Yarın Dünya Beyin Günü... 85 yaşındaki Yılmaz Büyükerşen’den zamanı geriye sarma yolları
Gelişen teknoloji nedeniyle insan hareketi kısıtlandı. İnsanlar artık yürümek yerine otomobile binmeyi, asansör kullanmayı tercih ediyor. Elimizde kumanda ekran karşısına çakılıp kaldığımız saatler arttı. Tüm bunlar fark etmeden beyinde de yaşlanmaya neden oluyor. Oysa hareketli bir hayat süren, gazete-kitap okuyan kişiler beyin sağlığını koruyarak yaşlanıyor. Onlardan biri de Eskişehir Büyükşehir Belediye Başkanı Yılmaz Büyükerşen. Yıllar önce öğrencileri bir vidasını gevşetip zamanı durdurdukları köstekli saat hediye etmiş. Büyükerşen daha çok güzel işlere imza atacağını söylerken, günlük yaşam rutinini Hürriyet okurları için anlattı:
‘AYAĞINA ÜŞENMEZ’ DENİLEN KİŞİLERDENİM
“Beynimi genç tutmak için planlı bir çalışma yaptığım söylenemez, yaşam tarzım, günlük hayatım, bana büyük şans ve imkânlar sağlıyor. Günlük hayatım sürekli çalışmakla geçiyor. Güzel havalarda ev ve belediye arasındaki 1.5 kilometrelik yolu yürüyerek gider gelirim. Belediyeye gittikten sonra da oturup kalmam. ‘Ayağına üşenmez’ denilen kişilerdenim. Bilhassa egzersiz yapmış olmak için egzersiz yapmadığımı itiraf edeyim ama yürüyüşlerden de kaçınmam. Mesela belediyede asansör vardır ama ben merdivenlerden çıkarım.
GECE YATMADAN ÖNCE 15 DAKİKA HAYAL KURARIM
Kendimi sorgularım. Yaptığım iyi işleri ve kötü olduğunu düşündüğüm işleri sorgularım. Gece yatarken 15 dakika hayal kurarım. Çocukça tarafımdır bu benim. Hizmetlerimde büyük çoğunluğu hayallerimden doğan işler oluşturur. Kendi özeleştirilerimi not alırım. Hobilerime de vakit ayırırım. Köprülerin dizaynından tutun da Eskişehir’de bilet gişeleri, taksi durakları nasıl olmalı, elektrik direkleri nasıl olmalı hep hayal eder, düşünürüm. Belediyeye görevli olarak aldığım güzel sanatlar fakültesi resim bölümünden mezun öğrencilere, cadde üzerinde Telekom’un bakımsız kutularına ne tür desenler işlemeleri gerektiğine kadar söylerim. Çok detaycıyımdır. Park, bahçelerdeki düzenlemelere kadar gezer bakarım. Güzelliğin detaylarda olduğuna inanıyorum. Canlı cansız tüm güzelliklere karşı merakım var.
GENÇ KALMAK İÇİN HAYAL KURUN
İnsanların hayal dünyası kışkırtılmalı. Ben kendimi hep genç hissediyorum. Yaptığım işlere bakıyorum, gençlere çatıyorum, ‘Niye siz de bunları yapmıyorsunuz’ diye. ‘Olmaz, yapılamaz, ne lüzumu var’ gibi sözleri çok garipsiyorum. Ben iktisat ve maliye hocasıyım ama benim bu vasfımı unuttu herkes. Artık bana heykeltıraş gözüyle bakıyorlar. Bir dönem de tiyatrocu, operacı olarak görüyorlardı. Başkalarının yapılamaz dediklerini yapma iddiasında olan biriyim. Örneğin Londra’daki Madame Tussauds’da bulunan Atatürk heykelini görünce çok üzüldüm. Çünkü kötü bir heykeldi. Oradaki heykelin yapımı bana nasip oldu. İngiliz heykeltıraşlarla çalışıp şimdi sergilenen heykeli tasarladım.
