Nereden çıktı bu vampir kelebekler? Isırır mı, eve yumurtlar mı? | 10 SORU 10 CEVAP
-- Neden bu türe vampir kelebek deniyor? Saldırıp ısıtıyorlar mı?
-- Evinde bu kelebeklerden gören vatandaşlar ne yapmalı?
-- Evde yumurtlayıp ürerler mi?
-- Bitkilere ve tarım alanlarına zarar veriyor mu?
-- Bu canlı hastalık taşır mı veya alerjik reaksiyonlara neden olabilir mi? Tüm bu sorularımızın yanıtını İstanbul Üniversitesi Fen Fakültesi Biyoloji Bölümü Dr. Öğretim Üyesi Fatih Dikmen’den aldık. Sorularımıza geçmeden önce evlerinde vampir kelebeklerle mücadele etmeye çalışan kişilerle son birkaç gündür yaşadıklarını konuştuk. BAHÇEME NAZAR DEĞDİ SANDIM MEĞER VAMPİR KELEBEK DEĞMİŞ E.D. (52) Evimin önünde ufak bir bahçem var ve oraya sebze-meyve ekip, onlarla ilgilenmekten çok keyif alıyorum. Verimli olan toprağa ne eksem çok güzel büyüyor, hatta sebzeler bize fazla bile geliyor komşulara dağıtıyordum. Ancak bu sene bırak komşuyu, kendimiz için bile yeterince sebze-meyve yetişmedi. Ben de bu kadar verimli olduğu için nazar değdiğini düşündüm. Daha sonra haberlerde vampir kelebeğinin daha bitkiler olmadan çiçeklerini yediğini duydum ve bahçemin başına gelenin ne olduğunu nihayet anladım. Şimdi neredeyse bahçemde nöbet tutuyorum ama kedi veya köpek gibi büyük bir hayvan değil ki görüp kovabileyim. O AKŞAM MENÜDE KELEBEKLİ MAKARNA VARDI E.Y. (42) Ben böcek gibi canlılardan çok korkmam hatta onları asla öldürmem. Evde gördüğümde hep onlara zarar vermeden dışarı atmaya çalışırım. Bu yılda vampir kelebeklerinden nasibimizi aldık fakat çok fazla sayıda olduğu için inanılmaz rahatsız ediciydi. Çocuklar da benim gibi değil gördükleri zaman hemen kurtulmak istiyorlar ama ben onlar görmeden çıkarabildiğim kadarını çıkarıyorum. Geçtiğimiz gün akşam yemeği için çocuklara makarna yapıyordum. Suyu kaynamaya başlayınca kapağını kaldırmıştım. Sanırım o sırada birkaç tanesi yolunu şaşırıp tencerenin içine girmiş. Onları makarnanın üstünde görünce istemsizce çığlık attığım için küçük oğlum koşa koşa geldi ve o manzarayı gördü. Gidelim bu evden kalmak istemiyorum diye söylenmeye başladı. Mecburen kapıyı pencereyi kapatıp iki gün kardeşimin evine kaçtık. Şu anda ev ne durumda kelebeklerimiz ne halde hiçbir fikrim yok. SİNEKLİĞİN ADI KELEBEKLİK OLDU K.B. (32) 5 yaşındaki kızım uçan canlılardan çok korkuyor. Gün içinde camları ve balkon kapısını açıp evi havalandırıyorum. Ancak son zamanlarda bu mümkün olmuyor. Çünkü balkon kapısını açtığım an gece-gündüz demeden evin içine kelebekler doluşuyor. Bunları gören kızım ise nereye saklanacağını şaşırıyor. Kendi asla balkona çıkmadığı gibi bizim de çıkmamıza izin vermiyor, balkona adım attığımız an eve yine kelebekler dolacak diye ağlama krizlerine giriyor. Gece uyurken ufak bir ses duyduğunda da ağlayarak ‘odamda kelebekler var’ diye yanımıza geliyor. Daha önce bu kadarını görmediğimiz için nasılsa yakında geçer dedik ama geçecek gibi durmuyor. Bu yüzden camlara ve balkon kapısına sineklik taktırmak zorunda kaldık. Hatta kızım sinekliğe ‘kelebeklik’ demeye başladı. Fotoğraf: KELEBEKLER ODADAYKEN GÖZÜME UYKU GİRMİYOR D.