Çünür'ün Eski Adının KARYE-İ ÇÖĞÜR Olduğu Ortaya Çıktı
Manav sosyal medya hesabından paylaştığı ifadelerinde Çünür'üin En eski kaydını 1478 yılında Fatih Sultan Mehmed zamanındaki defterde KARYE-İ ÇÖĞÜR olduğunu belirtti. Manav ifadelerinde; "
Kıymetli hemşehrilerim uzun zamandır, Çünür ile veri toplamaya çalışıyorum, bugün yine Çünür eski kabristanlığına gittim. Elde ettiğim bulguları metoduyla birlikte sizlerle paylaşmak istedim.
Çünür, Devlet Arşivleri’nde yer alan bölgemizi kapsayan ulaşabildiğimiz en eski yer adlarının yazıldığı 30 numaralı tapu tahrir defterinden, günümüze kadar olan tüm kayıtlarda adı geçen bir köyümüzdür.
Günümüzde Isparta ile birleşmiş bir mahalle olan Çünür, Osmanlı zamanında, KONYA VİLAYETİ / ISPARTA KAZÂSI’na bağlı karye yani köy statüsünde olan bir yerdi.
En eski kaydını 1478 yılında Fatih Sultan Mehmed zamanındaki defterde KARYE-İ ÇÖĞÜR olarak adını görmekteyiz.
Bundan sonra 1522 yılında KARYE-İ ÇÖĞÜR 51 hane – 68 kişi (vergi veren) olarak yani ortalama 250 kişinin yaşadığı bir köydür.
1530 tarihinde yine adını KARYE-İ ÇÖĞÜR olarak görüyoruz.
1568 tarihli son tahrir defterinde yine adı KARYE-İ ÇÖĞÜR olarak 88 hane – 161 (vergi veren) yani ortalama 440 kişinin yaşadığı bir köy olarak görüyoruz.
Buradan da anlaşılacağı üzere Çünür’in ilk ve eski adı ÇÖĞÜR’dür.
Peki ÇÖĞÜR ne demektir? Şimdi bunu açıklayalım.
ÇÖĞÜR kelimesinin Türkçe’de iki karşılığını görüyoruz.
1- Çağatay Türkçesi’nde Çöğür, diken, çalı gibi bitki adıdır.
2- Alevi Bektaşi kültüründe sıkça kullanılan göğsü büyük sapı kısa bir bağlama çalgı adıdır.
ÇÖĞÜR’ün başka da bir anlamı yoktur. ÇÖĞÜR, ÇÖKÜR, ÇÖNÜR, ÇÜNÜR gibi değişime uğrasa da anlamları bu iki seçeneğin dışına çıkmıyor.
Şimdi bu iki seçenekli ÇÖĞÜR adının inceleyelim.
Birinci seçenekteki Çağatay Türkçe’sinde olan anlamı elbette Anadolu’da görebiliriz. Ama şunu unutmayalım, Çağatay dili 1400 ile 1900 ler arası Timurluların hâkim olduğu Orta Asya’da yazışmada kullanılan bir dildir. Yani Çağatayca 1400 lerde çıkmıştır. O halde bizim Isparta Çünür’ü yani ÇÖĞÜR, 1400 lerden sonra kurulmuş olmalıdır.
Şimdi gelelim ikinci seçenekteki kısa sap çalgı anlamındaki ÇÖĞÜR’e.
Çöğür çalgısını Evliya Çelebi eserinde GERMİYANOĞLU YAKUP BEY’İN (2.YAKUP) icat ettiğini yazıyor. Bizzat gördüklerini kaleme alan ve güvenilir bir kaynak olan Evliya Çelebi böyle yazıyor.
Peki ÇÖĞÜR’ü icâd eden 2.Yakup ne zaman yaşadı?
1429’da vefat ettiğine göre 1400 lerde ÇÖĞÜR’ü icad etmiş olmalıdır.
Hülâsa her iki seçenekte de ÇÖĞÜR adını 1400’lerden geriye çekemiyoruz. O zaman bizim Çünür’ümüz 1400’lerden sonra kurulmuştur. Hâli hazırda 1478 yılında bizim elimizde kaydı olduğunu da unutmayalım.
Peki adından yola çıkarak Çünür 1400’lerden önce kurulamaz mı?
