GÜZEL BİR TÜRKÜMÜZ VAR:
"Anen geldi,buben geldi, 
Garşı köyden imam geldi
Hacı gızların Şaban geldi, 
Hadi gali, sen de gel. " mantığı ile toplama bir grupla basın toplantısı yaparsanız işlerin nereye varacağını bilemezsiniz. 

Katılan insanların bürokrat, hipokrat, teknokrat, aristokrat, firustokrat, zengin, fakir, ulema yada ULAMA olması hiç önemli değildir. Önce insan olmaları, insan gibi olmaları, misafire davranış, edep ve adabını bilmeleri çok önemlidir. 

Şayet CHP içerisinde halkla ilişkileri, insan hak ve davranışlarını edep ve adabı, nerede konuşulması gerektiği ve nerede susulması gerektiği süreçleri anlatabilecek bir kimse yoksa 196 adet takdir ve taltif belgesi almış 29 sayın vali ile çalışmış, TİNGADER GENEL BAŞKAN yardımcımı görevlendirerek kısmî bir eğitim aldırabilirim. 

Neden kısmi bir eğitim diye sorarsanız? 

Toplantıya katılan ve partisinin tüzüğünü dahi okumamış bazı şarlatanları bu eğitimden uzak tutacağımda ondan. . . 

Belediye meclisinde Sayın Belediye Başkanının tepkisine topluca sükut ederek konuşmayan CHP Meclis Grubunun (görevlileri dışında) bazı şarlatanları dinlemesi çok vahim bir anlayış değil midir? 

CHP'li dostlarımız şayet bundan böyle bir misafir davet ediyorlarsa, ağırlama ve uğurlama yöntemini öğretmelidirler. 
Duayen bir gazeteci olarak CHP'de bugün gördüğüm ve iki kez tekrar edilen TİNGADER TÜRKİYE dergisine karşı saygısızca husumet ve cahil cesaretiyle gösterilen fetret anlayışı Türkiye yönetimine tabi bir partinin iktidar olması halinde nelere muktedir olabileceklerinin göstergesi değilse nedir? 
Yobazlıkla madrabazlık arasında hiçbir fark yoktur. 
İktidar yolu ışığı tünelin en sonunda toplu iğne gibi görünürken bu şımarıklık tünel açılırsa sanırım tepemizde tepinmeye başlarlar. 
Ne denmiştir? 
"Alim ile sohbet eden bulur mertebe, 
Cahil ile sohbet eden döner merkebe."