Putin'in ipliğini pazara çıkaran adam Yuri Borysovych Shvets!

Yuri Borysovych Shvets; 16 Mayıs 1952 Herson, Ukrayna doğumlu. Boğa Burcundan. Rusça Yuri adı, Grekçe George isminden galat yani bozma. İsmin Türkçe karşılığı'çiftçi' demek. Yuri'nin şimdi doğduğu ve bir zamanlar yaşadığı kent Herson, Rus bombardımanı altında. Bence Putin, Herson'u bombalatırken hıncını Yuri Borysovych Shvets'den alıyor gibi hissediyor.   Yuri Shvets'in babasının ve annesinin adı bilinmiyor. Biyografisinde evliliği hakkında herhangi bir bilgi yok ama Natalia Shvets isminde kızı var. Erasmus programı kapsamında Santa Cecilia Konservatuarı'nda (Roma, İtalya) akademik hareketlilik etkinliğine  katılmış. Kardeşi, Ukrayna Halk Hareketi RUKH, Odessa başkanlığını yapan Prof. Igor Shvets. Resmi Sovyet basını ve hükümeti, RUKH üyelerini ilk başta “Yahudi aleyhtarı” olarak tanımladı. Prof. Shvets de ağabeyi gibi Sovyetlet Birliği’ni/ Ukrayna’yı terk etmiş. 1986'da Prof. Shvets, Moskova Fizik ve Teknoloji Enstitüsü'nden mezun oldu. 1989'da doktorasını aldı ve 1990'da İrlanda'ya geldi ve burada Trinity College Dublin Fizik Okulu'nda önce Öğretim Görevlisi, ardından Doçent oldu ve 2007'den beri Uygulamalı Fizik Profesörü olarak çalışıyor.  KGB Subayı Yuri Borysovych Shvets… Ukrayna doğumlu Yuri Shvets, 1980 ve 1990 yılları arasında KGB'de Binbaşıydı. Nisan 1985'ten 1987'ye kadar Washington DC'de ikamet eden bir Sovyet casusuydu. Oradayken, Sovyetler Birliği’nin resmi haber ajansı “TASS muhabiri” kisvesi altında görev yaptı. 1985 yılında, idealist genç bir KGB subayı olan Yuri B. Shvets, Washington DC'deki Sovyet Büyükelçiliği’ne rapor verdi. Görevi; önemli siyasi makamlara erişimi olan Amerikalıları işe almak yani ajan devşirmekti. Sovyet haber ajansı TASS'ın muhabiri olarak gizlice, "Sputnitsa" ve Yunanistan ile güçlü bağları olan Başkan Jimmy Carter'ın eski bir yardımcısı olan "Socrates" olarak adlandırdığı iki önemli siyasi istihbarat kaynağını işe almıştı. 2005 yılında yazdığı “Spy Handler: Memoir of a KGB Officer” adlı kitabında Victor Cherkashin , "Socrates"in John Helmer  ve Sputnitsa'nın New Statesman gazetesinden Claudia Wright olduğunu iddia etmişti. Shvets 1985-1987 yılları arasında ABD'de görev yaptı ve 1990'da siyasi nedenlerle KGB'den istifa etti. 1993'te, şu anda vatandaşlığını elinde bulundurduğu Amerika Birleşik Devletleri'ne kalıcı olarak taşındı.  Yuri B. Shvets, "Washington Station: My Life as a KGB Spy in America / Washington İstasyonu: Bir KGB Casusu Olarak Hayatım” kitabının yazarı. Kitabı neden yazdığını şöyle açıklıyor: "Kitabı deneyimlerime dayanarak yazdım çünkü uzun yıllar Soğuk Savaş'ın çekirdeğini oluşturan tüm istihbarat işinin hiçbir işe yaramadığını anladım. Ve KGB gibi casus ajanslar, kendi ülkelerine sözde düşmanlarından daha fazla zarar verdi. Böylece bunun bir zaman, emek, para kaybı olduğunu anladım."  Tüm bunları anlamak mümkün. Yazdıkları, ideolojisine bitmez tükenmez özveri ile hizmet eden idealist bir istihbarat personelinin yaşadığı hayal kırıklığının sonucu. İstihbarat okulundan Putin’in okul arkadaşı… Yuri Shvets, resmi biyografisine rağmen, Rusya Federasyonu Başkanı'nın "ortalamanın altında yetenekleri" nedeniyle istihbaratta asla çalışmadığını söylüyor.  