Antalya’da deprem gerçeği: “Dilimizde tüy bitti, yetkililer de anlasın”

Antalya’da Gazipaşa açıklarında meydana gelen 4.8 büyüklüğündeki deprem, kentte yaşayan binlerce kişiyi tedirgin etti. Depremin merkez üssü Akdeniz açıklarında yer alırken, sarsıntı özellikle kıyı bölgelerinde ve çevre ilçelerde hissedildi. Depremin yetkililere bir uyarı niteliği taşıdığını ifade eden Jeoloji Mühendisleri Odası Antalya Şube Başkanı Mustafa Karancı, “Fay hatlarının depreme sebebiyet verebileceğini her seferinde söylüyoruz. Bunları söylerken de artık ilimizde tüy bitti. Biz mühendisler faylarla konuşarak onların fısıltılarını duyabiliyoruz. Bunu yetkililer de anlasın” uyarısında bulundu.

GAZİPAŞA'DA 4.8 BÜYÜKLÜĞÜNDE DEPREM MEYDANA GELDİ 

Antalya deprem gerçeği ile cuma akşamı bir kez daha yüzleşti.  AFAD'dan alınan bilgiye göre, saat 22.13'te merkez üssü Antalya'nın Gazipaşa ilçesi açıklarında 4.8 büyüklüğünde bir deprem kaydedildi. Deprem yerin 34 kilometre derinliğinde meydana geldi. Deprem başta doğu ilçeleri olmak üzere kent merkezinin büyük bir bölümünde korku ve paniğe neden oldu. Özellikle doğu ilçelerinde 5 saniye kadar sürdüğü ifade edilen depremin ardından vatandaşlar kendilerini dışarı attı. Birçok vatandaşın korkuyla gece boyunca evine girmediği görüldü. 

OLUMSUZLUK YAŞANMADI

Antalya Valiliği tarafından yapılan açıklamada, “Gazipaşa ilçemiz açıklarında saat 22.13'de 4.8 büyüklüğünde bir deprem meydana gelmiştir. Şu ana kadar intikal eden olumsuz bir durum yoktur. Saha taramalarımız devam etmektedir. Kamuoyuna duyurulur” denildi.  Büyükşehir Belediye Başkanı Muhittin Böcek ise, “Antalya’mızda meydana gelen depremden etkilenen tüm vatandaşlarımıza geçmiş olsun dileklerimi iletiyorum. Tarafımıza gelen herhangi bir olumsuz ihbar yoktur” ifadelerini kullandı. 

NACİ GÖRÜR UYARMIŞTI

İstanbul Teknik Üniversitesi Öğretim Üyesi, yer bilimci Prof. Dr. Naci Görür, bir hafta önce Antalya bölgesindeki fayların 7 ve üzeri deprem üretebileceğini söylemişti. Görür, “Er veya geç, az veya çok afetle yüzleşeceğiz gelin kentlerimizi afete dirençli hale getirelim, onu talep edelim. Antalya körfezde oluşmuş bir kent. Antalya’nın, arazisinin üzerinde oturduğu dört tane çok önemli fay sistemi var. Bunlardan birincisi Akşehir körfezin doğusunda, ikincisi kuzeyin Eğirdir fay sistemi, öbürü batısında Fethiye- Burdur fay sistemi, güneyinde ise Kıbrıs- Helen fay hattı. Bu sistemlerin hepsi 7 ve üzeri deprem üretebilir. Ne zaman üretir, bilmiyoruz” sözlerine yer vermişti.  Bu kez de depremin hemen ardından X hesabından değerlendirmelerde bulunan Görür, “Helen-Kıbrıs dalma-batma zonunda 5,2 deprem oldu. Dikkat ederseniz Antalya Körfezi açıklarında, geçmiş olsun” dileklerini iletti. 

PANİK OLUŞTURDU

Depremin AFAD’a göre 4.8 büyüklüğünde Kandilli Rasathanesine göre ise 5.2 büyüklüğünde meydana geldiğini ifade eden Jeoloji Mühendisleri Odası Antalya Şube Başkanı Mustafa Karancı, “Orta şiddetli bir deprem meydana geldi. Bu deprem bizim daha önceden de sık sık dile getirdiğimiz Afrika levhasının Kıbrıs boyunca Anadolu levhasının dalmasıyla dalma batma sürecinde gelişen bir depremdir. Deprem Antalya’nın ilçelerinde ciddi bir şekilde hissedilerek panik havası oluşturdu. Antalya'nın merkezinden geçen bir fay hattı olmasa dahi doğusunda, batısında, kuzeyinde ve güneyinde depremlerin var olduğu fay hatlarının var olduğunu ve bu fay hatlarının depreme sebebiyet verebileceğini her seferinde söylüyoruz. Bunları söylerken de artık ilimizde tüy bitti” dedi.

YETKİLİLERE UYARI 

Depremin yetkililere bir uyarı niteliğinde olduğunu ifade eden Karancı, “Biz mühendisler faylarla konuşarak onların fısıltılarını duyabiliyoruz. Bunu yetkililer de anlasın. Özellikle tarım arazilerinin yapılaşmaya açılmasının önüne geçilmelidir. Yeteri kadar yapıları denetlemeyen yapı denetim firmaları kendilerini bir daha gözden geçirsinler. Zemin etütleri yerinde ve doğru yapılsın. Yapılar dirençli hale getirilsin. Bunlar bize bir uyarıdır. Kurumlar geçmiş olsun dileklerini iletti, biz de aynı şekilde kendilerine geçmiş olsun dileklerimizi iletiyoruz. Ama artık bir an önce gerekli tedbir ve önlemleri dirençli bir kentleşme yolunda almaları gerektiğini de düşünüyorum” sözlerine yer verdi.

FELAKET KAPIMIZI ÇALAR

Antalya’da büyük bir depremin olmayacağı yönündeki algıyı değerlendiren Karancı, “Ben bunu deprem kültürünün oluşmaması ile bağdaştırıyorum. Büyük depremi yaşan kentlerde yaşayanlar da böyle düşünüyordu. Kahramanmaraş bölgesindeki insanlar da Düzce depremini yaşayanlar da aynı düşüncelere sahiplerdi. Ama bunlar ülkenin deprem gerçeğini maalesef değiştirmiyor. Gün gelir bu felaket bizim de kapımızı çalar. Ama o zaman zaman çok geç olur. Belki de bunu çocuk yaşlarda okul çağlarında çocuklarımıza aşılamamız gerekiyor” ifadelerine yer verdi. 

DOĞRU YÖNTEM

Kaçak yapılaşmanın önünü açan, mevcut kaçak yapıların yasallaştığı imar affı, imar barışı gibi uygulamalardan artık vazgeçilmesi gerektiğini ifade eden TMMOB Şehir Plancıları Odası Antalya Şube Başkanı Funda Yörük ise, “Bu uygulamaları tekrarlayarak vatandaşlarımızın hayatı tehlikeye atılmamalıdır. Bölgelerde imar planı çalışmaları yapılırken; bilimsel tespitler ışığında, yer seçim kriterlerinin hassasiyetle belirlenip, ranta en uygun alanlar değil, doğayla barışık yaşamaya en uygun alanlar seçilmelidir. Zor değil, depremlerle yaşayan diğer ülkeler ve yaptıkları uygulamalar incelenmeli, örnek alınıp, bilimin ışığında doğru yöntemlerle çalışılmalıdır.” dedi.