BİR SORUDAN FAZLASI: Eve gelen yardımcı ne yiyor? | 'Olay yemek değil sana verdikleri değer...'

Sosyal medyada her gün yeni bir tartışma konusuyla gözümüzü açıyoruz. Geçtiğimiz günlerde bir kullanıcının attığı tweet ise sosyal medyayı ikiye böldü. Tweet dizisi şöyle: “Annem emekli olduktan sonra eve katkı olsun diye haftada 2 gün ev temizliğine gidiyor. Çift de anlayışlı, işini bitirince çıkabiliyor. Yalnız garip, rahatsız edici bir durum var. Annemin yevmiyesi 250 lira. Yani haftada 500 lira alıyor. Bunun içinde yemek yok. Ama tabi ‘mutfak senindir, dilediğini ye’ diyorlar. Yalnız bu çift hep hazır yemek söylüyor, dolapta öyle yiyecek bir şey yok. Annem kendisine yemek hazırlamaya kalksa işleri kalıyor. Kadın dışarıda, erkek ise home office çalışıyor. Erkek karnı acıkınca kendine dışarıdan yemek söylüyor. Bunlar lüks yemekler. Annemin yevmiyesine yakın tutarları var. Ama erkek anneme yemek söylemiyor. Yani tavuk döner söylese de olur, annem yemek seçmez. Ama kendine son derece pahalı yemekler söyleyip, odasında yiyor, sonra da artanı mutfağın çöpüne atıyor. Hiç aklına anneme de yemek söylemek gelmiyor. Çünkü kendisine böyle pahalı yemekler söylemeyi belli ki seviyor, ama bu yemeklerden anneme de söylerse, annemin yevmiyesi 400 lirayı aşacak belki de bunu istemiyor. Hatta istemiyor demek yetersiz, buna gerek görmüyor. Asıl rahatsız edici olan bu zaten. Ona göre annem zaten hak ettiğini alıyor ve belli ki kendi yediği yemeği hak etmiyor. Öte yandan erkek, bu yaklaşımına uygun olarak haftada 2 gün annemle tavuk döner de yiyebilir. Ama bunu da tercih etmiyor. İşte beni asıl rahatsız eden şey, bu yapılanın son derece olağan olması. Belki aşırı bulunur ama, bu anlattığım durumla insanların çeşitli biçimlerde sömürüldüğü, ezildiği, aşağılandığı, kıyıldığı nice büyük olayla bu "küçük" olay arasında kan bağı var bence. Örnekteki çift son derece kibar anneme karşı. Zaten artık bu modern zamanda şiddet, kibarca ve güler yüzle uygulanıyor…” Bizim kültürümüzde eve kim gelirse gelsin önüne yemek koymak, ikramda bulunmak, halini hatırını sormak âdettendir ama eve temizlik, bakıcılık gibi işler için gelenlere ikramda bulunmak beklenir mi? Kullanıcının anlattıkları sosyal medyada büyük bir tartışmaya sebep oldu. ‘Temizliğe gelen yardımcıya yemek verilmeli mi?’ tartışması için kimisi ‘Kendi yemeğini evinden götürsün’ derken, kimi de bunu büyük bir terbiyesizlik olarak yorumladı. Buna benzer bir tartışma da İsveç'ten geldi. ‘Başkasının evinde kültürlerinden dolayı başınıza gelen en tuhaf anı neydi?’ başlığıyla sosyal medyada başlayan tartışmada kullanıcılardan birinin anısından bahsetmesinin üzerine gelenek tüm dünyanın diline düştü.“İsveçli bir arkadaşımın evine oyun oynamaya gitmiştim. Annesi yemeğe çağırdı. Ve burayı iyi dinleyin. Bana ailece yemek yerlerken odada beklememi söyleyip yemeğe gitti." Biz de kullanıcıları ikiye bölen tartışmayı hem ev sahiplerine hem de yardımcı olan kadınlara sorduk. ‘ÇOCUKLARIMA BİLE YEMEK GÖNDERİYOLAR’  A.L. (42) Yıllardır farklı farklı birçok eve temizliğe gittim. Bir tanesinde bile bu sorunu yaşamadım. Yardımcı olarak evlerinde çalıştığım tüm insanlar kendileri ne yiyorsa bana da ondan ikram ettiler. Hatta bir tanesi bana ikram etmekle kalmayıp, yediğimiz pizzadan eve giderken çocuklarım