan bile bahsetmişti.  Yakup Kütük harici görüntüsü ile düzgün ve efendi bir bürokrat olarak bilinmekte ve tanınmaktadır.  Fakat madolyonun öbür tarafına elattığımızda bazı şeylerin dıştan göründüğü gibi olmadığı kanaatine vardık.  ŞÖYLEKİ; 1- Mahkeme dosyalarını gözden geçirdiğimizde aleni ve net olarak annenin çocuğuna yeterince bakamayacağı ve satacağı şeklindeki bir bilgiye rastlamadık. O nedenle Sn. Kütük'ün ya yanıltıldığı yada yalan söylediği kanaatine vardık. 2- Eğer Sn. Kütük yalan söylüyorsa bu yalan için nasıl bir gerekçe ortaya koyacağını kendilerinden bekliyoruz. 3- Eğer Sn. Kütük yanıltıdığı ise kendisinin kimler tarafından yanıltığının mutlaka açıklanması gerektiği inancındayız.  4- Makamlar kimsenin tapulu mülkü değildir. Kimseye satılmış ve kiralanmışda hiç değildir. O makamlar millet adına emanet edilmiş Devlet kurumlarıdır.  5- Devletin yetki verdiği ve adaletle faaliyet yapmasını istediği kurum amirleri kılı kırk yararak karar verirken hem anneleri ve hemde çocukları gözetmeleri gerekirken tek taraflı eylemler peşinde koşamazlar inancındayız.  6- Yargı bile bazen yanıltılabilir. Yargı yanlış karar verebilir. Yargı kararını düzeltmeyede TASHİH-İ KARAR denir. 7- İlerleyen zaman içinde mağdur edildiklerini iddia eden annelerin Tashih-i Karar için yargıya başvuracağını şimdiden kamuoyuna duyurmak istiyoruz.   ' 'KESER DÖNER, SAP DÖNER. BİRGÜN OLUR HESAP DÖNER''  (Merhum Süleyman Demirel) Yeniden yargı yolunun açık olması ve inleyen annelerin feryatlarının vicdanları sızlatan haykırışları karşısında Yüce Türk Adaletinin sessiz kalmayacağına inanıyoruz.  Değerli Küresel Akdeniz okurları, Küresel Akdeniz olarak yapacağımız en az 2 bin kişilik bir anketlede Sosyal Hizmetler Müdürlüğünde çocukları için gözyaşı döken annelerin içinde bulunduğu sızlayan nağmelerini kamuoyuna sorarak kimin haklı, kimin haksız olduğunu açıklayacağız. Fakat Sayın Kütük'ün dayandığı ve ileri derecede güvendiği arkasında bir kankası daha var. O'da AK Parti İstanbul İl Başkanı Osman Nuri Kabaktepe'dir.  Bu durumda AK Parti Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Sayın Erdoğan eğer Haziran 2023 seçimlerinde siyasi yol kazasına uğramak istemiyorsa her türlü olumsuzluklara ve yolsuzluklara anında müdahale etmeli ve dur demelidir inancındayız.  BİR ANNE, ATV ve ESRA EROL  Bir anne, ATV'de Esra Erol'un programına katılmak üzere İstanbul'a çağırılır.  5 gün boyunca bir otelde Esra Erol tarafından misafir edilir.  Fakat bu süre içinde Isparta Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğü ile yapılan görüşmeler ve SSB'ye yakınlığıyla bilinen bir gazetecinin (Ş.A) devreye girerek annenin ATV'deki Esra Erol'un programına çıkmasının önüne geçilir. Annenin İstanbul'a giderken ve kaldığı süre içindeki masrafları ATV karşılarken dönüş masraflarını annenin ortada bırakılarak otobüs parasını kendisinin karşılaması şaşkınlıktan öte yeni bir skandalıda ortaya koymuştur.  Zira ATV, önce her iki tarafla görüştükten sonra anneyi İstanbul'a çağırdığı halde programdan vazgeçmesinin arkasında derin siyasetin devreye girdiği kanaatini ortaya koymuştur diyen bir kamuoyu bulunmaktadır.  