Ukrayna doğumlu, SSCB KGB Birinci Baş Müdürlüğü'nün eski bir subayı, Andropov Dış İstihbarat Enstitüsü mezunu ve şimdi bir Amerikan mali analisti olan Yuri Shvets, 1980'lerde Amerika Birleşik Devletleri'nde bir istihbarat subayıydı. Soğuk Savaş'ın zirvesinde “TASS haber ajansı muhabiri” görünümü ile SSCB'ye olası bir Amerikan sürpriz nükleer saldırısı hakkında bilgi topladı ve analiz etti. 1990'da Shvets, hizmetten emekli oldu, üç yıl sonra Amerika Birleşik Devletleri'ne göç etti ve burada Washington Residency: My Life as a KGB Spy in America adlı kitabı yayınladı. Eski istihbarat subayı, hem eski SSCB'de hem de Latin Amerika, Asya ve Afrika dahil olmak üzere dünyanın dört bir yanında multi-milyon dolarlık işler yapmayı planlayan şirketlerin ticari risklerini değerlendiren ve bilgi toplayan bir Amerikan firmasına başkanlık ediyor. Yuri Shvets, eski FSB subayı Alexander Litvinenko'nun öldürülmesiyle ilgili olarak Londra'da devam eden halka açık duruşmanın kilit tanıklarından biriydi. Litvinenko'nun Vladimir Putin'in bir ortağı ve Rusya Federal Uyuşturucu Kontrol Servisi müdürü Viktor Ivanov'un dosyasını toplamasına ve analiz etmesine yardım eden kişi Shvets'ti. Dosya, Putin ve Ivanov'un 1990'larda Kolombiya'nın en büyük uyuşturucu kartellerinden birinin uyuşturucu kaçakçılığı ve kara para aklama olaylarına karışan Tambov organize suç grubuyla bağları hakkında bilgiler içeriyordu. -Putin, babası Vladimir Spiridonovich ve annesi Maria Ivanovna ile GDR'ye gönderilmeden önce, 1985. Fotoğraf: putin.kremlin.ru- Putin istihbarat çürüğü!.. '80'lerin başında Yuri Shvets, KGB Akademisi'nde Vladimir Putin'in sınıf arkadaşıydı. Sovyet sonrası Rusya ile hiçbir ilgisi yoktu, hiçbir zaman Rusya Federasyonu vatandaşı olmadı, Rus pasaportu bile yoktu. 1993'te Amerika Birleşik Devletleri'ne gitti ve üç yıl sonra bir anı kitabı yayınladı. Ona göre Putin, istihbarat çürüğü. Putin, istihbaratta hiç çalışmadı. Andropov Enstitüsü'nden mezun olduktan sonra Putin, Leningrad'daki yerel birimlere, KGB departmanına gönderildi. Dönem arkadaşları KGB'nin dış istihbarattan sorumlu Birinci Ana Müdürlüğü'nde görev alırken  Putin bu vazifeden muaf tutuldu. KGB'nin Birinci Ana Müdürlüğü çalışanlarının büyük kısmı, oldukça ortalama analitik yeteneklere ve yeterli psikolojik özelliklere sahip kişilerdir. Schwetz'e göre, İstihbarat Enstitüsü'nde okurken Putin oldukça yeteneksiz ve başarısız, düşük profilli bir öğrenciydi. İşte bu yüzden Putin, mezun olduktan sonra KGB'nin Birinci Ana Müdürlüğü’ne değil, sadece Leningrad Komite Müdürlüğü’ne gönderildi. Doğu Almanya'ya gönderilmesi de bir tür kariyer gelişimi olarak algılanamaz, çünkü orada ciddi işlerle uğraşmamıştır. -Putin ve annesi- Putin'in istihbarata değil, KGB'nin Leningrad departmanına gönderilmesi, meslektaşlarına kıyasla yeteneklerinin ortalamanın altında olduğu anlamına geliyor.  