Bitlisli usta, 61 yıldır ilk günkü aşkla baston üretiyor
Askere gitmeden önce çırak olarak başladığı atölyede baston yapmasını öğrenen Gökbulak, 1960 yılından bu yana ağaçlara şekil veriyor.
Mesleğinde 61 yılı geride bırakan Gökbulak, günün ilk ışıklarıyla açtığı atölyede asırlık ceviz ve baston yapımına uygun ağaçlara Selçuklu ve kentin tarihini yansıtan motifler çiziyor.
Gelişen teknolojiye rağmen eğe, zımpara, testere ve rende kullanarak tamamı el işçiliği olan bastonlar üreten Gökbulak, koç, manda ve sığır boynuzlarıyla süsleyerek yurdun dört bir yanına gönderiyor.
Sanatını çocuklarına, torunlarına, çıraklarına ve akrabalarına öğreterek birçok usta yetiştiren Gökbulak, çocuklarıyla aynı atölyede ter dökerek mesleğini yaşatıyor.
"4 oğlum ve 2 torunum yanımda yetişti"
Gökbulak,mesleğe başladıktan sonra askere gittiğini, oradaki bir atölyede komutanlarına da baston yaptığını söyledi.
Vatani görevini tamamladıktan sonra ilçeye dönerek kendi atölyesini kurduğunu anlatan Gökbulak, şöyle konuştu:
"Yanımda çırak çalıştırdım. Çocuklarım yetişti, onlara da torunlarıma da mesleği öğrettim. 61 yıldır bastonculuk yapıyorum. Hem kendim çalıştım hem de çıraklar yetiştirdim. Baston yapımına ceviz ağacıyla başladım sonra başka ağaçları da kullandım. Çevremi ve çocuklarımı yetiştirerek bugünlere geldim. İhtiyarım ama mesleğe hevesim çok. Çocuklarla aynı yerde çalışıyoruz, benden daha iyi yetiştiler. Onlarla çalışmaktan çok mutluyum ve zevk alıyorum. Çocuklarımla meslektaş olduk. Çırak ustasını geçmezse meslek ölür. Benden daha fazla motif yapıyorlar ve emek veriyorlar. Mesleği öğrettiğim 4 oğlum ve 2 torun yanımda yetişti. İlk önce kağnı arabası, ardından mobilya yaptım. Daha sonra bastona başladım."
35 yıldır babasıyla aynı atölyede çalışıyor
Baston ustası Refa Gökbulak ise 35 yıldır aynı atölyede babası ve kardeşleriyle gücün ve asaletin sembolü olan bastonlar tasarladıklarını aktardı.
İşe ilk başladığında 5 çeşit baston üretiminin olduğunu dile getiren Gökbulak, "Bastonun kafa ve gövdesini zenginleştirerek çeşidimizi 100'ün üzerine çıkardık. Hediyelik, dekoratif, yaşlı ve hastaların kullanabileceği, sanat değeri yüksek özel tasarımlı bastonlarımız var. Özellikle Selçukluların en ince sanatı olan tezhip ile atalarımızın oyma sanatlarını bastonlarda yaşatmaya çalışıyoruz. 3 bin yıllık kültürü devam ettiriyoruz. Babanın usta olması çok önemli. Babamızla 35 yıldır bu atölyede çalışmak farklı bir gurur." diye konuştu.
Babasının usta olmasının avantajını her alanda yaşadığını belirten Gökbulak, "Bir sanatı öğrenmek ve geliştirmek için sürekli yapacaksın, bozacaksın, kıracaksın. Bunları yaparken çok rahattık. Kızacak kimse yoktu. Ustamızın babamız olması bize güç veriyordu. Yaparak, bozarak sanatı kısa sürede öğrendik. Hayvan figürlü ve klasik bastonları, bastonların yuvarlanmasını, gövdenin hazırlanmasını, zımpara ve cila aşamasını her şeyi babamızdan öğrendik." dedi.