Yahudilerin Atası İbrahim Peygamber'in Urfa'da Yaşadığı dönem!

Öncelikle belirtelim; Göbeklitepe 12.000 yıl öncesine, İbrahim'in yaşadığı söylenen zamandan çok önceye tarihleniyor.   Bilimsel araştırmaların ispat ettiği tarih ile dini referansların tarihleri ​​arasında yaklaşık yedi ila sekiz bin yıllık bir boşluk  var.  Ur-Kasdim genellikle güney Irak'taki büyük Sümer şehri Ur ile özdeşleştirilir. Büyük olasılıkla bu şehir, Hitit krallığıyla ilişkilendirildiği Ugarit'teki ( MÖ 14-13. yüzyıllar) çivi yazılı tabletlerde Ura olarak bahsedilen şehirdir. Türkiye'nin güneydoğusundaki Şanlıurfa ili, Göbekli Tepe tapınak kompleksi ve Karahantepe bölgesi gibi antik yerlerdeki arkeolojik buluntular sayesinde Neolitik dönem hakkında yeni bilgiler ortaya çıktı. Dolayısıyla Ur yerleşiminin yeniden lokalize edilmesi gerekiyor.  İbrahim Peygamber’in aslı Sümer mi? Mezopotamya'nın güney ucunda yer alan Sümer şehri, MÖ 4000 - 2350 yılları arasında Orta Asya'dan göç eden bir halk tarafından kurulduğu ileri sürülüyor. Bu halkın günümüz tarihindeki bilinen adı Ubaidliler'dir ve Sümer şehrinde yer alan ilk medeniyet olmuşlardır. Sümerlerin kökeni günümüzde tam olarak bilinemese de Orta Asya taraflarından oldukça kültür etkileşimi yaşadıkları tahmin edilmektedir. Tarihi yolculuklarına Orta Asya'da başlayan, Toros ve Zağros dağlarını aşarak Mezopotamya ve Anadolu'da varlığını sürdüren Sümerlerin   kendilerine “Kengerler” demeleri ve bu isimde bir Türk Boyu’nun da var olması dahası, Sümerler’de Kiş adı verilen bir şehirle, aynı Türk Boyu’nda da aynı isimde bir şehrin var olması,  protoTürk bir kavim olduklarını göstermektedir. Ayrıca Edebiyat kelimesinin, Sümerce edduba’dan (tablet evi) gelmesi, Sümerce Dengir’in Türkçe’de Tengri olarak eşleşmesi gibi küçük örneklerin yanı sıra, Sümerce ve Türkçe’de en az 700 kelimenin ortak olduğu bilinmektedir. Sümerler, yaklaşık olarak MÖ 4000-2000 yılları arasında Irak'ın güneyinde (Güney Mezopotamya) yerleşik olan, medeniyetin beşiği olarak bilinen coğrafi bölgede yaşamış bir uygarlıktır. Dünyanın bilinen en eski uygarlıklarından birisi olarak kabul edilir.  İbrahim Peygamber Sümer sınırları içerisinde yaşıyordu Asıl ismi Avram (Yüce baba -ilk baba anlamında) olan ve Tanrı ile diyaloğa geçtikten sonra adını Avraham/ İbrahim (Çokların babası) olarak değiştiren “Yahudi peygamberi”yle başlayan bir semavi dinler tarihi mevcut.  İbrahim Peygamber, nerede doğdu, hangi yıllarda yaşadı? gibi soruların öncellikle kutsal metinlerle değil, arkeolojik verilerle açıklanması gerekir. Çünkü konu sadece İlahiyat camiasını değil,  insanlığın büyük bir kısmını ilgilendiriyor. İbrahim ve ailesinin yaşadığı Harran antik çağda ünlü bir kervan merkeziydi ve adı da yol anlamına gelen Harranu veya uru KASKAL-ki ile anılırdı . Hz. İbrahim’in yaşadığı ileri sürülen tarih, İ.Ö 2000-1800 yılları arasına denk gelmektedir. Bu tarihlerden daha geç bir tarih de yaşadığını varsayanlar da var.  İbrahim'in doğumunu MÖ 2166'ya koyar ve İbrahim'in yaşamını MÖ 2166'dan 1991'e kadar çerçeveler. Urfa kentine tarih içinde Edessa, Orhâi, Urhay ve Ruhâ isimlerinin atfedildiği rivayet edilmektedir. Tevrat’ta Hz. İbrahim’in göç yolları ve göçünün güzergâhı dikkate alındığında,  doğduğu şehrin Keldânîler’in Ur şehri değil bugünkü Urfa olması söz konusudur.  