Antalya doğal güzellikleriyle olduğu kadar köklü tarihi ile de dikkat çekiyor. Antalya denildiğinde akıllara ilk olarak sahil bölgeleri gelse de Antalya’nın iç kesimlerinde kalan ilçeleri de görülmeye değer. Antalya’nın en kalabalık ve en eski yerleşim bölgelerinden olan Kepez ilçesi de bunlardan birisi. Peki Kepez’in hikayesi nedir? Kepez ismi nereden gelmiştir?

Tarih boyunca birçok medeniyete ev sahipliği yapan Antalya, bu medeniyetlerin kalıntılarını hala taşıyor. Antalya’da yaşam sürmüş, Bizans, Selçuklu ve Osmanlı İmparatorluklarının izleri günümüzde hala sürüyor. Şehrin dört bir yanında bu imparatorlukların izlerini görmek mümkün. Antalya denilince akla ilk olarak kıyı kesimleri gelse de kepez ilçesi de barınma olanakları, sosyal alanlar, iş merkezleri ve eğitim gibi konularda bir cazibe merkezi haline geldi.

Antalya’da nüfus yoğunluğunun en fazla olduğu ilçelerden biri olan Kepez, 2009 yılında Varsak ile birleşerek nüfus yönünden Antalya’nın en büyük ilçesi oldu. Kepez ilçesinde Düden Şelalesi, Kent Ormanı, hayvanat bahçesi, Dokuma Ğark, Macera Park, Park Orman gibi turistik yerler bulunur.

Tarihsel süreç içinde farklı medeniyetlere ev sahipliği yapan Antalya’nın 1970’lerde kent sınırı eski SSK Hastanesi olarak bilinen Karayollarına ait ‘Beyaz bina’da biterdi. Bina bembeyaz kireç boyalı bir yol kontrol merkeziydi.  O dönemlerde toplu taşıma araçları bu binaya kadar gelip rotasını geriye çevirirdi. Bu beyaz binadan sonrası kayalık, çorak bir araziydi. İnsan boyunu aşan kayalar hiçbir araca geçit vermezdi. Bu bölge günümüzde Kepez olarak adlandırdığımız alandır.

Kepez’in sözlük anlamı “Gelinlerin başlarına taktıkları taç” veya “Deniz kıyısında kayalık bir alan” olarak öne çıkıyor. İsmi de şehrin üst kısmında yer adığı için bu ismi aldığı biliniyor.