ACILI GÜNLERİN HÜNERİ; SAĞDUYULU OLMAKTIR.

Yüreklerimizi yakan kor ateşin söndürüleceği,içimizi sızlatan tarifsiz acıların el-ele,gönül gönüle birlikte dindirileceği zor ve hassas bir dönemden geçiyoruz.
     "Ateş düştüğü yeri yakar"demişler ama,şehirleri yerle bir eden,binlerce binayı harabeye çeviren,yaşlı-genç,çoluk -çocuk,kadın-erkek sayısız ailelerin felaketi olan deprem,başta bütün Türkiyemizin,Gönül coğrafyamızdaki mazlum,yoksul ve darmadağın olmuş din kardeşlerimizin,hatta vicdan sahibi bütün insanlık camiamızın ortak acına dönüştü.
      İşte,"Komşusu aç iken,geceyi tok geçiren bizden değildir"(1)uyarısında bulunan Rahmet Peygamberi'nin mesajlarının sevdalı bir rahmet toplumu olarak,nice ocakların söndüğü,sayısız canların,cananların feryad ve figanlarının arşı a'lâyı titrettiği bir zamanda,dedikodulara,yalan-yanlış haberlere aldırış etmeden daha duyarlı,yufka yürekli, mu'tedil,ölçülü ve dengeli olmaya odaklanmalıyız.
   Değerli dostlar biliyorsunuz. Bugünler sağduyulu,metanetli olarak yürekleri yakan yangını söndürme zamanıdır.Yangın,üzerine benzin dökülerek,körüklenerek söndürülmez.Yaralar bilgisizce,kaşınarak ,kanatılarak değil,temizlenerek,sarılarak tedavi edilir.
      Elbette,depremde yıkılan çürük yapıların sorumluları,depremde her aşamada hatası, ihmali,
 kusuru olanların araştırılması,sogulanması şarttır.
     Ancak,henüz milletçe yüreğimizin ateşinin soğumasını bile beklemeden, hepimizi sarsan bu büyük felaketi istismar etmeye,yağma,talan,gasp,rant ve aldatmaya ,moral bozmaya çalışan fırsatçılara karşı sağduyulu ve duyarlı olmalıyız.
     Milletçe acımız çok büyük.Ama bizi birbirimize bağlıyan, bir arada tutan İmanımız,İrfanımız,dayanışma ruhumuz ve kardeşliğimiz ise daha büyüktür.
      Bu günler,Yunus'umuzun diliyle,"Dostun evi gönüllerdir,-
Gönüller yapmaya geldim."diyerek yıkık gönüllere girme zamanıdır.Şair Bestami Yazgan'ın ifadesi ile;
         "Kor ateşler küle döner,
         Kara diken güle döner,
          Altın tasla bala döner
         Zehir sevgiyle,sevgiyle".diyerek acıları paylaşarak azaltma,sevgileri paylaşarak çoğaltma zamanıdır.
           Bilen-bilmeyen,yalan-gerçek,ilgili-ilgisiz ,her ağzı olanın, hatta halk tabiriyle şom ağızlıların!pervasızca konuştuğu,pirenin deve gibi gösterildiği karmaşık ortam, sağduyulu olmayı gerektirir.
               "...Size bir fâsık,yalancı bir haber getirdiği zaman,onun doğruluğunu,yanlışlığını araştırmadan inanmayınız.Aksi takdirde bilgisizlik yüzünden günahsız bir topluma sataşır,sonrada pişman olanlardan olursunuz"(2)İlaî ikazına bu zamanda, ne kadar da muhtacız.
          ,Olayları  ölçülü değerlendirmek,kokusu etrafı  rahatsız eden (affedersiniz )bir köpek leşinin bile ,dişlerine işaret ederek,""Ne beyaz ve güzel dişleri var "diyen Allah Raulü'nün  olumsuzluklar içindeki güzelliği görme uyarısı ne kadar manidar değil mi?.           
           Netice olarak yangına körükle gitmemek,Fakat,Asrın felaketi karşısında,hiçbir dünyalık beklentisi olmadan,düşenin elinden tutmak,ocağı sönen,yüreğine yangın düşan kardeşlerimizin,yarasını saran eli, imdadına koşan ayağı,acısına sızlayan kalbi,derdine ağlayan gözü,daha açıkçası dindaşı,kardeşi,dostu,dert ortağı olmak, Miletçe bize yakışan,yaraşan İnsanî,Islamı sorumluluğumuz ve Dünyaya örnek olan Ahlakî Zerafetimizdir.20.02.2023-KARABÜK.


                                                                 Ahmet BULUT

Emekli İl Müftüsü