Bügümkü Urfa Sınırları içerisinde yer alan  Harran’dan İsrail/Filistin’e göçmüş olması daha uygun görünmektedir. Harran; Ninova'dan Kargamış'a giden ana yol üzerinde yer alır ve Asur kralları tarafından büyük önem taşırdı.  İbrâhim’in atalarının ana yurdu, merkezi Harran şehri olan batıda Karkamış’tan doğuda Musul’a kadar uzanan Kuzey Mezopotamya bölgesidir. Hz. İbrâhim’in Harran ile ilişkisi, onun bazı yakın ataları veya erkek akrabalarının, Harran çevresindeki yerleşim yerleri ile aynı adı taşıdıklarının keşfedilmesi neticesinde daha güçlü bir şekilde ortaya konabilmektedir. Söz gelimi Hz. İbrâhim’in bir kardeşinin adı Hârân’dır. Yeni keşfedilen ve MÖ. 18. yüzyıla ait bir Süryâni belgesine göre bölgede iyi bilinen bir kasaba da aynı adı taşımaktadır. Tevrat’ta babasının adı Terah olarak geçmektedir. Bölgedeki bir kasabanın adı Tel Turakhi (Turah Tepesi)’dir. Bu isim benzerlikleri Hz. İbrâhim’in atalarının ya bu tarihî yerleşim yerlerinin kurucusu. Nuh soyundan, dokuzuncu nesil olan Terah, Abram, Nahor ve Haran'ın babasıydı. Haran, Abram'ın yeğeni olan Lut'un babasıydı; tüm aile Keldaniler'in Ur şehri'nde yaşıyordu. Haran doğduğu şehir olan Ur'da öldü.Tevrat'a göre Yehova İbranilerini yöneten İbrahim Peygambere "Kabileni al ve baba evini (Ur şehri şimdiki Urfa) bırak, göstereceğim ülkeye git. Orada kavmini büyük bir millet yapacağım." demiştir. Yine Tevrat'ta "Abram Harran'dan gittiği vakit, 75 yaşında idi" denilmektedir.  İbrahim Peygamberin anlaşamadığı Nemrut denilen yöneticinin gerçekte "Naram-Sin"denen Akad kralı olduğu iddia edilmektedir. Nemrut’un adı da ne Tevrat’ta ne de Kuran’da geçmez. Tevrat’ta Nimrod olarak yer alan kişi ise bir Keldani kralıdır. Nemrut, Keldânî kavmi hükümdarlarına verilen isimdir. İbrahim ve ailesi,  yarı göçebe bir çobandı. Arkeoloji, hem Aşağı Mezopotamya'daki Ur hem de Yukarı Mezopotamya'daki Haran'ın aya tapınma merkezleri olduğunu gösteriyor. Terah, Laban, Sarah ve Milka adları bile ay tanrısına bağlılığı ortaya koyan unsurlar içerir. Güney Mezopotamya'daki Sümer kültürünün panteonunda bir dizi tanrı vardı: önde gelen dört tanrı - An, Enlil, Enki ve Ninhursag - ve üç baş astral tanrı - Nanna (ay), Nanna'nın oğlu Utu (güneş), ve Nanna'nın kızı İnanna. Enlil, Nippur kentindeki kült merkezi ile baş tanrı olarak kabul edildi. Diğer Sümer şehirlerinin de kendi özel tanrıları vardı. Ay tanrısı Nanna, daha sonra Sami adı Sin olarak bilinen Sümer şehri Ur'un ana tanrısıydı. Bu erkek tanrı kuzeyde birkaç yazıttan "Haran'ın Efendisi Sin/Shahar" olarak biliniyordu ve Haran'ın koruyucu tanrısıydı. Ay tanrısının simgesi hilaldi.  Kadim dini kaynaklar, İbrahim'in Ur'dan ayrılışının şu nedenini öne sürüyor: Ur (ya da Babil) Kralı Nemrut, yerel tanrılara tapınmayı reddettiği için genç İbrahim'i diri diri yakmaya çalıştı. İlahi güçler onu korumak için müdahale etti. Bir Yahudi hikâyesine göre Kral Nemrut'a bir peygambere bir adamın kendisine ve onun putperest dinine karşı ayaklanacağı söylendi ve Nemrut, İbrahim'in bu adam olabileceğine inandı ve onu kaçmaya zorladı.