Ç. (45) Son birkaç haftadır evin dört bir yanı hareketsiz duran kelebeklerle dolu. Pencereye, duvara ya da evdeki eşyaların üzerine konuyor ve saatlerce hareket etmiyorlar. Ne zamanki onları kovmak için harekete geçelim, kenarda köşede görmediklerimiz bile ortaya çıkıyor. Neredeyse artık evimizin birer üyesi oldular. Yılın en sıcak günlerinde kapımızı, penceremizi açamaz olduk. Uzmanlar her ne kadar ısırığından zarar gelmeyeceğini söylese de onlar odadayken gözüme uyku girmiyor, sanki uyuyunca beni yiyeceklermiş gibi hissediyorum. Her gece uyumadan odadaki bütün kelebekleri temizliyor, daha sonra rahat bir uyku uyuyabiliyoruz. IŞIĞI GÖREN GELİYOR, BALKON KEYFİMİZ KALMADI E.Ö. (37) Her sene yeni bir böcek istilasıyla karşı karşıya kalıyoruz. Bu sene de vampir kelebeklerle mücadele etmeye başladık. Daha önce hiç denk gelmediğim bu canlıların bahçelerimizi, evlerimizi istila etmesi de ‘acaba fabrikasyon canlılar mı?’ sorusunu aklıma getiriyor. Akşamları işten geldiğimizde ailecek bir balkon keyfimiz vardı. Kelebekler yüzünden o da kalmadı. Balkona çıkamadığımız gibi kelebek istilasından kaçınmak için pencereleri de açamıyoruz. Çünkü ışığı gören geliyor ve bu sefer evin içinde de huzur vermiyorlar. Ekosisteme zararından emin olamayarak kendi yöntemlerimizle ortadan kaldırmaya çalışıyoruz ama tabiri caizse bir ölüp bin diriliyorlar. BU KELEBEKLERİN ANA VATANI NERESİ? NEDEN KARADENİZ VE İSTANBUL’DA YAYGINLAŞTI? Dr. Öğretim Üyesi Fatih Dikmen, yalancı kelebek ya da daha yaygın bilinen ismiyle vampir kelebek olarak bilinen bu canlının aslında kelebek olmadığını ağaç biti ya da yaprak biti denilen canlılara benzeyen bir yapısı olduğunu, sadece kelebeği andıran kanatları olduğu için kelebek dendiğini belirtti. Dikmen, bu türün nerelerde görüldüğünü ve ülkemize geliş nedenini şu sözlerle anlattı: “Bu tür Çin'de keşfedilen bir canlı ama uzak doğudaki pek çok ülkede yine görebiliyoruz. O yüzden yıllar içerisinde Asya'ya yayıldı, şu oradan da yavaş yavaş Türkiye'ye geldi. Hatta bununla ilgili 1950’lerde Sovyet Rusya'sının topraklarında bu türe rastlandığını ve topraklarına zarar verdiğine dar kanıtlar var. Sonra 1980’lerde Gürcistan taraflarına geldiği keşfedildi. Ondan sonraki 30 yıllık süre zarfında da Türkiye'ye yavaş yavaş giriş yaptığını biliyoruz. Özellikle 2009-2010’dan sonra Türkiye'nin Gürcistan ile olan ticaretin ya da insan hareketinin artmasıyla bu türün önce Doğu Karadeniz'de sonra oradan da yavaş yavaş İstanbul'da yaygınlaştığını söyleyebiliriz." Dikmen, onun bu türün yayılmasının iklim değişikliğiyle ya da başka bir faktöre bağlı olduğunu düşünmüyor ancak ülkemize geldikten sonra türün buralarda kalıcı hale gelmesi ya da daha fazla görünmeye başlamasının buradaki iklimsel koşulları benimsemesi ve bu türün yaşamına uygun olmasıyla alakalı olduğunu ifade etti. Gözden KaçmasınDüz duvara bile tırmanıyorlar| Akrep mevsimi geldi... Sokarsa ne yapılmalı? İşte doğru bilinen yanlışlar!Haberi görüntüle EN ÇOK NERELERDE GÖRÜLÜYOR? Türkiye'de bu türün daha çok Karadeniz kıyılarında yayılış gösterdiğini sözlerine ekleyen Dikmen, ilk görüldüğü Artvin, Trabzon gibi yerlerde yani kıyı kesimlerine yakın yerlerde yoğunlaştığını İstanbul'da da Karadeniz'e yakın ilçelerde yoğun olarak görüldüğünü, bunun da bize bu böceğin aslında daha nemli ve o iklime uygun bitkileri tercih ettiğini gösterdiğini söyledi. NEDEN İSTİLACI TÜR DENİYOR? İNSANA ZARARLI MI? “Bu tarz böcekler sonradan taşınarak gelen böcekler oldukları için, bulundukları yeni yerde eğer çok hızlı çoğalmaya ve kontrolsüz bir şekilde popülasyonlarını arttırmaya başlarlarsa bunlara istilacı böcek denir” diyen