Çünür’ün adından da anlaşılacağı üzere adı bir “BOY” aşiret köyü değildir. Şayet KAYI, AVŞAR, SALUR gibi bir “BOY” adı taşımış olsaydı, Isparta’nın ilk fetih hareketinde yarlık olarak fetihte yararlılık gösteren bir “BOY”un kurduğu köy diyebilir tarihini 1200’lere çekebilirdik. Ancak adında bir “BOY” adı, Yörük Aşireti adı, Cemaat adı yoktur.
Çünür’ün diğer bir özelliği de şudur. 1501 yılına ait olan vakıf defterinde bir yer tarifinde “ISPARTA BAZARI YERİNDEN EĞİRDİR’E VE KARYE-İ ÇÖĞÜR’e GİDEN YOLDAN” diye bir cümle var.
Buradan anladığımız üzere Isparta Pazarı’ndan ayrılan bu yol hem Eğirdir’e hem de bir yol ayrımıyla Çünür’e gidiyor. Daha açalım şöyle diyelim, o tarihler Isparta bugünkü Dere, Keçeci, Emre Mahallesi yani çay kenarlarında, buradan şehir kapısı çıkıldığında doğuya doğru Eğirdir’e gidiyor ki aynı yol Çünür’e de mutlaka yol ayrımı olacaktır çünkü Çünür solda kalacak, aynı yoldan çıkılıyor.
Yani buradaki önem şu, bir yol tarifinde, Eğirdir ve Çünür yolu diye tarif ediliyor. Ama hiçbir tarifte, Eğirdir ve Deregümü yolu, Eğirdir Findos yolu vs. gibi bir tarifi yok.
Bunu şu sebeple söylüyor. Çünkü Isparta ve Çünür birbirine çok yakın.
Bugün şöyle düşünebilirsiniz Isparta Çünür arası 6-7 km., Isparta Deregümü arası 2-3 km. gibi düşünebilirsiniz.
Ancak bu bahsettiğim bu mesafe değil.
Bakınız 1871 tarihli Konya Vilayet Salnamesi’nde Isparta köylerinin, Isparta Merkezine uzaklıkları saat olarak yazılmış. Bu kayda göre ISPARTA DEREGÜMÜ arası 2 saat uzaklıkta. Ama ISPARTA ÇÜNÜR arası 1 saat uzaklıktadır. Yani Çünür Isparta’ya Deregümü’den daha yakındır, buraya dikkat çekmek istiyorum. Deregümü’nü Isparta’ya bir misli daha uzaktır.
Peki bu ne anlama geliyor?
Deregümü bugünkü yerinde değil daha uzak bir yerde veya Çünür daha yakın bir yerdeydi. Elbette dönemdeki patika yaya yolların dolaşımı da önemlidir ama aradaki fark tam iki katıdır.
Kıymetli hemşehrilerim bu şunu ifâde ediyor, Çünür bugünkü Çünür Tepesi yanında değil, daha güney tarafında kurulmuş ve hatta ve hatta bugünkü Isparta’nın Anadolu Mahallesi, Modernevler Mahallesi dahi Çünür’ün topraklarıdır.
Yine 1501 vakıf defterinde Çünür’deki sekiz çiftliğin Şeyh Recep Zaviyesi’ne vakfedildiği yazıyor. Şeyh Recep kim biliyor musunuz?
Ispartalı hemşehrilerim hatırlayacaklardır. Tuhafiyeciler Sitesi ile Kavaklı Camii arasında “gök veli sultan” yazılı açıkta bir mezar vardır, işte Şeyh Recep bu kişidir. Yani Çünür oldukça büyük bir toprağa araziye sahiptir.
Öyle ki Çünür’ün eski mezarlığı yeni yapılan otogarın karşısında olup, esasen o mezarlık çok büyük olmalıyken bugün küçük durumdadır. Mezarlıkta yaptığım karşılaştırmaları incelemeye göre şuanda oradaki mezar taşları takribi 250 senelik bir geçmişi andırıyor.
Buradan ne anlayabilirz?
