Asrın afeti olarak adlandırılan büyük depremin değerlendirilmesini birde şöyle okumaya ne dersiniz?
BÜYÜK DEPREMİN DÜŞÜNDÜRDÜKLERİ.
Aydın BOLAT
Emekli Kıdemli Binbaşı
Eğitimci Analist yazar
* Milletin birlik, beraberlik, yardımlaşma ve dayanışma duygusu ile ruh güzelliği ortaya çıktı.
* Her kimlikten insanımızın âfet karşısındaki ortak tepkisi, destek çabası, seferberlik aksiyonu, merhamet hissiyatı, göz yaşı ve acısı birleşti. Milletin insani vicdanı âfeti kuşattı.
* Deprem afetinin ayırmadığı etnik, dini, mezhebi, yaşam tarzı ve kimlik, zengin, fakir, kadın, erkek, çocuk, genç, yaşlı farklılıklarını milletimiz de ayırmadı yardıma koştu.
* Halkımız, vatandaşlarımız tek yürek millet olmanın sınavından geçer not aldı. Mayasının ne kadar sağlam olduğunu gösterdi.
* İstisnai tavır, tepki, kötülükler çok cılız kaldı.
* Siyâset kurumu, bir kısım medya, bâzı kesimler acıyla orantılı empati yapamadı. Sorumsuz, özensiz, dikkatsiz, biraz da duyarsız pragmatist, oportünist ve aymaz duruşlar sergilediler. Milletin hassasiyetlerine uzak, ters ve yabancı kaldılar.
* Dünya afete çok duyarlı bir tepki verdi. Tüm ülkeler Meksika'dan Japonya'ya, El Savador'dan Katar'a, ABD'den Çin'e, Yunanistan'da İsrail'e (Avrupa, Asya, Afrika...) DSÖ'nün 4. Alarmı üzerinden arama kurtarma desteği ve insani gıda, ilâç ve ihtiyaç yardımlarıyla ülkemize koştu. Küresel bir empati oluştu. "Türk'ün Türk'ten başka dostlarının da olduğu' test edildi. İnsanlık vicdanı apaçık sembolleşti.
* İnsanlığın temelde önce iyiler ve kötüler olarak ayrıştığını, her milletin iyisinin ve kötüsünün olabileceği ispatlandı. Herkesi iyiler üzerinden, insani vicdanı çizgisinden uluslararası ve ulusal ilişki ve doyaloglarla dünyamızı barış, huzur ve insani değerler üzerinden kurabileceğinin örneğini verdi.
* "Dış güçler" üzerinden yalnız tehdit ve komple teorileri ile yalnızlaşmak, ötekileştirmek yerine barış, bir arada yaşama, güven veren bir dünyanın olabileceği mesajı algılandı.
* Kafkaslar, Balkanlar, Orta Asya, Uzak Doğu, Afrika...üzerinden gönül coğrafyamızın kardeş duyarlılığının yankıları, temsilleri, tepkileri yürekleri ısıttı.
* Dünyanın her köşesindeki Türkiye diasporası ayağa kalktı. Bulundukları ülkelerin insanlarını da arkalarına katarak yardım seferberliğinin gözleri yaşartan örneklerini verdiler.
* Türkiye Türkiye'den büyüktür." mottosunun küresel, konjonktürel resmini izledi bütün dünya ve insanlık.
* Adeta, "Bir musibet bin nasihatten yeğdir." Sözünün sağlaması gibi bu büyük afet (musibet) bize ibretler, dersler, öğütler sonuçlar bıraktı. "Her şerde bir hayır vardır." hükmünün hayır tarafı bu olsa gerektir.
Bunlar acımızı bir nebze hafifleten tespitler, neticeler olarak yaşadıklarımız...
Ancak bu doğal afetin, deprem ülkesi olarak Türkiye'nin tedbirsizlik, aymazlık, eksiklik olarak herkesin bildiği, dile getirdiği zaaflarını göz ardı edemeyiz. 10 şehrimizdeki tahribatı/enkazı on binlerce şehidimizi, yüz binleri geçen yaralımızı, milyonlarca depremzedenin acılarını, tüm milletin ve ülkenin kayıplarını, gözyaşlarının sorumluluğunu taşıyan her sıra ve seviyeden ilgilileri es geçemeyiz. Herkesin, hepimizin mesuliyetini de...
"Deprem öldürmez bina ve ihmâl öldürür." mottosunun failleri kimlerdir?
Deprem bir kozmostur kaos değil. Deprem bir tabiat olayıdır. Yağmur, kar, fırtına, kasırga, sel, tayfun gibi. Tabiat olaylarının kanuniyetleri, bilimle saptanmış şartları, etkileri vardır. Bu hâl işte doğanın kaderidir. Savunması, korunması ve tedbirleri yine bilimsel olarak mevcuttur.
Sâdece sonuçları "İlâhi takdir." olarak görülürse kaos ve yıkım kaçınılmazdır olur.
Büyük afet bölgesinde sapasağlam kalan, yıkılmayan binalar, mahalleler şehirler (Toki konutları, Erzin ilçesi, bâzı münferit yapılar ile Körfez depreminde Tavşancıl yetleşim yeri) ders veren anıtlardır. Bilime riayetin, tedbirin, aklı selimin ayaktaki örnekleridir.
Bunlarda bize derstir, nasihattir, öğüttür. Tedbirsiz tevekkül olmaz.!
Öyleyse;
Deprem ülkesi olan vatanımızda yakın geçmişimizdeki afetlerden ders almadık. (Elazığ, Van, İzmir, İzmit, Düzce, Erzincan depremleri...) bâri bu son büyük afetten ders, ibret alarak mesuliyet duyarlılığı ile tedbirler alalım.
Güzel yurdumuzu, geleceğimizi kurtaralım. Enkaza, yıkıma, acılara son verelim. Yetsin artık.