ÇARE MİLLET PARTİSİDİR

Millet Partisi Genel Başkanı Cuma Nacar bugün sabah Isparta’dan ülkeye seslendi. Partililer ve medya mensupları ile bir araya gelen Millet partisi Genel Başkanı Nacar, hem hükümeti, hem de 6’lı masayı eleştirerek, Türkiye’nin geleceğinin Millet Partisinde olduğunu ve Muhteşem Türkiye projesi ile iktidara yürüdüklerini dile getirdi. Barida otelde gerçekleşen basın toplantısında konuşan Acar şunları söyledi, “Size güller şehri, gül Isparta'dan bülbül olup bir demet gül sunmak için buradayız. Herkesin kavga ettiği bugün; Siyasilerin ve bazı parti liderlerinin ağzından güzel Türkçemizin gül gibi güzel kelimeleri yerine, koltuk korumak için alay, yalan, iftira ve küfür aktığı bugün; Büyük Türk Milleti'nin problemlerinin müzâkere, istişare ve sağlıklı çözüm üretme yeri olması gereken Türkiye Büyük Millet Meclisi'nin yani Gazi Meclis'in kör dövüş sirkine döndüğü bugün, milletvekillerinin (?!) birbirini yediği bugün; Cumhurbaşkanından dağdaki çobana kadar herkese ve her kesime, adil ve tarafsız davranmak ve adalet dağıtmakla görevli yargı erkinin üzerine ne yazık ki iktidarın gölgesinin düştüğü bugün; Büyük Türk Milleti'nin millet olma vasfının ne yazık ki çürütülmeye çalışıldığı bugün; Gül gibi temiz, gül gibi gül kokan, gül gibi kokularla, birbirinden güzel rengarenk güllerle/ çiçeklerle hem kendisini hem de diğer toplumları dezenfekte etmekle vazifeli; insanları ve toplumları hastalıklı yapılardan temizleyip pırıl pırıl bir gül bahçesi haline getirmekle görevli büyük Türk Milleti'nin bu vasfını ne yazık ki kaybettirilmeye çalışıldığı bugün; Güller şehri Isparta'dan, büyük Türk Milleti'ne bir demet gül sunmak ve millet olma vasfını hatırlatmak bizim için şereftir bugün. Yukardaki dediklerim acı ama gerçek. Yukardaki tespitler milletin ve vatanın yandığını gören bir figan, feryat! 60 yıldır bıkmadan, usanmadan 'Milletim Uyan!' diyen bu sesi dinle! Tarih şahit ki Sen adıyla, sanıyla, adaletiyle, insanlara hak hukuk ve hürriyet götürmekle ünlü, şerefli büyük Türk Milleti'sin. Büyük Türk Milleti, uyan, kendine gel, ayağa kalk ve büyük Türk Milleti olmak görevini üstlen ! Şimdi sözün burasında ülke gündemimizi meşgul eden rivayetler muhtelif, doğru olmasını asla kabullenemeyeceğimiz; 6 yaşında küçücük bir çocuğun daha 6 yaşında kendi babası, ailesi tarafından sözde evlendirilerek yıllarca tacize uğraması haberine gelelim. Bu olay bir yüz karasıdır. Ve pak İslam dinine, Allah kelâmı Hazreti Kur'an'a ve Allah'ın Resulü Muhammed Mustafa'nın sahih siyretine yapıştırılmak istenen koskocaman bir iftiradır. Büyük Türk Milleti, Gelenek, daha da ötesi töre (yasa) bir millet için yüzyıllar içinde kazanılan ve kurumsallaşan önemli bir tarihi birikimdir, tecrübedir. Ancak bu tecrübe bazen akla, ilme, evrensel değerlere, insan fıtratına ve İslam'a uygun olmayabilir. İşte böyle bir gelenek veya töre her ne olursa olsun toplumun