Şehrü'l-emin demek bir ilin ya da beldenin emin olduğu, güvendiği, sahip çıktığı, madden ve manen yücelmesi ve yükselmesi için arkasından gideceği bir kişinin oturduğu koltuğun adı demektir. 

Dün kara dediğine, bugün ak diyen, dün ölümüne destek verdiği bir kişinin karşısına geçip, azılı düşman olan bir kişi hangi koltukta ve konumda olursa olsun toplum için zararlıdır ve adeta habis bir ruhtur. 

O nedenle yakın tarihimizde buna benzer çok olaylar yaşayan Türk toplumu 31 Mart yerel seçimlerine doğru giderken kendi geleceğini, kendi şehrini teslim edeceği kişi ya da kişilere çok dikkat etmelidir. 

Bugün kapitalist sistem anlayışının egemen olduğu milletler ailesinde yer alan ülkemiz ve şehrimiz için öne çıkan, yola çıkan bedbahtların yer kapmak için gece gündüz uğraş verdiklerini gözlemliyoruz. Bağımsız aday Kadir Kesiktaş’tan sonra kapı kapı dolaşan ve siyasi partilere adeta kendini pazarlamaya çalışan bir kişi bugün bizim sayfa konuğumuz olacak. 

Mehmet Aybatılı’nın belediye başkanlığı yaptığı (1994-1999) yıllar idi. Hava çok puslu ve göz gözü görmüyordu. Hani derler ya “kurt puslu havayı sever”. 

İşte öyle bir geceydi. Hava hem puslu ve hem de zifiri karanlık çökmüştü. 

O dönemin Fırıncılar Odası Başkanı H. Hüseyin Bağırsakçı ile Ahmet Tural hızırbey 1540 sokakta bulunan bir evi kurşunlarla delik deşik ederken evin önündeki arabayı da kurşunların hedefi haline getiriyordu. Yine aynı gece Doğan marka bir araçta kaçırılacak ve parçaları değiştirilmiş olarak bir yıl sonra Alanya’da bulunacaktı. 

Bu olay Mehmet Aybatılı’nın tekrar seçilmesinin bir engeli olarak karşısına çıktığını gördüğümüz Ahmet Tural Aybatılı sayesinde bugün hak etmediği bir yerde oturmaktadır diyen büyük bir kamuoyuna itiraz hakkımızın olmadığını ifade ediyoruz. 

O gün her iki tetikçi ikinci kurşunlamada Orman Bölge Müdürlüğü arkasındaki bir sokakta kıskıvrak yakalanıyorlardı.  

AHMET TURAL’A CEVAPLAMASINI İSTEDİĞİMİZ SORULAR:

*Eğer siyaset yapmayı düşünüyorsanız mal varlığınızı açıklar mısınız? 

*Sizin için haram-helal lokma ne demektir? 

*Kul ya da millet hakkını ihlal edenlerin Ukba'da peygamber şefaatinden mahrum olacaklarını biliyor musunuz? 

*Bir gazetecinin yukarıda ifade edilen ev ve arabasını 15 gün ara ile iki kez kurşunlamanın kul hakkı olup olmadığı hakkında kültürel bir kimlik sahibi misiniz? 

*Eğer kul hakkından korkuyorsanız kurşunladığınız ya da birlikte kurşunladığınız ev ve aracın zararını tazmin için bir teklifiniz var mı? 

*Kendi siyasi ikbaliniz açısından bir başka önerimizi de kamuoyu huzurunda açıklıyoruz: 

Siz, tevbe nedir biliyor musunuz? Eğer yaptığınız eylemden pişmanlık duyuyorsanız Isparta kamuoyu huzurunda ÖZÜR dileme gibi erdemli duruş içinde olmayı düşünüyor musunuz? 

*Biz bugüne kadar isteseydik sizin hakkınızda tazminat davası açar ve zararımızı tahsil edebilirdik. Ancak sizin siyasi partilerin kapısında tutmakta olduğunuz nöbettir ki bizi böyle bir kararlı tavır takınmamıza sebep olduğunu hatırlatmak istiyoruz. 

Zaten biz bu konuda o tarihlerde sizi Allah’a havale etmiştik. 

Bugün kişisel veri kapsamına giren TC No’larının paylaşılmadığı bir yer kalmamışken hukuk boşluğunu fırsat bilerek hakkımızda açılan iki ayrı dava sonucunda (Kadir Savran/Senirkent, Nasuh Özyurt/Tefenni) kalemimizin susturulacağını mı zannediyorsunuz? 

Biz, size net bir kararlılıkla ifade ediyoruz ki Mehmet Ali Çelik gazetecilik hayatında satılık ve kiralık kalem kullanmadığı gibi toplumun fahri avukat ve tercümanlığını yaptığının bilinmesini istiyoruz. 

Bizi bugüne kadar sizin kurşunlarınız ve bıçaklar susturamayacağı gibi müdahale edildiğine inandığımız iki davanın sonuçları da asla yolumuzdan alı koyamaz. 

*Melekü’l- mevt gelmeden önce tüm insanlarla helalleşmek herkese nasip olmaz. 

Sayın Tural biz size torpil geçiyor ve diyoruz ki, helalleşme kültürünün şahsınız ve toplumumuzda en geniş bir alanda yerleşmesi için empati yapar mısınız? 

Hem siz sayıları yerden ot biter gibi günden güne çoğalan ve küçük esnafı yerle bir eden zincir marketler ile ilgili iler tutar bir eyleminiz oldu mu? 

Bu konuda 13-14 bin esnafın başkanı olarak ne yapmayı düşünüyorsunuz? 

*Mehmet Ali Çelik her türlü rant imparatorluğunun sarsılmaz bir irade ile yıkılması ya da etkinliğinin azalması için uğraş veriyorsa siz ne yapıyorsunuz? 

Isparta kamuoyu sizden Küresel Akdeniz’e açıklama yapmanızı beklerken Mehmet Ali Çelik size ne gibi mesajlar verdiyse selamsız kalmadan içtenlikle cevap vermenizi bekliyor. 

Tüm siyasi partilerimizin de yukarıda ortaya konan tespitler karşısında 31 Mart 2024 seçimlerinde nasıl bir aday ile toplumun karşısına çıkmaları gerektiği hakkında bazı ipuçlarını vermeye çalıştık.