ATV program yetkilileri ise anneyi programa niçin çıkarmadıklarını izahtan azade kalmışlardır.  Hatta ATV'yi para ile susturduklarına dair yaygın bir dedikodunun varlığı bile bizleri çok derinden üzmekte olduğunu ifade ederken her iki taraftanda Küresel Akdeniz'e cevap ve düzeltme hakkını kullanmalarını istiyoruz.  YİNE ANNENİN FERYATLARINA GÖZ ATACAK OLURSAK;  Bir annenin evine Melahat Çakır, Sevim Sarı ve Ercan Yürekli isimli kişilerle birlikte çocuk şubeden bir polis gelir.  O sırada anne çocuğunu emzirmektedir. Çocuk anne sütü emerken çocuğu zorla alırlar. Çocuk ağlamaktadır. Çocuğun ağlamasına bile aldırış etmeyen bu kişilere annenin feryadı çok üzücüdür.  Anne; ''Ben çocuğumu vermem, alamazsınız. Siz nasıl vicdansız insanlarsınız'' diye bağırır. Bunun üzerine çocuk şubeden gelen ve adını bilmediğimiz polis efendi anneye; '' Senin elini arkaya bağlarım, yere yatırırım, ayaklarını bağlarım, seni ayaklarımın altına alırım, çiğnerim'' derken intikam hırsıyla ve hangi yetkiyle bağırdığının takdirini yine siz kamuoyuna bırakıyoruz.  Annenin evine çocuk almak için gelenler 2-3 ayrı ailedir.  Asortik, Asık Suratlı Kadınlar Topluluğunun fiziki görünüş ve kıyafetlerini Türk aile yapısına uygun olmadığınıda burada belirtirken kimsenin yaşam hak ve hürrüyetine karışmak gibi bir niyetimizin olmadığınıda belirtmek istiyoruz.  Toplumsal refleksini kaybeden bir millet için bizim görevimiz sadece yazmak ve kamuoyunu bilgilendirmekten ibarettir.  Melahat Çakır'ın yönetiminde gelen ve çocuk almak isteyen bayanların askılı kıyafetler, kısa etekli ve topuk ayakkabılı olduklarını da belirtmekteki amacımız için lütfen bardağın boş tarafına yada öküzün altında buzağı arayanlar olarak karşımıza çıkmasınlar.  Melahat Çakır, anne feryatlar içinde ağlarken annenin elinden zorla telefonunu alarak bütün telefon kayıtlarınıda almasındaki amacının ne olduğunuda her halde Küresel Akdeniz aracılığıyla kamuoyuna açıklar diye düşünüyüruz. O sırada anne ve babanın telefon rehberinden numaralarını ele geçiren Melahat Çakır anne ve babaya telefon açarak; '' Kızınız çocuğunu organ mafyasına satacak '' diye açıklamalarda bulunur. Melahat Çakır yüzünden çocuğundan olan anne daha sonrada anne ve babasıyla araları açılır.  Bayan Çakır, Küresel Akdeniz olarak sana soruyoruz: SİZ NASIL BİR İNSANSINIZ? SİZİN BU YAPTIKLARINIZDAN BUGÜNE KADAR KİMLERİN HABERİ OLDU? SORULAR, SORULAR, SORULAR  İNİM İNİM İNLETTİĞİNİZ VE GÖZYAŞLARI DİNMEYEN ANNELERİN KAMUOYU VİCDANI ADINA O KOLTUKTA OTURANLARA SORUYORUZ ve DİYORUZKİ; 1- Siz evlat edinmek isteyenlere hep böyle yol ve yöntemlerle  mi hareket ediyorsunuz? 2- O annelerin yerinde siz olsaydınız Devlete dua mı yoksa beddua mı ederdiniz? 3- Devlet ana ise baba ise siz böyle anne ve baba mısınız? 4- Sizde hiç vicdan yok mu? 5- Sizin gibi Türkiye genelinde bakıma muhtaç adı altında anne kucağından zorla koparıp aldığınız yavrular ile annelerin hesabını öbür alemde nasıl vereceksiniz? 