1999 yılının  Şubat ayında  Kenya'nın başkenti Nairobi'de yakalanıp, ülkemize getirilen Abdullah Öcalan, "Ben ülkemi severim. Annem de Türk'tü. Bir hizmet imkânım olursa yaparım. Türkiye'ye dönünce hizmet edeceğim!" demişti. Abdullah Öcalan, hizmet etti ama, Türkiye'ye değil, terör örgütü PKK ve PYD' ye yardım etti. Abdullah Öcalan yakalanıp, İmralı 'ya götürüldükten sonra PKK, PYD faaliyetlerine devam etti ve binlerce vatandaşımızı şehit etmeye devam etti ve hala da vatandaşlarımızı şehit etmeye devam ediyor. En son olarak TUSAŞ fabrikası baskınında bunu bizzat yaşadık.

MHP Grup toplantısında Abdullah Öcalan'ın bu sözlerini hatırlatan MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Abdullah Öcalan'ın PKK ve PYD 'ye silahları bırakması yönünde talimat vermesi gerektiğini söylemişti. İnsan, bu sözleri duyunca resmen akıl tutulması yaşıyor.

Önce insanların hak ettiği değeri verin...

Bu arada 1997 ve 2000 yıllarında  terörist Öcalan’ın Suriye’deki yerini bizzat Başbakanlığa bildirerek Başbakanlık Yüksek Terör İstişare Kurulunda 1998 ve 2000 yılları arasında görev alan terörist başı, 55 bin vatandaşımızın ölümüne sebep olan ve bebek katili  Abdullah Öcalan’ın Suriye’de konuşlandığı yeri bizzat Türkiye Cumhuriyeti Devleti Başbakanlığı 'na bilgi aktararak, Abdullah Öcalan'ın yakalanması için oluşturulan heyetin toplanmasına vesile olan  KASSAK  Komisyonu ve Dünya Türk Yazarlar Birliği Başkanı Salih Kurt' un  terörist başı Abdullah Öcalan'ın yakalanmasında emekleri çok büyüktür. 
Bu bizzat MHP Genel Başkanı Sayın Dr. Devlet Bahçelinin KASSAK Komisyonu Başkanı Sayın Salih Kurt' un ülkemize yaptığı hizmetlerin çok büyük olduğu kendi dili ile ifadesidir.  KASSAK Komisyon Başkanı Salih Kurt' un söz verdiğiniz haklarını vermeniz gerekemez mi ilk önce.
Hem davet ediyorsunuz hem de geri vites yapıyorsunuz...
2018 yılında bizzat MHP Genel Başkanı Sayın Dr. Devlet Bahçeli ile ailece Ankara’da ki MHP Genel Başkanlığın ‘da özel görüşen, bütün haklarının teslimi için soruşturma önergesi hatta kanun teklifi vereceği ve gazilik ünvanı sözü verilen, hatta özel bir kanunla koruma sözü verilen, fakat daha sonra bu söz unutulan ve yerine getirilmeyen, bu süreçte sağlığı dahada bozulan KASSAK Komisyonu Başkanı Salih Kurt, maalesef bu muameleleri hak etmemiştir.
Terörist Öcalan’a 55 bin kişinin katiline yapılan muamele kendisini Gazi Meclisi kürsüsüne davet etmek  55 bin kişinin katilini terörist Öcalan’ı yakalatan Sayın Salih Kurt'a yapılan bu muamele reva mı acaba?
Abdullah Öcalan'ın yakalanma sürecinde çok büyük emekleri olan, ve çok önemli çalışmalar yapan, hatta bu aşamada yaralanan, işkence gören, hatta ve hatta gazilik unvanını hak eden, gazilik ünvanı 
alması gerekirken, hala gazilik ünvanı verilmeyen KASSAK Komisyonu Başkanı Salih Kurt, ne yazık ki Devlet kurumlarının basiretsizliği yüzünden, Cumhurbaşkanımızın 7 kez söz vermesine rağmen  18 Mart 2022 tarihinde bizzat Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan tarafından evinize geleceğiz sözü üzerine Cumhurbaşkanımız gelir hesap sorar diye mahkemeye gidememiştir. Bu utanç hem MHP Genel Başkanı' na, hem de devlet yetkililerine yeter de, artar bile!

