Isparta’nın gururu SDÜ 32 yaşında

Türkiye’nin en çok tercih edilen üniversiteleri arasında yer alan Süleyman Demirel Üniversitesi (SDÜ) anlamlı bir yıldönümünde sevinç ve hüznü bir arada yaşadı. Isparta’nın plaka kodu da olan 32’inci yıldaki kutlamada, kuruma emeği geçen rektörler, katkıda bulunan isimler unutulmadı; Hayatta olanlara plaketler sunulurken vefat edenler ise rahmetle anıldı…

Kutlama programına SDÜ Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Mehmet Gençtürk’ün daveti üzerine katıldık. Sayın Gençtürk’ü iyi ki o gün ziyaret etmişiz aksi halde böylesine önemli bir programdan haberimiz olmayacaktı, bu vesileyle kıymetli hocamıza teşekkür ediyoruz…

***

Üniversiteler sadece bulundukları kent için önem arz etmiyor, üniversiteler ülkemizin her alanda; ilim, teknoloji, kültür, sanat, ekonomi gibi gelişmesine de katkı sunan irfan yuvalarıdır.

İşte bunun için böylesine önemli kurumları teslim alacak yöneticiler çok iyi seçilmeli, bu güzide kurumlar ehil olanlara emanet edilmelidir.

Ülkemizin geleceğinin yönlendirileceği, şekillendirileceği, 50 yıllık, 100 yıllık planlamaların yapılacağı beyinleri yetiştirecek bu irfan yuvalarını yönetecek isimlerin işlerinde ehil olmaları elbette yeterli değil; milli, manevi, hoşgörü sahibi ve özellikle yürekleri sevgi ve sabırla dolu olmalı…

Her zaman bu vasıflara sahip yöneticileri bulmak kısmet olmuyor. Bu yüzden de üniversitelerde zaman zaman inişli çıkışlı dönemler yaşanıyor maalesef.

32 yıllık SDÜ’de de her daim aynı performans elde edilememiş olabilir ancak geçmişe takılıp nefesimizi boşuna tüketmeye de gerek yok. Önemli olan bugün, yarın ve gelecek on yıllar, hatta yüzyıllara odaklanabilmemiz. Zira 30 yıllık, 40 yıllık zaman dilimi insan ömrü için bir anlam ifade eder lakin üniversite gibi kurumlar için çok fazla mazi sayılmaz…

***

SDÜ’deki kutlamalara dönecek olursak özetle şöyle diyebiliriz;

Güzel bir etkinlikti. Emeği geçen eski rektörlerin, katkı sağlayan isimlerin yıldönümü törenine davet edilmeleri takdir edilecek, vefaya örnek gösterilecek bir davranıştı.

Hep birlikte geçmişe gittik.

Kuruluşla ilgili girişimleri ve sonuç alınıp Süleyman Demirel Üniversitesi tabelasının asılmasını hatırlayıp mutlu olduk…

Üniversitenin kurulmasında emeği geçen başta 9. Cumhurbaşkanımız merhum Süleyman Demirel’i, merhum Şevket Demirel’i, kurucu rektör merhum Prof. Dr. Hasan Gürbüz’ü anarken duygulandık…

VALİ BEYİN KONUŞMASI DERS NİTELİĞİNDEYDİ

Törende güzel konuşmalar yapıldı.

Özellikle vali ve rektör beyin konuşmaları çok güzeldi.

Sayın Abdullah Erin’in konuşması ders niteliğindeydi, üzerine bir yazı yazılabilir. Şimdi de uzunca bir şekilde yorumlayabilirim ancak ‘konu dağılır’ diye ayrıntıya girmiyorum…

Kutlamanın en heyecanlı ismi sanırım SDÜ Rektörü Prof. Dr. Sayın Mehmet Saltan olmalı. Eğitim gördüğü üniversitede eğitimci konumuna gelmek, rektörlük görevine ulaşmak herkese nasip olmaz.

Tabi bu onurun ayrı bir sorumluluğu var. Sayın Salan’ın, SDÜ’deki her aşamayı birebir bilen bir rektör olması üniversitenin gelişimi, daha büyümesi için bir şanstır diyebiliriz.

SDÜ, gördüğümüz kadarıyla bir zamanlar yaşadığı ‘kaynayan kazan’ gibi fokurdamıyor. Bu avantajı da cebe koyduğunuzda SDÜ Rektörü Prof. Dr. Salan’ın başarılı olma şansı daha yükseliyor.

EK BİNA HAYATİ ÖNEM TAŞIYOR

Makamlar ilelebet değil, geçici.

Bu bilinçte olduğuna kanaat getirdiğimiz Sayın Rektör kalıcı, güzel şekilde anılacağı bir eser bırakmak istiyorsa, bize göre inşaatı süren ek binanın bir an önce tamamlanmasını sağlamalı. 

Rahatsızlandığımızda biz de SDÜ Hastanesine gidiyoruz. Poliklinikler tıklım tıklım, nefes alınacak gibi değil, yürümekte zorlanıyoruz. Eskimiş binaların iyi bir revizyon geçmesi gerekiyor. Ek bina tamamlandığında doktorlar da, hastalar da, personel de rahat bir nefes alacak.       

Ek bina bu gerekçelerle hayati önem taşıyor. Sayın Salan’ın bu düşünceyle hareket edeceğine inanıyoruz…

YÜZBİNLERİN YAŞAMINA DOKUNULDU

Tam 32 yıl geride kaldı.

1992’den 20024 kadar kimler geldi kimler geçti.

Mezun olanların ailelerini de katarsak SDÜ pozitif anlamda yüzbinlerin yaşamına dokundu…

***

Yazımın sonunda, bu güzel etkinlikte parazit yapan bir-iki hataya dikkat çekmek istiyorum.

Tanıtım videosunu hazırlayanlar biraz fazla uçmuş!

Anlatım sırasında SDÜ’nün bugüne kadar 400 bin mezun verdiği iddia edildi. Oysa rektör bey konuşmasında bu sayıyı 150 bin olarak açıkladı.

Kaba bir hesap yaptığımızda her yıl 5 bin mezun verilse bile 32 yılda toplam 160 bin mezuna ancak ulaşılır…

Tanıtım videosunun abartılı bir diğer anonsu ise tercih konusunda oldu. Anonsta “SDÜ Türkiye’de tercih edilen ikinci üniversite” denildi. Tamam, SDÜ 32 yıllık geçmişi ve 40 bin öğrencisiyle hatırı sayılır köklü bir üniversite ama İstanbul Üniversitesi, Ortadoğu, Hacettepe, Boğaziçi, Koç. Sabancı, İTÜ, Ege gibi üniversiteleri sollayacak kadar da uzun boylu değil elbette.

Tabii bu iki ayrıntının farkına vardık ve yutmadık. Yuttuğumuz başka ayrıntı var mıydı, o kadarını bilemiyoruz artık.

Özetlemek gerekirse; tanıtım videosu o güzelim kutlamaya yakışmadı. Keşke daha dikkatli hazırlık yapılsaydı, keşke daha dikkatli kontrol edilseydi…

“Dolu bardaktaki küçük bir boşluğa mı takıldınız?” diyebilirsiniz.

O gurur tablosunun içindeki bu küçük ayrıntıyı görmemezlikten gelebilirdik aslında. Ancak tozu halının altına süpürerek kendimizi kandırmış olurduk.

Hedef en iyi için mücadele etmek ise yapıcı eleştirilere alınmamak gerekir diye düşünüyoruz.

SDÜ’nin yeni yaşı kutlu olsun, nice yıllara…