6- 10,000 lerce masraf yaptırarak anneyi (anneleri) parasal dar boğaza, çöküntüye soktuğunuz ve evlatları evinden (elinden) aldığınız annlerin masraflarını kim ödeyecek? 7- Bit pazarı fiyatına Evkurculara bile satmaktan gönlü razı olmayan o annelere aldırdığınız çok sayıdaki eşyaları siz satın alır mısınız? 8- Siz Türk aile yapısının sarsılmasına böyle mi çare üretiyorsunuz? 9- Uygulamada aksaklıklar gördüğünüz ve sizin elinizi kolunuzu bağlayan kanundan dolayı böyle eylemler içinde iseniz bugüne kadar kamuoyuna niçin bir açıklama yapmadınız? En azından basın iletişim kanallarıyla Devlet ricalini bilgilendimeyi hiç düşünmediniz mi? 10- Sizin evlat edindirme kanununa dayanarak kul hakkı suçu işlediğiniz hakkında kendinizi hiç vicdan muhasebesine tabi tuttunuz mu? 11- Evlatlarından öyle veya böyle nedenlerle kucaklarından aldığınız annelerin birgün sizin yüzünüzden intihar etmek isterlerse yada intihar ederlerse nasıl bir duygu ve düşünce içinde olursunuz? 12- Aldığınız ve evlat edindirğiniz bu çocuklar ilerleyen yıllarda gerçek anne ve babalarının bunlar olmadığını öğrenince nasıl bir psikolojik travma yaşayıp yaşamıyacaklarını hiç düşündünüz mü? 13-Yukarıda sorulan ve yazılanlar hakkında ilgililere ve kamuoyuna nasıl bir açıklama yapmayı düşünürsünüz? 14- Zira Küresel Akdeniz künyesinde; '' Basın etik kurallarına uymakta, cevap ve düzeltme hakkına saygı duymaktadır.'' yazılıdır.  YİNE ANNENİN FERYATLARINA SON KEZ BİR GÖZ ATACAK OLURSAK BAYAN ÇAKIR SİZ AİLE HEKİMİNE BİLE GİTME ZAHMETİNE NİÇİN KATLANMADINIZ? Eğer zahmet edip annenin aile hekimine gitseydiniz yeni doğanın tüm aşılarını yaptırdğını  öğreneceğinizden korktuğunuz için mi gitmediniz? Yada Şehir Hastanesine giderek yeni doğanın göz ve kulak kontrellerinin yaptırıldığına dair hekim bilgisine neden müraacat etmediniz? Sizi varya sizi, Melahat Çakır gerçekten biz Küresel Akdeniz olarak anlamakta çok zorlanıyoruz. Siz evlat edindirme kanununu (2828 sayılı yasa) uygularken gerçekten uçsuz bucaksız yetkilerle mi donaltığınıza inanıyorsunuz? Ama unutmayın Bayan Çakır ''KESER DÖNER SAP DÖNER, BİRGÜN GELİR HESAP DÖNER''  (Merhum Süleyman Demirel)  ''ALMA MAZLUMUN AHINI ÇIKAR AHESTE AHESTE''  (Atasözü) NOT-1: Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı başta olmak üzere, Isparta AK Parti milletvekilleri, Süreyya Sadi Bilgiç, Recep Özel, Mehmet Uğur Gökgöz ile İYİ Parti milletvekili Aylin Cesur'un bu konunun üzerne gitmesini bekliyoruz. Ayrıca tüm parti il başkanlarıyla STK'ları ve Sayın Vali Aydın Baruş'unda konuya sahip çıkmalarını bekliyoruz. NOT-2: Yakup Kütük'ün yardımcısı Melahat Çakır'ın uygulamarını ne kadar yakından denetlediğini bilmemekle birlikte kamuoyuna malolan çocuk istismarı konularının birinci derece sorumlusu olduğunu hatırlatmak istiyoruz.  ÖNEMLİ: Whatsapp İhbar Hattı 0533 468 22 34 Mehmet Ali ÇELİK Küresel Akdeniz İmtiyaz Sahibi TİNGADER (Tüm İnternet Gazeteciliği ve Gazeteciler Derneği) Gn. Bşk. TGF (Türkiye Gazeteciler Federasyonu) Isparta İl Temsilcisi Gazeteciler Cemiyetleri Basın Vakfı üyesi