Moskova'daki çalışmaları sırasında Putin, yerleşik olmayan biri gibi, şehrin dışında, ormanın derinliklerinde ve yüksek bir çitle çevrili kapalı bir tesiste yaşıyordu. Sovyet casusundan müthiş ironi… Rusya Federasyonu'nun gelecekteki başkanı neredeyse bir yıl boyunca haftada yedi gün, günde 24 saat oradaydı. Leningrad ve Leningrad Bölgesi Devlet Güvenlik Departmanı, örneğin Zhmerinka veya Berdichev'deki KGB departmanından farklı olmayan tipik bir eyalet KGB ofisiydi. Teoride, çalışanların yabancı casusları yakalaması ve kendi casuslarını işe alması gerekiyordu, ama aslında böyle bir şey yapmadılar, çünkü tüm dünyada SSCB'de KGB'nin bölgesel "departmanları" olduğu kadar çok casus yoktu. Yani Leningrad'da istihbarat subayı Putin, bir tür arşiv memurluğu istihbarat literatürüne göre 'çöpçülük' yapıyordu: Öğrencilerin profesörlere, profesörlerin rektörlere karşı iftiralarını vb. ihbar mesajlarını tasnif ediyordu.  Birkaç yıllığına Doğu Almanya’ya gönderilen KGB subaylarının yaptığı bir kaç şey,  gökyüzüne doğru puro tüttürmek ve Carl Zeiss lensli bir Alman kamera ve Madonna masa servisi ile anavatanına dönmek. Bu iki standart şey, Doğu Almanya'daki "istihbarat faaliyetleri”nin pratikte tek sonucuydu. Putin de aynısını yaptı.  SSCB- Doğu Almanya Dostluk Evi'nin direktörü olarak görevleri arasında Moskova'dan gelen yüksek rütbeli yoldaşlar için takas yapmak, onları gezdirmek, yedirmek içirmek, yerel dükkanlardan mal almak, ideolojik hassasiyetten yoksun duyarsız bedenleri bir uçağa bindirip göndermek… Uzun lafın kısası; orada teşrifatçılık yapmıştı, İstihbarat uzmanlığı bu işin neresinde gerisini varın siz düşünün? Yuri Shvets, “Putin gider” diyor!.. Putin'in Doğu Almanya'daki tüm istihbarat çalışmaları bu kadar. Yuri Shvets'in Putin’in ve Rusya’nın geleceğine ilişkin öngörüsü de ilginç, diyorki; “Rusya'daki ana stratejik çatışma, Putin'in mezara kadar onun yerine oturma arzusu ile ülkenin normal kalkınma için nesnel ihtiyaçları arasındaki çatışmadır. Putin sonuna kadar zirvede oturursa, Rusya ya dağılacak ya da Kuzey Kore ya da Moğolistan gibi üçüncü sınıf bir devlete dönüşecek.”  Kiev ve Moskova savaşı… Yuri Shvets, Ukrayna silahlı kuvvetlerinin kasıtlı olarak çürütüldüğü ve dağıtıldığı kanaatinde. Görünüşe göre başkanlar, savaşa hazır bir ordunun onlar için potansiyel bir dış düşmandan daha tehlikeli olduğuna inanıyorlardı. Ukrayna Silahlı Kuvvetleri personeli ile komuta arasında bir güvensizlik ve hatta düşmanlık olduğunu açıkça görülmüştür. Komutanlık, belirli alanlarda terörle mücadele operasyon güçlerini konuşlandırabilir, ancak düşmanlıklar başlar başlamaz iletişim ve kontrolü hemen kaybederler. Ordu, kaderin insafına bırakılır ve kontrol edilemez bir kalabalığa dönüşür. "Sızdırıldık" söylentisi yayılır ve bir izdiham başlar. Tabii ki, personel arasında birçok kahraman var, ancak Ukrayna’nın, Rus saldırganlığı ile tanışmasından sonra dahi mukavemette bulunacak ordusunun  olmaması bu güvensizliğin sonucudur. -1990’ların ilk yarısında, St. Petersburg belediye başkanı Anatoly Sobchak, yardımcısı Vladimir Putin ile birlikte (resimde, Sobchak'ın arkasında bir bavul taşıyor).- Yuri Shvets'in yazdıklarına bakılırsa Türkiye'nin istihbarat kurumlarına nur yağması lazım. Gerçi bir ara nurcu yağmıştı, şimdi ne yağıyor diye düşünmeden edemeyenler, “Bu yol uzaktır menzili çoktur” diyor, kimisi de “ilim ilim bilmektir” diyor.