Dikmen, bu vampir kelebeği ya da yalancı kelebeğin bu tanıma çok uyduğunu, istilacı bir tür olduğu için görüldüğü yerlerde kontrolsüz bir şekilde çoğalmaya başladığını belirtti. Üzerinde bunlarla beslenen herhangi bir canlının olmaması, bundan beslenen canlılar ona alışmadığı için avcısının olmadığını bu nedenle çok fazla üreyebildiklerini önemle vurguladı. Vampir kelebeklerin korkulduğu gibi insanlara herhangi bir zararı söz konusu değil. Bu böcekler için bitki zararlıları diyebiliriz. Yaprak bitleri ya da ağaç bitlerinin yaptığı gibi bitkilerin aslında öz suyunu emiyor ağaçları, bitkileri, sebzeleri kurutuyorlar. Bu şekilde bitkilere zarar veriyorlar ama insana herhangi bir zararı yok. İnsanlar bunların daha çok varlığından şikayetçi. İstanbul'da özellikle çok yoğun olarak görünen bölgelerde vatandaşlar balkonda oturamıyoruz, evlerin içine çok giriyorlar diye şikayet ediyor ama rahatsızlık sadece böceğin varlığından dolayı. İnsana hastalık da bulaştırmıyor, bu açıdan da herhangi bir risk barındırmıyor. Gözden KaçmasınYaz sıcakları bastırdı, yılan korkusu başladı| Dokunmazsan ısırır mı? 'Filmlerde görüp zehiri emmeyin'Haberi görüntüle NEDEN VAMPİR KELEBEK? SALDIRIP KAN MI EMİYORLAR? Dr. Dikmen, bu türe vampir kelebek denildiği için elbette insanların tedirgin olduğunu ifade etti ve böceğin yapısı hakkında daha detaylı bilgi verdi. “Öncelikle bu böceğin kelebeğe benzeyen kanatları olduğu için kelebek denmiş ama asla kelebek değil. Vampirlerin bu pelerinine benzeyen bir kanat yapısı ve duruşu var. İşte bu nedenle de vampir adını koymuşlar. Yani aslında ne kan emiyor ne de bir zararı var. Vatandaş bir kere kelebek demeye alıştı biz de düzeltemiyoruz.” DAHA DA ÇOĞALACAK MI? Dikmen, bu canlının önümüzdeki günlerde sayılarının artmasını beklemediklerini, çünkü zaten temmuz gibi yetişkin hale geldiklerini, en yüksek sayıya da bu dönemlerde ulaşıldığını, artık yaz sonuna geldiğimiz için sayılarının gittikçe azaldığını belirtti ve ekledi: "Bu aylardan sonra zaten sadece bıraktıkları yumurtalarla yaşayacaklar, onun dışında bütün yetişkinler ya da bu yavrular artık ölmüş olacak.” Vatandaşlar sıklıkla bunların eskiden olmadığını ama şimdi sayılarına yönelik tespitleriyle bulunuyorlar. Günümüzdeki iklim değişikliği, küresel ısınma gibi sebeplerden kaynaklandığı söylense de bu konuda çok net olarak bir veri yok. Dikmen, “Günümüzde insan faaliyeti, insanların farklı ülkelerle olan ticareti o kadar yaygınlaştı ki bu ticari ürünle beraber istemeden de olsa farklı canlıların yumurtalarını ülkemize yaşadığımız yerlere getirme riski barındırıyoruz. Bu canlının da zaten Türkiye'yi giriş şeklinin muhtemelen Gürcistan'da yapılan ticaretin artmasıyla ya da insan trafiğinin artmasıyla olduğunu, farklı bitkilerin üzerinde yumurtaların gelmesiyle olduğunu düşünüyoruz.” dedi Bu canlının biyolojisine ve yaşam biçimine bakıldığında mayıs ayında yumurtadan çıktıklarını ve yavruların bitkiler üzerinde beslenerek yavaş yavaş büyüdüklerini, insanların o dönemde belki çok dikkat etmediğini, daha çok küçük sıçrayan çekirge gibi beyaz böcekler ya da pire gibi karşımıza çıktıklarını belirten Dikmen, bu minik canlıların yavaş yavaş büyüyerek şimdi gördüğümüz kelebek halini aldığını, Temmuz-ağustos aylarında bu kelebek şeklindeki ergin formunda etrafta uçuşmaya başlayıp çiftleştiklerini, yavru hallerinde kanatları olmadığı için