TİNGADER ve WOTJU iş birliğiyle düzenlenen video konferansta konuşan Prof. Dr. Adnan Ayhancı, diyabetin neden olduğu yara ve cilt sorunlarına destek sunan organik krem ile diyabet sürecine yardımcı bitkisel formül üzerine yürüttükleri 4 yıllık bilimsel çalışmaları kamuoyuyla paylaştı.

TİNGADER (Tüm İnternet Gazeteciliği ve Gazeteciler Derneği) ile WOTJU (Dünya Türk Yazarlar Birliği) tarafından düzenlenen ve gazeteci-yazar Müslüm Aktürk’ün moderatörlüğünde gerçekleştirilen çevrim içi konferans, dikkatle takip edildi. Konferansa, Eskişehir Osmangazi Üniversitesi Fen Fakültesi Genel Biyoloji Bölümü Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Adnan Ayhancı konuşmacı olarak katıldı.

Yapay kan ve kanser alanındaki çalışmalarıyla da tanınan Prof. Dr. Ayhancı, bu kez diyabetin yol açtığı komplikasyonlara yönelik destekleyici nitelikteki bilimsel çalışmalarını anlattı.

DİYABET: TEK BİR HASTALIK DEĞİL, ÇOKLU ORGAN SORUNU

Konuşmasında diyabetin yalnızca kan şekeri yüksekliğiyle sınırlı bir tablo olmadığını vurgulayan Prof. Dr. Ayhancı, hastalığın böbrek, kalp-damar sistemi, beyin, bağışıklık sistemi ve cilt başta olmak üzere birçok organı etkilediğini ifade etti.

Ayhancı, diyabetin temelinde insülin üretiminin azalması ya da insülinin hücrelere etki edememesi olduğunu belirterek, Tip 1 ve Tip 2 diyabet arasındaki farkları sade bir dille anlattı, özellikle insülin direnci kavramının doğru anlaşılmasının önemine dikkat çekti.

DİYABETTE İLK BELİRTİLER VE HAYATİ RİSKLER

Konferansta diyabetin klasik belirtileri de hatırlatıldı: Aşırı su içme, sık idrara çıkma, çok yemek yeme ancak doymama hissi.

Bu belirtilerin uzun süre göz ardı edilmesinin, ketoasidoz, şeker koması, organ hasarı ve hatta amputasyona kadar giden ciddi sonuçlar doğurabileceği vurgulandı.

“KAN ŞEKERİNİ DÜŞÜRMEK YETMEZ, ŞEKERİ HÜCREYE SOKMAK GEREKİR”

Prof. Dr. Ayhancı, yalnızca diyetle veya karbonhidratı tamamen keserek diyabetin kontrol altına alınamayacağını ifade ederek, vücudun kendi glikoz üretim mekanizmasına dikkat çekti.

Karaciğerin, açlık ve stres durumlarında kana şeker verdiğini belirten Ayhancı, tedavide asıl hedefin şekerin hücre içine girmesini sağlamak olduğunu söyledi.

İLTİHAPLANMA: DİYABETİN GÖRÜNMEYEN TEMEL NEDENİ

Konferansın dikkat çeken başlıklarından biri de iltihaplanma (inflamasyon) oldu.

Ayhancı’ya göre diyabet, kalp-damar hastalıkları, Alzheimer, romatizma ve birçok kronik rahatsızlığın ortak zemininde iltihabi süreçler yer alıyor.

Özellikle günümüz beslenme alışkanlıklarında yaygınlaşan yüksek nişastalı ve gluten oranı yüksek buğday ürünlerinin, bağırsak duvarında hasara yol açarak bağışıklık sistemini sürekli uyardığı ifade edildi.

BİTKİSEL YAKLAŞIM: DİYABETE YARDIMCI POLİHERBAL FORMÜL

Prof. Dr. Ayhancı, diyabet sürecine yardımcı olmak amacıyla geliştirilen, 13 tıbbi aromatik bitkiden oluşan poliherbal formülün mantığını da paylaştı ve bu formülün amacının; İltihabi süreci baskılamaya destek olmak, canlı ancak pasif durumda olan beta hücrelerinin yeniden işlev kazanmasına katkı sunmak, karaciğer yağlanması ve damar hasarını azaltmaya yardımcı olmak olduğunu belirtti.

Çalışmaların deneysel aşamalarının tamamlandığı ve bilimsel yayın süreçlerinin devam ettiği bilgisi paylaşıldı.

DİYABET YARALARINA YÖNELİK ORGANİK KREM

Konferansta ayrıca Sağlık Bakanlığı onaylı, tamamen organik tohum yağlarından elde edilen kozmetik vücut kremi de tanıtıldı.

Prof. Dr. Ayhancı, biri Brezilya’dan temin edilen 13 bitkiden ve 4 yıllık araştırmanın sonucunda elde edilen bu kremin: Diyabete bağlı cilt yaraları, varis ve hemoroid, yanık ve yaralar, sedef, egzama, vitiligo, kas ve eklem ağrıları gibi birçok durumda destekleyici ve onarıcı nitelikte kullanıldığını ifade etti.

Prof. Dr. Adnan Ayhancı, özellikle diyabet hastalarında sık görülen ve geç iyileşen yaralarda, kan şekeri kontrolü sağlandığında kremden daha etkili sonuç alındığını vurguladı.

“BU BİR İLAÇ DEĞİL, DESTEKLEYİCİ BİR ÜRÜNDÜR”

Ayhancı, kamuoyunda yanlış anlaşılmaların önüne geçmek adına önemli bir noktaya da dikkat çekerek şöyle dedi: “Bu ürünler bir ilaç değildir. Tedavinin yerine geçmez. Hekim kontrolündeki tedaviye destek amacıyla kullanılmalıdır.”

ANADOLU FLORASI VE BİLİMSEL BİRİKİM VURGUSU

Konferansta, Türkiye’nin tıbbi aromatik bitkiler açısından sahip olduğu zenginliğe de dikkat çekildi. Ayhancı, özellikle sanayiden uzak bölgelerden, doğru zamanda toplanan bitkilerin etken madde açısından daha güçlü olduğunu ifade etti.

BİLİM, SAĞLIK VE TOPLUM İÇİN ORTAK SORUMLULUK

Programın sonunda söz alan TİNGADER Genel Başkanı Mehmet Ali Çelik ve WOTJU Genel Başkanı Salih Kurt, Prof. Dr. Adnan Ayhancı’ya bilimsel çalışmaları ve paylaşımları için teşekkür etti. Ayhancı’nın, geliştirdiği ürünler ve yapay kan çalışmalarıyla ilgili TİNGADER Türkiye Dergisi’nin Şubat sayısında iki ayrı makale kaleme alacağı da duyuruldu.

Konferans, katılımcıların yoğun ilgisi ve soru-cevap bölümüyle sona erdi.