için de alıyor, onlara gönderiyordu. Zaten bana bir yemek bile veremeyecek kişinin evinde de çalışmak istemem. ‘SADECE ROBOT SÜPÜRGELER YEMEK YEMEDEN ÇALIŞABİLİR’ Ö. K. (38) Evimize gelen yardımcılar bütün gün fiziksel gücü ile çalışıyor. Dolayısı ile arada yiyip içip enerji toplamak zorunda, çünkü işleri çok ağır. Nasıl ki çoğumuzun iş yerleri öğle yemeğini veriyorsa bizler de evimizde çalışan yardımcıların yemeğini sağlamak zorundayız. Düşünün size iş yeriniz yemek vermiyor ve öğle molasında dışarıya da çıkmıyorsunuz. Bütün gün aç durabilir misiniz? Ben sabah o geldiğinde ya çıkmış oluyorum ya da tam kapıda karşılaşıyoruz. Ona özel yemek hazırlayamıyorum ama kahvaltı sofrasını toplamadan bırakıyorum ve mutlaka kahvaltı yaptıktan sonra işe başlamasını söylüyorum. Acıktığı zaman ise yemek varsa onu yiyor ya da dışarıdan yemek siparişi veriyorum. Tercihi ona bırakıyorum. Geçenlerde yardımcımı evdeyken arayıp dışarıdan ne söyleyeyim diye telefonla konuşuyordum. İş arkadaşım bu konuşmamızı duyunca çok şaşırdı. “Yemeğini de mi söylüyorsun? Ben hiç bilmiyorum ne yiyor ne içiyor, hiç sormadım” dedi. Bu da bana çok tuhaf geldi ve çenemi tutamadım. "Bence sen eve yardımcı kadın alacağına robot süpürge al, sadece onlar yemek yemeden çalışabilir.” Önce biraz bozuldu ama sonra hak verdi. Kendi pek yemek yemeyi seven biri olmadığı için yemek detayının hiç aklına gelmediğini ama bir dahaki sefere mutlaka soracağını söyledi. Gözden KaçmasınBİR SORUDAN FAZLASI | Bize anne baba demeyecek misin?Haberi görüntüle 'TEMİZLİĞE GELİYOR MİSAFİRLİĞE DEĞİL' A.P. (53) Ben kendimi temizliğe gelen kişilere yemek vermek zorunda hissetmiyorum. Zaten kendim için de fazla yemek yapan biri değilim, genelde dışarıdan yiyorum. Çevremdeki bazı kişiler yardımcılarına isterlerse evde yemek yediklerini isterlerse de dışarıdan sipariş verdiklerini söylüyor. Bu bana çok saçma geliyor. Zaten ev işlerini yapmak istemediğim için bir yardımcı geliyor. Yardımcı gelecek aç kalmasın diye yemek mi yapacağım ona ya da işi gücü bırakıp bir de kendine yemek mi yapacak? Sabah evden kahvaltısını yapıp gelebilir. Öğlen için de gelirken bir sandviç alabilir kendine. Yurt dışında da temizlikçiler hep yanlarında ne yemek istiyorlarsa paket yapıp getirirler. Bence biz biraz abartıyoruz milletçe. Eve temizliğe geliyor misafirliğe değil ki… 5 yıldızlı otel konforu beklemek niye? ‘KENDİM YERKEN YANIMDAKİ İNSANI AÇ BIRAKAMAM’ E.K. (35) Evime haftada bir yardımcı çağırıyorum. Ancak çalıştığımdan kendim için bile öğle yemeği hazırlama fırsatım olmuyor. Bu sebeple dışarıdan yemek söylüyorum. Tabii ki kendim yerken yanımda çalışan kişiyi aç bırakmıyor, aynı yemekten ona da söylüyorum. Bunun haricinde mutfağın kapıları da her zaman ona açık ve dilediğinde girip istediğini yiyebilir. ‘TABAĞINI BARDAĞINI HEP SOFRADA HAZIR EDERİZ’ E.V. (45) Bize uzun zamandır aynı yardımcı gelir, ailecek onu çok seviyoruz ve güveniyoruz. O da bizim evin bir ferdi ve tabii yemek ihtiyacını da biz karşılamalıyız. Hafta sonuna denk gelirse mutlaka bizimle kahvaltı yapmasını isterim. Bazen oturuyor bazen oturmuyor ama biz her zaman tabağını bardağını hazır ederiz. Halini hatırını sorarız, bir derdi varsa dinleriz. Dolaptan ne isterse alıp yiyebilir yemek yapabilir, artık bunu söylemiyorum