Antalya’nın Türk yurdu oluşunun 817. yılı çeşitli etkinlik ve programlar ile kutlanacak. Peki, Kaleiçi’ndeki sur duvarlarında yer alan fetihnameler hakkında bilginiz var mı? Tarihi 800 yıl öncesine dayanan fetihnameleri hangi Türk sultanı tarihi surlar arasına yerleştirtti, kime ne mesaj verdi? Gelin, Antalya’nın fethinin 817. yıl dönümünde bu bilgiye birlikte göz atalım…  

Antalya’nın tarihi milattan önceye kadar uzanıyor ve şehir Romalılar, Selçuklular ve Osmanlıların yanı sıra onlarca uygarlığa ev sahipliği yapmış durumda. Şehir, Romalıların hakimiyeti dönemindeyken 1207’de Selçuklu Sultanı I. Gıyaseddin Keyhüsrev tarafından Türk topraklarına katıldı. Sürekli olarak el değiştiren ve kalkışmalar yaşanan Antalya’nın kesin fethini ise I.Gıyaseddin Keyhüsrev’in ölümüyle yerine geçen büyük oğlu Sultan I. İzzettin Keykavus gerçekleştirdi. 

Antalya’nın fethinden sonra geriye tek bir şey kalmıştı, o da şehrin kesin olarak Türk yurdu olduğunun ilan edilmesiydi. Dönemin Selçuklu sultanları, bu ilanı kale duvarlarının arasında yerleştirttikleri fetihnameler ile yaptı. Fetihnameler ile halk arasında Bizans olarak bilinen, Roma İmparatorluğu’na yapılan uyarıda, Antalya’nın sonsuza kadar Türk yurdu olarak kalacağı yönünde mesaj verildi. 

Tarihi Kaleiçi bölgesinde bulunan fetihnameler bugün çoğu kişi tarafından fark edilmiyor olsa da söz konusu dönemlerde şehrin her noktasında görülebiliyordu. Tarihi kale surlarının arasında yer alan 800 yıllık fetihnameler, dönemin gayrimüslimlerinin oturduğu ve onların net bir şekilde görebileceği noktalara yerleştirildi. 

Tarihi 800 yıl öncesine dayanan fetihnameleri hangi Türk sultanını tarihi surlar arasına yerleştirdiğini açıkladık. Sıra geldi tarihi fetihnamelerdeki mesajda ne yazdığına… Tarihi surlar arasında yer alan fetihnamelerin üzerinde “Fetih sahibi Keykavus Bin Keyhüsrev Bin Kılıçarsan, halifenin varlığının kanıtı” ifadeleri yer alıyor. Gayrimüslim mahallelerine dönük olacak şekilde surlar arasına yerleştirilen fetihname taşlarında şehrin neden ve nasıl fetih edildiği anlatılıyor.

Bir anlamda bir gövde gösterisi niteliği taşıyan fetihnameler ile verilmek istenen mesajın başında, Antalya’nın artık Türk yurdu olduğu ve kimsenin şehre saldırmayı aklından bile geçirmemesi gerektiği yer alıyor.