Mühendislerden Yüzer GES itirazı!

TMMOB Çevre Mühendisleri Odası Antalya Şubesi her projede olduğu gibi, yüzer GES projelerinin de çevresel ve sosyal etkileri titizlikle incelenmeli ve kamuoyunun bu konuda doğru bilgilendirilmesi sağlanmalı çağrısında bulundu. Mühendisler 1987’de faaliyete geçen Manavgat HES Barajı üzerine kurulması planlanan yüzer GES ile ilgili kaygılarını dile getirdi. Yüzer GES’lerin kurulacağı baraj veya göletler, içme suyu kaynağı olarak kullanılabilecek stratejik öneme sahip olduğunu ifade eden mühendisler, “Bu nedenle, su kalitesinin bozulmaması ve içme suyu olarak kullanımın devam etmesi için gerekli tüm önlemler alınmalıdır. Özellikle 12. Kalkınma Planı’nda da vurgulandığı üzere, su kaynaklarının sürdürülebilir kullanımı ve yönetimi kritik öneme sahiptir. Bu doğrultuda, yüzer GES projelerinin su kalitesini bozmayacak şekilde tasarlanması, proje sırasında ve sonrasında etkili izleme faaliyetlerinin sürdürülmesi gereklidir. Yüzer GES projelerinde kullanılan panellerin montajı sırasında su kirliliği yaşanabileceği ve bu durumun halkın içme suyu kalitesini olumsuz etkileyebileceği değerlendirilmiştir. Ayrıca, panel yüzeylerinin suya yakınlığı nedeniyle su sıcaklığında artış ve buna bağlı olarak ekosistemdeki canlılar üzerinde zarar verici etkiler yaratabileceği düşünülmüştür” ifadelerine yer verildi. 

ÖNEMLİ BİR KAYNAK

Su sıcaklığı ve oksijen seviyelerinin izlenmesi, sucul ekosistemlerin dengesi açısından kritik bir gerekliliktir” denilen açıklamada, “Güneş panellerinin su yüzeyinde oluşturduğu gölgelenme, ışık ve oksijen girişini etkileyebilir. Manavgat ve Oymapınar Barajları, Antalya’nın 2070 yılına kadar içme suyu ihtiyacını karşılayacak önemli bir kaynaktır. Yukarıdaki hususlar ile değerlendirildiğinde, yüzer GES projesi yapılmak istenen 1, 2 ve 3 numaralı alanların, barajın alt kotunda bulunan ve ASAT tarafından işletilen Manavgat Su Temin Pompa Tesisi’ne çok yakın olması sebebiyle içme ve kullanma suyunun olumsuz etkilenebileceği öngörülmüştür. 4 numaralı alanın, barajı ortadan ikiye böldüğü görülmektedir. Bu durumun su kalitesini olumsuz yönde etkileyebileceği değerlendirilmiştir. Dolayısıyla, “İçme-Kullanma Suyu Havzalarının Korunmasına Dair Yönetmelik” sınırları içerisinde kalan söz konusu alanlarda, mevzuattaki ilgili maddelere göre Manavgat Barajı üzerine herhangi bir yüzer GES yapmak mümkün değildir” denildi. 

YAŞAM GERİ KAZANILDI

Yerel ekosistem üzerindeki etkileri ise şöyle açıklandı, “Yüzer GES projelerinin uygulanacağı su kütlelerinde, yerel ekosistem ve sucul canlıların korunması esastır. Panellerin su yüzeyindeki gölgeleme etkisi, sucul yaşam üzerinde biyolojik çeşitliliği azaltıcı etkiler yaratabilir. Bu etkiler, 12. Kalkınma Planı’ndaki çevre koruma hedefleri doğrultusunda, özellikle yerel ekosistemlerin ve biyolojik çeşitliliğin korunması kapsamında detaylı bir şekilde incelenmelidir. İklim değişikliği projeksiyonları, bu tür projelerin su sıcaklığını daha da artırabileceğini ve su kaynaklarının daha hızlı tükenmesine yol açabileceğini göstermektedir. Dolayısıyla, yüzer GES projelerinin bölgesel su kaynakları üzerindeki uzun vadeli etkileri dikkatle incelenmelidir. Bölge, 2021 yılı yazında yaşanan ve 10’uncu gününde söndürülen Cumhuriyet tarihimizin en büyük orman yangını sahası içerisindedir. Bölgede henüz doğal yaşam geri kazanılamamıştır. İklim değişikliği ile birlikte orman yangını bölgedeki doğal yaşam açısından büyük bir strese sebebiyet vermektedir. Buna ek olarak, henüz Doğu Akdeniz Havzası'nda iklimsel anlamda nasıl bir etkiye sebebiyet vereceği belli olmayan bir proje, bölgesel bir tehdit olarak değerlendirildi” açıklaması yapıldı