Kalktı göç eyledi Urfa Tatarları!
Şanlıurfa'nın sosyal kültürel ve etnik yapısı hakkında yaptığım araştırmaları sizlerle paylaştım. Yahudiler, Ermeniler, Ezidiler ve Süryanilerin Urfa’daki mevcudiyeti, bıraktıkları eserlerle ilgili çalışmalarım, çok farklı mecralardan takip edildi.
Hatta üç dört kuşak önce Urfa'dan ayrılan Yahudi ve Ermeni ailelerin çocukları, Peru, Arjantin, Bolivya, Venezuela gibi fersah fersah uzak ülkelerden, sosyal medya üzerinden ulaşıp aile tarihlerinin detaylarını öğrenmek istediler.
Belki dikkatinizi çekiyordur son zamanlarda, @habersanliurfa.net de Kırım Tatarları ile ilgili haberlere sıklıkla yer veriliyor. Hatta Kırım Tatar Kültür Dernekleri Federasyonu Başkanı Ünver Sel'in Kırım Tatar politikasına ilişkin değerlendirmelerini, açıklamalarını okuyorsunuz.
Bazı takipçiler çıkıp, “Günümüzde genellikle Arapların Kürtlerin, Türkmenlerin yaşadığı Şanlıurfa'nın Kırım Tatarları ile ne ilgisi var?” demiş olabilir. Onlara göre; Kırım neresi, Urfa neresi? Hiçte öyle olmadığını ortaya koymak noktasında bu satırları okuyorsunuz.
Urfa Tatarları ne zaman geldi?
Urfa havalisine Tatar kabilelerinin yerleşim tarihi noktasında net bir bilgi olmamakla birlikte Bazigi Aşireti'nin Tatar boylarından olduğu söylenilmekte. Ayrıca Timur ordusuna mensup Berazi Aşireti’nin de Tatar Türklerinden olabileceği siz konusu.
1853-1856 Kırım Harbi sonrası Urfa'ya 800 hane Tatar ve Nogay aile iskân edilmişti. Bir başka kaynakta ise 1859– 1864 yılları arasında Kırım Türkleri ile göç eden Çerkezler ile Nogay Türklerinden Urfa’ya 800 kişi iskân edildiği belirtilmektedir.
Şanlıurfa'da Tatar yer adları
Haliliye ilçesine bağlı Tatar, Şanlıurfa-Bozova ilçesinde -Tatar Höyük Mahallesi yer adı mevcuttur. Tatar Höyük, Şanlıurfa il merkezinin kuzey batısında, Bozova İlçesi'nin 9 km. kuzeydoğusunda bulunuyor.
Birecik’teki ve Halfeti’deki bazı Türkmen köylerinde Tatar muhacirler meskûn. Mesela Birecik / Böğürtlen Bucağı/ Cibinören Mahallesi'nin eski adı son olarak 1928 tarihli kayıtlarda "Cibinviran /Tatarcık Ören" şeklinde geçmektedir.
Cibin Köyü’nde Ermeniler var mıydı?
Tehcir sırasında gidemeyip Müslüman olan veya güvendikleri ailelere çocuklarını emanet edenler de vardı. Urfa’nın Halfeti ilçesine bağlı Cibin/Sinek Köyü‘ndeki Ermeni ailelerin büyük kısmı, kızlarını, bilemedikleri tehlikelerle dolu çöl yollarına götürmek istemedikleri için aralarının iyi olduğu ve güvendikleri Müslüman ailelere bıraktılar.
Hatta Agos Gazetesi'nin iddiasına göre, Atatürk’ün manevi kızı ve ilk Türk kadın pilot Sabiha Gökçen'in Ermeni asıllı ve Cibin Köylü olduğu iddia edilmişti.
Tahminen 30 kadar Ermeni kız çocuğu böylece Cibin’de kaldı. Müslüman aileler tarafından büyütüldüler ve Müslüman ailelerin erkek çocukları ile de evlendirildiler. Böylece, çoğu Cibinli’nin annesi Ermeni olmuş oldu.
Ermeni nenelerden, annelerden olan torunların bazısı hâlâ Cibin’de yaşıyor. Bazısı Almanya, Hollanda, Belçika’da yaşamaktadırlar. En yoğun yaşadıkları bölge ise, Belçika’da Seraing şehridir.
Urfalı Tatar Aileleri
Bölgede Tatar soyadını taşıyan birçok ailenin varlığı biliniyor. Mesela basına yansıyan adli olaylarda ve dahi Şanlıurfa Belediyesi'nin ölüm kayıtlarına bakıldığında Tatar soy isimli bireyler görülmektedir.
Şanlıurfa Suruçlu ünlü türkücü Benhur/Celal Pesen, geçtiğimiz yıl Kanadalı Doktor Regina Samikhova ile evlenmiş, “Eşim Türkiye'yi ve Türkleri çok seviyor. Eşim Urfa doğumlu ama Kanada vatandaşı, şu anda Kanada’da Fizyoterapist. Allah kısmet ederse Türkiye'de çalışacak çok mutluyuz." diye konuşmuştu. Dr. Regina Samikhova Kanada Türk Miras Vakfı’nın önemli müdavimlerinden.
Eski Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı İ. Melih Gökçek'te Halfetili Tatarlarından
Ekim 2013’te bir tv programına katılan dönemin Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek, baba tarafında Tatarlık, anne tarafında Kosovalılık olduğunu söylemişti. Gökçek; "Ben Türk'üm. Babam Türk, Urfa Halfetili... Rivayet odur ki; bizim ta geçmişimizde Tatarlık var. Öyle derler. Padişahın ulaklığını yaparmış bizim sülalemiz. Anne tarafım, annem bir yaşındayken Kosova'yı terk edip Ankara'ya gelmişler. Annem de Kosova kökenli." demişti.
Hatta bu programdan üç dört yıl önce, Melih Gökçek 2009 yılında yaptığı değişiklikle, Anıtkabir’in önündeki Akdeniz Caddesi’ni Abdullah Gabdulla Tukay olarak değiştirmişti. Tatar halk şairi ve yazar Abdullah Gabdulla Tukay, 15 Nisan 1913’de ölmüş ve Tatar Milli Marşını yazmıştı.
4 Mar 2009'da düzenlenen Geleneksel Kırım Gecesi Ankara’da geniş bir katılımla kutlanmıştı. O dönemde Devlet Bakanı ve Baş Müzakereci Egemen Bağış’ın himayesinde, Kırım Gelişim Vakfı tarafından düzenlenen Geleneksel Kırım Gecesi’ne çok sayıda Kırımlı Türk ve davetli katılmıştı. Davetliler arasında, Egemen Bağış’ın yanı sıra Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek, ünlü tarihçiler Profesör Halil İnalcık ve Profesör İlber Ortaylı da bulunmuştu. Törende konuşan Kırım Tatar Dernekleri Federasyonu Başkanı Ünver Sel, “Bugün 300 bini aşkın Kırım Türkü Kırım’da yaşamakta. Orada Kırım’ın tekrar bir Türk toprağı olması, Kırım’da tekrar bir Türk varlığını yaşatmak için oradaki varlıklarını sürdürebilmek için büyük bir mücadele vermekteler. Kırım Türkleri olarak ata baba vatanımız Kırım’daki soydaşlarımıza destek olmak onlara manevi maddi güç sağlamak için bu kuruluşlarımızın etrafında toplanarak faaliyet göstermekteyiz.” demişti.