Antalya JMO: Falezlere kıymayın
Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği (TMMOB) Jeoloji Mühendisleri Odası (JMO) Antalya Şubesi Yönetim Kurulu, falezlerin Doğal Sit Alanı statüsünün ‘Nitelikli Doğal Koruma Alanı’ olarak revize edilmesine ilişkin Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’nın 09.09.2024 tarihli kararının hukuka aykırılığı gerekçesiyle yürütmenin durdurulması ve kararın iptali için İdare Mahkemesi’ne dava açtıklarını açıkladı. İşte tüm detaylar…
4 YIL İÇİNDE DOĞAL DEĞİŞİM YAŞANMADIGeçtiğimiz dönemde Muratpaşa-Konyaaltı Falezleri Doğal Sit Alanının bir bölümü için (Konyaaltı Varyant Bölümü) “Kesin Korunacak Hassas Alan” sınırlarının revize edilmesi ve revize edilen kısımların “Nitelikli Doğal Koruma Alanı” olarak tescillenmesine karar verildi. Falezlerin statüsü düşürülerek günübirlik tesisler, iskele, balıkçı barınağı, su sporları, güneşlenme terası, ahşap iskele, teleferik, telesiyej vb. faaliyetlerin yapılmasının önü açıldı. 2020 ve 2024 yılları arasında, jeolojik, biyolojik ve kent kimliği açısından geçen 4 yıl içerisinde Antalya falezlerinde doğal bir değişim olmadığı gibi, Varyant-Piri Reis Caddesi hizası arasındaki falezlerin koruma statüsünün değiştirilmesini haklı çıkaracak herhangi bir özel durum da yaşanmadı.
FALEZLER KIYILARI DOMİNE EDİYORKonunun takibini yapan ve elde ettiği bilgilerde bilimsel analizlere de yer veren (TMMOB) Jeoloji Mühendisleri Odası (JMO) Antalya Şubesi Yönetim Kurulu, yayınladığı basın bildirisi ile statü değişikliği barındıran karara tepki gösterdi. İl etapta falezleri, önemli jeomorfolojik yapılar olarak tanımlayan Jeoloji Mühendisleri Odası Antalya Şubesi Yönetim Kurulu açıklamasında, “Falezler, deniz seviyesindeki dalga aşındırması sonucu gelişen gerilme çatlakları ve blok düşmeleri sonucunda oluşan dik kayalıklardan meydana gelirler. Antalya’nın doğusunda Karpuzkaldıran Mevkii’nden başlayarak Varyant’a kadar uzanan ve ortalama 35 metre yüksekliğe sahip falezler, şehrin kentsel kıyı alanını domine etmektedir. Konyaaltı falezlerinin doğu ve batı kesimleri aynı jeolojik-jeomorfolojik özellikleri taşımaktadır; kaya yapısı traverten (tufa) olup, her iki alanda da aynıdır” denildi.
DOĞAL MİRAS DEĞERLERİ TEHDİT ALTINDABuna rağmen, falezlerin doğu kesiminin ‘kesin korunacak hassas alan’ olarak kabul edilirken, batı kesiminin ‘nitelikli doğal koruma alanı’ kapsamına alınmasının jeolojik-jeomorfolojik bir dayanağının bulunmadığına dikkat çeken Yönetim Kurulu, Antalya falezlerinin, bilimsel öneme sahip jeolojik özellikleri ve doğal güzellikleriyle korunması gereken birinci derece sit alanı olduğunu belirtti. Ancak, 13.09.2024 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanan bu revizyon kararının, bölgenin ekolojik dengesini, jeolojik yapısını ve doğal miras değerlerini tehdit ettiğinin altını çizen Yönetim Kurulu, “UNESCO’nun jeolojik miras alanlarının korunması ilkelerine de aykırı olan bu değişiklik, falezlerin doğal bütünlüğünü bozarak geri dönülmez sonuçlara yol açabilir” açıklamasında bulundu.
KAMUOYU BİLGİLENDİRİLMEDİAnayasa ve ilgili yasalar çerçevesinde doğal kaynakların korunmasını gözeten bir meslek kuruluşu olarak, ülkenin jeolojik ve doğal miraslarını koruma sorumluluğuyla hareket ettiğini aktaran JMO Antalya Şubesi, kamuoyunun yeterli düzeyde bilgilendirilmediğine dikkat çeken açıklamasında, “Antalya’nın sembolü haline gelmiş falezler de bu kapsamda korunması gereken alanların başında gelmektedir. Doğal sit alanlarında yapılan statü değişiklikleri, bilimsel ve teknik verilere dayanmak zorundadır; ancak bu kararda kamuoyuyla yeterli bilimsel gerekçeler paylaşılmamıştır. Bu doğrultuda, Antalya halkını ve tüm kamuoyunu, falezlerimizin korunması için duyarlılığa davet ediyoruz. Doğal mirasımız olan falezlerin korunması için başlattığımız hukuki süreci kararlılıkla takip edeceğimizi ve gelişmeleri kamuoyuyla paylaşacağımızı bildiririz” ifadelerine yer verdi.