bile. Onlar bizim yardımcılarımız, kölemiz değil. İşini layığı ile yapan saygıda kusur etmeyen herkes başımın tacıdır. Eve tamir için gelen ustalara da dışarıdan mutlaka yemek söylerim ya da yemek parası veririm. İnsanlıktan öte o gün evimde çalışan bana yardımcı olan kişinin sorumluluğu ev sahibinde olmalı diye düşünüyorum. Gözden Kaçmasın'Torunuma bakmak istemediğim için bencil miyim?'Haberi görüntüle ‘YILLARDIR GİTTİĞİM EVDE AĞZIMA SU VE ÇAYDAN BAŞKA BİR ŞEY KOYMADIM’ Meryem B. (42) Ben haftada 5 gün temizliğe gidiyorum. Gittiğim evlerden bir tanesine yaklaşık 10 yıldır gidiyorum. Ekonomik durumları çok iyi olan bir aile. Benim kimsenin parasında pulunda gözüm yok ama gerçekten çok zenginler ama bir o a kadar da cimriler. Yol parasına zam geliyor mesela fiyatı artırmak istiyorum "Sen de fırsatçı esnaf gibisin" diyorlar. Ben işimi yaparken yemek yer içerler ama bir gün bile bırakın sofraya çağırmayı, “sen de bizden sonra kalanlardan yiyebilirsin” bile demediler. Ben o evde çalışacağım günlerde sabahları yoldan 2 simit ve krem peynir alırım. Birini sabah kahvaltı niyetine diğerini de öğleden sonra acıkınca yerim. Onca yıldır bir bardak çay ve suları haricinde boğazımdan bir şey geçmedi o evde. Bir keresinde kahvaltıya zeytinli çörek yapmışlardı. O sabah da çok açtım sanırım, o çöreğin mis gibi kokusu günlerce burnumdan gitmedi. Eve gider gitmez aynısından yapmaya çalışsam da o kokuyu alamadım. Benim ekonomik durumun iyi değil ama evime kim gelse elimden geldiğince bir şeyler koyarım önüne. Tamam ben temizlikçiyim, onlarla aynı sofraya oturamam ama kalan yemeklerden ikram edebilirler. İnsanız sonuçta, görünce canımız çekiyor, ya da hayatımızda hiç yemediğimiz şeylerin tadını merak ediyoruz ama onlar ikram etmedikten sonra asla elimi sürmem kimsenin bir şeyine. Ben elimde bir şey yerken sokakta kedi köpek yediğine baksa üzülürüm hemen bir lokma koparıp koyarım önüne. Ama her insan bir değil işte… 'YEMEK YAPIYORDUM AMA SADECE TADINA TUZUNA BAKIYORDUM' N. B (54) Ben temizliğe gittiğim evde hem temizlik hem de yemek yapıyorum. Yemek yapmama rağmen bir tabak yemeklerini yemedim. Yemekleri temizlik sonrasında yaptığım için hep işi bitirmeme yakın yemekleri hazır ediyordum. Gün içinde çalışırken de evde yemek olmadığı için çıkmadan yanıma meyve, kuruyemiş falan alıyordum, onlarla doyuruyordum karnımı. Bir keresinde yemekleri yaptım, işimi bitirdim çıkacağım ev sahibi kadın tencerelerin kapaklarını kaldırıp "Aaa ne kadar az olmuş o kadar malzemeden bu kadar mı çıktı” dedi. Kendimi o kadar kötü hissetmiştim ki. Sanki yemek yapıp içinden yiyormuşum gibi hissettirdi bana. Kadın hiç yemek yapmamış ki hayatında koca ıspanağı ayıklayıp pişirince söneceğini ve o kadar çıkacağını ile bilmiyordu. O güne kadar yaptığım yemeklerin sadece tuzuna bakmak için bir kaşık yemiştim ama bana sanki yemeklerini yiyormuşum gibi imâ etmesi çok gücüme gitmişti. Temizliğe giden başka arkadaşlarıma bahsettim, bana yetişemedikleri başka evlerden birini ayarladılar. Meğer ne insanlar varmış, öğlende yemek siparişi veriyorlar, ayrıca yaptığım yemeklerden yedirmeden de göndermiyorlar. Olay yemek değil aslında sana verdikleri değer, diğer insanlar bana kendimi çok değersiz hissettiriyordu ama bu evde bana normal bir insanmışım gibi davranıyorlar.