ELLER MERSİN’E GİDERKEN GÖKMEN TERSİNE Mİ...?
Allah kimseyi şaşırtmasın. Hani derler ya;” Battı balık, yan gider”. Aklını peynir ekmekle yiyen bazı zavallılarda öyle. Bunlara göre kıblelerinde hiç yanlış yoktur. Doğruda, yanlışta hep doğrudur onlar için. Ortak akıl onlar için yok hükmündedir. Onlar kendilerini bulunmaz bir hint kumaşı zannederler. Onlar, bataklıkta debelenenlerden hiç farklarının olmadığını anlamakta akıl fukaralığı yaşarlarken kimseyi de dinlemezler. Ben yaptım oldu. “Siz kim oluyorsunuz?” düz mantığı ile duvara çarpmak ve çıkmaz sokakta yürümekten zevk alırlar.
Sizin baba dostu olmanız, yol arkadaşı olmanız, verdiğiniz sözlerden vazgeçmeniz o(nlar) için hiç önemli değildir. Hırs, onların gözünü karartmıştır. O nedenle şaşı görmeye alışmışlardır.
Vefa, hatır, kardeşlik ve arkadaşlık hukuku onlar için kaybolan bir hazine gibidir.
KILAVUZU KARGA OLAN(LAR)
Sincaplar daldan dala atlarlar. Zıplamak onlar için yaratılış kanunudur. Ama sincaplar ve yürüyüşünü taklit uğruna yitiren kargaları kılavuzu haline getirenlere ne denmelidir? sorusunu sizler gibi bizde sormak ve cevap istemek hakkına sahip olduğumuza inanıyoruz
GÖKMEN NEREYE KOŞUYOR?
Benim ya da bizim bildiğimiz Gökmen bu Gökmen değildir.
Bizim bildiğimiz Gökmen yıllar önce siyasete girmiş ve tevbe ederek bırakmıştır.
Bizim bildimiz Gökmen baba dostlarına vefalıdır. Ama O şimdi rahmetli Erhan Babanın kemiklerini sızlatmaktadır. Zira ata dostlarına sırt çevirmiş ve adeta satmıştır. Hatta tabiri caiz ise tuzak kurmuştur. Yani 3 dönem Isparta Baro Başkanlığını yapan Gökmen kişisel veriler kapsamına giren ve kişilerin TC no’larını paylaşmanın suç olup olmadığını bile 40-50 dk sonra fark eden bir hukuk yoksunu konumuna düşmüşse ya da bilerek ya da kasıtlı olarak bir gazetecinin ceza almasına sebep olanlar arasında bir konumda yer almışsa bunun vebalini bu dünyada değilse öbür alemde nasıl ödeyeceğini siz değerli kamuoyu huzurunda sormak istiyoruz?!
SAYIN GÖKMEN SİYASET İŞLERİ, HUKUK İŞLERİNE BENZEMEZ
Kaldı ki, sarraftan altın diye aldığınız bazen mangır çıkmaktadır.
Atalar şunu söyler: CEBİNDE YOK BEŞ PARA MANGIR, GİDER AMERİKALARDA KALGIR.
Böyle bir insanın rehberliğinde, ki, Sayın Gökmenoğlu’na hak veriyorum. Keza develerin önünde de merkep gitmektedir. Yine atalarımın ellerinden öpüyorum. Aynen söyle söylemişlerdir:
ALİMLE EDERSEN SOHBET, ALIRSIN MERTEBE,
CAHİLLE EDERSEN SOHBET, DÖNERSİN MERKEBE,
Bu gidilen yol, deve misali merkep eşliğinde gidilen yoldur. Kendisine bu yönde önder olan; Konyalı olduğunu binlerce oyu olduğunu, Konyalılar Derneği, 15 Temmuz Derneği, Polis muhabiri olduğunu, siyasetten uzak TİNGADER’i de bu işe bulaştıran bir meczup önderliğidir. Bu meczup önderliğinde gidilen yol, kapı açıldığında bir mahcubiyete gidecektir.
Sayın Gökmen kendisi sebebiyle cezaevine girmek zorunda kalmış bir gazeteci arkadaşının ne ziyaretine gelmiş (gitmiş) ve ne de duruşmalarına gir(me)miştir.
O Gökmen ki, toplum nezdinde zerre kadar değeri kalmayan, okyanusta başıboş sallanan, kendisini kurtarmaya gelen yamyamları dost bilerek peşine takılan, celladına aşık ergen psikolojisine girmiştir.
HEDEF ŞÜKRÜ BAŞDEĞİRMEN'DİR.
https://www.kureselakdeniz.com/haber-iyi-partinin-stepnesi-icin-kime-ne-soylemeliyiz-13409
Hedef, FETÖ’den yargılanmış, FETÖ’den gazetesi kapatılmış bir vatandaş ayarlamasıyla Ahmet Tural’ın önünü açmaktır.
Biz Küresel Akdeniz olarak olayların daima farkında, zaman zamanda Atatürk Parkındayız.
Dolayısıyla ben Mehmet Ali Çelik olarak vicdanen çok rahatım. Var olduğunu sandığım dostluğuma binaen kendisini uyardım (uyarıyorum).
Ancak, kendisinin rehberlerinin cüzdanları ile vicdanları arasına sıkıştıklarını görüyorum
ANLAYANA SİVRİSİNEK SAZ,
ANLAMAYANA DAVUL ZURNA AZ...
Mehmet Ali ÇELİK Akdeniz Gazetesi, Küresel Akdeniz İnternet Sitesi ve TİNGADER Türkiye Dergisi İmtiyaz Sahibi
TİNGADER (Tüm İnternet Gazeteciliği ve Gazeteciler Derneği) Kurucu Gn.Bşk.