bünyesinden, milletimizin kültüründen sökülüp atılmalı ve toplumun bünyesi bu hastalıklı gelenekten/ töreden temizlenmelidir. Aziz Milletim, Her şeyleri, kayıtsız şartsız inananları tarafından karşılanarak, krallar gibi yaşayan sahte şeyhler/ mürşitler (!?), sahtekâr din bezirganları ve aklını şeyhine/ mürşidine (!?) kiraya vermiş kişilerin milletimiz üzerindeki hükümranlık sahası ne yazık ki her geçen gün büyüyor. Ve yine ne yazık ki koltukçu oy peşinde koşan iktidarların ve siyasi partilerin de göz yumması ve yardımıyla bu cehalet imparatorluğunun hâkimiyet sahası her geçen gün daha da büyüyor ve güçleniyor. Bu türden yapıların varlığına asla tahammül edilemez! Bunların İslam adına hareket etmesine, eğitim yapmasına ve paravan şirket kurmasına asla göz yumulamaz! Büyük Türk Milleti, Bütün bunlar olurken 20 senelik iktidar ne yapıyor? 20 senede dünya değişir! 20 senede ehliyetli, liyakatli, istişare eden bir iktidar, hayatın bütün sahalarını ıslah eden, ekonomiden eğitime ticari hayattan kültürel hayata bütün yaşamı düzelten, iyiye, hayra, güzele yönlendiren inkılap çapında bir büyük değişim yapabilirdi. Yaptı mı? Koskocaman bir 'Hayır!' Peki, Muhalefet ne yapıyor? Gazi Meclis ne yapıyor? Diyanet İşleri Başkanlığı ne yapıyor? Ciddi ciddi soruyoruz; gerçekten ne yapıyorlar? İktidarın görevi, Gazi Meclis'in görevi, Diyanet İşleri'nin görevi laf üretmek mi yoksa problemlere sağlıklı çözümler üretmek mi? İktidarlar devlet kurumunu niye çalıştırmaz? İnsanlara ve topluluklara İslam öğretilecekse bu öğreti, niye kirli suların ve pis kokuların hakim olduğu bir cehalet ortamında yapılarak insanların DNA'larına kadar bozulmasına sebep olunur? Devlet, vatandaşının akıl ve ruh sağlığını böyle mi korur? Diyanet İşleri, İslam'ı öğrenmek isteyenlerin Allah kelâmı Kur'an'a ve Allah Resülü'nün sahih siyretine ulaşmasının önündeki engelleri kaldırmak için ne yapıyor? Yoksa 'salla başı al maaşı' politikası mı uyguluyor? Hakkı, doğruyu, gerçeği söylemek için; Hz. Kur'an'ın mesajını eğip bükmeden insanlara ulaştırmak için her şeyini feda eden, iktidara bile itaat etmeyen kahraman İmam-ı Azam Ebu Hanifeleri bugün içimizden niye çıkaramadık? Sahi iktidarların görevi insanların dinini dinin saf kaynaklarından öğrenmesinin önünü açmak değil mi? Büyük Türk Milleti, Devlet, TBMM, iktidar ve Diyanet el ele vermelidir. Akıldan çıkarılmaması lazım ki hiç kimsenin ve hiçbir gücün din vazetme yetkisi ve hakkı yoktur. Din gelmiştir ve o din İslam'dır, Kur'an'dır ve Kur'an'ın uygulaması Resâlün siyretidir. iktidar ve Diyanet, dini eğitimde İslam'ın orijinine dönmek zorundadır. İslam Rönesansı şarttır. Kültürümüz; Kur'an'dan ve Sahih Sünnet'ten daha önemli hale gelmiş bulunan, sahih olmayan uydurma hadislerden, din yerine konulan uyduruk bilgilerden (fetvalardan, fıkıhtan), hurafelerden, cehaletten, cinsel sapkınlıktan, ahlaksızlık ve hastalık', ruh yapısından temizlenmelidir." dedi