Yalnızca KASSAK Komisyonu Başkanı Salih Kurt değil, yıllar önce gazilik ünvanını hak ettiği halde gazilik ünvanını hala alamamış birçok gazimiz var. 34 yıl süren gazilik davaları var. Ne yazık ki ne KASSAK Komisyon Başkanı Salih Kurt, ne de diğer gazilerimiz devlet tarafından sahipsiz bırakılmış ve gereken değer verilmemiştir.  Bu durum devletin büyük bir ayıbı ve büyük bir hatasıdır. Devlet, bu ayıbından bir an kurtulmalı ve bu hatasını bir an önce telafi etmelidir.

55 bin vatandaşımızın ölümüne neden olan, binlerce hanenin ocağına ateş düşüren, şehit ailelerinin acılarını hala içlerinde yaşadığı, TUSAŞ fabrikası baskınında şehit olan ve yaralanan vatandaşlarımızın kanları henüz kurulmamışken MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin geçen hafta MHP Grup Toplantısında Abdullah Öcalan'ın, "Şayet terörist başının tecridi kaldırılırsa gelsin TBMM'de DEM Parti grup toplantısında konuşsun" ifadeleri ülke gündemine bomba gibi düştü. Tüm Türkiye olarak Devlet Bahçeli'nin bu ifadeleri hayretler içinde dinledik.

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, PKK lideri Abdullah Öcalan'ın İmralı'dan çıkıp, serbest bırakılmasını mı istiyor acaba?

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, resmen PKK lideri Abdullah Öcalan'ın, DEM Parti Grup Toplantısında konuşması gerektiğini ve PKK, PYD 'nin silah bırakmasını söylemesini istedi. Koskoca Türkiye Cumhuriyeti Devleti, PKK ve PYD ' ye pabuç mu bırakacak? Koskoca Türkiye Cumhuriyeti Devleti, PKK ve PYD' yi yok edecek güçte değil mi de, Abdullah Öcalan'dan medet umuyor? Abdullah Öcalan, Dem Parti Grup Toplantısında konuşmasa ülkemizde terör sorunu ve terör olayları bitmeyecek mi?

Bak hele bak! 

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, "Milletimizin ayak bağların kalıcı olarak çözmenin kim bilir belki de ilk adımını atmış olacağım" dedi. Demek ki Abdullah Öcalan, İmralı'dan çıkıp, Dem Parti Grup Toplantısında konuşma yapacak, PKK ve PYD silah bırakacak. Yani kısacası, ülkemizin terör belasından kurtulması için Abdullah Öcalan'ın konuşması gerekiyor. Öyle Devlet Bahçeli? Aslında MHP'nin bu ifadesi daha önceden işaretini vermişti. MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, 
Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin açılışında DEM Parti milletvekilleri ile tek tek tokalaşmış ve DEM Parti milletvekillerine çok sıcak davranışlar sergilemişti. Atalarımız dediği gibi;
"Perşembe’nin gelişi çarşambadan bellidir"

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin özrü kabahatinden büyük.

Hatta MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, "Dünyada barışı isterken, kendi ülkemizde barışı sağlamamız lazım” demişti. Yani kısacası MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli 'ye göre ülkemizde barışın sağlanması ve sürdürülmesi, ayrıca PKK'nın silah bırakması bebek katili Abdullah Öcalan'ın konuşmasına bağlı!

Demek ki, Devlet Bahçeli'nin amacı buydu; Abdullah Öcalan'ın İmralı'dan çıkıp, serbest bırakılmasıydı! MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, lafı evirip çevirmeye gerek yok. Açık açık söylesene PKK lideri Abdullah Öcalan İmralı'dan çıkıp serbest bırakılsın diye.

Saygılarımla!

Ayhan Yalçın