Altınkum-Karakum tartışması büyüyor. TTKD Bilim Kurulu Danışmanı Dr. Erol Kesici, İl Çevre ve Şehircilik Müdürlüğü’nün Altınkum “Plajında Kirliliğe Rastlanmadı” yönündeki açıklamalarına tepki gösterdi. Kesici, “Madem Plaj Kirli Değil, Neden Mavi Bayrak Yok?” sorusunu yöneltti ve “Ne yazık ki Kral Çıplak” dedi.
“Altınkum Karakum oldu” açıklamalarıyla gündem olan Türkiye Tabiatını Koruma Derneği Bilim Kurulu Danışmanı Dr. Erol Kesici, açıklamalarının ardından konuya “ Altınkum Plajında Kirliliğe Rastlanmadı” şeklinde cevap veren İl Çevre ve Şehircilik Müdürlüğü’ne tepki gösterdi.
EĞİRDİR GÖLÜ CİDDİ SORUNLAR YAŞIYOR
“Kralın çıplak olduğunu ne zaman görüp söyleyeceksiniz?” diyen Kesici, “Eğirdir Gölü’nde, Altınkum Plajı’da yaşananlar. Tıpkı giyimine kuşamına çok düşkün olan kral gibi kibirli… Eğirdir Gölü “kimine göre” hala, “bir cennet veya bir inci”. Kralın, aynaya baktığı gibi, halkının sorunlarını görmezden gelmesi, bakmaması gibi.
Eğirdir Gölü çok ciddi sorunlar yaşamakta, yıllarca bilim insanları belge ve bilgilerle sunmakta… Göl çevresinde yaşayanlar da bu konuda şikâyetçi olmasına rağmen; “gören duyan, ses veren yok” dedi.
KURUMA PERİYODUNA GİRDİ
Türkiye Tabiatını Koruma Derneği Bilim Kurulu Danışmanı Dr. Erol Kesici, “ Eğirdir Gölü 30 yılı aşkın süredir su bütçesi korunmadan alınan suları nedeniyle, su seviyesi ve yüzey alanında kayıpları nedeniyle ortalama su seviyesi 14 metreden 5-6 metreye kadar düşmüş. Yüzey alanında kurumalar meydana gelerek, alınmayan önlemler nedeniyle kuruma periyoduna girmiştir. Su seviyesinin azalması, biyolojik çeşitliliğin azalmasıyla birlikte yirmi yıl öncesi gölde başta tarımsal yoğunluk( gübre –tarım ilaçları) nedeniyle artan azot, fosfor vb maddeler nedeniyle gölün birçok yerinde mikroskobik organizmaların oluşturduğunu da biliyoruz.
Bu tür suların tüm canlıların sağlığı bakımından, tarımsal üretim bakımından tehlikeli olduğu tüm kayıtlarda bilinmektedir. “Kral çıplak” masalının sonunda kralın çıplak olduğu anlaşılmış ama gölde yaşananlarla ise hala, “göl temiz, sorun yok” demeye devam edilmekte” ifadelerini kullandı.
OLAN AYRI OLUŞAN AYRI
Olanla – Oluşanı ayırmak gerektiğini kaydeden Kesici, “Plajda ve gölün neredeyse tüm kıyılarında Mavi-yeşil alg kolonilerinin oluşturduğu peltemsi yapı, gölün içerisindeki hendek otu adı verilen, esintiyle gelen su bitkilerinden kaynaklanmaktadır. Ancak, bizim bahsettiğimiz kirliliğin sebebi ALG dediğimiz mikroskobik su yosunudur. Bu doğal değildir. Oluşandır. Ve bilimsel olarak hendek otlarıyla hiçbir bağlantısı yoktur. Yani elmalarla armutları karıştırmamak gerek” diye konuştu.
2005’TE MAVİ BAYRAK VARDI
Altınkum Plajı’nın 2005 yılında Mavi Bayrak ile ödüllendirildiğini kaydeden Kesici, “ Altınkum Plajı 2005 yılında Uluslararası bir güvence olan Mavi Bayrak ile ödüllendirilmişti.
Mavi Bayrak, bir çevre ödülü olmasının yanında, turizm sektöründe gerek tatil programı yapanlar ve gerekse tur operatörleri açısından aran bir marka veya kalite belgesidir. Bu nedenle uluslararası turizm pazarında önemli bir olgudur.
15 yılı geçti göl –kıyı temizse neden Mavi-Bayrak verilmiyor? Neden mi? Bu kirlilik yüzünden! Nedeni, bu tür alg (mikroskobik su yosunu kolonileri) oluşumu göstergedir de ondan” ifadelerini kullandı.
MAVİ BAYRAK NEDİR?
Öte yandan Mavi Bayrak Programını yürütmekle sorumlu tek yetkili kuruluş olan Türkiye Çevre Eğitim Vakfı – TÜRÇEV’in resmi internet sitesinde Mavi Bayrak ile ilgili şu bilgiler yer alıyor; “Mavi Bayrak, plaj ve marinalara verilen uluslararası bir çevre ödülüdür. Bu ödül; Deniz suyunun temizliğini, Çevre yönetimine önem verildiğini, Çevre bilincinin oluşturulmasına yönelik etkinliklerin yapıldığını, Plaj veya marinayı kullananların ihtiyaçlarına cevap verecek donanım ve güveliğini garanti etmektedir. Bu nedenle bir marka veya “Eko-Label” özelliğini taşımaktadır.
Mavi Bayrak Ödülü konusunda plajlar için 33 ve marinalar için 25 kriter bulunmaktadır. Bu kriterler kapsamında deniz suyunun kontrolü amacı ile plajlardan 15 gün ara ile sezon süresince deniz suyu numunesi alınmakta, mikrobiyolojik düzeyde ve üç parametrede analizler yapılmaktadır. Bu analizler “Avrupa Birliği Yüzme Suyu Direktifleri” kapsamında değerlendirilmektedir. Marinalar için deniz suyu analizi istenmemekte sadece deniz suyunun fiziksel görüntüsü değerlendirilmektedir. Söz konusu numune alma ve analiz işlemleri Sağlık Bakanlığı tarafından yapılmakta ve Kültür ve Turizm Bakanlığı’nca da bir kısmı finanse edilmektedir.
Mavi Bayrak çevrenin ve plajı kullananların korunmasını öngördüğü kadar, Uluslararası Turizm pazarında da büyük öneme sahiptir. Çünkü tatil yöreleri için tıpkı tesislerdeki yıldız sayısı gibi güvenli bir standart içermektedir. (Üstelikte uluslararası bir standart.)
İşte bu özellikleri dikkate alınarak, Mavi Bayrak Programı ülkemizde 1993 yılında Turizm Bakanlığı’nın öncülüğünde başlatılmıştır. Programın Uluslararası koordinasyonu, merkezi Kopenhag’da olan, Uluslararası Çevre Eğitim Vakfı(Fee) tarafından yürütmektedir. Bu kuruluş Mavi Bayrak Projesini yürütmek isteyen ülkelerin, sivil toplum kuruluşları ile temsil edilmelerini istemektedir. Bu nedenle ülkemizde Mavi Bayrak Projesi 1993 yılından bu yana, Türkiye Çevre Eğitim Vakfı tarafından yürütülmektedir”