Çünür tarihte Isparta’nın hemen yanında ve en yakın köy olmuş. Ancak Isparta’nın içine girmemiş. Çünkü Isparta ile Çünür tamamen farklıydı. Etnik kökenleri farklı, kültürleri farklı, inanışları farklı her şeyi farklı. Kaldı ki Isparta 1204 yılı sonunda Anadolu Selçukluları tarafından alınırken, Çünür 1400’lerde Hamidoğulları Beyliği’nin hüküm sürdüğü dönemde kurulmuş ve Isparta’nın dibinde kurulmuştur.
Çünür’ün neredeyse ilk sâkinleri olan 546 yıl önceki yaşayanları tek tek 30 numaralı tapu tahrir defterinde ve diğer yukarıdaki bahsettiğim defterlerde yazılır. Merak eden hemşehrilerimiz ileri derecede Osmanlıca’ya hakim olanlar okuyabilirler. Hatta bu isimler Çünür Tepesin’de medfun olan Kerim Dede, Yakup Dede gibi yatan kişileri bile bulmak mümkün olabilir.
Buradaki isimlerin tetkiki, ÇÖĞÜR kelimesinin yer adı olarak kökenini 1400’lerden aşağı indirememizin neticesinde ÇÖĞÜR’ün, KARAMANOĞULARI’ndan gelen Türkmenler tarafından kurulduğunu söyleyebiliriz.
Karamanoğulları her fırsatta Isparta ve civarına, yaylalarına Avşarların başını çektiği Türkmenlerle giriyordu. Karamanoğullarıyla uğraşamayan Hamidoğlu Hüseyin Bey topraklarını Osmanlı’ya satmak zorunda kaldı. Ancak Karamanoğulları 1380’lerde Isparta ve civarına yerleşti işgâl etti. 1391’de Sultan Murad bu topraklara tekrar hakim oldu. Bu savaşta kaynaklar çok sayıda FARSAKLAR’ın öldüğünden bahseder. FARSAKLAR Isparta’nın ilk mahallelerinden olup Isparta içine de yerleşmişlerdir.
1402 Ankara Savaşı yenilgisinden sonra Timur Anadolu’yu beylere paylaştırdı ve Karamanoğulları yine Isparta ve civarına akın akın geldiler. Osmanlı Sultanı Çelebi Mehmet 1414’te bölgeyi tekrar alırken, 1423’te Karamanoğlu Mehmed Bey Antalya’ya kadar uzanan bölgeyi yine işgal etmeye çalışsa da top atışından hayatını kaybetti. Ancak sinmeyen Karamanoğulları Macarlarla ittifak ederek yine Eğirdir Isparta ve civarını 1433’te işgal etti. Yine netice alamasalar da 1442’de Isparta ve civarı Karamanoğullarınca yağmalandı. 1450 lere kadar Isparta ve çevresine giren Karamanoğulları 1451’de Fatih tarafından bastırıldı 1474’te tamamen egemenliği sona erdi.
Çünür’in ilk kaydını 1478 yılında gördüğümüze göre, işte 1380’lerden 1430’lu yıllara kadar olan dönemde Karamanoğullarının Isparta ve civarına yerleşmesiyle çok sayıda köyler oluşmuş olup, ÇÖĞÜR de bunlardan biri olan Türkmenlerin kurduğu öz karışımsız bir Türk köyüdür.
(Daha çok ayrıntıya inebilirim ancak, yazdıklarımın çarpıtılmaması adına, Isparta’mızın bilinmeyen tarihini kullanarak saptırılmasına engel olmak adına, öz metoduyla birlikte yorumlamaya çalışarak konu dışına çıkmamaya çalıştım.)
Karamanoğulları Beyliğindeki yerleşimci Türkmenleri internetten araştırabilirsiniz.
1840 tarihli nüfus defterine baktığımızda Çünür’de;
Kaçarlar, Solakoğulları, Gülemezoğlu, Ayanoğlu, Emeksizoğlu, Çakıroğlu, Çağaoğlu, Emirivazoğlu, Cülecioğlu, Dumanoğlu, Karaköseler, Palazoğlu, Duğsuzoğlu, Kötüoğlu, Hatipoğlu, Kapısızoğlu gibi sülâler görünmektedir.
“Bekir Manav’la Kültür İzleri” facebook grubumuzda Çünür eski mezarlığı paylaştım." ifadelerini kullandı.