EŞİMİN KAHVALTI FORMÜLÜ
YILMAZ Büyükerşen, “Sabah kalkar kalkmaz iyi bir kahvaltı masasına otururum” diyor: “Eşim kahvaltılarıma çok dikkat eder. Yediğim şeylere bakarsak aynı miktarda ve aynı cins yiyecekler olduğunu söyleyebilirim. İki küçük dilim ekmek, 7 zeytin (5 siyah, iki yeşil), beyaz peynir ve kaşar mutlak suretle yerim. Eşimin, ekmeğe sürülen salçalı, baharatlı bir formülü var, bazen de onu yerim. Kafeini alınmış çaylar ve kahve içerim. Herhangi bir vitamin takviyesi almıyorum.”
HER GÜN 14 GAZETE OKURUM
Gelen tüm evrakları okurum, akşam evde de çalışırım. Yazılacak yazıların müsveddesini kaleme alırım. Her gün 14 gazeteyi okurum. En azından ana başlıklarını bilirim. İlgilendiğim yazarları baştan sona okurum, hatta bazen iki kere okurum. Bol bol kitap okurum. İsmail Biçer’in ‘Dost A.Ş.’ diye bir kitabı çıkmış, şu anda onu okuyorum. Ama iki, üç kitabı aynı anda okuma huyum var. Anı kitaplarıyla çok ilgileniyorum. Eskiden 100-120 telefonu hafızamda tutardım. Artık tutamıyorum. Nasıl oluyor bilmiyorum ama yalnız o kayboluyor. Teknoloji bazı konularda beyni tembelleştiriyor.
HOBİLERİM VE MERAK DUYGUM
BÜYÜKERŞEN hem zihinsel hem de fiziksel olarak dinçliğini hareketli bir yaşam tarzı olmasına bağlıyor. Canlı cansız tüm güzelliklere karşı merakının olduğunu söylerken, hobilerine de vakit ayırdığını belirtiyor.
BEYİN YAŞINIZ GENÇ KALABİLİR
Nöroloji Derneği Başkanı Prof. Dr. Mehmet Akif Topçuoğlu, dünya genelinde 55 milyon insanın Alzheimer hastası olduğunu, riskli kişilerin beyin check-up’ı yaptırması gerektiğini söyledi. Prof. Dr. Mehmet Akif Topçuoğlu, eskiden 65 yaşındaki insanlara “yaşlı” dendiğini ancak bu yaşın artık 80’lere doğru gittiğini belirterek şöyle devam etti: “1950 yılında kadınlarda ve erkeklerde ortalama yaşam süresi 50’nin altındaydı. 2020 yılı itibariyle bu erkeklerde 75.6 yıl, kadınlarda 81.2 yıla yükseldi. Bizim beyinde meydana gelen sorunları önlememiz lazım. Batı ülkelerinde yüksek eğitimli, faaliyetlerine devam eden yaşlıların sayısı giderek artıyor. Bunlar uygarlıklar arasında ciddi fark yaratıyor. Türkiye eğer yaşlılarına yatırım yapmazsa, bunları aktif konuma almazsa o ligde yer alamaz. Bunun yolu da beyinden geçiyor.
Prof. Dr. Mehmet Akif Topçuoğlu
TEMİZ HAVA DA ÇOK ÖNEMLİ
Yediğinize içtiğinize dikkat edeceksiniz, sigaradan uzak duracaksınız, zihin aktivitelerine devam edeceksiniz. Bazı insanlar risklidir. Riskli insanların belirlenmesi için de farkındalık yaratmak lazım. Beyin sağlığının korunması için belediyelere büyük görev düşüyor. Temiz hava ve temiz su çok önemli. 2040 yılında başta Alzheimer, Parkinson gibi hastalıklar ölüm hızında ikinci sıraya gelecek. 2022 yılında inmeden ölen insan sayısı 6.5 milyon. Pandemide ölen sayısı bundan 150 bin daha az. Riskiniz varsa beyin check-up’ı yaptırmalısınız.
EKONOMİYE DE BÜYÜK BİR YÜK
Alzheimer ve Parkinson gibi hastalıkların ekonomik kaybı ülkelere devasa miktarda yük oluşturuyor. Alzheimer hastalığı ile tüm dünyada yaşayan insan sayısı 55 milyon, 2050’de iki katına çıkacak. Maliyet şu anda 1 trilyon doları geçiyor. 2050’de 2.5 trilyon dolara gelecek. Dünya ekonomisi kazancını bu hastalara yatırmak zorunda kalacak. Bu nedenle korumak çok önemli.”