MANTAR, BU TERAZİ SENİ DE TARTAR
Değerli Küresel Akdeniz okurları,
Özellikle 1960’lı yılların çok güzel bir türküsü vardır.
Türkünün adı:
HACILARIN OSMAN’dır
Türkü şöyledir:
Kiremitte buz musun?
Gelin misin, kız mısın?
Yarın size geleceğim,
Evde yalınız mısın?
Değerli Küresel Akdeniz okurları,
Bu türkünün bestesini yazan aşık uzaktan sevdiğine kısa bir not bırakarak şöyle demek ister:
Ancak kendisini çok sevenler var. Tesadüf bu ya beş tane Osman isimli genç vardır.
Kızımız bu mektubun (mesajın) nereden geldiğini bilmediği için cevabını şöyle yazar:
Şu caminin üst yanı,
Altıda berber dükkânı
Yarın evde bekliyom
Hacıların Osman’ı...
Bazı Osman’lar evdeki hesabın çarşıya uymayacağını, yaptıkları işlem ve icraatları kimsenin duymayacağını, sağdan-soldan, bankadan, dandan aldıkları paraların kimse tarafından sayılmayacağını, hayatının daima böyle gideceğini sanıp küçük bir mikrop karşısında sarsılmayacağını, hâla Allah tarafından kendisine bir musibet verilmesine rağmen silkinip ayılmayacağını aynen uygulayan Osman’a soru:
BÖYLE OSMAN’A NE DENİR?
a-)Hacıların Osman
b-)Mantar Osman
Değerli Küresel Akdeniz okurları,
Bize göre doğru cevap b-) Mantar Osman’dır.
Çünkü, bu Osman bulunduğu yere hiçbir emekle gelmemiştir. Ayrıca ekin-dikin işlemleriyle ilgili olarak bir emek vermemiştir.
Arkasında var olan güç ile ne yaparsa yapsın hiçbir zaman yerilmemiştir. Arkasında Devlet gücü korumaları olması nedeniyle yere hiç serilmemiştir.
Bu zamana kadar yaptığı her türlü yamukluk ve yanlışlığa karşı mahkemeye bile verilmemiştir.
Ayrıca yaptığı görev dolayısıyla yanlışlıklar nedeniylede kaybedilen kararların defteri bugüne kadar dürülmemiştir.
Mantar Osman şöyle der:
Zaten buldum, kaybetmemeliyim. Ölsemde siperi terk etmemeliyim. Bu siperde çok sipali var.
Değerli Küresel Akdeniz okurları,
Roman kardeşlerimizin dediği gibi
Çal be paparaci çal, çal
Çal be paparaci çal, çal, çal,
Gacilerin aşkına, sipalinin aşkına
Gacilerin aşkına çal, çal, çal...
Sakın yanlış anlaşılmasın bu bir roman oyun havasıdır.
Çal derken müzisyenlere seslenilmektedir.
Değerli Küresel Akdeniz okurları,
‘’Bir musibet bin nasihatten yeğdir''denilmektedir.
C. Allah insanlara bir hastalık verdiği zaman onu yoklar. Anlamazsa onu tekrar yoklar. Yine anlamazsa onu şoklar.
Bu son şoklama artık geriye dönülmez bir yoldur.
Mantar Süvari Osman’a Necip Fazıl şöyle der:
*Yağız atlı, süvari, koştur atını koştur,
*Sonunda kabre çıkar bu yolun kıvrımları,
*Ne kaldırımlar kadar seni anlayan olur,
*NE SENİN ANLADIĞIN KADAR KALDIRIMLARI…
Küresel Akdeniz olarak Mantar Osman, ileride şok geçireceğin yeni bir haberi sana verebiliriz.
Atalarımız bize şunu öğütler:
Şayet sırtını yasladığın kişiye güveniyorsan hatırlatmak isterizki;
‘’Ağaca yaslanma kurur
İnsana dayanma ölür’’
Mantar Osman ifade ettiğimiz gibi sonunda kabre varır.
Orada yoktur pazarlık .
Şairin dediği gibi;
*‘’Mezarlık, orada yoktur pazarlık.
*Demet demet gül gelse serilse, sevinse yaprak yaprak
*Kabul etmez onu çürütür kara toprak.
*Tek Fatiha’m ulaşır, okunsa berrak berrak...
MEZARLIK, ORADA YOKTUR PAZARLIK... Mehmet Ali ÇELİK
Küresel Akdeniz İmtiyaz Sahibi
TİNGADER (Tüm İnternet Gazeteciliği ve Gazeteciler Derneği) Gn. Bşk.