Bakan Bozdağ: Camiler bu memleketin tapusudur
“TÜRKİYE’DE 90 BİN CAMİ VAR” Erbaş, Türkiye genelinde 90 bin cami ve 150 bine yakın Diyanet İşleri Başkanlığı mensubuyla milletin manevi ve dini hayatına katkı sunmaya gayret ettiklerini söyledi. Camii ve külliyenin en kısa zamanda tamamlanması yönünde temennide bulunan Başkan Erbaş, “Camimizin tamamlanmasıyla cami dersleriyle, eğitimle, öğretimle, içinde yapılacak 4-6 yaş Kur’an kursuna devam eden çocuklarımızın eğitimleriyle, camimizi ihya etmiş oluruz. Hayır sahibi kardeşlerimden Allah razı olsun” diye konuştu.
CAMİYE ‘HAZRETİ ALİ’ İSMİ VERİLDİ Başkan Erbaş, cami ve külliyenin ismiyle ilgili istişarelerde bulunduklarını belirterek, Yozgat’ta dört halifeden yalnızca Hazreti Ali’nin isminin verildiği bir caminin olmadığını bu nedenle camiye Hazreti Ali’nin ismini verdiklerini dile getirdi.
Adalet Bakanı Bekir Bozdağ da konuşmasında, çeşitli temaslarda bulunmak üzere Yozgat’ta bulunan Diyanet İşleri Başkanı Erbaş’a şükranlarını sundu. Dünyanın her yerinde Müslümanların ortak muhabbetinin camiler olduğunu belirten Bozdağ, “Her şeyden bağımsız bütün Müslümanların birliğinin, dirliğinin, omuz omuza oluşunun, sırt sırta verişinin, birlikte Allah’ın huzurunda eğilmelerinin, birlikte secde edip, dua etmelerinin sağlandığı, muhteşem bir birlik, kardeşlik ve Müslümanlığın yaşandığı büyük eserdir” açıklamalarında bulundu.
“PEK ÇOK TARTIŞMA CAMİLER ÜZERİNDEN YAPILIYOR” Türk milletin birliğine, dirliğine ve kardeşliğine kastetmek isteyenlerin pek çok tartışmayı camiler üzerinden de yapıldığını söyleyen Bozdağ, “Camilerin birleştiriciliğinin en üst düzeyde olmasını sağlayan hiç şüphesiz ki cami cemaatidir. Camiyi güçlü kılan içindeki Müslümanlardır, müminlerdir. Orada Allah diyen Allahu ekber diyen Müslümanlardır. Allah camilerimizi ezansız ve camilerimizi Allah diyen, Allahu ekber diyen Müslümansız hiçbir zaman bırakmasın. Tabii camilerimiz bu yüzden de hedeftedir her zaman. Çünkü bu milletin birliğine, dirliğine ve kardeşliğine kastetmek isteyenler pek çok tartışmayı camiler üzerinden de yaptığını görürsünüz. Adeta pusuda yatarlar. Bir bakarsınız bir yanlış iş var veyahut da çarpıtılacak bir konu var. Merkezinde cami var. Hep beraber üzerine üzerine giderler. Yahu durun bakalım. Bir insanın yaptığı hatanın veya bir kişinin yaptığı yanlışın camiyle ne alakası var? Alaka kurulamaz ama kurarlar. Onun sebebi de camilerin fonksiyonlarındandır” diye konuştu.
“CAMİLER BU MEMLEKETİN TAPUSUDUR” Camilerin Müslümanların yaşadığı diyarlar olduğunu da belirten Bozdağ, “Camiler bizim memleketimizin ve Müslümanların yaşadığı her yerin Müslüman diyarı olduğunu gösteren sembollerden biridir. Nerede bir cami var, oranın diyarı İslam olduğunu camiyi görünce, minareyi görünce, ezanı duyunca burada Müslümanlar var deriz. Caminin öylesi bir haykırışı, böylesi bir şahitliği esasında sessiz dururken sesliliği vardır. Camiler bu açıdan büyük bir görev ifa ederler. Ama bir diğer açıdan da camiler bu memleketin tapusudur. Buranın Müslüman Türk yurdu olduğunun ecdadımızın, atalarımızın bin yılı aşkın bir süredir bu topraklarda yaşadığının tapu kağıt camiler aynı zaman. Buralar bizimdir diyorsak işte Hazreti Ali Cami işte Çapanoğlu Cami diyoruz. İşte Süleymaniye diyoruz, işte Selimiye diyoruz. Bizim diyoruz sebep işte bu minare, işte bu kubbe, işte bu şadırvan, işte bu minber, işte bu mihrap. Benim atalarımın, bizim atalarımızın nakış nakış işlediği eserler. Bu topraklar Müslüman Türk yurdudur. Bu topraklar bizim topraklarımızdır. Ecdadımızın kanlarıyla sulayıp hayat verdiği bu topraklar İslam diyarıdır. O yüzden düşmanlar Türkiye'ye dönük faaliyette bulunanların her daim hedefinde camiler olmuştur. Bundan sonra da olacaktır.” dedi. Konuşmanın ardından dua eden Diyanet İşleri Başkanı Erbaş, Adalet Bakanı Bozdağ ve katılımcılarla beraber butona basarak, temel atma törenini gerçekleştirdi.