Güvenlik ve Terör Uzmanı Abdullah Ağar Sözcü TV'de katıldığı bir programda yıllar önce tecrübe ettiği bir çatışmayı detaylı bir şekilde anlatmaya başladı. 'İki timden kimse canlı çıkamazdı' diyen Ağar, yaşadıklarını böyle anlattı: "Bir mehmetçiğin tırnağını bin teröristin canına değişmem, benim inancım budur. Özellikle dağda mücadele eden Mehmetçik açısından; arkadaşının kanını döken teröristlerden birini birkaçını etkisizleştirmesi, o namlu namluya yaptığı mücadelede ruh ve psikolojik üstünlük açısından, o dağdaki hükümdarlığının devam etmesi açısından son derece değerlidir." ifadelerini kullanan Ağar, daha sonra yaşadığı çatışmaları detaylı şekilde anlattı.

"Özellikle PKK'nın kontrol ettiği köylere yakın alanlarda olması bence önemli. Sinat bölgesinde Tarık Tepe diye meşhur bir tepe var. Bir önceki sene yapmış olduğumuz harekatta tugay komuta merkezi oradaydı. Yani biz orada Sinat'ın derinliklerine girdik. Tugay, harekatı oradan yönetti. Bir sonraki sene ben öncü birlik komutanıydım, bölük komutanıydım. Direkt vadi tabanından girdim ve Sinat'a çıktım, Tarık Tepe'ye çıktım. Tarık Tepe'nin etrafındaki yükseltileri kontrol ettim. Çatışma çıktı, çatışmamızı yaptık. Çok şükür şehit vermedik. Teröristleri attık oradan. Şimdi sürekli geliyorlar. Anlamlandırmakta zorlanıyorum. Diyorum ki 'Niye geliyorlar? Niye her gece sızmayla karşılaşıyoruz?' Meseleyi ise sonradan anladık. Tugay olduğu için çok dayanıklı mevziler oluşturmuşuz. O taşları sökmüşler, içine anti tank mayınları gömmüşler. Anti tank mayınlarının biraz küçüğü Arap mayınları var. Onlardan da gömmüşler. 10 taneyi birbirine tuzaklamışlar. Onları patlatmaya geliyorlarmış." dedi.

Bir anti tank mayınının etkisini bilen birisi olarak konuştuğunu belirten Ağar, orada bulunan iki tane timim vardı. Olası kötü bir senaryoda iki timinden de bir kişinin bile canlı çıkamayacağını belirtti. Bölgeye yeni gelen acemi bir Asteğmenin bir kabloyu kopartarak hayatlarını kurtardığını söyleyen Ağar, konuyla ilgili şunları dile getirdi: "Bir tane yeni asteğmenim gelmişti, tecrübe sahibi olsun diye dedektörcü askerin başına koymuştum. Bütün bölgeyi aratmıştım. O sırada dedektör ötüyor, eşeliyorlar toprağı ve bir tane kablo çıkıyor karşılarına. Bizim acemi asteğmen de 'Ne bu diyor?', kopartıyor atıyor. İki timi kurtaran o. O tuzağın kablosu o.Eğer gelip o kablonun yanına patlatsalar iki timimiz orada şehit düşecekti." dedi.

Daha sonra terörle mücadelede konsept değişikliğine gidildiğini ifade eden Abdullah Ağar, "Hakimi kontrol edelim diyerek konsept değiştirdik. O kalekollarının kurulması Güneydoğu Anadolu bölgesindeki o alanlarda bir üstünlük üretmemize ve zaman içerisinde terörün bağının kopmasına neden olduk. Bitti diyemeyiz ama çok iyi bir noktaya getirdi durumu." dedi.