Avrupa Birliği ikiye ayrılıyor

Avrupa Birliği'nde yasa dışı göçün önlenmesine ilişkin tartışmalar devam ediyor. Geçtiğimiz hafta AB İçişleri Bakanları, Lüksemburg'da bir anlaşmaya vardı. Anlaşma, AB'nin "iç ve dış" olarak ayrıldığı göç politikasını belirliyor. Buna göre, AB'nin dış sınırlarında merkezler kurulacak ve burada göçmenler en fazla 12 hafta süreyle tutulacak.

İÇ AVRUPA - DIŞ AVRUPA

İç Avrupa, Almanya, Fransa, Belçika, Hollanda, Avusturya, İsveç, Danimarka ve Portekiz'den oluşurken, dış Avrupa ise Yunanistan, İtalya, Bulgaristan, Macaristan, Polonya ve Çekya'dan oluşacak.

Anlaşmada belirtilmese de iç Avrupa'nın merkezi olarak Almanya, dış Avrupa'nın ise İtalya ve Yunanistan belirlendi. Gözaltına alınan göçmenlerin iltica hakkı olmadığı durumlarda, geldikleri ülkeye geri gönderilecekler.

MACARİSTAN CEZA ÖDEMEK ZORUNDA KALABİLİR

Gözaltı merkezlerinin nerede kurulacağı henüz netleşmedi. Göçmenleri geri kabul etmeyen Macaristan ise her kaçak göçmen için ceza ödemek zorunda kalacak.

Türkiye üzerinden gelen göçmenler de gözaltı süreleri sona erdikten sonra yeniden Türkiye'ye gönderilecek. Geri Kabul Anlaşması, bu süreci kolaylaştıracak.

SCHOLZ'A BÜYÜK TEPKİ

Anlaşmanın henüz imzalanmamış olmasına rağmen tartışmalar başladı. Tartışmanın sebebi Almanya Başbakanı Olaf Scholz'un yaptığı bir espriydi. Scholz, bir toplantıda Almanya'ya yasa dışı yollarla gelen göçmenlerin sayısının artmasından şikayet etti ve "Avrupa Konseyi'nde bir şaka yaptım. Almanya'ya Akdeniz'de bir sahil verilmesi gerekiyor. Çünkü Akdeniz üzerinden Almanya ve iç Avrupa'ya gelen göçmen sayısı, Akdeniz kıyısı olan ülkelerden daha fazla" dedi.

Scholz'un bu sözleri büyük eleştirilere neden oldu. Scholz'a tepki gösteren Sea Watch adlı örgüt, espriyi kötü bulduğunu ve 2023 yılında Akdeniz'de 1150'den fazla kişinin hayatını kaybetmesinin göz ardı edildiğini belirtti.

Hristiyan Demokrat Parti, "Scholz'un yaptığı espri, utanç verici olduğunu gösteriyor. Dayanışma yaklaşımını teşvik etmek yerine, tam tersini savunuyor" açıklamasını yaptı.