Sözlükte “örtmek; kararmak” anlamlarına gelen Küsûf, Güneş için kullanıldığında Ay’ın Güneş’le Dünya arasına girerek Güneş ışığını engellemesi yani Güneş tutulması olayını ifade eder.
Küsûf kelimesiyle anlam bakımından ilişkili olan ve sözlükte “batmak, görünmez olmak” mânasına gelen Husûf ise Ay ile ilgili olarak kullanıldığında Dünyanın Ay ile Güneş arasına girerek Ay’ın yüzeyine Güneş ışığının ulaşmasını engellemesi yani Ay tutulması demektir. Küsûf ve Husûf kelimeleri Güneş ve Ay tutulması hakkında birbirinin yerine kullanılmakla birlikte fıkıh ve astronomi literatüründe genellikle Güneş tutulması için Küsûf, Ay tutulması için Husûf kelimesi yaygınlık kazanmıştır. Diğer taraftan Güneş ve Ay tutulmasının ikisine birden “Küsûfân” veya “Husûfân” denildiği de olur.
Kıyamet günü meydana gelecek hadiselerin biri olarak Ay’ın tutulacağına işaret eden âyet (el-Kıyâme 75/8) dışında Kur’an’da Küsûf ve Husûf Ay ve Güneşle ilgili olarak geçmez. Hadislerde de bu iki kelime, olayın kozmik yönünü değil Güneş ve Ay tutulması esnasında yapılması istenen ibadetlere dair açıklamalar vesilesiyle yer almaktadır.