farklı göründüklerini ifade etti. EVDE GÖRDÜĞÜMÜZDE NE YAPALIM? Balkonunda, evinin içinde onlarca vampir kelebeği gören vatandaş ister istemez panik yapıyor. "Acaba bir hastalık bulaşır mı, ısırır mı ya da yumurta bırakıp evin içinde çoğalır mı?" diye düşünmeden edemiyor. Dikmen, bu canlının eve girip dolaşacak, eve yerleşecek ve yumurta bırakacak canlı olmadığının, bunu net bir şekilde söyleyebileceğinin altını çiziyor ve ekliyor: “Yumurtlamak için ya da üremek için sadece biraz önce bahsettiğimi bitkileri tercih ederler. Evde ne işi var o zaman diye sorarsanız muhtemelen gölgesi için ya da akşam ışığa yöneldiği için için gelirler. Bunun dışında eve yumurta bırakma, evde üreme gibi bir davranışlar söz konusu değildir. Bu konuda vatandaşın içi rahat olabilir.” VAMPİR KELEBEKLER ISIRIYOR MU? Dikmen, bildiğimiz kadarıyla ne yetişkinlerde ne çocuklarda herhangi bir ısırma ya da alerji yapma gibi bir durum söz konusu olmadığını, bu nedenle çocuklar için ekstra bir önlem alınmasına gerek görülmediğini söyledi. EVİ İLAÇLAMAYA GEREK VAR MI? Bu böceğin eve girmesi durumunda insanlara bir zararı olmadığı için ilaçlamanın yapılması taraftarı olmadığını belirten Dikmen, ilaçlamanın da hem yetişkinlere hem de çocuklara zararının olduğunu vurguladı. Sadece bu böceklerin girişlerini engelleyecek sinekliklerle ya da akşam gelebileceğini düşünerek balkon ışıklarının yakılmaması gibi önlemler alınabileceğini ifade eden Dikmen, tıpkı sivri sinekler ya da keneler gibi canlılara karşı kullanılan krem veya losyonların da bu canlı türünde etkili olmadığını sözlerine ekledi. TARIM ALANLARINA ZARAR VERİYOR MU? Bitki zararlıları olmaları nedeniyle bu canlıların tarım için önemli bir zararlı olabilme potansiyeli var ama Türkiye'de pek çok yerde yaşamadığı için büyük bir tarım zararlısı olarak nitelendirilmiyor. Dikmen, “Bu türün sadece bulunduğu alanlarda belli bitkileri daha çok tercih ettiğini biliyoruz. Mesela kiviyi, çayı, fasulyeyi yine İstanbul'da ortanca gibi süs bitkilerini çok fazla tercih ediyor ama bunlar dışında da birçok bitkiyi, örneğin lavantayı bile istila edebildiklerini görüyoruz. O yüzden çok spesifik olarak belli bitkilerin zararlısı değiller.” dedi. Özellikle küçük bahçe sahiplerinin üretmeye çalıştığı sebzeleri ya da meyve ağaçlarını istila ederek onların verimini düşürerek zarar meydana getirebileceğini belirten Dikmen, bu hususta zaten ilgili bakanlığın ilgili dönemlerde tarımla uğraşan insanları bu zararlıya karşı uyardığını ve o dönemlerde gerekli tedbirlerin alınması gerektiğini sözlerine ekledi. Gözden KaçmasınKokmuyor, görünmüyor ona sessiz katil deniyor... İlaçlama yaparken dikkat! Haberi görüntüle NASIL ÖNLEM ALINMALI? Bu canlıların tarım alanlarına verdiği zararı nasıl azaltabiliriz sorusuna Dikmen şöyle yanıt verdi: “İlk akla gelen yöntem tabii ki ilaçlama. İlaçlama ile bu canlının özellikle yetişkin ve ergin öncesi dönemlerini öldürme şansı mevcut. Fakat hiçbir zaman ilaçlama tam anlamıyla yüzde yüz verim ve etkinlik sağlamayabilir. Bu bağlamda kültürel mücadele önem kazanıyor. Bu canlının üreyebileceği alanların ya da ürediği alanlara bıraktığı yumurtaların yok edilmesi, bununla ilgili olarak da özellikle bahçe sahiplerinin üretim yaptıkları alanların kenarlarındaki çalıların, dalların yok edilmesi gibi önlemler bunların bir sonraki senelerde sayısının artmasını engelleyecektir.”